Ömer Hayyam kimdir? Ömer Hayyam kitapları ve sözleri
İranlı Şair, Filozof, Matematikçi ve Astronom Ömer Hayyam hayatı araştırılıyor. Peki Ömer Hayyam kimdir? Ömer Hayyam aslen nerelidir? Ömer Hayyam ne zaman, nerede doğdu? Ömer Hayyam hayatta mı? İşte Ömer Hayyam hayatı... Ömer Hayyam yaşıyor mu? Ömer Hayyam ne zaman, nerede öldü?
İranlı Şair, Filozof, Matematikçi ve Astronom Ömer Hayyam edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Ömer Hayyam hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Ömer Hayyam hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Ömer Hayyam hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Tam / Gerçek Adı: Gıyaseddin Eb'ul Feth Ömer İbni İbrahim'el Hayyam
Doğum Tarihi: 18 Mayıs 1048
Doğum Yeri: Nişabur, İran
Ölüm Tarihi: 4 Aralık 1131
Ölüm Yeri: Nişabur, İran
Ömer Hayyam kimdir?
Gıyaseddin Eb'ul Feth Ömer İbni İbrahim el-Hayyam veya Ömer Hayyam (Farsça: عمر خیام; d. 18 Mayıs 1048 - ö. 4 Aralık 1131), İranlı şâir, filozof, matematikçi ve astronom.
Hayyam, Nişabur doğumludur. Yaşadığı dönemin ünlü veziri Nizamül-Mülk ve Hasan Sabbah ile aynı medresede zamanın ünlü alimi Muvaffakeddin Abdüllatif ibn el Lübad'dan eğitim görmüş ve hayatı boyunca her ikisi ile de ilişkisini kesmemiştir. Bazı kaynaklar; Hasan Sabbah'ın Rey kentinden olduğu Nizamül-Mülk'ün de yaşça Ömer Hayyam ve Hasan Sabbah'tan büyük olduğunu ve böylece aynı medresede eğitim görmediklerini belirtmektedir. Yine de Ömer Hayyam, Hasan Sabbah ve Nizamül-Mülk'ün ilişki içinde olduklarını inkar etmemektedir. (Kaynak: Semerkant-Amin Maalouf Amin Maalouf'un bu kitabında Hasan Sabbah ve Nizamül-Mülk ile Ömer Hayyam'ın ilişkisini ve hikâyelerini kurgulamış olabileceği de düşünülmelidir. Hayyam'ın kendi dilinden yazılı böyle bir açıklaması yoktur.)
Ömer Hayyam, birçok bilim insanınca Bâtınî ve Mu'tezile anlayışlarına dâhil görülür. Evreni anlamak için, içinde yetiştiği İslam kültüründeki hâkim anlayıştan ayrılmış, kendi içinde yaptığı akıl yürütmeleri eşine az rastlanır bir edebi başarı ile dörtlükler halinde dışa aktarmıştır.
Hayyam aynı zamanda çok iyi bir matematikçiydi. Üçüncü dereceden bilinmeyen denklemlerle ilgili yazdığı cebir adlı eserinde bilinmeyen rakamın yerine Arapçada "şey" anlamına gelen kelimeyi kullanmıştır. Daha sonra bu eseri diğer dillere çevrilirken İspanyolcaya "Xay" olarak geçmiştir. Bu kelime ilk harfine indirgenerek bilinmeyen rakamın simgesi "x" olarak kullanılmaya başlamıştır. Binom açılımını ilk kullanan bilim insanıdır. Hayyam, genelde şiirlerindeki eğlence düşkünlüğünün belirgin olmasından dolayı rubaileri ile ünlenmiştir.
Geçmişte yaşamış birçok ünlünün aksine Ömer Hayyam'ın doğum tarihi günü gününe bilinmektedir. Bunun sebebi, Ömer Hayyam'ın birçok konuda olduğu gibi takvim konusunda da uzman olması ve kendi doğum tarihini araştırıp tam olarak bulmasıdır.
