Mehmed Uzun kimdir? Mehmed Uzun kitapları ve sözleri - Mehmet Uzun Şiirleri
Kürt Yazar, Şair Mehmed Uzun hayatı araştırılıyor. Peki Mehmed Uzun kimdir? Mehmed Uzun aslen nerelidir? Mehmed Uzun ne zaman, nerede doğdu? Mehmed Uzun hayatta mı? İşte Mehmed Uzun hayatı... Mehmed Uzun yaşıyor mu? Mehmed Uzun ne zaman, nerede öldü?
Kürt Yazar, Şair Mehmed Uzun edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Mehmed Uzun hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Mehmed Uzun hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Mehmed Uzun hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1953
Doğum Yeri: Siverek, Şanlıurfa
Ölüm Tarihi: 11 Ekim 2007
Ölüm Yeri: Diyarbakır, Türkiye
Mehmed Uzun kimdir?
1953 yılında, Viranşehir kökenli bir aşiret ailesinin çocuğu olarak Siverek'te doğdu. Anne tarafı Zaza, baba tarafı Kürt kökenlidir. Babası koyun tüccarı olan Mehmed'in, beş kardeşi daha vardı. Küçük yaşlarında ailesinden duyduğu sözlü anlatım örnekleri, edebi sanatının temelini oluşturmuştur. İlerde yazacağı romanların kökü, bu çocukluk anılarından beslenmiştir.
Kürt dilinin yasak olduğu bir dönemde, birçok Kürt yazarın aksine egemen dilde değil anadilinde yazmayı tercih etmiştir. Özellikle, zayıf olan Kürtçe yazı dilini geliştirmek, ortak bir edebi dil oluşturmak ve Kürt hikâye anlatım geleneğini canlandırmaya yönelik yaptığı çalışmalarla modern Kürt edebiyatında kurucu bir role sahiptir.
26 Ağustos 1977'de, sahte Tunus pasaportuyla Suriye üzerinden gittiği İsveç'e yerleşti. Kurmanci, Türkçe ve İsveççe yazdığı kitapları yirmiye yakın dilde yayınlandı. Hakkında, Türkiye'de çok sayıda dava açıldı. 1981'de Türk vatandaşlığından atıldı ve 1992 yılına kadar Türkiye'ye gelemedi.
Uzun yıllar İsveç Yazarlar Birliği yönetim kurulu üyeliği yaptı. Ayrıca İsveç Pen Kulübü ve Uluslararası Pen Kulüp'te aktif çalıştı. İsveç ve Dünya Gazeteciler Birliği'nin de üyesi olan Uzun'un bugüne kadar çok sayıda Kürtçe roman yazdı.
Mehmed Uzun, "Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık" romanı ve "Nar Çiçekleri" adlı deneme kitabı ile ilgili olarak 2001 baharında yargılandı.
Yakalandığı mide kanseri nedeniyle uzun süre tedavi gören ünlü edebiyatçı, 11 Ekim 2007 günü Diyarbakır'da yaşamını yitirdi.
13 Ekim günü Diyarbakır Ulucami'de kılınan cenaze namazı ardından, cami önündeki kalabalığa sırasıyla Yaşar Kemal, Şerafettin Elçi, Ahmet Türk ve Osman Baydemir'in yaptığı konuşmaların ardından Mardinkapı Mezarlığı'na defnedildi.
Mehmed Uzun Kitapları - Eserleri
- Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Cep Boy)
- Yitik Bir Aşkın Gölgesinde
- Sen
- Yaşlı Rind'in Ölümü
- Nar Çiçekleri
- Kader Kuyusu
- Dicle'nin Yakarışı
- Abdalın Bir Günü
- Dicle'nin Sürgünleri
- Dengbejlerim
- Zincirlenmiş Zamanlar Zincirlenmiş Sözcükler
- Kürt Edebiyatına Giriş
- Ruhun Gökkuşağı
- Bir Dil Yaratmak
- Ölüm Meleğiyle Randevu
- Kürt Edebiyatı Antolojisi
- Dicle'nin Sesi
- Bir Romanın Hatıra Defteri
- Küllerinden Doğan Dil ve Roman
- Mirina Egidekî
- Hez û Bedewiya Pânûsi
Mehmed Uzun Alıntıları - Sözleri
- “İnsan neden böyle? Neden çabuk alışıyor bir şeylere? (Sen)
- Dengbêjlik, bir gelenek olarak, şimdiye kadar, Kürt edebiyatı, sanatı ve müziğinin atar damarı olmuştur. Tüm baskı ve şiddete, asimilasyon ve yok etme kampanyalarına rağmen Kürt dili edebiyatı ve müziği hâlâ canlılığını koruyabiliyorsa bunda dengbêjlik geleneğinin payı büyüktür. Yüzyıllardan beri süren bu vefakar geleneğe çok şey borçluyuz. (Bir Dil Yaratmak)
- "Xwîn bi xwînê nayê şuştin." (Kan kanla yıkanmaz.) Kan, ancak adalet duygusu, insani ve vicdani yaklaşımla yıkanabilir, temizlenebilir. Adalet anlayışının, insani ve vicdani duyguların kaynağı da edebiyattır. (Nar Çiçekleri)
