Mehmet Alperen kimdir? Mehmet Alperen kitapları ve sözleri
Yazar, Siyasetçi Mehmet Alperen hayatı araştırılıyor. Peki Mehmet Alperen kimdir? Mehmet Alperen aslen nerelidir? Mehmet Alperen ne zaman, nerede doğdu? Mehmet Alperen hayatta mı? İşte Mehmet Alperen hayatı...
Yazar, Siyasetçi Mehmet Alperen edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Mehmet Alperen hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Mehmet Alperen hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Mehmet Alperen hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 1956
Doğum Yeri: Kahramanmaraş
Mehmet Alperen kimdir?
Mehmet Alperen, 1956 Kahramanmaraş doğumlu bir yazardır. 1974 yılında bizim anadolu gazetesi ile gazetecilik hayatına başlamıştır. 80'li yıllarda mçp ve mhp bünyesinde siyasette de görev almıştır. 1989 yılında ülkücü hareketten ayrılmıştır fakat 2000 yılında aydınlık türkiye partisi kurucu il başkanı olmuştur. burada da aradığını bulamamış ve siyasetten bir daha dönmemek üzere çekilmiştir. eserleri çoğunlukla yakın tarih üzerinedir. Mahşerin Atlısı, Medine Mücevheri Hazreti Aişe, Havva'nın Gerçek Yüzü Hatice bu eserlerinden bazılarıdır.
Mehmet Alperen Kitapları - Eserleri
- Deli Dumrul
- Çöl Aslanı
- Ruhların Parmakları
- Sıla
- Şu Destanı
- Sütçü İmam
- Manas
- Son Cihangir Enver Paşa
- Çanakkale Cehenneminde Generallerin Savaşı
- Göç
- Cengiz Han
- Emret Paşam
- Oğuz Kağan
- Satuk Buğra
- Timur
- Mahşerin Atlısı
Mehmet Alperen Alıntıları - Sözleri
- "Zaman" bazen taşınamayacak kadar ağır bir yük. Bazende varlığından bile habersiz olunan bir sis perdesi. Bazen yorgun bir savaşçının bir atımlık mermisi, bazen tükenmez bir cephanelik. (Ruhların Parmakları)
- O Allah'a kavuşmaya "düğün gecesi" der. Allah Resulü'nün ayakları ucunda Şehit olacağız inşallah! (Çöl Aslanı)
- Ama töre koyucular bu iki sevgilinin duygularından çalmak istediler. Kendileride pay almak istediler. Hayatları boyunca tatmadıkları, yaşamadıkları, yaşamayı denemedikleri sevgiye ortak olmak istediler. Sevgili olmanın seven olmanın büyüklüğüne değil menfaatlerinin töresini harekete geçirdiler. Berdel (Köle) istediler. (Sıla)
- Onun en zayıf yeri, en güçlü olduğu tarafıdır! (Çöl Aslanı)
- Türkleri tanıyordu. Sina çölünde onlarla sıfır mücadelede savaşmıştı. Daha savaşın hazırlık safhasında başlatılan mühendislik seferberliğinde onların ne kadar dayanıklı insanlar olduklarını gözleriyle görmüştü. Kendilerine yapılan tüm ihanetlere, harıl harıl çalışan İngiliz, Arap ve Yahudi ajanlarına rağmen Sina çölünde kafalarına koyduklarını yapmışlatdı. Kanala varmak için geçilmesi gereken kilometrelerce uzunluğundaki kuş uçmax kervan geçmez her türlü yeşillikten yoksun Sina çölünden ordularını geçirebilmek için adeta Anadolu'nun bütün alın terini akıtmışlardı. Bütün bunları sivil halklardan yardım almaksızın sadece Türk askerinin gücüyle yapmışlardı. İngilizler ise ellerindeki Hintli Arap ve Mısırlı Fellahların yardımıyla yapmışlardı. Tüm ağır işlerde İngiliz askerini değil ellerindeki esirleri çalıştırmışlardı. Oysa Türk askeri esirleri değil sadece kendi emeklerini harcayarak, çölü bir taraftan bir tarafa su menfezleri,konaklama yerleri, binalar, haberleşme araçları, telefon direkleriyle döşemişlerdi. Belki savaşı kaybetmişlerdi ama böyle bir güç böyle bir azim dünyanın hiçbir ordusunda olamazdı. (Çöl Aslanı)
- Velhasıl, yapılan her hareket iyi veya kötü, güzel veya çirkin, yarına hazırlıktır. Yarının sahibi ise Allah'tır... (Sütçü İmam)
- Enver Paşa dudağını büktü; “Bu intihar demektir” Sami Bey daha birkaç ay önce kendilerini Sarıkamış’ta girdikleri ihata harekatını düşündü. Sonra acı bir gülümseme ile; “Kendini gereğinden büyük görenler genellikle bunun intihar olduğunu düşünmezler Paşam” (Çanakkale Cehenneminde Generallerin Savaşı)
- "Eşya ruha tabidir. Dolayısıyla bedenimiz deki bütün azalar ruh tarafından kullanılmaktadır." "Ruh bu işi duygular vasıtasıyla yapar. Yani bir anlamda duygular ruhların parmaklarıdır. Dış dünyaya bunlarla açılır. Hayat ve hadiselere bunlarla yani duygularla hakimiyet kurar. Ancak duygularla karar veremez." (Ruhların Parmakları)
- Paşa heyecanlanmıştı. Aklına ilk defa gelen ''Mehmetçik'' lakabı öylesine hoşuna gitti ki heyecanı bir kat daha arttı. Ve tarihe ilk defa ''Mehmetçik'' ifadesini orada kendisinin kullandığını aklına bile getiremedi Fahreddin Paşa. (Çöl Aslanı)
- Bize göre zor olan kendi içimizdeki kararsızlığı yenmek. (Sütçü İmam)
- ‘’İki satırlık adamları musallat ettik ömrümüze’’ Diyor yazar.. (Sıla)
- Bir ülkede hakimler ve hekimler bozulursa, o ülke bozulur. (Çöl Aslanı)
- Bizim korkumuz etten ve kemikten yaratılanlara değildir. (Sütçü İmam)
- "Adaletle idarede değişmeyin. Çinliler ve Batılı kavimler gibi saraylarınıza, evlerinize entrika sokmayın. Ahlaklı ve dürüst olun. Unutmayın ki, bunlar değişmez erdemlerdir." (Şu Destanı)
- Gündüzleri her şey ayan beyan açık önemli olan gece görebilmek... (Çöl Aslanı)
- İslam peygamberi mucizelere dayanmak lüzümunu duymayacak kadar akla, mantığa, gerçeğe ve fazilete değer vermiş, bütün neticeleri vicdanlara bırakmıştır ki bu hareket her şeyden evvel efendimizin o tertemiz asil ruhunu tazip eder. (Çöl Aslanı)
- "Değişim sadece maddede yapılan yenilikleri kendi töremize uydurmakla mümkün olur. Batılı giysiler ve Batılı alışkanlıklar edinmek değişmek değildir. Bunlar, onlara benzemeye çalışmaktır. Bugün, giysilerini giyerek benzemeye çalışırsanız yarın, o giysilerin davranışlarını da ahlak edinirsiniz. İşte o zaman kendi millet olma erdemlerinizi kaybedersiniz. Değişmek, Türk karakterinde olmamalıdır. " (Şu Destanı)