Rubailerinde; dünya, var oluş, Allah, devlet ve toplumsal örgütlenme biçimleri gibi hayata ve insana ilişkin konularda özgürce ve sınır tanımaz bir şekilde akıl yürüttüğü görülmektedir. Akıl yürütürken ne içinde yaşadığı toplumun ne de daha öncesi zamanlarda yaşamış toplumların kabul ettiği hiçbir kurala bağlı kalmamış, kendinden önce yaşayanların insan aklına koymuş olduğu sınırları kabullenmemiş, bir anlamda dünyayı, insanı, var oluşu kendi aklıyla baştan tanımlamış; bu nedenle de çağını aşarak "evrenselliğe" ulaşmıştır. Ancak unutmamak gerekir ki Hayyam'ın yaşadığı dönem, kendisi gibi çağları aşan ve tarihin gördüğü en büyük düşünürlerden birini yaratacak sosyo-kültürel altyapıya sahipti. Kendi tarihinin belki de en aydınlık dönemlerini yaşayan İslam dünyasında felsefenin hak ettiği ilgiyi gördüğü, Selçuklu saraylarında ise sentez bir Orta Doğu kültürü (Türk-Hint-Arap-Çin-Bizans) oluşmaya başladığı bir dönemde yaşayan düşünür, böylece nispeten yansız ve bilimsel bir öğrenim görmüş, felsefeyi günah saymayan bir toplum içinde özgürce felsefe ile ilgilenebilmiştir.
Hayyam, aynı zamanda dünya bilim tarihi için de önemli bir yerdedir. Günümüzde kullanılan Miladi ve Hicri Takvimlerden çok daha hassas olan Celali Takvimi'ni hazırlamıştır. Okullarda Pascal üçgeni Fransız matematikçi Blaise Pascal'ın soyadıyla olarak öğretilen matematik kavramı aslında Ömer Hayyam tarafından oluşturulmuştur. Matematik, astronomi konularında dünyanın önde gelen bilim insanlarındandır. Birçok bilimsel çalışması olduğu bilinmektedir. Öklidi yorumlamıştır ve Horasan'da da bir yıldız evi vardır. Kendisi Yunan biliminin savunucusuydu ve İbn-i Sina'nin düşüncelerinin takipçisiydi.
Pek çok rubai ünü sebebiyle Hayyam'ın rubailerine karıştırılmıştır, bilinen kadarıyla rubailerinin sayısı 158'dir. Fakat kendisine mâl edilenler binin üzerindedir.
Ayrıca Ömer Hayyam için tarihteki ilk bilinen savaş karşıtı eylemci yakıştırması da yapılmaktadır.
Rubailerinin Türkçeye çevirisi birçok farklı çevirmen tarafından yapılmışsa da rubaileri Türk halkına sevdiren çeviri Sabahattin Eyüboğlu tarafından yapılmıştır.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Ömer_Hayyam
Ömer Hayyam Kitapları - Eserleri
- Dörtlükler
- Çek Şarabı, Sev Güzeli
- Bir Çöl Rüzgarı Ömrümüz - Rubailer
- Farsça Asılları ve Türkçesiyle Rubailer
- Sevgili Seninle Ben Pergel Gibiyiz: İki Başımız Var Bir Tek Bedenimiz
- Rubailer
Ömer Hayyam Alıntıları - Sözleri
- Bir çöl rüzgarı ömrümüz! Akıp giden bir ırmak. Giden günün, gelecek yarından bir farkı yok benim için! (Bir Çöl Rüzgarı Ömrümüz - Rubailer)
- Yarın ne gelecek başına? Endişeli misin? Kaygılanma. Acıların korkularını haklı çıkarır yoksa! Hiçbir şeye bağlanma! Sorun etme kişileri, kitapları. Akıl sır ermez alınyazımıza! (Bir Çöl Rüzgarı Ömrümüz - Rubailer)
- "Var mı dünyada günah işlemeyen söyle: Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle; Bana kötü deyip kötülük edeceksen, Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle." (Sevgili Seninle Ben Pergel Gibiyiz: İki Başımız Var Bir Tek Bedenimiz)
