Mustafa Çiftci kimdir? Mustafa Çiftci kitapları ve sözleri
Türk Yazar Mustafa Çiftci hayatı araştırılıyor. Peki Mustafa Çiftci kimdir? Mustafa Çiftci aslen nerelidir? Mustafa Çiftci ne zaman, nerede doğdu? Mustafa Çiftci hayatta mı? İşte Mustafa Çiftci hayatı...
Türk Yazar Mustafa Çiftci edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Mustafa Çiftci hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Mustafa Çiftci hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Mustafa Çiftci hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1977
Doğum Yeri: null
Mustafa Çiftci kimdir?
1977 doğumlu, ilk ve orta öğrenimini Yozgat'ta tamamladı. 1999 yılında Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden mezun oldu. 2000-2001 yılları arasında Güney Afrika Cumhuriyeti'nde bulundu. Dönüşünde İngilizce okutmanlık, metin yazarlığı, radyo ve TV programcılığı yaptı. çeşitli dergilerde yayımlanmış hikâyelerini Haziran 2012'de Âdem'in Kekliği ve Chopin adlı kitabında topladı. Halen Yozgat Belediyesi AR-GE ofisi sorumlusu olarak çalışıyor. Evli ve iki çocuk babası.
(Yayınevi sayfası)
Mustafa Çiftci Kitapları - Eserleri
- Bozkırda Altmışaltı
- Adem'in Kekliği ve Chopin
- Ah Mercimeğim
- Yengeler Cumhuriyeti
- Kalfa Uykusu
- Aşkta Haram Olmaz
- Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım
Mustafa Çiftci Alıntıları - Sözleri
- Nokta sözün nihayetine alâmet olur. (Yengeler Cumhuriyeti)
- "Burada boğulacağız. Yaşamak için gidiyoruz." (Adem'in Kekliği ve Chopin)
- Modern dünya gececidir. (Kalfa Uykusu)
- "O kadar çok süslenirler de bilmezler ki mahçup bir gülümseme kadar güzel süs daha verilmemiştir kadın kısmına." (Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım)
- “Okumak dışında ne işe yararsın sen?” (Bozkırda Altmışaltı)
- Damınıza ot muydum Üstünüze yükmüydüm Bir kız idim çok muydum? (Yengeler Cumhuriyeti)
- Halamın ağlamaktan öldüğü kasetler Emrah'ın yani "Küçük Emrah"ın filmleriydi. Emrah sesi gerçekten güzel bir genç miydi o ayrı konu. Fakat güzel ağlıyordu. Ağlayabilmek büyük güçtür. (Ağlaya Ağlaya Öldük Anam Bacım)
- Her iyi şoförden iyi bir ehliyet hocası olmaz. Yapmak ayrı, anlatmak ayrı bir meziyettir. (Kalfa Uykusu)
- Yenge, anne yarısıdır bence. Anam kadar değil elbette, lakin iyilik ve adı konulmamış bir hüzündür yenge. (Yengeler Cumhuriyeti)
- Yenge olmak kolay ama yenge olduğun yeri sevmek ve orada sevilmek pek zordur. (Yengeler Cumhuriyeti)
- Önemli olan çok koşmak değil, düzenli koşmaktır ya. Yazmak da öyle bir şey. Çok yazmaya değil, sürekli yazmaya heves edilmelidir. (Kalfa Uykusu)
- "Kabul etmek lazım edebiyatın da magazini var. Fakat Türkiye'de bu magazin biraz kan tadı veriyor." (Kalfa Uykusu)
- Biliyor musunuz başınızdaki derdin sebebinin "çok hassas olmak" şekilde açıklanması insanı deli ediyor. (Kalfa Uykusu)
- *El yarası onar, elti yarası yanar. *Eltinin kestiğini kılıç kesmez. (Yengeler Cumhuriyeti)
- Baldıza yan göz serbesttir. Hatta baldız baldan tatlıdır. Ama yenge ile bal kıyas edilemez. Yengeye kötü gözle bakılamaz. (..) Keza birisine, bir başka erkeğe ilişki, yahut niyet açıklanırken eşzamanlı olarak hiza vermek üzere "yengen olur / sayılır" denir. Bir de kadının bir eşi yahut sevgilisi varsa arkasından konuşurken "kendi başına değersizliğini", "erkeğinden bağımsız olarak dikkatini çekmeyeceğini" tarif eden zihniyet de yenge mekanizmasına başvurur. (Yengeler Cumhuriyeti)
- Onca yoklugun yoksulluğun içinde o neşeyi nereden bulup çıkardığına hep şaşardim (Yengeler Cumhuriyeti)
- "Gülümseme dediğimiz şey yârin gül yüzünün çiçeklenmesi değil midir?" (Ah Mercimeğim)
- İnsan kendini insanda tanıyormuş. (Yengeler Cumhuriyeti)
- Ben onu bunu bilmem arkadaş, okul çok iyi geliyor sevdalı adama. Devlet senin için kalorifer yakıp ısıtıyor; "Gel buraya, sıcacık otur," diyor. Öğretmen soru sorarsa, "Bilemedim hocam," de, boynunu bük. Boynu bükük adama kim, ne diyebilir? Ben de zaten sevda uğruna boynu bükülmüş adamdım. (Ah Mercimeğim)
- Sevmek öğretilmez fakat nasıl sevda derdi çekilir bir söyleyen olsa hiç fena olmazdı. El yordamıyla sevda çekmek, biraz maliyetli oluyor. (Kalfa Uykusu)