John Kenneth Galbraith kimdir? John Kenneth Galbraith kitapları ve sözleri
Ekonomist John Kenneth Galbraith hayatı araştırılıyor. Peki John Kenneth Galbraith kimdir? John Kenneth Galbraith aslen nerelidir? John Kenneth Galbraith ne zaman, nerede doğdu? John Kenneth Galbraith hayatta mı? İşte John Kenneth Galbraith hayatı... John Kenneth Galbraith yaşıyor mu? John Kenneth Galbraith ne zaman, nerede öldü?

Ekonomist John Kenneth Galbraith edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında John Kenneth Galbraith hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. John Kenneth Galbraith hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte John Kenneth Galbraith hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 15 Ekim 1908
Doğum Yeri: Kanada
Ölüm Tarihi: 29 Nisan 2006
Ölüm Yeri: Massachusetts, ABD
John Kenneth Galbraith kimdir?
Harvard Üniversitesi'nde iktisat profesörü olan Galbraith, 1961-1963 yılları arasında Hindistan'da Amerikan Büyükelçisi olarak görev aldı.
Keynezyan ve kurumsalcı görüşe sahip olan Galbraith, 20. yüzyıl Amerikan Liberalizmi'nin önemli savunucularındandır. Ekonomi konularındaki kitapları 1950'lerden 1970'lere kadar en çok satanlar listesinde yer almıştır ve kendisi bu bakımdan ekonomi alanında toplum entellektüeli görevini üstlenmiştir.
John Kenneth Galbraith Kitapları - Eserleri
- Büyük Kriz 1929
- Kuşku Çağı
- Para
- İktisat Tarihi
- Ekonomi Üzerine Hemen Herşey
- Ekonomik Yaşamın Güncel Sorunları
- İktidarın Anatomisi
- İyi Toplum-İnsani Gündem
- The Affluent Society
John Kenneth Galbraith Alıntıları - Sözleri
- Roma İmparatorluğu’nun bölünmesinden ve Konstantinopolis’de Yunan etkisinin yeniden egemen olmasından sonra, yüzyıllar boyunca Bizans sikkesi sağlam paranın dünya çapında simgesi oldu, içerdiği altın her yerde altın kadar kabul gördü. ~ Sayfa 17 - 18 ~ (Para)
- Modern sanayi toplumlarında şartlandırıcı iktidarın en açık şekillerinden biri reklamlarda kendini gösterir. İnsanlar, plastik baştan çıkarma ve tekrar yoluyla fılan marka biranın çok özel neşesine, fılan marka sigaranın sağlığa zarar vermediğine, gömlek yakalarının beyazlığıyla birleşen sayınlığına, filan politikacının görülmemiş ahlâkî yüceliğine, fılan politik girişimin budalalığına ya da derin felsefesine inanmaya ikna edilirler. Bütün bu durumlarda sonuç değişmez: Müşteri, satıcının niyetleriyle örtüşen bir kanaat edinmeye sürüklenir; bira, sigara, deterjan ya da siyasî davalar satıcısının iradesi önünde eğilir. Bu iktidar pratiği, her zaman böyle algılanmasa bile, niteliği hiç değişmez. Böylece sağlanan kanaat ve inancın yüzeyselliği ve onun doğurduğu itaatin kısa ömürlü oluşu da. Modern çağda, inançların reklam yoluyla manipülasyonu kadar ihtiras ve pahalı enerjiye malolan pek az iktidar tezahürü biliyoruz. (İktidarın Anatomisi)
- Belli bir zamandan sonra, refah kendini yok eder ve bunalım onun yerine geçer. (Büyük Kriz 1929)
- İşte bankacılığın sorunu buydu: Borç vermeyi nasıl sınırlamalı ve nasıl önlemler almalı ki, mevduat sahipleriyle banknot sahipleri bankada (işin yapısı gereği) var olmayan paraları almaya geldiklerinde felaket olmasın? (Para)
