diorex
sampiyon

Metin Aydoğan kimdir? Metin Aydoğan kitapları ve sözleri

Mimar-Yazar Metin Aydoğan hayatı araştırılıyor. Peki Metin Aydoğan kimdir? Metin Aydoğan aslen nerelidir? Metin Aydoğan ne zaman, nerede doğdu? Metin Aydoğan hayatta mı? İşte Metin Aydoğan hayatı...

  • 16.07.2022 15:00
Metin Aydoğan kimdir? Metin Aydoğan kitapları ve sözleri
Mimar-Yazar Metin Aydoğan edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Metin Aydoğan hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Metin Aydoğan hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Metin Aydoğan hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1945

Doğum Yeri: Afyon

Metin Aydoğan kimdir?

Metin Aydoğan, 1945'te Afyon'da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini İzmir'de, yüksek öğrenimini Trabzon'da tamamladı. 1969'da Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi'ni bitirdi. Yüksek öğrenimi dışında tüm yaşamını İzmir'de geçirdi. Örgütlü toplum olmayı uygarlık koşulu sayan anlayışla, değişik mesleki ve demokratik örgütlere üye oldu, yöneticilik yaptı. Çok sayıda yazı ve araştırma yayınladı, sayısız panel, konferans ve kongreye katıldı.

Metin Aydoğan Kitapları - Eserleri

  • Bitmeyen Oyun
  • Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı
  • Ülkeye Adanmış Bir Yaşam-Atatürk ve Türk Devrimi
  • Yeni Dünya Düzeninde Kemalizm ve Türkiye
  • Türkiye Üzerine Notlar
  • Ekonomik Bunalımdan Ulusal Bunalıma
  • Türkiye Üzerine Notlar (1838-2018)
  • Ne Yapmalı
  • Avrupa Birliğinin Neresindeyiz
  • Türkiye Üzerine Notlar
  • Geri Dönüşten Çöküşe
  • Yönetim Gelenekleri ve Türkler 1. Cilt
  • İnönü
  • Türk Uygarlığı
  • Türkiye Nereye Gidiyor
  • Antik Çağ'dan Küreselleşmeye Yönetim Gelenekleri ve Türkler Cilt 2
  • Ben ve Ülkem
  • Geçmişten Günümüze Parti ve Örgütlenme
  • Ne Yapmalı
  • Türk Devrimi
  • Yol Haritası.
  • Siyaseti Anlamak
  • Batı ve Doğu Uygarlıkları
  • Küreselleşme ve Siyasi Partiler
  • Gramerli Türkçe Konuşma Kılavuzu

