Muhammed Said Ramazan el-Buti kimdir? Muhammed Said Ramazan el-Buti kitapları ve sözleri
Kürt Asıllı Suriyeli İslam Alimi ve Din Adamı Muhammed Said Ramazan el-Buti hayatı araştırılıyor. Peki Muhammed Said Ramazan el-Buti kimdir? Muhammed Said Ramazan el-Buti aslen nerelidir? Muhammed Said Ramazan el-Buti ne zaman, nerede doğdu? Muhammed Said Ramazan el-Buti hayatta mı? İşte Muhammed Said Ramazan el-Buti hayatı... Muhammed Said Ramazan el-Buti yaşıyor mu? Muhammed Said Ramazan el-Buti ne zaman, nerede öldü?
Kürt Asıllı Suriyeli İslam Alimi ve Din Adamı Muhammed Said Ramazan el-Buti edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Muhammed Said Ramazan el-Buti hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Muhammed Said Ramazan el-Buti hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Muhammed Said Ramazan el-Buti hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Tam / Gerçek Adı: Prof. Dr. Muhammed Said Ramazan el-Bûtî
Doğum Tarihi: 1929
Doğum Yeri: Şırnak, Türkiye
Ölüm Tarihi: 21 Mart 2013
Ölüm Yeri: Suriye
Muhammed Said Ramazan el-Buti kimdir?
El Buti'nin; fıkıh, siyer, ve din usulü konularında 60'tan fazla eseri bulunuyor. El Buti'nin en önemli eseri Fıkıh El Sira. Buti'nin yazdığı kitaplar birçok İslam ülkesindeki üniversitelerde ders kitabı olarak okutuluyor. El Ezher Üniversitesi'nde doktora yapan El Buti, Şam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde fıkıh derslerine giriyordu. El Buti ayrıca Suriye'nin en eski camii Emeviye Camii'nde cuma hutbelerini veriyordu. El-Buti 21 Mart 2013'te cuma hutbesi verdiği camide suikast sonucu 84 yaşında vefat etmiştir.
Muhammed Said Ramazan el-Buti Kitapları - Eserleri
- Mem u Zin
- Fıkhu's Siyre
- Siyamend u Xece
- Mezhepsizlik Bid'attir
- Azgın Medeniyet
- Müslümanların Gerilemesinden Kimler Sorumlu?
- Gizli Günah
- Babam
- İslam Akaidi
- Kuran'da İnsan Ve Medeniyet
- İslam'a Davet Metodu
- Gençliğin Sorunları
- İslam Dinini Tehdit Eden En Korkunç Fitne MEZHEPSİZLİK
- Selefiye
- Allah'a İnanan Kızlara
- Fıkhu's Siyre - Peygamberimiz (S.A.V)'in Uygulamasıyla İslam
- Davabitül Maslaha
Muhammed Said Ramazan el-Buti Alıntıları - Sözleri
- Zikir esnasında bilerek kıvrılıp eğilmeyi cumhur-u ulemaya uyarak haram görürdü. Çoğu kez bunun bir Raks olduğunu söylerdi. (Babam)
- Kabe, yeryüzündeki bütün müslümanların birliğinin, tevhidin ve sadece Allah'a kulluğun şiarıdır. (Fıkhu's Siyre)
- Müslüman, bütün faziletleri kendisinde barındırıp çeşit çeşit ibadetleri ifa etse bile, kendisine bir uzlet zamanı belirleyip nefis muhasebesi yapmadan, Allah'ı anmadan, kâinatı ve ondaki ilahi azametin delillerini tefekkür etmeden İslâm'ı bütün yönleri ile yaşamış sayılmaz. (Fıkhu's Siyre)
- Şurası gerçekten üzücü bir şeydir ki biz aslında dalmamamız gereken konulara dalıyoruz. (Mezhepsizlik Bid'attir)
- ... Bugün Müslümanları rahatsız eden bela, fikir sapıklığı ve esastan uzaklaşmadır. (Mezhepsizlik Bid'attir)
- Her kim tevhidde taklid ederse, İmani laf gevelekmekten öteye geçmez! (Fıkhu's Siyre)
- Hubeyb bin Adiyy radıyallahu anh şehid edilmeden önce şu şiiri söyledi: “Musluman olarak öldürülecek olunca, Vurulup hangi yanım üzere düşersem düşeyim. Vallahi aldırmam artık hiçbir şeye, Çünkü bunların hepsi o İlahi Zat’ın uğrunadır. Şu dağılıp târumâr olan cismimi, Eğer dilerse O, kurtuluşa erdirir...” (Fıkhu's Siyre - Peygamberimiz (S.A.V)'in Uygulamasıyla İslam)
- "Allah'ı şartsız sev ki sevgin yok olmasın" (Babam)
- Fer’i meselelerde ihtilafı kaldırmaya teşebbüs, kanun koymada ilahi tedbir ve Rabbani hikmetlere karşı bir direnme, daha doğrusu batıl ve abes iştir. Çünkü, delil zannî oldugu müddetçe meseledeki ihtilafın giderilmesi söz konusu olmaz. Eğer bu mümkün olsa, daha başlangıç dönemi olan Rasulullah’ın çağında tamamlanırdı. Ve yine dinin ilk muhatabları olan sahabe ihtilaf etmezdi. Demek ki, mu’mine rahmettir bu. (Fıkhu's Siyre - Peygamberimiz (S.A.V)'in Uygulamasıyla İslam)
