Mine Söğüt kimdir? Mine Söğüt kitapları ve sözleri
Türk Gazeteci, Yazar Mine Söğüt hayatı araştırılıyor. Peki Mine Söğüt kimdir? Mine Söğüt aslen nerelidir? Mine Söğüt ne zaman, nerede doğdu? Mine Söğüt hayatta mı? İşte Mine Söğüt hayatı...
Türk Gazeteci, Yazar Mine Söğüt edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Mine Söğüt hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Mine Söğüt hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Mine Söğüt hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 1968
Doğum Yeri: İstanbul, Türkiye
Mine Söğüt kimdir?
Babası bir deniz subayı olan Mine Söğüt, ortaöğrenimini Kadıköy Kız Lisesi'inde tamamladığı 1985 yılında babasını kaybetti. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Latin Dili ve Edebiyatı bölümünde girdi.
Gazeteciliğe 1990 yılında Güneş Gazetesi'nde başladı, İnsan Hakları Servisi'nde muhabirlik yaptı. Güneş Gazetesi'nin kapanmasından sonra Tempo Dergisi ve Yeni Yüzyıl gazetesinde çalıştı.
1993 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği yarışmada, Haber dalında mansiyon aldı. 1996-2000 yılları arasında Haberci adlı televizyon belgeselinin metin yazarlığını yaptı. 1999-2001 yıllarında Öküz dergisinde yazdığı yazılarla tanındı. Profesyonel gazeteciliği bırakan Söğüt, 2001-2005 yılları arasında Cihangir Postası adlı yerel bir gazetenin gönüllü editörlüğünü yaptı.
Mine Söğüt'ün ilk kitabı, Adalet Cimcoz: Bir Yaşam Öyküsü Denemesi isimli biyografidir. İlk romanı Beş Sevim Apartmanı / Rüya Tabirli Cin Peri Yalanları'ndan sonra Kırmızı Zaman adlı ikinci romanı ve Doğan Kardeş adlı kitabı yayımlandı. 2006 yılında Pınar Kür'le yaptığı "Aşkın Sonu Cinayettir" adlı söyleşi kitabı Everest yayınlarından çıktı. 2007 yılında üçüncü romanı "Şahbaz'ın Harikulade Yılı 1979" yayınlandı.
Karikatürist https://1000kitap.com/yazar/bahadir-baruter ile evlidir.
Mine Söğüt Kitapları - Eserleri
- Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey
- Dolapdere - Kürt Kediler Çingene Kelebekler
- Şahbaz'ın Harikulâde Yılı 1979
- Beş Sevim Apartmanı
- Deli Kadın Hikayeleri
- Kırmızı Zaman
- Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi
- Milyonluk Manzara
- Aşkın Sonu Cinayettir
- Darbeli Kalemler
- Bütün Yönleriyle Özal ve Dönemi
- Gergedan
- Sevgili Doğan Kardeş
- Alayına İsyan
Mine Söğüt Alıntıları - Sözleri
- Kadınların evlendikten sonra soyadlarının değişmesi ve hayatlarına bambaşka bir insan olarak, yepyeni bir kimlikle devam etmeleri insanı nasılda çıkmaza sokuyor. (Adalet Cimcoz - Bir Yaşamöyküsü Denemesi)
- Gerçek, yolu gösteren en iyi ışıktır. Sadece gerçeği bilerek evrendeki tüm soruların cevabını bulabilirsin. Ama evren kurnazdır. Gerçeği hep saklar. Yaşam denilen şey gerçeğin peşinde alınan yoldur. Kimi zaman bir arpa boyu da olsa , insan gerçeğe baktığında hep ilerler. (Şahbaz'ın Harikulâde Yılı 1979)
- Kimin öyküsüne mercek tutsanız, hangi hayatın peşine düşseniz mutlak bir acı üzerine inşa edildiğini görürsünüz. Üstelik sadece bu mahallede değil, her yerde. (Dolapdere - Kürt Kediler Çingene Kelebekler)