Metin Aydoğan Alıntıları - Sözleri

  • “31 Ağustos’ta Uşak, 2 Eylül’de Alaşehir, 5 Eylül’de Turgutlu, 6 Eylül’de Manisa yakıldı. Türk Ordusu, bütün çabasına karşın, birer gün arayla bu kentlere yetişti. 4 Eylül’de Söğüt, Buldan, Kula, Alaşehir; 5 Eylül’de Bilecik, Bozüyük, Simav, Demirci, Ödemiş, Salihli; 6 Eylül’de Akhisar ve Balıkesir; 9 Eylül’de İzmir, 10 Eylül’de Bursa kurtarıldı. 8 Temmuz 1920’de, Bursa’nın işgali nedeniyle, Meclis kürsüsüne örtülen ve ancak kurtuluştan sonra kaldırılmasına karar verilen siyah matem örtüsü, duygulu bir törenle “gözyaşları arasında” kaldırıldı.” (Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı)
  • 1923-1938 arasında gerçekleştirilen devrim atılımlarının tümü, Altıok içinde ifadesini bulur; hiçbir girişim dışarda kalmaz. Örneğin saltanat ve hilafetin kaldırılması cumhuriyetçilikle; dil-tarih yenileşmesi milliyetçilikle; eğitim birliği, tekke ve zaviyelerin kapatılması laiklikle; kamulaştırmalar ve ekonomik uygulamalar devletçilikle; tarım ve sağlık atılımları halkçılıkla; hukuk ve yenilikçi girişimler devrimcilikle ilişkilidir. Bu ilişkiler, altı ilkenin bütünlüğü içinde, ayrıca birbirlerine bağlanmışlardır. (Ülkeye Adanmış Bir Yaşam-Atatürk ve Türk Devrimi)
  • “Kişisel ve özel yaşamları itibariyle subaylar, fedakarlar sınıflamasının en önünde olmak zorundadırlar.” M.Kemal Atatürk (Bitmeyen Oyun)
  • Mussolini sınırsız biz bir özgürlük içinde devlet kurumlarını özelleştirerek İtalyan halkını sonu kanlı bitecek bir maceraya sürüklerken aynı yıllarda Atatürk yoksul Anadolu'da devletçilik yoluyla mucizeler yaratıyor, sosyal bir halk devleti kuruyordu (Yeni Dünya Düzeninde Kemalizm ve Türkiye)
  • Örgütümüzün ayrıntılarına bakacak olursak, işe köyden, mahalleden ve mahalle halkından, yani bireyden başlıyoruz. Bireyler fikir sahibi olmadıkça, haklarının bilincine varmadıkça; kitleler, herkes tarafından istenilen yöne, iyi ya da kötü yöne götürülebilirler. (Geçmişten Günümüze Parti ve Örgütlenme)
  • Türkiye emperyalizme bağımlı yarı sömürge bir ülkedir. İçinde bulunduğu koşullar bağımsızlığı, kalkınmayı ve halkın yönetime katılımını hedefleyen bir mücadeleyi gerekli kılmamaktadır. (Geçmişten Günümüze Parti ve Örgütlenme)
  • Önder, gerçek gücünü bulunduğu makamdan değil, kendi nitelik ve yeteneklerinden alır. (Geçmişten Günümüze Parti ve Örgütlenme)
  • Faşizm bir araçtır; tekelci şirket egemenliği tehlikeli bir durum ortaya çıktığında devreye sokulan bir araç. Tehlike oluşmadığı sürece, dünyaya yön veren büyük sermaye yöneticileri ve onların politik uzantıları; "inanmış barış severler" ve "kararlı anti-faşistlerdir". Ancak, çıkarlarına ve kurulu düzene yönelecek en küçük bir saldırı söz konusu olduğunda kolayca barbar savaşçılar haline gelirler. (Yönetim Gelenekleri ve Türkler 1. Cilt)
  • Batı, Kemalizmi kendisi için her zaman tehlike olarak görmüş ve onun için Türk toplumu üzerindeki etkisini ortadan kaldırmak için yoğun çaba harcamıştır ve harcamaktadır. (Bitmeyen Oyun)
  • Günümüzde kapitalizm yasal mafya, mafya ise yasadışı kapitalizmdir. (Bitmeyen Oyun)
  • "Atatürkçü birikim ülkemizde her şeye karşın güçlüdür, ancak örgütlü değildir." (Bitmeyen Oyun)
  • Eriştiği ekonomik güçle, son iki yüz yılda dünya egemenliğine yönelen Batı için Türk karşıtlığı, politik gereksinimlerin yol açtığı bilinçli ve çıkar amaçlı bir eylemdir. Bu davranış, çıkarları için elbette yararlı, hatta zorunlu, ancak asla bilimsel değildir; ayrıca günümüzle de sınırlı değildir. Batı tarihinin büyük bölümü, Türklerle çatışmanın, çoğu kez boyun eğmenin, eğmese de mücadele etmenin tarihi gibidir. Dünyanın birçok yerinde Türkler'le uğraşmak zorunda kalanlar, eskiden gelen duyguların dürtüsüyle, Türk karşıtlığına her zaman hazır ve isteklidirler. Bu nedenle, Türk'ün Türk'den başka dostu yoktur sözü, hamasi bir söylem değil, tarihsel dayanağı olan bir saptamadır. (Türk Uygarlığı)
  • Parti üyeleri güçlerini en yararlı ve en etkin biçimde birleştirmeli ve bu birleşik gücün amaç doğrultusunda kullanması sağlanmalıdır. (Geçmişten Günümüze Parti ve Örgütlenme)
  • “Sağ ya da sol” adı verilen akımlar, “Batı kaynaklıdır” ve Türkiye’nin koşullarına uygun değildir. Emperyalizme karşı “tek etkili silah milliyetçiliktir. Batı’nın “liberal devleti can çekişmektedir”. “Komünizm soyut bir kavramdır, yaşamın içinden gelmemiştir.” (Geçmişten Günümüze Parti ve Örgütlenme)
  • Türk Devrimi'nin önderi ve kuramcısı tek başına Mustafa Kemal'dir. Toplumsal bilinç ve devrimci kararlılık açısından en yakın çevresinden çok ilerdedir. Bu nedenle Türk Devrimi'nin kuramsal ve eylemsel stratejisi onun tarafından belirlenmiş ve uygulanmıştır. Devrim önderliğini Mustafa Kemal'in tek başına temsil ettiğini belirtmek gerekiyor. sayfa 89 (Yeni Dünya Düzeninde Kemalizm ve Türkiye)
  • "Türkiye, askeri değil ama, askeri işgalin amacı olan, siyasi ve ekonomik işgal altındadır." (Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı)
  • Ulusun tümü, görülmemiş bir imeceyle, yokluklar içinden bir ordu yaratıp onu savaşa hazırlıyordu. ( ;( ) (Türkiye Üzerine Notlar)
  • 1925-1927 yıllarında enflasyon %1 oldu. (Ekonomik Bunalımdan Ulusal Bunalıma)
  • 12 Mart'ı ve ardından gelen 12 Eylül'ü yapanları, görev alanları, destekleyenleri; genç ve aydın yurtsever bir kuşağı yok ettikleri için, her zaman nefretle andım. Herhalde ölene dek de nefretle anacağım Onlar, dışarıdan aldıkları buyruklarla ülkenin genç aydınlarını ezdiler ve ülkeyi aydınsız bıraktılar. Türkiye'nin, günümüzdeki bataklığa sürüklenmesinde pay sahibi oldular. (Ben ve Ülkem)
  • Türklerde, erkek gibi kadınlar da son derece cesur ve savaşçıdır, öylesine ki ;kollarını güçlendirmek, iyi ata binmek ve ok atabilmek için sağ göğüslerini keserler. Diğerini kesmemelerinin nedeni, çocuklarını emzirebilmek ve büyütebilmek, böylece nüfus artışını ve kuşakların sürmesini sağlayabilme amacıdır. (Türk Uygarlığı)

Yorum Yaz