Mehmet Faraç kimdir? Mehmet Faraç kitapları ve sözleri

Gazeteci, Yazar Mehmet Faraç hayatı araştırılıyor. Peki Mehmet Faraç kimdir? Mehmet Faraç aslen nerelidir? Mehmet Faraç ne zaman, nerede doğdu? Mehmet Faraç hayatta mı? İşte Mehmet Faraç hayatı...

Gazeteci, Yazar Mehmet Faraç edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Mehmet Faraç hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Mehmet Faraç hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Mehmet Faraç hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Mehmet Faraç

Doğum Tarihi: 1965

Doğum Yeri: Şanlıurfa

Mehmet Faraç kimdir?

Güneydoğu kaynaklı sosyal-siyasal ve toplumsal araştırmalarıyla tanınan Mehmet Faraç, 1965 yılında Urfa’da doğdu. Gazeteciliğe 1983 yılında Urfa’da Cumhuriyet muhabiri olarak başladı. Yerel gazete ve radyolarda yöneticilik yaptı.

1985 yılında Çağdaş Gazeteciler Derneği’nce (Fotoğraf), 1986’da da Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nce (Haber) dalında Yılın Gazetecisi seçildi.

Mehmet Faraç, 1995 yılından bu yana İstanbul’da, Cumhuriyet Gazetesi’nin Yurt Haberleri Servisi Şefi olarak görev yapıyor.

Yazar, Cumhuriyet Gazetesi’nde özeti yayımlanan “Töre Kıskacında Kadın” adlı incelemesiyle, 1997 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nce Yılın Başarılı Gazetecisi seçildi. İnceleme ilk kez 1998 yılında Çağdaş Yayımları’nca kitap olarak basıldı, ikinci baskısı ise 2002’nin ortalarında Günizi Yayıncılık’tan çıktı.

Kadın örgütleri arasında ve kamuoyunda yankı bulan kitap, Güneydoğu kadının içinde bulunduğu durumun tartışılmasını sağlarken, İngiliz The Independent ve ABD’deki The New York Times ile Herald Tribune gazetelerince töre araştırmalarında kaynak olarak gösterildi.

Mehmet Faraç, Türkiye Hizbullahı’yla ilgili ilk kitap olan “Kod Adı Hizbullah”ı da Faik Bulut’la birlikte kaleme aldı.

Yazarın “Töre-Terör-Toprak” üçlemesinin son kitabı olan ve otoritelerin “Bir destan”diye tanımladığı “Suyu Arayan Toprak, Harran ve Fırat’ın Bin Yıllık Dramı” ise 2001 yılı içinde yayımlandı.

Mehmet Faraç’ın dördüncü kitabı olan “Batman’dan Beykoz’a, Hizbullah’ın Kanlı Yolculuğu” da, 2001 yılının sonunda piyasaya çıktı. “Kod Adı Hizbullah”ın ikinci cildi sayılabilecek bu kitabın özeti, Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlandı ve yazara “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2000 Yılı Araştırma Ödülü”nü kazandırdı.

Aralık 2002'de yayımlanan “Kötüler Mahallesi” yazarın beşinci kitabı.

Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Akademi İstanbul'da Yerel Basın ve Araştırmacı Gazetecilik dersleri veren Faraç evli, Murat ve Fırat adlı iki çocuk babası.

Mehmet Faraç Kitapları - Eserleri

• Töre Kıskacında Kadın
• Son Gavur
• Doğu Yakasında Yeni Bir Şey Yok
• Hizbullah'ın Kanlı Yolculuğu
• Yağmuru Bekleyen Kadınlar
• Söyleyin Anama Ağlamasın
• Kötüler Mahallesi
• PKK Ne İstiyor?
• Pkk'nın Şifreleri
• Ölü Akrepler Zamanı

