Mehmet Saray kimdir? Mehmet Saray kitapları ve sözleri
Yazar Mehmet Saray hayatı araştırılıyor. Peki Mehmet Saray kimdir? Mehmet Saray aslen nerelidir? Mehmet Saray ne zaman, nerede doğdu? Mehmet Saray hayatta mı? İşte Mehmet Saray hayatı...
Doğum Tarihi: 1942
Doğum Yeri: Afyon
Mehmet Saray kimdir?
1942'de Afyon'un Dinar kazasında doğdu. Orta öğrenimini Çivril ve Isparta'da yapan Saray, 1961-1966 arasında İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü'nü bitirdi. 1968-1978 yılları arasında doktora çalışmaları için bulunduğu İngiltere'de "The Turkmens in the Age of Imperialism" adlı teziyle Doktor oldu. 1978'de mezun olduğu üniversitede hocalığa başlayan Dr. Saray, "Rus İşgali Döneminde Osmanlı Devleti ile Türkistan Hanlıkları Arasındaki Siyasî Münasebetler (1775-1875)" adlı teziyle 1983'de Doçent, "Afganistan ve Türkler" adlı teziyle de 1988'de Profesör oldu.
8 Kasım 1995'te Atatürk Araştırma Merkezi Bilim Kurulu Asli Üyeliği'ne seçilen Prof. Dr. Mehmet Saray, Mayıs 1992 - Ekim 1996 tarihleri arasında T.C. Dışişleri Bakanlığı'nda Türk Cumhuriyetleri'ne yönelik Başdanışmanlık görevinde bulundu. Bu görevi esnasında Türk Cumhuriyetleri bilim adamları ile birlikte hazırlanan "Ortak Türk Edebiyatı", "Ortak Türk Tarihi", "Ortak Türk Sözlüğü" ve "Ortak Türk Alfabesi" projelerinin yürütücülüğünü yaptı.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Türkiye Cumhuriyeti ve Yeni Türk Cumhuriyetleri tarihleri üzerinde ders vermektedir.
İngilizce ve Rusça bilen Prof. Dr. Mehmet Saray'ın 20'den fazla Türkçe ve İngilizce yayınlanmış kitabı ile 150'den fazla ilmî makalesi mevcuttur.
Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı olarak 2006 yılında görev yapmıştır.
Mehmet Saray Kitapları - Eserleri
- Gaspıralı İsmail Bey'den Atatürk'e Türk Dünyasında Dil ve Kültür Birliği
- Yeni Türk Cumhuriyetleri Tarihi
- Atatürk' ün Türklük ve Milliyetçilik Anlayışı
- Doğu Türkistan Türkleri Tarihi
- Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Hayatı
- Atatürk ve Türk Dünyası
- Sovyet Tehdidi Karşısında Türkiye 'nin NATO 'ya Girişi
- Atatürk'ü Nasıl Anlamalıyız?
- Ermenistan ve Türk Ermeni İlişkileri
- Atatürk'ün Konuşma ve Yazışmalarında Ermeni Sorunu
- Türk-Rus Münasebetlerinin Bir Analizi
- Dünden Bugüne Afganistan
- Cumhuriyet'in 75. Yılında Atatürk İlkeleri ve Dayandığı Tarihi Temeller
- Rusya'nın Türk İllerinde Yayılması
- Türk - İran İlişkileri
- Rus İşgali Devrinde Osmanlı Devleti İle Türkistan Hanlıkları Arasındaki Siyasi Münasebetler (1775-1875)
- Atatürk'ün Milli Devleti ve Küreselleşme
- The Turkmens In The Age Of Imperialism
- Türklerde Dini ve Kültürel Hoşgörü, Atatürk ve Laiklik
- Ana Hatlarıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun Sorunları ve Çözüm Yolları
- Türk Dünyasında Neler Oldu
Mehmet Saray Alıntıları - Sözleri
- Birlik içinde bulunma sorumluluğu taşıyan bütün müttefik ülkelerin, Atatürk'ün Yurtta Sulh Cihanda Sulh akılcı öğüdünü uygulamalarında büyük faydalar vardır. Bugün NATO üyeleri, Atatürk'ün daha iyi bir dünya için öne sürdüğü görüşünü savunmaktadır. (Sovyet Tehdidi Karşısında Türkiye 'nin NATO 'ya Girişi)
- Adana'nın 10 kilometre doğusundaki İncirlik köyünde, 9 Haziran 336 (1920) günü Ermeni çeteleri, bütün köy ve halkını bir yere doldurup bomba ile berhava etmişlerdir. (Atatürk'ün Konuşma ve Yazışmalarında Ermeni Sorunu)
- Ümit ederim bir gün Ermeniler Türk milletini ve devletini haksız yere itham ettiklerini anlayıp, tarihlerinde en rahat hayatı kendilerine yaşatmış olan Türk milleti aleyhinde tavır almaktan vazgeçerler. (Atatürk'ün Konuşma ve Yazışmalarında Ermeni Sorunu)
- Türkiye ve Türk halkı demokrasi yolunu seçmiştir. (Atatürk'ü Nasıl Anlamalıyız?)
