diorex
ARTUKBEY

Max Horkheimer kimdir? Max Horkheimer kitapları ve sözleri

Musevi Kökenli Alman Düşünür ve Toplumbilimci, Yazar Max Horkheimer hayatı araştırılıyor. Peki Max Horkheimer kimdir? Max Horkheimer aslen nerelidir? Max Horkheimer ne zaman, nerede doğdu? Max Horkheimer hayatta mı? İşte Max Horkheimer hayatı... Max Horkheimer yaşıyor mu? Max Horkheimer ne zaman, nerede öldü?

  • 30.06.2022 00:00
Max Horkheimer kimdir? Max Horkheimer kitapları ve sözleri
Musevi Kökenli Alman Düşünür ve Toplumbilimci, Yazar Max Horkheimer edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Max Horkheimer hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Max Horkheimer hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Max Horkheimer hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 14 Şubat 1895

Doğum Yeri: Stuttgart, Almanya

Ölüm Tarihi: 7 Temmuz 1973

Ölüm Yeri: Nürnberg, Almanya

Max Horkheimer kimdir?

Max Horkheimer (d. 14 Şubat 1895 Zuffenhausen, Stuttgart - ö. 7 Temmuz 1973, Nürnberg), Musevi kökenli Alman düşünür ve toplumbilimcidir.

Hayatı

Max Horkheimer Yahudi fabrikatör Moses Horkheimer’nin oğludur. Babasının şirkettinden çalışma amacı ile 1911’de liseden ayrılıp ticaret mesleğine başlar. 1917/18 senesinde I. Dünya Savaşı'na katılır ve 1919 senesinde tekrar okula başlar ve lise diplomasını alır. 1922’ye kadar üniversite eğitim görür ve doktorasını kazanır. 1925’de Venia Legendi (Habilitation) Frankfurt Üniversitesi’nde alır.

1930’da Frankfurt Üniversitesi’nde sosyal felsefe dalında Ordinarius olur. Frankfurt Toplumsal Araştırmalar Enstitüsünü(Institut für Sozialforschung) kurar ve kısa zamanda Naziler tarafından kapatılır. Horkheimer Cenevre ve Paris üzerinden New York’a kaçıp Columbia Üniversitesi’nde araştırmalarına devam eder.

Theodor W. Adorno ile beraber Frankfurt Okulunun önemli temsilcilerinden sayılır.

Max Horkheimer Frankurt okulunun ikinci başkanıdır.Birinci başkan Carl Grünberg döneminde enstitü "Grünberg Arşivi" dedilkleri daha çok işci derneklerinin verilerini toplamaya dayalı bir çalışma içindeydi.Bu arşiv dışında enstitünün ciddi olarak yaptığı şey Horkheimer(o zaman doçent),Marcuse ve birkaç teorisyenin makalelerinden oluşurdu. Carl Grünberg hastalanıp işini yapamayacak hale geldiği zaman Felix Wail'in zoruyla başkanlığa Horkheimer atanır. Horkheimer'in başkanlığa gelmesi Frankurt Okulu için büyük atılımdır.Frankurt Okulu bu zamandan sonra başta Horkheimer'in etkisiyle psikoloji ve felsefe üstünde daha fazla duracaktı.Ve Horkheimer o zamana kadar "Toplum Teorisi" ismiyle adlan- dırılan teoriyi kendi değiştirip "Toplum Felsefesi" olarak kullanmıştır.Horkheimer bir Marksistir.Onun felsefesi toplumun ve popüler kültürün Marksist eleştirisidir.Ve tabi ki çalışmalarının diğer bir yönü Marksist diyalektiğin temellerinin kurucusu Hegel ve ekonomi politiğin Marksist eleştirisidir.Nitekim ne Horkheimer ne de Frankurt Okulu'nun diğer üyeleri sistematik bir ekonomi analizi yapmamışlardır.Onların çalışmaları daha çok kapitalist meta üretiminin kültürü ve insanı nasıl aşındırdığı(yabancılaşma) ve insan psikolojisini nasıl etkilediği yönündedir.