- Mem gözlerini Zin'in yüzüne dikti, kısık ve kesik bir sesle : _ "Benim için ne güzel bir rehbersin." dedi. Zin: _"Sen ne iyi bir sevgilisin." Mem: _"Sen Rabbime götüren ne güzel bir yol göstericisin." Zin: _"Sen ruhumun çırasısın." . (Mem u Zin)
- Sa’d bin Muaz radıyallahu anh: “Biz Sana iman ve Seni tasdik ettik. Bize getirdiğin şeyin de hak ve gerçek olduğuna şehadet ettik. Biz, bu hususta dinlemek ve itaat etmek üzere, Sana kesin söz verdik. Nasıl istersen öyle yap, biz Seninle beraberiz. Seni, Hak Din ve Kitab ile gönderene andolsun ki Sen bize şu denizi gösterip dalarsan, mutlaka biz de Seninle birlikte dalarız.” dedi (Fıkhu's Siyre - Peygamberimiz (S.A.V)'in Uygulamasıyla İslam)
- Sabahleyin mütefelsif, ikindi üstü fakîh; Sular karardı mı pek yosma bir edîb-i nezîh; Yarın müverrih; öbür gün siyasetin kurdu; Bakarsın: Ertesi gün ictihâda pey vurdu!.. Hülâsa bûkalemun fıtratinde züppelerin Elinde maskara olduk… Deyin de hükmü verin! Mehmed Akif Ersoy/Müctehit taslakları (Mezhepsizlik Bid'attir)
- Üstelik, Peygamber aleyhisselam’ı kendi memleketinden hicrete zorlayan, etrafında bulunan insanları şuraya buraya dağılmaya ve muhacir olarak Habeşistan’a kadar gitmeye mecbur eden, bizzat bu arap toplumunun olduğu görülmektedir. Bu durum ise, müsteşriklerin, arapların düşünce ve temayüllerinin şekillenmesinden ibaret olduğunu iddia ettikleri İslam davetine karşı, yine aynı arapların gösterdiği bir hoşnutsuzluk olduğuna göre müsteşrikin yalanı ortada kalır... (Fıkhu's Siyre - Peygamberimiz (S.A.V)'in Uygulamasıyla İslam)
- Zîn muma sesleniyor Bazen mumu ederdi kendine muhattap Ey sır ve dinginlik arkadaşım, baş yoldaşım Gerçi yanmak yönünden de benim gibisin sen Fakat sohbet yönünden benim gibi değilsin Eğer sen de benim gibi konuşsaydın Benim gönlüm de fazla yanmazdı. (Mem u Zin)
- Kendisinin mahrum olduğu ancak senin mutluluğuna sevinecek kadar kalbi geniş olan ve yaralı göğsünün arkasında mutluluğunu paylaşan dost ne kadar değerli bir dosttur! Dünya sana böyle bir dostu vermiş ise tüm dünyayı ona feda et. O senin için karanlıkta bir çıra ve kalbin için ümitsizlikte bir ümittir. (Mem u Zin)
- "_ Dinle oğlum ,insan eğitim ve güzel ahlaktan yoksun olduğu zaman tamamen vahşî hayvan suratına bürünür . (Siyamend u Xece)
- Söz konusu münker ve bidatlerin işlenmediği mevlüt meclislerini Rasulüllah'ın teşvik ettiği zikir meclislerinden adderdi. Müslimin sahih olarak rivayet ettiği şu hadisin mefhumu içine girdiğine inanıyordu: "Zikretmek üzere bir araya gelen topluluğu melekler ve rahmet kuşatır onlara huzur iner ve Allah onları yanındakilere anlatır." (Babam)
- Erkek, kadının güzelliğinin aynası olmadıkça kadının mükemmel bir güzelliğe sahip olduğu söylenemez. Erkekteki güzelliği kadın anlamlandırmadıkça, onun da bir güzelliğe sahip olduğu söylenemez. Mecnun olmasaydı, Leyla’nın güzellik ve cazibesinin bir manası olur muydu? (Mem u Zin)
- Gerçekten Allah’ın bütün Enbiya ve Rasul’lerle gönderdiği bu dinin hakikatı, yalnızca, insanları diğer zalim insanların sultasından kurtarıp, Allah’ın hakimiyet ve saltanatına sokmaktan ibarettir. O öyle bir hakikattir ki, tanrılık iddiasında bulunanların tanrılığını, despotların hakimiyetini, liderlik sevdasına düşenlerin ezici kuvvetlerini kökünden kazır. (Fıkhu's Siyre - Peygamberimiz (S.A.V)'in Uygulamasıyla İslam)
- "Bizim bugünkü Batı laik Hristiyan Medeniyeti i, daha önceki Hristiyan Grek Roma Medeniyetinin gereksiz bir tekrarı durumundadır. Daha kötüsü de, ruhsal gelişme yollarından hızla geriye doğru gitmesidir. Bugün batı dünyasında canavarlaşmaya tapınma, aşiretçiliğe, milliyetçiliğe tapınma hepimizin faturasını çok ağır ödeyeceğimiz bir din haline gelmiştir. Bu milliyetçi ve aşiretçidir, hiç şüphe yok ki, tam bir putperestliktir. " Arnold J. Toynbee (Azgın Medeniyet)