- Nitekim, Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa 2 Şubat 1927 tarihinde başvekalete yazdığı bir yazı ile haksız yere idam edildiği anlaşılan Boğazlıyan kaymakamı Kemal Bey’in geride bıraktığı aile efradına; Ermeniler tarafından şehit edilen Muş mutasarrıfı merhum Servet Bey ile Trabzon Valisi merhum Cemal Azmi Bey’in aileleri ile yine Ermeniler tarafından şehid edilen Ankara Eski Valisi, Doktor Reşit Bey’in; yine Ermeniler tarafından şehit edilen Cemal Paşa’nın ailesine maddi yardımda bulunulmasını emretmiştir*. (Atatürk'ün Konuşma ve Yazışmalarında Ermeni Sorunu)
- "...Ermenistan’a gelince; bir istila fikri sevdalısı olan Ermeniler, Nahcivan’dan Oltu’ya kadar bütün Müslüman halka baskıda, bazı yerlerde de katliam ve yağmacılıkta bulunuyorlar. Hudutlarımıza kadar Müslümanları yok etmek, onları göçe zorlayarak doğu illerimiz ile ilgili isteklerine güven içinde yaklaşmak ve bir taraftan da 400 bin olduğunu iddia ettikleri Osmanlı topraklarındaki Osmanlı Ermenileri’ni dayanak yaparak memleketimizi işgal etmek istiyorlar” (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, s. 4-7). (Atatürk'ün Konuşma ve Yazışmalarında Ermeni Sorunu)
- Türkiye'yi NATO'ya sokan Bayar-Menderes-Köprülü üçlüsüne NATO'dan gelen ilk telkin, Balkanları ve Ortadoğu'yu emniyete alacak paktlar imzalaması idi. (Sovyet Tehdidi Karşısında Türkiye 'nin NATO 'ya Girişi)
- Atatürk'ün vefatı muhakkak ki, Türk milleti için her yönüyle büyük bir kayıptı. Bu kayıp her sahada hissediliyordu. Fakat en çok yokluğunun hissedildiği saha ise, önderlik ve devlet reisliği idi. (Sovyet Tehdidi Karşısında Türkiye 'nin NATO 'ya Girişi)
- Hâkimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir. (Atatürk'ü Nasıl Anlamalıyız?)
- O tarihte NATO, aldığı bir kararla "Ortadoğu Komutanlığı" kurulması için harekete geçmişti. Bu komutanlığın teşkili çerçevesinde Türkiye'de bazı NATO üslerinin kurulması kararlaştırılmıştı. (Sovyet Tehdidi Karşısında Türkiye 'nin NATO 'ya Girişi)
- Kırım, Kazan, Azerbaycan ve Türkistan medreselerininin bozuluş şekli, aşağı-yukarı, Osmanlı medreselerine benziyordu. Yani, siyasi ve iktisadi istikrarsızlıkların medreseleri manen ve maddeten yıpratarak öğretimle ilgili talimat ve gelenekleri bozması şeklinde tecelli etmiştir. Bu arada, fen ve aklî ilimlerden uzaklaşarak sadece dinî tedrisata gidilmesi, medreselerin, cemiyetin ihtiyaç duyduğu sahalarda eleman yetiştirememesine sebep olmuştur. (Gaspıralı İsmail Bey'den Atatürk'e Türk Dünyasında Dil ve Kültür Birliği)
- Atatürk: Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, bağımsızlıktan mahrum bir millet, medenileşmiş insanlık önünde uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye liyakat kazanamaz. (Atatürk'ü Nasıl Anlamalıyız?)