- Tanrı dünyayı altı günde yarattı. Yedinci gün utandı. (Gergedan)
- “Sahi insan ölünce içindeki şarkılara ne oluyor sen bilirsin. Ölüden avucuna hiç şarkı döküldü mü daha önce? Benim döküldü. Küçük oğlum öldüğünde, avuç avuç ninni döküldü avucuma.” (Deli Kadın Hikayeleri)
- "Cesaret insanın hayatta kalmasını sağlayan kadim genlerden biridir." (Kırmızı Zaman)
- Kadınını altına alıp ezen erkek, halkını altına alıp ezen devletin yapıtaşıdır. (Alayına İsyan)
- Bu silah satışları üzerinden devletler ve şirketler hem açık hem de gizli politik anlaşmalar yaparlar. Legal olarak üretilen silahların bir kısmı o yüzden yeraltına kayar. Tüm devletler silah kaçakçılığına kör ve sağırdırlar. Yeraltında dönen illegal ekonomi aynı zamanda yeryüzünü de besler. Cumhurbaşkanları, başkanlar, krallar, kraliçeler ve diktatörler bu ekonomilerden semirirler. Dağa çıkanlar ve kışlaya girenler ellerindeki silahın kimi öldüreceğiyle aslen ilgilenmezler. Gözlerini kapar ve vatan için ve direniş için ve bayrak için ve kurtuluş için ve toprak için... tetiği çekerler. (Alayına İsyan)
- Belki mucizelere inanmak hasta ruhların en iyi ilacıdır ama mucizelere kanmak kimi zaman ölümcül bir hastalıktır. (Beş Sevim Apartmanı)
- Benim başım artık kendimle dertte... (Beş Sevim Apartmanı)
- "Hayat tuhaflıklarla doludur ve katlanılabilir olmasını bu tuhaflıklara borçludur." (Kırmızı Zaman)
- Korkunun gölgesinde akıl fakir kalır. (Beş Sevim Apartmanı)
- Artık kimin kim olduğunu öğrenmek istemiyorum. Oysa bu mahallede herkesin hikayesi kimliğiyle başlıyor. Kaderler burada kimliklere göre paylaştırılmış. (Dolapdere - Kürt Kediler Çingene Kelebekler)
- “Benden ne istediğinizi öğrenemedim, beni sevip sevmediğinizi hiç bilemedim” (Deli Kadın Hikayeleri)
- İlerki yıllarda yaptığım analizler sonucu anladım ki, aşk benim için her zaman mutluluktan çok, mutsuzluğu içermiş. En mutlu olduğumu sandığım anlarda bile hep mutsuzluğu beklemişim. Son diye bir şeyi aklıma getirmediğim zaman bile bilinçaltımda bir yerde hazırlanıyormuşum sona. Bitmeyen aşk yok yani. (Aşkın Sonu Cinayettir)
- "Evin dilini de anlıyormuşsunuz?" "Evet?" "Mesela pencereler ... şu an bir şey diyorlar mı?" "Onu hatırlamıyorlar bile ... " "Öyle mi? Neden? Yaşarken hiç dışarı bakmadığı için mi?" "Hayır, ölürken bile sırtını onlara döndüğü için." (Deli Kadın Hikayeleri)
- "Deliliğin cazibesi ne kadar tehlikelidir bilemezsiniz.." (Deli Kadın Hikayeleri)
- "Kadınların en büyük zaafı, kendilerine yakıştırılan genel ahlakın gerçekten kendilerine yakıştığına kanmalarıdır." (Alayına İsyan)
- Sakın bana ismimi sormayın Sakın gözlerimin tam içine bakmayın Yanımdan geçerken bana dokunmayın. Varsayın ki burada değil, oradayım. Oraya siz gelemezsiniz. Köprüleri yıktılar, gemileri yaktılar, yollar kayboldu. Ben başkayım. Ben uçurumlar kadar tehlikeli Dereler kadar tekinsiz Rüzgarlar kadar esriğim. (Deli Kadın Hikayeleri)
- “İstemek başarıyı baştan çıkarır.” (Beş Sevim Apartmanı)