akademi
Turkcella

Luigi Pirandello kimdir? Luigi Pirandello kitapları ve sözleri

İtalyan Yazar Luigi Pirandello hayatı araştırılıyor. Peki Luigi Pirandello kimdir? Luigi Pirandello aslen nerelidir? Luigi Pirandello ne zaman, nerede doğdu? Luigi Pirandello hayatta mı? İşte Luigi Pirandello hayatı... Luigi Pirandello yaşıyor mu? Luigi Pirandello ne zaman, nerede öldü?

  • 20.07.2022 02:00
Luigi Pirandello kimdir? Luigi Pirandello kitapları ve sözleri
İtalyan Yazar Luigi Pirandello edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Luigi Pirandello hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Luigi Pirandello hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Luigi Pirandello hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 28 Haziran 1867

Doğum Yeri: Agrigento, İtalya

Ölüm Tarihi: 10 Aralık 1936

Ölüm Yeri: Roma, İtalya

Luigi Pirandello kimdir?

Luigi Pirandello (28 Haziran 1867 -10 Aralık 1936), İtalyan yazar. Özellikle oyun yazarı olarak tanınmıştır. Roman ve kısa hikâyeleri de vardır. 1934Nobel Edebiyat Ödülü sahibidir.

Yaşamı

Luigi Pirandello, 1867'de Sicilya'nın güneyindeki Agrigento şehrinde doğdu, 1936'da Roma'da yaşamını yitirdi. Arkasında büyük bir sanatçı olarak ün bıraktı. Ölümünden iki yıl önce Nobel Edebiyat Ödülü'nü almıştı. Bütün dünyada başarı ve ün kazanmıştı ama, oldukça geç ve sıkıntılarla dolu güç bir yaşamdan sonra.

Varlıklı bir ailenin çocuğu olan Pirandello, Palermo'da okuduktan sonra Bonn Üniversitesi'ni de bitirip Roma'ya yerleşti. Yalnızca edebiyat ile uğraşmaktaydı. 1893'te ilk önemli yapıtı Marta Ajala'yı yazdı. Bu eser, 1901'de L'Esclusa adı ile yayımlandı. 1894'te ise ilk kısa hikâye kitabını yayımladı. Aynı yıl evlendi ve evlilik hayatı ile birlikte edebiyat çalışmaları arttı. Bu arada ardı ardına bir oğlan bir kız çocuğu sahibi oldu. 19. yüzyıl sonu ve 20.yüzyıl başı Piradello için büyük bir yazınsal verimlilik dönemi idi. Ne var ki 1903 yılında babasının işinin bozulması üzerine aile bütün varlığını yitirdi. Hem babasının tüm servetini yatırdığı hem de eşinin çeyizini yatırdıkları kükürt yatakları bir sel baskını ile yok olmuştu. Felaketi öğrendiği anda eşi Antonietta yarı-felç geçirdi ve yaşadığı psikolojik şok nedeniyle akli dengesi tedavi edilemez ölçüde sarsıldı. Pirandello, başlangıçta intiharı bile düşündüyse de zamanla durumu kabullendi ve öğretmenlik yapmaya başladı. İşte geçen günlerin ardından hasta eşinin başının beklediği geceler boyu Il Fu Mattia Pascal adlı yapıtı yazdı. Bu eser, o günleri anlatan otobiyografik öğeler taşır ve kısa sürede büyük başarı kazanarak Almanca'ya çevrilmiştir. Gün geçtikçe Pirandello'nun bir yazar olarak ünü ve başarısı artımış, öte yandan özel yaşamı gittikçe aşırı kıskanç ve şüpheci olan, hatta saldırganlaşan karısı yüzünden zorlaşmıştır.

İtalya'nın I. Dünya Savaşı'nı girmesi üzerine oğlu da savaşa katıldı ve Avusturyalılar'a esir düştü. 1917'den itibaren önemli tiyatro eserlerini yazmaya başlayan yazar, 1919'da eşini akıl hastanesine yatırmak zorunda kaldı ancak daha sonra onu hastaneye yatırdığı için büyük acı duyarak evde bakmak istedi ama Antoniette hem hapishanesi hem sığınağı olan hastaneyi terketmedi.

Pirandello 1925'te Mussolini'nin desteği ile Roma Sanat Tiyatrosu'nun sanat yönetmeni oldu. Bu destek ona dünya çapında ün ve dünya turu yapma olanağı getirdi.

1925-1926 yılları arasında son ve en önemli romanı olan "Uno, nessuno e centomila" 'yı (Bir, Hiçkimse ve Yüz Bin) yazdı.

1934 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldıktan 2 yıl sonra 10 Aralık 1936 günü Roma'daki evinde tek başına iken hayatını kaybetti.