Max Horkheimer Kitapları - Eserleri

  • Akıl Tutulması
  • Geleneksel ve Eleştirel Kuram
  • Alacakaranlık

Max Horkheimer Alıntıları - Sözleri

  • Sistematik olarak yaratılmaya çalışılan topyekûn aptallaştırmayla birlikte ekonomik çöküş, toplumsal aşağılama, cezaevi ve ölüm tehditleri aklın düşünme egemenliğini engeller... (Alacakaranlık)
  • başarısızlıklar veya musibetler insanı ürkek yapar ve korku, malumunuz, öğrenmenin en büyük engelidir. (Alacakaranlık)
  • Evlerin pencerelerini tamamıyla açabilen tek bir rüzgâr biliyorum: Ortak keder. (Alacakaranlık)
  • Anlaşılır olmayan ifadelerle gerçeklerin üzerini örtmek ve kafa karıştırmak hep marifetmiş gibi ilgi toplar... (Alacakaranlık)
  • Bir zamanlar sanatın, edebiyatın ve felsefenin amacı varlıkların ve hayatın anlamını açıklamak, dilsiz olan herşeyin sesi olmak, doğaya acılarını anlatması için bir dil vermekti; başka bir deyişle, gerçekliği asıl adıyla çağırmaktı. (Akıl Tutulması)
  • Dünya geçmişten yorgun düşmüş, Ölebilse artık, dinlenebilse. (Akıl Tutulması)
  • "Sistematik olarak yaratılmaya çalışılan topyekûn aptallaştırmayla birlikte ekonomik çöküş, toplumsal aşağılama, cezaevi ve ölüm tehditleri aklın düşünme egemenliğini engeller." (Alacakaranlık)
  • Kilise işkencecileri hemen her zaman rahatsız bir vicdan taşıdıklarını belli etmişlerdir; bir insan ateşe atıldığı zaman kan dökülmemiş olduğu yolundaki sefil kaçamakları bunun bir örneğidir. (Akıl Tutulması)
  • Toplam kaç yüz işçinin hayatı küçük bankacının bir günü eder acaba; bunu hiç hesapladınız mı? Vakit nakittir - peki, çoğu insan için hayatın değeri nedir? (Alacakaranlık)
  • ...adalet, eşitlik, mutluluk, mülkiyet düşüncelerinin hepsinin akla uygun olduğu, akıldan doğduğu ileri sürülüyordu. (Akıl Tutulması)
  • Eğer kapitalizm hakkında konuşmak istemiyorsanız, faşizm konusunda sessiz kalsanız iyi edersiniz. (Geleneksel ve Eleştirel Kuram)
  • Sistemler küçük insanlar içindir. Büyük insanların sezgileri vardır. (Alacakaranlık)
  • Evlerin pencerelerini tamamıyla açabilen tek bir rüzgar biliyorum: Ortak keder... (Alacakaranlık)
  • "Korkunç olanı korkunç olarak göreceğim." (Akıl Tutulması)
  • "Anlaşılır olmayan ifadelerle gerçeklerin üzerini örtmek ve kafa karıştırmak hep marifetmiş gibi ilgi toplar." (Alacakaranlık)
  • Sadece insanın ruhu kurtarılabilir; hayvanların tek hakkı , acı çekme hakkıdır. (Akıl Tutulması)
  • Zamanımızın egemen düşüncesi, öz-savunmadır, benliğin korunması; ama ortada korunacak bir benlik kalmamıştır. (Akıl Tutulması)
  • Bir kuramın gerçek geçerliliği, türetilen önermelerin gerçek olaylarla örtüşmesine dayanır. Buna karşılık deneyim ile kuram arasında çelişkiler varsa, bunlardan birini ya da diğerini gözden geçirmek gerekecektir. Ya kötü gözlem yapılmıştır ya da kuramsal ilkelerde bir aksaklık vardır. (Geleneksel ve Eleştirel Kuram)
  • Bedensel ıstırap ruhsal açıdan çok daha fecidir ifadesi aslında tartışmalıdır. Bu iki acıyı nasıl birbirinden ayırabiliriz ki, ruhsal sıkıntı neredeyse tüm bedeni sararken. (Alacakaranlık)
  • "Anlaşılır olmayan ifadelerle gerçeklerin üzerini örtmek ve kafa karıştırmak hep marifetmiş gibi ilgi toplar." (Alacakaranlık)

Yorum Yaz