Misli Baydoğan kimdir? Misli Baydoğan kitapları ve sözleri
Türk Psikolog, Yazar Misli Baydoğan hayatı araştırılıyor. Peki Misli Baydoğan kimdir? Misli Baydoğan aslen nerelidir? Misli Baydoğan ne zaman, nerede doğdu? Misli Baydoğan hayatta mı? İşte Misli Baydoğan hayatı...

Türk Psikolog, Yazar Misli Baydoğan edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Misli Baydoğan hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Misli Baydoğan hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Misli Baydoğan hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1979
Doğum Yeri: Sivas, Türkiye
Misli Baydoğan kimdir?
1979 Sivas doğumluyum. Ankara’da büyüdüm ve yaşıyorum. Psikoloji eğitimi aldım, bir yandan mesleğimi yapıyorum bir yandan da edebiyatla olan bağım hiç kopmadan okuyup yazıyorum. Özel bir vakıf hastanesinde tam zamanlı çalışıyorum. Sosyal medya kullanıcısı ve takipçisiyim. Edebiyatın ve mesleki yayınların yanı sıra siyasi gündem, tarih ve dünyada olup bitenleri de izlemeye çalışıyorum. Yayınlanan ve ödüle değer görülen öykülerim ve ayrıca yayınlanan çevirilerim oldu. Bolca film izlerim. Yürüyüş yaparım. Daha çok kendi başıma olmayı severim.
Misli Baydoğan Kitapları - Eserleri
- Hu Diyen Karga
- Hatırla Beni
- Yakup'un Kanatları
- Ay Han'ım
- Zaman Yolcuları
- Hatırla Beni
- Hu Diyen Karga
Misli Baydoğan Alıntıları - Sözleri
- “ Bazı duygular olduğu gibi söze dökülemiyor. O yüzden kalbime sakladım onları bir hazine gibi.” (Hatırla Beni)
- Hayatta olduğum sürece o ümidi taşıyacağım. (Hatırla Beni)
- "Medeniyet yalnızlığı benimkisi biraz..." (Yakup'un Kanatları)
- "Beni yerleşik olanla anlayamazsın. Beni görülen ve duyulanla değil, beş duyunla değil, kırılmamış mührünün örttüğüyle, içinde var olduğunu benim bildiğim, seninse haberdar olmadığınla anlayamaya çalışman gerek." (Yakup'un Kanatları)
- Bir mecliste, bazı üstün vasıflarla meclisin geri kalanından ayrılıyorsanız, orada diğerlerine reva görülmeyen bir büyük imtihan ile sınanmaktasınızdır. Elinize verilmiş olan anahtarı hangi kilide uydurmaya gayret edeceğiniz, tekâmül dereceleri denk olmayan âdemler arasında geçirdiğiniz ömrü güzelliğe mi yoksa hırsa mı boyayacağınıza dalalettir. (Hu Diyen Karga)
- Şimdi gidiyorum ona... Ruhunun ruhuma değdiği yerden, soluğumu soluğuna ekleyeceğim. Belki de haklıdır. Belki bir bedende yaşarız ikimiz de... Belki diner yürek acısı. Dünya ağrısı. (Ay Han'ım)
- Hiçbir şey için gerçek bir üzüntü ya da sevinç duymuyorum. (Hatırla Beni)
- Eğer istersen hayatta başına gelecekleri olup beklemek yerine; hayatının yönünü sen, kendin belirleyebilirsin. (Zaman Yolcuları)
- Uykuya sığınanların mazeretleri yastık,yorganıdır belki ama niyetleri kaçıştır en çok.Özleyiştir.Dünya gailesiyle baş edemeyenlerin ,etmekten yorulanların,yorulduğunu söylemeye yüksünenlerin,yarım ve eksik hissedenlerin,içlerindeki o büyük boşluğa ilelebet mahkum olduklarına kâni olanların sığınağıdır UYKU. (Ay Han'ım)
- Hiç değilse bu yil işler yoluna girse. Kavga gürültü olmasa...Artık bitse... (Hatırla Beni)
- Dünya bir zahirse, bir bâtındır. (Ay Han'ım)
- Hayat bazen fazlasıyla, bir öğleden sonra varlığını hatırlatmak için şöyle bir görünüp, yüksek katlı binaların camlarındaki yansıyışlarından başı dönen, döne döne ve eteklerini savurarak güzelliğini dünyanın başka yerlerine saçmaya giden güneşin, ertesi gün gönülsüz bir ikindide, ayazla kesiklenerek üzerine lûtfen yağdığı Ulus Meydanı'na bakmak gibi. (Hatırla Beni)
- “ Suçsuz ve günahsızken hüküm giyen, söyleyecekleri bile dinlenmeden bir hücreye kapatılan mahkûm gibiyim.” (Hatırla Beni)
- Insanlar tarihi hem çok merak ederler hem de tarihle ilgili öğrendikleri ne yapacaklarını bilmezler. (Zaman Yolcuları)
- Herkes herkesi sevecek diye bir kanun yok a! Ama işte incittiğiniz gönül belki de Yaradan katında makbuldür ve siz bunu bilmeden kabahatler işleyebilirsiniz. (Hu Diyen Karga)
- İnsanın sade kendine sakladığı ve tam da bu yüzden ona diğer tüm hislerden apayrı bir haz veren, taşımakla gururlandığı gönül yükleri olmalı. (Hatırla Beni)
- "İnsanlar bazı acıların sırf var olduklarını bilmemek için bile sizi kolayca susturabilirler." (Yakup'un Kanatları)
- “Çaresizce beklemek, bence kadercilikle falan açıklanmayacak raddede düpedüz bir körlük...” (Hatırla Beni)
- Anası öyle taş kesilmişti ki, oğlunun kabri başında dikseler gıkı bile çıkmazdı. (Yakup'un Kanatları)
- Gülerdi. Gülüşü içinden geçtiğimiz parkta havalanan onlarca güvercinin kanatlarında havalanan müjdelere karışırdı. (Yakup'un Kanatları)