Kass Morgan kimdir? Kass Morgan kitapları ve sözleri
Amerikalı Editör, Yazar Kass Morgan hayatı araştırılıyor. Peki Kass Morgan kimdir? Kass Morgan aslen nerelidir? Kass Morgan ne zaman, nerede doğdu? Kass Morgan hayatta mı? İşte Kass Morgan hayatı...
Amerikalı Editör, Yazar Kass Morgan edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Kass Morgan hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Kass Morgan hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Kass Morgan hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 21 Temmuz 1984
Doğum Yeri: New York, ABD
Kass Morgan kimdir?
Brown Üniversitesi’nde edebiyat ve tarih okuyan Kass Morgan, Oxford Üniversitesi’nde 19. yüzyıl edebiyatı alanında yüksek lisans yaptı.
New York’un Brooklyn semtinde yaşayan Morgan, halen editör olarak çalışmaya devam ediyor. The 100, yazarın gençler için yazdığı ilk kitabıdır.
Kass Morgan Kitapları - Eserleri
- The 100
- The 100 - 21. Gün
- The 100 - Eve Dönüş
- The 100 - İsyan
- Işık Yılları
- Süpernova
- Supernova
Kass Morgan Alıntıları - Sözleri
- Dünya bir güzel genç kızken, Saçları beyaz buluttan bir tanrıçayken Gökteki yıldızlardan bir dilek diledi Sevgiyle doldurabileceği bir çocuk istedi (The 100 - İsyan)
- “Birini sevmen , sana mantık dışı bir şey yapma hakkı vermez.” (The 100 - İsyan)
- “Aceleci, pervasızca, biraz da fevri bir plan… Ama aynı zamanda da zekice ve cesurca. Sevdiğim her şey bir arada.” (The 100 - İsyan)
- "Bir gün her yer güvenli olacak, Dünya isterse." (The 100 - İsyan)
- Ama lider olmak demek, doğru bildiğini yapmak demekti. Seni sevmemelerine neden olsa bile. Bu babasının asla aklından çıkmasına izin vermediği bir dersti. (The 100 - 21. Gün)
- “Bir gün her yer güvenli olacak, Dünya isterse.” (The 100 - İsyan)
- “Kırık kalbi iyileştirecek kadar güçlü bir ilaç yoktu.” (The 100 - İsyan)
- "Başardık," dedi Wells, içi içine sığmıyordu. "Dünya'da yaşam sürdürelebileceğini kanıtlayacak kadar uzun süre dayandık. Şimdi diğerleri de geliyor." (The 100 - Eve Dönüş)
- “Sen neredeysen ben de orada olmalıyım.” (The 100)
- Özveride bulunmak iyi hissettiriyor, öyle değil mi? (The 100 - Eve Dönüş)
- Luke’un kalbini kurtarmanın tek yolu, onu kırmaktı. (The 100)
- "kırık kalbi iyileştirecek kadar güçlü bir ilaç yoktu." (The 100)
- Dünya böyle görünmeliydi işte: Huzurlu, güzel ve harikalarla dolu! (The 100 - Eve Dönüş)
- katlanamayacağım bir şey varsa o da iki yüzlülüktür. (The 100 - 21. Gün)
- Her şeyi kendi başına anımsamak zorunda değildi sanki. Yükünü paylaşabileceği biri vardı. (The 100 - Eve Dönüş)
- Önemli değil. Acele etmemelisiniz. Ölen insanlarla zaman geçirmek önemlidir. Biz, birilerini gömmeden önce üçüncü günbatımını bekleriz. (The 100 - 21. Gün)
- "Ölecek miyim?" diye fısıldadı kız, hırıltılı bir sesle. Clarke, başını sallayarak gülümsedi. "Hayır. Buna asla izin vermem. Daha Dünya'yı keşfedeceksin!" (The 100 - Eve Dönüş)
- Ah, sadece ben de babam hakkında öyle düşünürdüm. Bir Şansölye vardı, bir de benim babam. Bazen ikisi tamamen farklı kişilermiş gibi gelirdi. (The 100 - 21. Gün)
- Dünya'da doğmuş birisine, çocukken onu uykusuz bırakan soruların hepsine cevap verebilecek birisine bakıyor olduğuna inanamıyordu. Kar nasıl bir şeydi? Hiç ayı görmüş müydü? Yıkılmayan şehir var mıydı? New York'tan geriye ne kalmıştı? Chicago'dan? Kendini sorularla uyutup, onları rüyalarına malzeme yapmış olmalıydı. (The 100 - 21. Gün)
- Güvenebileceği tek insanın kendisi olduğunu uzun zaman önce öğrenmişti. (The 100 - 21. Gün)