Martin Slattery kimdir? Martin Slattery kitapları ve sözleri
Araştırmacı, Yazar Martin Slattery hayatı araştırılıyor. Peki Martin Slattery kimdir? Martin Slattery aslen nerelidir? Martin Slattery ne zaman, nerede doğdu? Martin Slattery hayatta mı? İşte Martin Slattery hayatı...
Araştırmacı, Yazar Martin Slattery edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Martin Slattery hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Martin Slattery hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Martin Slattery hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi:
Doğum Yeri:
Martin Slattery kimdir?
Martin Slattery Kitapları - Eserleri
- Sosyolojide Temel Fikirler
Martin Slattery Alıntıları - Sözleri
- Üçüncü Dünya ülkelerinin gelişememelerinin temel nedeni, yetersizlikleri değil, Batılı ulusların onları bilinçli olarak azgelişmiş halde bırakmalarıdır. Bu tür bir sömürü ve bağımlılık ilişkisinin kökleri Britanya, Fransa ve İspanya gibi büyük Avrupalı güçlerin Afrika, Asya ve Latin Amerika kıtalarını fethedip sömürgeleştirdikleri ve onları kendi emperyalist sistemlerinin ayrılmaz bir parçası haline getirdikleri 16. yüzyıla kadar götürülebilir. Bu sömürgeler ana ülkeye ucuz gıda ve ham madde sağlar ve ayrıca sanayileşmiş ülkelerin mamul malları için yeni pazarlar oluştururlar. Nitekim, sömürgeci güçlerin sömürgelerini 'kendileri' için oldukça avantajlı bir veya iki temel üründe uzmanlaştırdıkları uluslararası işbölümüne dayalı bir dünya kapitalist sistemi gelişmiştir ve bu eşitsiz mübadele sistemi sayesinde Batılı ekonomiler gelişirken Üçüncü Dünya ekonomileri gelişmemiş halde kalmıştır. Hatta sömürgeci güçler gerektiğinde onların kendi sanayilerine rakip olabilecek yerel sanayilerini yok etmişlerdir. (Sosyolojide Temel Fikirler)
- Mal ve hizmet alışverişi uygun biçimde işleyen ahlaki bir çerçeveyi gerektirir, aksi takdirde o saf bir bencillik ve sömürüden, "herkesin herkese karşı savaşı"ndan ibaret olacaktır. (Sosyolojide Temel Fikirler)
- "Kişinin her gün sabahtan akşama dek kendi iradesi dışında sadece aynı şeyi yapmak zorunda kalmasından daha dehşet verici bir şey yoktur" (Sosyolojide Temel Fikirler)
- Durkheim'a göre, insanın istekleri sınırsız ve doyurulması imkansız olduğu için, bir toplumsal düzen veya uygarlık biçimi var olabilmek için bunları kontrol altına almak zorundadır. Bireyin, kendi kişisel mutluluğu için bu tutkularını kontrol altına almaya, ahlaki rehberliğe ihtiyacı vardır, aksi takdirde soyutlanacak ve köksüz kalacaktır. (Sosyolojide Temel Fikirler)
- Biz daha bireyselci bir toplumda, sınıfın ve bir topluluğa ait olma duygusunun artık daha açık bir biçimde gözlenmediği, tüketimcilik, maddiyatçılık ve sürdürülen hayat tarzının temel faktörler olarak göründüğü bir toplumda yaşamaktayız. (Sosyolojide Temel Fikirler)
- Hayat üzerinde çalışılması gereken bir şeydir; o asla sabit kalmaz. İlişkiler kırılgandır ve sürekli değişim halindedir; onların sürekli bakım ve onarıma ihtiyacı vardır. (Sosyolojide Temel Fikirler)
- “Modern dünya, bireyin maddi bolluk ortasında anlam ve bilgi arayışı ruhunu ve teknik ilerleme, bürokrasi ve kitle kültürünün yüzünü göstermeyen güçleri karşısında bireysel özgürlük ve kontrol için mücadele ruhunu kaybettiği manevi bir çöldür.“ (Sosyolojide Temel Fikirler)
- Modern dünya, bireyin maddi bolluk ortasında anlam ve bilgi arayışı ruhunu ve teknik ilerleme, bürokrasi ve kitle kültürünün yüzünü göstermeyen güçleri karşısında bireysel özgürlük ve kontrol için mücadele ruhunu kaybettiği manevi bir çöldür. (Sosyolojide Temel Fikirler)
- Okullar insanı öğrenmeye yabancılaştırır. Kişi okula gitmekten hoşlanmaz. Eğer fakirse sözde avantajları kazanamaz; kendisinden istenilen her şeyi yaptığında, güvenliğinin sürekli olarak yeni mezunların tehdidi altında olduğunu görür; eğer duyarlı biriyse, ne olduğu ve neyin olması gerektiği konusunda derin çatışmalar yaşar. O kendi yargılarına güvenmez ve hatta öğretmenlerinin yargılarına içerlediğinde bile onları kabul etmeye mahkûmdur ve gerçeği değiştiremeyeceğine inanır. (Sosyolojide Temel Fikirler)
- Gelişmiş sanayi toplumlarının sözleşmeleri ve ekonomik mübadelelerinin temelini bazı ahlak biçimleri, bir güvenlik ve adalet sisteminin üzerine kurulabileceği genel kabul gören ilkeler, normlar ve değerlerle ilişkili bazı ahlak kuralları oluşturmak zorundadır. (Sosyolojide Temel Fikirler)