Luigi Pirandello Kitapları - Eserleri

  • Biri, Hiçbiri, Binlercesi
  • Gölge Adam
  • Sırasını Bekleyenler
  • Üç Kısa Oyun
  • Ağzı Çiçekli Adam
  • Dışlanmış Kadın
  • Aydaki At
  • Toplu Oyunları 1
  • Yeni Elbise
  • Size Öyle Geliyorsa Öyledir
  • Çıplakları Giydirmek
  • Siyah Şal
  • Çıplak Hayat
  • Liola' Köyün Çapkını
  • IV. Henry
  • Altı Şahıs Yazarını Arıyor
  • Oyunun Kuralları
  • Karımın Kocası
  • Seçme Hikayeler
  • Loveless Love
  • Güneş ve Gölge

Luigi Pirandello Alıntıları - Sözleri

  • Payına ızdırap düşmüş olması beni üzmüştü. (Aydaki At)
  • Hayata kapılarını kapatamaz ve acıya nöbet tutturamazdı . (Çıplak Hayat)
  • " Kadınlar hoşa gitmek isteği duymadan yaşayamazlar. " (Çıplak Hayat)
  • "Sizden de, sebebini anlayamadığım şüphelerinizden de iğrendim." (Gölge Adam)
  • "Bilseniz ne çok çalışır düşlemim, nasıl çalışır! nerelere kadar girerim!" (Ağzı Çiçekli Adam)
  • Vatan bizi o yaştayken çağırsaydı eğer, söyleyin hadi, onun için savaşa gitmek, babamızdan annemizden, daha üstün olmaz mıydı bizim için? Biz şimdi elli altmış yaşlarındayız muhterem efendi ve evet, vatanımız var tabi ama içimizde vatandan öte, kendi çocuklarımıza duyduğumuz sevgi elbette ki daha güçlüdür. İçimizden hangimiz, yapabilseydi eğer kendi öz oğlunun yerine savaşa katılmazdı ki? (Yeni Elbise)
  • " Hayat, yaşamaya devam edenin, ölüm, zamanı gelenindi." (Çıplak Hayat)
  • "Çünkü sevgili bayım,nelerden yapıldığını bilmiyorum ama, var, var, şurada boğazımızda duyuyoruz bir yumruk gibi, hiçbir zaman hoşnut edilmeyen, edilemeyen yaşamı, çünkü yaşadığımız biçimiyle, kendine karşı öyle susuzdur ki, tadılmaya bırakmaz." (Ağzı Çiçekli Adam)
  • Bu insanların tümü kıskanç. (Liola' Köyün Çapkını)
  • Arayan ya belasını ya Tanrısını bulur. (Liola' Köyün Çapkını)
  • Ama bilindiği gibi insanoğlu elindekilerle yetinmez. (Siyah Şal)
  • Ben neydim ki? Şimdi neysem o: Yoksulun biri... (Toplu Oyunları 1)
  • "Her şey bir anda oluyor. İnsan çıldırabilir." (Size Öyle Geliyorsa Öyledir)
  • Yaşıyorum, üstelik de bütünlüğümden bir şey kaybetmeden; fakat kendi içimde değil, dışarıdaki her şeyin içindeyim artık. (Biri, Hiçbiri, Binlercesi)
  • Ne dersiniz, altıncı kez evlensem acaba milleti üstüme güldürür müyüm? E, gülsünler, günümüzde hayat insanı o kadar az güldürüyor ki insanlar bu iyiliğimi unutmazlar. (Sırasını Bekleyenler)
  • Diğerleri, günlük yaşamın zorluklarından bir kaçış niyetiyle gezip tozmalarda veya kafelerde kendilerine oyalanacak bir şeyler ararken Fabio Feroni, o zamanlar yalnız takıldığı için eski bekâr evinin terasında, bir dolu çiçek vazosunun arasında ömür süren bir dolu örümcek, karınca ve diğer böceklerin yaşamlarını merakla ve sevgiyle gözlemleme eğlencesini edinmişti kendine. (Yeni Elbise)
  • Düşürüldüğün yerden ayağa kalk, utancı ve kederi ez! (Aydaki At)
  • "Hepiniz birbirinize bakıyorsunuz. Ee, ne oldu? Gerçeği öğrendiniz mi?" (Size Öyle Geliyorsa Öyledir)
  • Nasıl olduğunu bilmeyiz ama ağzımızın içinde hayatın tadını duyarız hep. Hayat hayat oldukça kendi kendinden ne bıkıyor ne usanıyor. Onun tadı bu bir sürü anılardan geliyor, ve bizi bağlıyor. Ama neye bağlıyor? İşte bu saçmalıklara, bu belalara bağlıyor. Dört, beş, on yıl sonra sonra bu saçmalıkların tadını düşünebiliyor musunuz? Belki bizi hayata tekrar bağlamak için bu saçmalar, bu  belalar bile birer tatlı anı olacaktır; işte o anda kapınıza dayanan ölüm kurtuluş değil de felaket gibi görünecektir gözünüze. Sonra düşünün ki bazıları için hayatın sonu gün meselesi oluyor. (Ağzı Çiçekli Adam)
  • ''Hayatınız eğer gerçekten farklı olabilseydi, şimdi yaşadığınız hayatta yaşadıklarınızdan kim bilir hangi duyguları, hangi umutları, hangi arzuları yaşayacaktınız! Sizin olmak istediğiniz gibi olanların, sahip olmak istediklerinize sahip olanların, olmayı arzu ettiğiniz yerde olanların sizi öfkelendirdikleri de doğru, çünkü sizin imrendiğiniz bu şartlar içinde olanlar, yaşadıklarının kıymetinin sizin olabileceğiniz derecede farkında olmuyorlar. Kusura bakmayın ama bu öfke çok aptalca. Siz, içinde bulundukları şartlara imreniyorsunuz çünkü siz o şartlara sahip değilsiniz. Sahip olsaydınız şimdi siz, siz olmazdınız; şimdiki kendinizden farklı olma isteği diyorum.'' (Siyah Şal)

Yorum Yaz