- Tarihin inceleme konusu olan bu acılı olaylarda 'soykırım' tanımı için, ne kasıt unsuru vardır nede maddi unsur. Ülkesi paylaşılmak ve esir edilmek istenen Türk ulusu kendini savunmuştur. Buna rağmen dünya kamuoyu olayı hep tek taraflı yansıtmalarla dinlemiştir. Bu konuda Türkiye'de yeterli ve sürekli olarak çalışma yapılmaması, konuyu devamlı olarak işleyen akademik veya başka bir kurumun kurulmamış olması, bu sonuca yol açmıştır. (Ermenistan ve Türk Ermeni İlişkileri)
- Zira eğitimden nasibini alamamış, dünya ve ülke gerçeklerinden habersiz insanları hassas oldukları dinî konularda tahrik ederek galeyana getirmek mümkündür. (Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Hayatı)
- Esasında İsmet Paşa, 14 Mayıs 1950 genel seçimlerinden önce, 11 Mayıs 1950'de Türkiye'nin NATO'ya alınması için müracaat etmiş, fakat İtalya haricinde tüm diğer devletler ret ettiği için bir netice almamıştı. 25 Temmuz 1950'de Türkiye'nin Kore Savaşı'na katılmasından iki hafta sonra, 11 Ağustos 1950'de de Demokrat Parti Hükümeti NATO'ya girmek için başvurmuş ise de, onların müracaatı da ret edilmiştir. (Sovyet Tehdidi Karşısında Türkiye 'nin NATO 'ya Girişi)
- Mustafa Kemal Paşa protesto telgrafında Ermeni zulmünü şöyle anlatıyordu: “Tohumluk istemek, vergi koymak, silah toplamak gibi sözde bahanelerle öteden beri Ermeni zulüm ve işkencesine uğrayan doğu sınırımız dışındaki İslam halkı, son Şubat ayı içinde Ermeni tümen kumandanları tarafından yönetilen çeşitli sınıflardan oluşan birçok birliklerin saldırıları karşısında pek çok kurban vermiş ve Kars vilayetine bağlı Çıldır, Zarşad, Şuragel, Akbaba ilçelerinde adları kayıtlı kırk Müslüman köyü bütünüyle yıkılmış ve yok edilmiştir. Bu köylerin çaresiz halkından iki binden fazla Müslüman nüfusu pek feci bir şekilde topluca öldürülmüştür. Ve soykırıma uğrayan Müslümanların eşyaları Kars pazarlarında açıkça satılmıştır. Hemen her gün büyük bir üzüntüyle haber almakta olduğumuz Ermeni zulüm ve soykırımına yeni bir ek olmak üzere Orduabad, Ahur, Civa, Ciusi, Vedi yörelerindeki Müslüman halka karşı Ermeniler 19 Mart’tan başlayarak saldırıya geçmişlerdir. Ayrıca Oltu bölgesine karşı da yeni bir saldırıya hazırlandıkları hakkında güvenilir kaynaklardan haberler alınmıştır.Bu hareketleri çok sert biçimde protesto ettiğimizin ve bu saldırıların önü alınmazsa dünyanın, pek büyük kötülüklerin çıkmasına tanık olacağının bağlı bulunduğunuz hükümetlere hızla ulaştırılmasını rica eder ve saygılarımızı sunarız. Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Temsil Heyeti adına Mustafa Kemal” (Atatürk'ün Konuşma ve Yazışmalarında Ermeni Sorunu)
- "NATO'yu kuranları da, katılanları da, Çar'ı mahvettiğimiz gibi perişan edeceğiz." (Sovyet Tehdidi Karşısında Türkiye 'nin NATO 'ya Girişi)
- Çinli tarihçiler, “Doğu Dünyasının Güneşi” addettikleri Çin’i “Ortadaki-Merkezdeki Çiçek”, komşu ülkeleri de “Ortadaki Çiçek”in etrafında “Yabanî Otlar” olarak gördüklerini belirtmişlerdir. (Doğu Türkistan Türkleri Tarihi)
- Türkiye'nin savaşa sokulmasını ısrarla isteyen Sovyet lideri Stalin, küstah bir lisan kullanarak "Türkleri gerekirse enselerinden yakalayarak" savaşa sokmak gerektiğini söylemiştir. (Sovyet Tehdidi Karşısında Türkiye 'nin NATO 'ya Girişi)
- Egemen bir ulusun tutsak olması, tutsak bir ulusun yok olması okulsuzluktan ileri gelir. (Gaspıralı İsmail Bey'den Atatürk'e Türk Dünyasında Dil ve Kültür Birliği)