Laurent Gounelle kimdir? Laurent Gounelle kitapları ve sözleri
Fransız Yazar Laurent Gounelle hayatı araştırılıyor. Peki Laurent Gounelle kimdir? Laurent Gounelle aslen nerelidir? Laurent Gounelle ne zaman, nerede doğdu? Laurent Gounelle hayatta mı? İşte Laurent Gounelle hayatı...
Fransız Yazar Laurent Gounelle edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Laurent Gounelle hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Laurent Gounelle hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Laurent Gounelle hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 10 Ağustos 1966
Doğum Yeri: Fransa
Laurent Gounelle kimdir?
Gounelle ünlü bir yazar olmanın yanı sıra aynı zamanda bir psikiyatrist.
Laurent Gounelle Kitapları - Eserleri
- Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer
- Mutlu Olmak İsteyen Adam
- Seni Her Şeyin Mümkün Olduğu Bir Yere Götüreceğim
- Yaşamayı Öğrendiğim Gün
- Ve İçinde Uyuyan Hazineyi Bulacaksın
- Sana Özgürlük Vadediyorum
Laurent Gounelle Alıntıları - Sözleri
- Kimi zaman sorun olarak gördüğümüz şeyin aslında bir çözüm olduğu aklımızdan bile geçmez ! (Yaşamayı Öğrendiğim Gün)
- Mutlu olmak için gereken hiçbir şeye sahip olmayanlar nasıl mutsuz edilir? (Seni Her Şeyin Mümkün Olduğu Bir Yere Götüreceğim)
- …öfke sağırlaştırır, umutsuzluk kör eder. (Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer)
- ‘Yaşam bir oyun, diye yanıtladı adam. Ben de oynuyorum, risk alıyorum…” Biraz sonra da ekledi: “İyilik yapmak bana iyi geliyor.” (Yaşamayı Öğrendiğim Gün)
- -"Seni orada neyin beklediğini bilmiyorsun". +"Ama burada neler yaşadığımı biliyorum". (Seni Her Şeyin Mümkün Olduğu Bir Yere Götüreceğim)
- "Görülmemiş güzellikte bir dünyada yaşıyorsun ama farkında değilsin.” (Seni Her Şeyin Mümkün Olduğu Bir Yere Götüreceğim)
- "İnsan teslim olmadan önce ait olmak zorundadır." (Ve İçinde Uyuyan Hazineyi Bulacaksın)
- “Haksızlığa uğradığımı hissediyorum. Bu beni üzüyor ve dikkatimi dağıtıyor. Kısacası beni rahatsız ediyor.” (Yaşamayı Öğrendiğim Gün)
- En yakınlarımız bile olsa bütün insanlar gizemliydi ve bu içyüzü anlaşılamayan gizem kaygı vericiydi. (Sana Özgürlük Vadediyorum)
- " Reddedilmekten korkan insanlar, " diye devam etti sözüne, "başkaları tarafından reddedilmenin nadir bir durum olduğunu anlamaktan çok uzaktırlar. Hatta reddedilmek neredeyse imkansızdır. İnsanlar genelde size yardım etmeye, sizi hayal kırıklığına uğratmamaya, sizin onlardan beklediğiniz yönde davranmaya eğilimlidirler. Artık bildiğiniz inanç mekanizmasına göre, özellikle reddedilmekten çekindiğinizde reddedilirsiniz. " (Mutlu Olmak İsteyen Adam)
- Unutma ki sinirlenip öfkelenen insanda ne güç, ne enerji ne de cesaret olur. İnsan ne kadar soğukkanlı olursa, o kadar güçlüdür. Öfke hem zayıflığın hem de derin bir elemin ifadesidir: Her ikisi de zarardır, teslimiyettir. (Seni Her Şeyin Mümkün Olduğu Bir Yere Götüreceğim)
- Gerçek bir tanedir; sadece bilgelerin ona verdiği isimler çoktur. (Yaşamayı Öğrendiğim Gün)
- Yaşam bir risktir. Eğer risk almamışsan yaşamadın demektir. (Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer)