Mehmet Faraç Alıntıları - Sözleri

• Hesapları intikam olanlar, dillerine kelepçe, kulaklarına pranga vuruyor, gözlerine esaretin perdesini çekiyorlardı! (Doğu Yakasında Yeni Bir Şey Yok)
• Orada kan ve su hep aynı kulvarda koşuyordu... Mavi hep geride, kırmızı hep öndeydi... Mavi sürekli soğuktu, kırmızı hep sıcak kanlıydı!... Doğruydu, " Bütün renkler aynı hızla kirlenirdi!..." Ama orada hep birinciliği hep mavi alırdı !... (Doğu Yakasında Yeni Bir Şey Yok)
• Orası Urfa... Orada sevmek zordu... Sevda boyunlarda yağlı bir ilmekti... Sevda, keskin bir kılıçtı... Orada sevda öykülerine kan mürekkep olurdu... Oralarda sevdaların sonunu da türküler yazardı. (Töre Kıskacında Kadın)
• Örgüt kaynaklarına göre PKK, Avrupa ülkelerinden her ay bağış adı altında en az 1 milyon Euro topluyor. (PKK Ne İstiyor?)
• Etmez akrep, akrabanın akrabaya ettiğini!.. (Doğu Yakasında Yeni Bir Şey Yok)
• Biz dua ederken diyoruz ki, bize karşı suç işleyenlerin günahlarını affettiğimiz gibi Rab, sen de bizim günahlarımızı affet... (Son Gavur)
• Örgüt, toplumun yoksul kesimlerinden beslenmektedir. Yöre insanı PKK ve DTP’nin propagandaları nedeniyle etnik beklentilerini, ekmek kavgasının çok önüne geçirmiştir. (PKK Ne İstiyor?)
• PKK militanlarının görevlerini başarması için tam bir derviş ve azize gibi yaşamadı ve Apo’nun birer çağdaş havarisi gibi çalışması, başarı için şarttır. (Cemil Bayık) (PKK Ne İstiyor?)
• Havada, nehirler dibinde küçük mezarlar kazmaya odaklanmış kahredici pusular vardı!.. (Yağmuru Bekleyen Kadınlar)
• Öcalan yakalandıktan sonra PKK kuruluş felsefesini değiştirdi. Yola çıkarken düşündüğü amaçları inkar etti. Bağımsız Kürdistan idealinden, federasyon be otonomi taleplerini reddeden, demokratik cumhuriyet söylemini dillendiren bir siyasal partiye dönüştü. Dolayısıyla PKK’nin elinde silah dağda bulunmayı gerektiren bir örgüt olmaktan çıkmış olması gerekiyordu. Çünkü demokratik cumhuriyet tezi ancak siyasal bir parti eliyle gerçekleştirilebilecek talepler içeriyordu. (Mehmet Metiner, HEP Genel Başkan Yardımcısı, sonra AKP milletvekili) (PKK Ne İstiyor?)
• 26 yaşındaki Salih Ocak, cuma namazı kıldıktan sonra kendisine havlu getiren kız kardeşi Güler Ocak'ı, "kadın kesmek sevaptır" gerekçesiyle boğazını keserek öldürüyordu. (Töre Kıskacında Kadın)
• PKK artık eski PKK değildir. TBMM’deki uzantısının Şahin politikaları, örgütün propagandalarını bile geride bırakmıştır. (PKK Ne İstiyor?)
• Bir kadının kocasından boşanması kadar ayıp bir şey yoktu... (Töre Kıskacında Kadın)
• PKK yöneticilerinden Murat Karayılan 14 Mayıs 2009 da “Bağımsız Kürdistan” düşünden vazgeçtiklerini belirtmiş DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’te bunu onaylamıştı. PKK 2008’de yapılan kongrede de Türkiye’nin üniter yapısı içinde “siyasi çözüm” beklentisine vurgu yapmıştı... Örgüt siyasallaşma yolundaki çabalarında başarılı oldukça hedef küçültmüştür. (PKK Ne İstiyor?)
• “Mandela” özentisindeki Öcalan, ileriki aşamada DTP ya da kurulacak “çatı partisi”nin başına geçmeyi sonra da milletvekili olmayı istiyor. Kafasındaki ezeli plan işte bu. (PKK Ne İstiyor?)
•   13 yaşındaki Hatice, siyasi parti mitinglerinin de yapıldığı Bediüzzaman Meydanı'nın girişinde Rambo bıçağıyla imam nikahlı eşi, 17 yaşındaki Ali tarafından boğazı kesilerek öldürüldü. Urfa'da sıradan bir cinayet gibi duyuldu olay.    Bir çocuk, Urfa'nın en işlek caddelerinden birinin ortasında onlarca insanın önünde katlediliyor. Bir töre cinayeti miydi bu?.. Bir kıskançlık cinayeti mi?.. iki çocuğun sonu ölümle biten oyunu muydu?..    Ya, suçu neydi 13 yaşındaki "kadının?..." Bilinen tek suçu sinemaya gitmekti...    Hatice'nin öyküsü töre cinayetinin diğer kurbanlarından biraz farklıydı. Bakmayın onun 13 yaşındaki olduğuna... Evli bir kadındı o...Peki Hatice niye öldü?... (Töre Kıskacında Kadın)
• Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik. Ama bu arada basit bir sanatı unuttuk; kardeş olarak ya­şamayı! Martin Luther King (Doğu Yakasında Yeni Bir Şey Yok)
• Doğuda insan yerleşmelerinin başladığı ilk dönem­lerden iletişim teknolojisinin dünyaya egemen olduğu uzay çağına kadar geçen süreçte, insanlık ve intikam açı­sından her şey eskisi gibiydi... Doğu Yakasında Yeni Bir Şey Yoktu!... (Doğu Yakasında Yeni Bir Şey Yok)
• Öcalan her ne kadar, 2009 yılı Ekim ayındaki avukat görüşmesinde, “Bizim tek devlet, tek millet, tek bayrakla bir sorunumuz yok. Bizim devletin üniter yapısıyla da bir sorunumuz yok” demiş olsa da “Bağımsız Kürdistan” sevdası her PKK’linin aklında olmaya devam edecektir. (PKK Ne İstiyor?)
• Ağalar, seçimlerde köylünün sandığa gitmesini engelleyerek toplu mühürlenen oy pu­sulalarıyla siyasi güçten pay kapmaya çalıştı. Cahillerin oyları dolar demetleriyle pazarlandı, na­mus diye nitelenen pusulalar kilitsiz sandıklarda tecavü­ze uğradı!... (Doğu Yakasında Yeni Bir Şey Yok)