- Bir geldi mi derin ölüm uykusu, Biter bu dünyanın dedikodusu. (Sevgili Seninle Ben Pergel Gibiyiz: İki Başımız Var Bir Tek Bedenimiz)
- Bulut geçti, göz yaşları kaldı çimende... (Sevgili Seninle Ben Pergel Gibiyiz: İki Başımız Var Bir Tek Bedenimiz)
- Gül çehreye nevruzda vuran rüzgar ne hoştur (Farsça Asılları ve Türkçesiyle Rubailer)
- Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam? Ben haramı helâlı karıştırmam: Seninle içilen şarap helâldir, Sensiz içtiğimiz su bile haram. (Dörtlükler)
- Her bilimi gönlüm anladı bildi demişim. Bilgisizliğim ne denli az diye ne kadar mağrur imişim. Yazık ki bir de akıl gözüyle bakıp gördüm; Geçti yaşam boyu anladım ki hiçbir şey bilmemişim. (Rubailer)
- "İnsan hayata bir kez geliyor, onu da başkalarını memnun ederek tüketmemelidir." (Sevgili Seninle Ben Pergel Gibiyiz: İki Başımız Var Bir Tek Bedenimiz)
- "Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin Tekkede, manastırda eremezsin. Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada Cennetin cehennemin üstündesin." (Sevgili Seninle Ben Pergel Gibiyiz: İki Başımız Var Bir Tek Bedenimiz)
- Mutluluk bekleme, bir an sürecektir yaşaman. (Çek Şarabı, Sev Güzeli)
- Tanrım bir geçim kapısı açıver bana; Kimseye minnetsiz yaşamak yeter bana; Şarap içir, öyle kendimden geçir ki beni Haberim olmasın gelen dertten başıma. (Çek Şarabı, Sev Güzeli)
- Düşümde bir bilge dervişi gördüm: dedi ki "Yatma!" Mutluluğun gülü açmaz ki bağda uzanıp uyumakla... Uyku bir anlamda yarı ölmektir, bu nasıl iş dostum? Hiç tükenmeden kara toprakta uyuyacaksın nasıl olsa! (Rubailer)
- " Var mı dünyada günah işlemeyen, söyle Yaşanır mı hiç günah işlemeden, söyle Bana kötü deyip kötülük edeceksen Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle" (Farsça Asılları ve Türkçesiyle Rubailer)
- "Şarapla olmuşsam ben sarhoş, öyleyim, Kâfir, ateşperest, putperest öyleyim; Herkesin bir zannı var hakkımda benim, Ben kendime aidim, nasılsam öyleyim!" (Sevgili Seninle Ben Pergel Gibiyiz: İki Başımız Var Bir Tek Bedenimiz)
- İşte bir günü daha kayboldu ömrümün (Dörtlükler)
- Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler. (Dörtlükler)
- Ey dost yarından yana üzülüp tasalanma Ömrünü ganimet bil, geçmiş zamana yanma Binlerce yıl önce göçenlerle beraber, Biz de ederiz yarın köhne cihana veda (Farsça Asılları ve Türkçesiyle Rubailer)
- "Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar boştur boş! Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş! Şu durmadan kurulup dağılan evrende Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!" (Sevgili Seninle Ben Pergel Gibiyiz: İki Başımız Var Bir Tek Bedenimiz)
- Cenneti ve cehennemi arıyordum, dünyanın ve sonsuzluğun ötesinde. Görkemli bir ses yankılandı göklerde: “ Ne arıyorsun? Cennet de sendedir, cehennemde !” (Bir Çöl Rüzgarı Ömrümüz - Rubailer)