Jonathan King kimdir? Jonathan King kitapları ve sözleri
Akademisyen/Yazar Jonathan King hayatı araştırılıyor. Peki Jonathan King kimdir? Jonathan King aslen nerelidir? Jonathan King ne zaman, nerede doğdu? Jonathan King hayatta mı? İşte Jonathan King hayatı...
Akademisyen/Yazar Jonathan King edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Jonathan King hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Jonathan King hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Jonathan King hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 1942
Doğum Yeri: Avustralya
Jonathan King kimdir?
Melbourne Üniversitesi Tarih Bölümü’nden doktor ünvanını aldı. Konusu genellikle Avustralya tarihi olan 30 kitabı ve binlerce yazısı muhtelif dergilerde yayınlanan King dünyaca Gellibolu tarihçisi olarak tanınmaktadır. Avustralya’da çok satanGelibolu Günlükleri isimli kitabı altı defa basılmıştır. Çanakkale Savaşı’nin 100. yıldönümünü anmak amacıyla Türkiye İş Bankası tarafından Türkçeye çevrilmiş bu kitap Türkiye’de de çok satıyor.
Gelibolu Günlükleri adlı eseri “Gallipoli Last Anzacs Tell All” adında bir belgesel olarak televizyona, ABC Radyosu’nun bir serisi olarak da radyoda uyarlanmıştır. Ayrıca, pek çok televizyon belgeseli ve radyo programları hazırlamıştır. Yazar, Walkley Gazetecilik Ödülü, Avustralya Olağanüstü Başarı Ödülü ve Yılın Avustralyalı’sı Ödülü’nün sahibidir.
Jonathan King Kitapları - Eserleri
- Gelibolu Günlükleri
Jonathan King Alıntıları - Sözleri
- Türk askerine takılan bazı isimler şunlardır: Abdül, Turko, Joe Burke, Asya, Jacko, Johnny, John, Johnny Türk (Gelibolu Günlükleri)
- Şimdi 20 bin Britanya askerinin çıkarma yaptığı Seddübahirde de sessizlik hüküm sürüyordu; bu fırtınadan önceki sessizlikti. 26 Nisanda Seddürbahir bölgesini tahminen sadece 6 bin asker savunuyordu. Britanyalılar Türklerin sayıca az olduğunu anlayamadı. Onlar ilerlemek için beklerken Türk takviye kuvvetleri tepelere dalga dalga yayılarak Britanyalıların taarruz etmesine imkan bırakmadılar. (Gelibolu Günlükleri)
- Len Hall: "Gelecek sefer işgalci Avusturalyalılara karşı Türklerin yanında savaşacağım çünkü öylesine iyi insanlardı ki, üstelik orası onların ülkesiydi, bizim değil." (Gelibolu Günlükleri)
- Kuşkusuz insan burada Tanrı'ya şükretmek için birçok neden olduğunu öğreniyor ve tek çare yatmadan önce dua etmek. (Gelibolu Günlükleri)
- Roy Longmore "Yanlış kıyıya çıkartma yaptık, ele geçirilmesi imkansız mevzilere taarruz etmeye kalkıştık, çok kötü teçhiz edilmiştik, hatta kış için hazırlık bile yapmamıştık - berbat bir liderdik." (Gelibolu Günlükleri)
- "Gün içerisinde yiyecekleri karşılıklı olarak siperin çıkıntısına koyuyor ve gönderiyorduk. Bu sabahın ilk saatlerinde Türklerle bizim arkadaşlar arasında sıradışı bir dostlukla değiş tokuş yapıldı. Bizim çocuklardan bazıları doğruca düşman siperlerine gidip konserve, reçel, sigara vb. takas ettiler. Yapılanlar her şeyiyle çok güzeldi ve buradaki savaşın ne kadar gereksiz olduğunu gösteriyordu." 21. Taburdan Üsteğmen T. E. Cozens (Gelibolu Günlükleri)
- Teslim olmak isteyen bir Türk vardı ama nöbetçi tarafından vuruldu. Biz onu sabahleyin gömmek için sürükleyerek kendi siperlerimize çektik, halini görmeliydiniz. Ayağında botları yoktu, yama dolu eski bir pantolon ve eski bir ceket vardı. (Gelibolu Günlükleri)
- "Bir insan ne kadar fazla görürse, bütün bu işlerin çürümüşlüğünü ve korkunçluğunu daha iyi anlar. Tanrı biliyor, üzerime düşeni yapmak istiyorum ve hiç korkmuyorum ama makul düşünceli herkes bu işin nasıl sonuçlanacağı konusunda endişeli çünkü hayal gücü bahşedilen biri için savaş çok güzel bir şey değil canım." Yüzbaşı Bill Knox (Gelibolu Günlükleri)
- “Türkler öyle kötü insanlar değil. Birkaç gün önce Fransızca yazılmış bir mesaj gönderdiler, ‘yiğit Avustralyalı yoldaşlara’ diye başlayan mesajda sigara karşılığında sığır eti konservesi istiyorlardı. Siperler bazı yerlerde sadece 15 metre uzaklıktaydı, bu yüzden birbirimizle haberleşmemiz çok kolaydı.” Er Caddy, 177.Gün - Bir an asır sonra yeniden söyleyelim "Çanakkale Geçilmez" (Gelibolu Günlükleri)
- Önceki gün teslim olan bir Türk subayının açıklamasına göre, Alman subaylar, Türklere çok kötü muamele ediyormuş ve günde sadece bir kez yemek veriliyormuş. (Gelibolu Günlükleri)