- Hayat tuhaf bir şey! Kimi zaman küçücük kararların yaşamınızın üzerinde inanılmaz sonuçları olur. Ve yıllar geçtikçe, o dönemde bu küçük karar değilde bir başkası alınsaydı hayat nasıl akardı diye insan sorar kendine...Bilmeden bu türden ne çok vesileyi kaçırmışım kim bilir? Hayatımın binlerce küçük kavşağında, diğer yolun harika olduğu gözükmüşken, sıradan bir yolu talihsizlik eseri kaç kez seçmiştim? (Mutlu Olmak İsteyen Adam)
- Gerçeklik kimi zaman ürkütücü bir ejderha biçimine bürünür ve dosdoğru karşıdan bakmaya cesaret edildiğinde yok olup gider. (Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer)
- Çabalar ne kadar büyük olursa, mutluluk da o kadar yoğun olur ve o kadar uzun süre içimize kazınmış kalır. (Mutlu Olmak İsteyen Adam)
- Kimileri kötüdür, çünkü kendilerini sevmezler.Kimileri ise güç insanlardır, çünkü çok acı çekmiş ve bu acıyı herkese ödetmek isterler . İnsanlarca aldatıldığından , hoş olmayan bir tutum takınıp kendilerini koruyacaklarını sananlar vardır.Bazıları, başkaları tarafından öyle hayal kırıklığına uğratılmışlardır ki,ancak onlardan bir şey beklemediklerinde gelecekteki hayal kırıklıklarından kurtulacaklarını düşünerek kalplerini kapamışlardır.Diğerleri bencildir, çünkü herkesin bencil olduğuna inanırlar ve ancak onlardan daha bencil olursa mutlu olacaklarına inanırlar . Bütün bu insanların ortak noktası şudur ki , eğer onları severseniz şaşırtırsınız, çünkü bunu beklemezler . Zaten bu onlara öyle anormal gelecektir ki, çoğu başlangıçta bu sevgiye inanmayı reddecektir.Ama eğer siz ısrarcı olursanız ve örneğin karşılıksız davranışlarla bunu onlara kanıtlarsanız,bu onların dünyaya bakışını , ilaveten de sizinle ilişkisini altüst eder." (Mutlu Olmak İsteyen Adam)
- Aklını verebileceği bir şey, hayatının anlamsızlığından onu kurtaracak bir şey yoktu. (Seni Her Şeyin Mümkün Olduğu Bir Yere Götüreceğim)
- Ben giydiklerim değilim! Ben maddi gücüm değilim! Başkalarının bende gördükleri şey değilim! (Ve İçinde Uyuyan Hazineyi Bulacaksın)
- Sonuçta bütün bunlar yabancıların gelişiyle başlamıştı. Zevk ve eğlence getirdikleri kesindi. Olup bitenlerden eskisine göre daha fazla haberdardılar. Ama yine de her biri yüreğindeki saflığı, tasasızlığı, hayatı ve sunduklarını ağırbaşlılıkla kabul etme yetisini yitirmişti. Hepsinin kafası sorunlarla doluydu. İçinde yaşadıkları ve artık tamamen bilincinde oldukları dünyanın bütün tehlikeleri ve sıkıntıları akıllarındaydı. Jungle Time kötü havadisleri çoğaltıp duruyordu. Tehdit edici bir karınca yuvasının keşfini, falanca av hayvanının yok olma riskini ya da köy sakinlerinin yaşadığı ve karşısında da çoğu zaman güçsüz kaldığı sorunları öğrenmedikleri tek bir gün bile yoktu. Ayrıca köy halkından bazılarının başarıları da övülüyordu. Diğer fanilerin asla erişemeyeceği bireysel başarılardı bunlar. İnsana kendini küçücük ve önemsiz hissettiren başarılar. Sonuçta, neredeyse kötü haberlere değer verir hale gelinmişti. Başkalarının bizden daha kötü durumda olması bizi kendi gündelik sorunlarımız konusunda yatıştırıp teskin ediyordu. Böylece, belki de kurtarıcı bir icat olan vidoforun karşısına geçip her şeyi unutmaktan başka çare kalmıyordu. (Seni Her Şeyin Mümkün Olduğu Bir Yere Götüreceğim)