Mahmud Şakir kimdir? Mahmud Şakir kitapları ve sözleri
Türk Yazar Mahmud Şakir hayatı araştırılıyor. Peki Mahmud Şakir kimdir? Mahmud Şakir aslen nerelidir? Mahmud Şakir ne zaman, nerede doğdu? Mahmud Şakir hayatta mı? İşte Mahmud Şakir hayatı... Mahmud Şakir yaşıyor mu? Mahmud Şakir ne zaman, nerede öldü?

Türk Yazar Mahmud Şakir edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Mahmud Şakir hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Mahmud Şakir hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Mahmud Şakir hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Tam / Gerçek Adı: Maḥmūd Shākir
Doğum Tarihi: 1 Şubat 1909
Doğum Yeri: İskenderiye, Mısır
Ölüm Tarihi: 7 Ağustos 1997
Ölüm Yeri: Kahire, Mısır
Mahmud Şakir kimdir?
Asr-ı Saadet ile ilgili araştırmalarıyla şöhret buldu. Tarihçiliği yanında İbn-i Haldun gibi tarih bilgisine getirdiği sosyolojik yorumlarıyla da ün kazanmıştır.
Mahmud Şakir Kitapları - Eserleri
- Sahabe Hayatından Tablolar 1
- Dört Halife
- Sahabe Hayatından Tablolar 2
- Sahabe Hayatından Tablolar 3
- Gökteki Yıldızlar
- Gökteki Yıldızlar
- İslam Tarihinden Dersler ve İbretler
- Hz. Adem'den Bugüne İslam Tarihi
- Peygamberimizin Hayatı
- Sahabe Hayatından Tablolar 4
- Tarihe Bakışlar
- Rıhletu'l Hayat Hayat Yolculuğu
- İslam Ümmetinin Tarihi Serüveni
- Sahabe Hayatından Tablolar 7
- Sahabe Hayatından Tablolar 6
- Sahabe Hayatından Tablolar 5
- İslam Nizamı
Mahmud Şakir Alıntıları - Sözleri
- Hz. Ömer radiyallahu Halid ibni Velid hakkında: "Kadınlar Halid gibisini doğurmaktan acizdirler." (Sahabe Hayatından Tablolar 1)
- Osmanlı‘nın düstûr edinilen beş esas: * 1-Er-rızku al'allah; Rızkı veren Allah'tır. Başkasının önünde eğilme 2-Tevekkeltü al'allah; Allah'a dayan 3-Ya Nasip; Eğer nasipse olur 4-Ya Sabır; Vaktinden önce bahar gelmez 5-Bu Da Geçer Ya Hû; Hersey geçicidir. Bakî olan Allah'tır (İslam Tarihinden Dersler ve İbretler)
- Tabiîn'in büyüklerinden Mesruk b. el-Ecda' şöyle demiştir: "ibn Abbas'ı gördüğümde; insanların en güzeli, konuştuğunda; insanların en güzel konuşanı, sohbet ettiğinde; insanların en âlimi demiştim." (Sahabe Hayatından Tablolar 1)
- Göç etmekte olan kahramanın annesi onu, içlerine azim ve kararlılık pariltısının hüzün örtüsüyle karıştığı gözleriyle süz dü ve onu uğurlarken şöyle dedi: - "Adamların yüzlerinin rengi değiştiğinde sen bir milyonluk top luluktan daha iyisin. Cesur mu? Sen, yavrularını koruyan bir aslandan daha cesursun. Cömert mi? Sen dağların arasında akan büyük bir selden daha cömertsin. Hz. Ömer bunu duyunca, kalbinin çarpıntısı ve gözyaşlarının dökülmesi arttı ve: - "Doğru söyledi... Vallahi aynen öyleydi..." dedi. Kahraman kabrine konuldu. (Sahabe Hayatından Tablolar 1)