- ... Usul usul, hayatımın ve Ruhumun en derin yerlerinde kök saldı. ... (Kader Kuyusu)
- "Hevalno, ji bîr mekin Em pênç hezar dil Pênç hezar efsaneyên li ser lêvan Pênç hezar destanên li ser kaxizan in Pênç hezar sterkên ronî yên Kurdan in..." (Mirina Egidekî)
- Türkiye'de öğretmen okulunda okudum. Öğretmen okulunda şoven ve asimilasyonun temelde olduğu bir eğitim sistemiyle öğrenim gördük... Kürtleri kötülüyorlardı... (Mahmut Baksi) (Kürt Edebiyatı Antolojisi)
- Ben de destan ve stranlarımız¹ gibi eskiyim. Düne aidim,bugüne değil. Bugünle hiçbir ilişkim yok. 1: Kürt halk ezgisi. (Yaşlı Rind'in Ölümü)
- Kendimi o kadar çok geliştirmek zorundayım ki, öğrenmek zorunda olduğum öyle çok şey var ki. (Bir Dil Yaratmak)
- Eğer dizelerin kamaştırıcı incilerini istiyorsan, Mela'nın şiirine bak, Şirazi'ye ne gerek? (Kürt Edebiyatına Giriş)
- “İnançları farklı, dilleri farklı, kimlikleri farklı diye insanlar birbirine düşman olmamalı. İnsan bir kimliğe, bir dine, bir dile sahip olarak dünyaya geliyor ve bunlarla büyüyüp yaşıyor. Bunda insanın günahı, suçu ne?” (Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Cep Boy))
- Ben sözün gücüne çok inanıyorum. Kürtçeyi yasaklayanlar, yasaklamalarla bu dilin yok olacağını, gücünü yitireceğini sanıyorlardı. Bunun ne kadar yanlış olduğu ve insanlıkdışı bir anlayış olduğu Diyarbakır' da 2000 yılının Ocak ayında bir kez daha anlaşıldı. Yasaklanmış bir söze saygınlık, bir güzellik ve bir güç vermek, işte ömrümün en kısa özeti... (Bir Dil Yaratmak)
- Annesini günlerce görmemiş bir çocuk sevgisiyle küçülmüştün göğsümde 1000Kitap (Kürt Edebiyatına Giriş)
- Aşk sözcüğü mesela neyi ifade ediyor, hiçbir şeyi. Ama Kürtçe evin çok şey ifade ediyor ve kutsal bir sözcük. O da aşk. (Bir Dil Yaratmak)
- Barış, insanlığın yarattığı en önemli, en erdemli eserdir. (Ölüm Meleğiyle Randevu)
- "Dayan, diren, sabırlı ol; günü birlik düşünme; zaman, sadece bir andan oluşmuyor, zamanı hiç bitmeyecek bir ayin gibi düşün ve yaşa; kine, nefrete, haset ve kıskançlıklara kulak verecek, onları kendine yaklaştıracak kadar küçülme; çile çekmeden insan ve insanlığı mutlu edebilecek hiçbir şeyin yaratılamayacağını unutma; acı ve hüzünden insanı mutlu edebilecek bir eser yaratmanın hünerini öğren, bu güneşin ustası ol; derin yalnızlığımı, yaratacağım eserle, herkesin ortak olabileceği bir mutluluk haline getir." (Zincirlenmiş Zamanlar Zincirlenmiş Sözcükler)
- İmdat, insan ve insanlık için imdat! (Bir Romanın Hatıra Defteri)
- Kurdistan. Di çapkirina ve pirtûka heja û tarîxî de alîkarîya bavê tejî pir bû. Di pirtûke de, şehîden me yen neteweyî li pey hev, di nav rûpelan de, rezbûyî ne. Şêx Seîd, Seyid Ebdulqadir, Xalide Cibirî, Yada Axa, Dr. Fuad Beg, Bave Tûjo, Seyid Riza, Qadî Mihemed û gelekên din têde ne... Ma tu dizanî, bavê te di bin sûretê Bave Tûjo de çi nivisiye?.. "Çehremane mezin" ... Wî weha nivîsîye... Çehremane mezin... Serdile, kezizere, Bave te hevale qehremanen mezin bû... (Hez û Bedewiya Pânûsi)
- Ez bawer im di vî warî de ê sedem esasî ne. bi kurtî 1- Gele kurd ne xwedî dewlet û müessese netewî ne ku devlet û müessen netewî bikaribin li seran serê Kurdistane xwendinê bi re xînin. Bi xebatên pêwîst bikaribin problemên zimanê kurdî hal bikin, çap kirin û vveşandina kovar, rojname û pirtûkan bikin. (Hez û Bedewiya Pânûsi)
- Ve zamanla ,yitirdiklerimize ilişkin ,şu duygu egemen hale gelir ;kendileri artık yitip gitmiştir ,bir tek ,yüreğimiz ve ruhumuzda onların kıpırdayan gölgeleri ,silikleşen sesleri ve belirsiz renkleri kalmıştır . (Nar Çiçekleri)
- Stêra'min, yıldızlara bak... Onlar anlamaz mı ahvalimizden, niçin gelmiyorlar yardımımıza, niçin yaralarımıza merhem sürmüyorlar? Niçin bu zulme, bu cehalete, bu kin ve nefrete bir cevap bulmuyorlar? (Dicle'nin Sesi)