- Amr bin Tufeyl bir savaşta bir çok yara aldı ve sağ eli kesildi. Ama bu savaşta ona şehadet nasib olmadı. Sonra Medine'ye döndü. Eli bir müddet sonra iyileşti. Amr b. Tufeyl, Ebu Bekir Sıddık'ın hilafeti günlerinde, Ömer bin Hattab'ın yanında idi. Yanlarına yemek gelmişti. Amr'ın kaçınması üzerine üzerine Ömer "Neyin var? Elin yüzünden mi kaçınıyorsun?" dedi. Amr: "Evet" dedi. Ömer de: "Allah'a yemin olsun ki; elinle yemeği karıştırıncaya kadar bu yemekten kesinlikle tatmayacağım. Vallahi, herhangi bir kavimde senin gibi yarısı cennetlik olan yoktur" dedi. (Sahabe Hayatından Tablolar 4)
- Mal ve zenginlik zaman zaman görünen ve kaybolan bir gölge, gerçekleri örten bir perde, el değiştiren bir emanettir. (Peygamberimizin Hayatı)
- - İslamda hangi meziyet daha üstündür? Diye sordu. - karın doyurmak ve tanıdığın tanımadığın herkese selam vermek " diye cevap verdi. (Peygamberimizin Hayatı)
- Hz. Peygamberin karşısına, babası, kocası ve kardeşi savaşta şehid olan, Dinar oğullarından bir hanimefendi çıktı... Savaştan dönen müslümanları görünce, savaş haberlerini sormak üzere onlara koştu. Ona, kocasının, babasının ve kardeşinin öldüğünü haber verdiler.. O, hemen, merak içinde onlara: - "Ya, Allah'ın Rasûlü ne yaptı?” diye sordu. Onlar: - "İyidir... O, Allah'a hamdolsun istediğin gibidir" dediler. Kadın: - "Bana, onu gösterin de gözümle göreyim" Rasûlullah (s.a.v.) yaklaşıncaya kadar onun yanında durdular. Kadın Hz. Peygamberi görünce şöyle diyerek ona doğru koştu: - "Senden sonra her musibet hafif kalır..." (Sahabe Hayatından Tablolar 1)
- Halid b. Velid'in vasiyeti: " Öldüğüm zaman atımı muharebede tehlikelere dalabilen bir yiğide veriniz. Atım ve kılıcımdan başka bir şeye sahip olmadan öleceğim. Mezarımı bu kılıcımla kazınız. Kahramanlar kılıç şakırtısından zevk alır." dedi ve yatağına düşüp Kelime-i Şehadet getirerek vefat etti. Allah (c.c) ondan razı olsun. (Sahabe Hayatından Tablolar 3)
- El-Mikdad b. Amr; Onun Peygamber sevgisi, kalbini ve zihnini Peygamberin selamette olması sorumluluğuyla doldurmuştur. Medine'de bir korku hissedilir hissedilmez, el-Mikdad, adeta, göz açıp kapayacak kadar zaman içinde, kısrağının sırtına binerek ve kılıcını çekerek Rasûlullah'ın (sallahu aleyhi ve sellem) kapısında durur olmuştur... (Sahabe Hayatından Tablolar 1)
- "içinizden hiç biri, insanlar iyi bir iş de yapsalar, kötü bir davranış da gösterseler onların peşi sıra sürüklenen uydular olmayınız." (Peygamberimizin Hayatı)
- Her sömürgeci işgal ettiği topraklarda kendi dilini mecbur hale getirdi veya o ülkeye siyasi ve iktisadi nüfuzunu yaydı.Böylece dilin yayılması,zorla olmasa bile insanlar kendilerini aşağı gördüklerinden isteyerek gerçekleşti. (İslam Ümmetinin Tarihi Serüveni)
- Zeyd bin Sabit, Hendek savaşında hazır bulundu. Bu onun katılmış olduğu ilk savaştı. Yaşı ise henüz daha 15'i bile aşmıyordu. Hendek kazımında ve toprak taşımasında günlerce ciddi bir şekilde çalışmıştı. Kendisine o kadar çok yüklendi ki, sonunda güçten düştü ve gözlerine uyku ağır bastı. Sonra annesinin kocası, Umare b. Hazm gelerek, o uyku ve yorgunluktan bitkin bir halde iken şakalaşmak için hissettirmeden onun silahını aldı. Resulullah (s.a.v.), ona sordu: "Ey Ebu Rukade! Öyle uyudun ki silahın gitti." Sonra: "Kim bu gencin silahının nerede olduğunu biliyor?" Umare b. Hazm cevap verdi. "Ben aldım ey Allah'ın Resulü." Peygamber Efendimiz, ona geri vermesini emrederek, Bu şekilde mü'min bir kişinin korkutulmasını ve şaka ya da ciddi olarak herhangi bir eşyasının alınmasını yasakladı. (Sahabe Hayatından Tablolar 4)
- “Annelerin dünyaya hür olarak getirdiği insanları ne zaman, köleleştirdiniz.” (Hz. Ömer) (Gökteki Yıldızlar)
- Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Mikdad b. Amr için; "Allah bana seni sevmeyi emretti. Ve bana, seni sevdiğini bildirdi.." (Sahabe Hayatından Tablolar 1)
- " içinizden, bir fenalık işlendiğini gören olursa (imkan el verdiği taktirde) o kötülüğü eliyle (fiilen müdahale ederek) değiştirsin. Buna gücü yetmediği takdirde diliyle ( o kötülüğü) bertaraf etsin. Buna da gücü yetmediği zaman içinden o kötülüğü işleyene karşı ( hiç değilse) nefret duysun. ( onu hoşgörü ile karşılamasın). Ancak bu kadar ( zayıf bir tepkiyle yetinen bir kimsenin) tutumu onun en zayıf bir inanca sahip olduğunu gösterir. " (Peygamberimizin Hayatı)
- El-Haris b. Umeyra ez-Zebidden rivayet edilir: "Ben Muaz b. Cebel'in yanında oturuyordum. O ise ölmek üzereydi. Arada bir baygınlık geçiriyor sonra ayılıyordu. Ayıldığı zaman sürekli olarak şöyle dediğini işitiyorduk, 'Ey Allahım! İzzetine yemin olsun ki seni Seviyorum." (Sahabe Hayatından Tablolar 4)
- " Gerçek şudur ki: Allah'ın ayetlerine (gösterdiği mucizelere ve indirdiği sözlere) inanmayanlar yalan yere iftira etmektedirler. Onlar var ya yalancıların ta kendileridir. (Peygamberimizin Hayatı)
- Arkadaşlarından birisi şöyle anlatmaktadır: “İbn Abbas'ın bir toplantısını gördüm. Eğer bütün Kureyş, onunla övünmüş olsaydı, övünç vesilesi olarak onlara yeterdi." (Sahabe Hayatından Tablolar 1)
- Ey günahkar! Günahının akıbetinden emin olma. Günahtan sonrakinin, günahın kendisinden daha büyük olduğunu bil. Günah işlerken, sağındakiler ve solundakilerden utanmaman günahtan az değildir. Allah'ın sana ne yapacağını bilmeden, günah işlerken gülmen, günahtan daha büyüktür. Günah kazandığında sevinmen günahtan daha büyüktür. Kazanamadığın günaha üzülmen günahtan daha büyüktür. Allah'ın seni gördüğüne hiç aldırış etmeyip bütün varlığınla günah işlerken elbiseni kimildatan rüzgârdan korkman günahtan dahabüyüktür. Ey günahkâr! Allah Teala; Eyyub'un (a.s.) vücuduna hastalık verip malını yok ettiği zamanki günahının ne olduğunu biliyor musun? Onun günahi, sadece ve sadece bir zavallının kendisine yapılan zulmü gidermesi için yardım istemesi ve onun da yardım etmemesiydi." İbni Abbas (radiyallahu anh) (Sahabe Hayatından Tablolar 1)