- Paranın tarihinde büyüleyici çok şey vardır. İnsan davranışını ve budalalığını gözler önüne serer. Para aşkının tüm kötülüklerin kaynağı olduğu tartışılabilir. Adam Smith 1776’da, insanın o zamanlar ilgilenmesi gereken savaş, politika, din, şiddet dolu eğlenceler, cezasız kalmış sadizm gibi tüm uğraşılar içinde para kazanmanın toplumsal açıdan en zararlı olduğunu söylemişti. Ne var ki, para elde etme çabasının ya da bununla ilgili her hangi zorlu bir çabanın, yalnızca garip değil, ters, hatta sapıkça davranışları kışkırtabildiğine kuşku yoktur. (Para)
- "Ekonomik durum temel olarak güvenilir durumda"ya da sadece "Temeller sağlam." Bu sözleri duyan biri, birşeylerin yolunda gitmediğini bilmeli. (Büyük Kriz 1929)
- Aydınlar genellikle beyin güçlerinin kıskanılmasından ötürü hoşa gitmedikleri inancını beslemişlerdir. Oysa hoşa gitmemelerinin asıl nedeni çoğu zaman karışıklık çıkarmalarıdır. (Kuşku Çağı)
- Bu dünyada, inanması için ikna edilmesi gereken insanlar değil, inanmak için bir bahane arayan insanlar yaşıyordu. (Büyük Kriz 1929)
- İnsanların evde oturdukça para biriktirdiği gözlemlenmiştir. (Para)
- Siyasetin en eski muammalarından biri de düzenleyicileri kimin düzenleyeceğidir. (Büyük Kriz 1929)
- İspanya’daki Kutsal Engizisyon akıllarda kitle zalimliğin doruktaki örneği olarak kalmıştır, en azından Hitler’e kadar. Bu hiç kimsenin övmek isteyeceği bir şey değildir. Ne var ki, üç yüz yıl boyunca Engizisyon’un kurbanı olan Yahudiler, Marron’lar ve diğerlerinin sayısı (olsa olsa birkaç bin), Ren’in batısında Alman kentlerinde bir yılda toplam olarak öldürülenlerin sayısından azdır. (Para)
- “Hükumetlerde tıpkı aileler gibi, belki bir yıl kazancından biraz daha fazla harcayabilir. Ama bunu sürdürmenin o yuvayı yoksullaştıracağını siz de, bende biliyoruz.” (Para)
- Yanılsamalarınızdan ayrılmayın. Onlar çekip gittiğinde siz hâlâ maddi olarak var olabilirsiniz ama yaşamaktan vazgeçmiş olursunuz. (Büyük Kriz 1929)
- 1939 yılında Avrupa 'da savaş patlak verdiğinde 9,5 milyon Amerikalı işsizdi. Bu sayı, toplam iş gücünün %17 'sini oluşturmaktaydı. Ertesi yılda işsizlik oranı %14,6 oldu. Savaş, Keynes 'çi tedavi yöntemin alelacele uygulanmasına yol açtı. Giderler bir misli, iki misli arttırıldı. Bütçe açığı da aynı oranda büyüdü. 1942 yılı sonra ermeden işsizlik oranı çok düşmüş, asgari düzeye inmişti. Birçok iş kolunda işçi bulmak bile zorlaşmıştı. Bu olaya başka bir açıdan da bakılabilir. Hitler, Almanya 'da işsizliğe son verdikten sonra, düşmanlarındaki işsizliğin son bulmasına da yardım etmiştir. Hitler, Keynes 'çi fikirleri gerçekten yayan kişi sayılabilir. (Kuşku Çağı)
- Gösteriş tüketiminden sonra zenginlere en çok zevk veren bir başka şey de, kendileri hakkında yazılanları okumak ve bunları başkalarının da okuduğunu bilmekti. (Kuşku Çağı)
- . Ekonomide matematiksel alıştırmalara uzun süre bağlı kalmak zarar verici olabilir. Yargı ve sezginin körelmesine yol açar. ... (Ekonomi Üzerine Hemen Herşey)
- Yüksek fiyatlar ve düşük ücretler büyük kârlar demektir. (Para)
- Siyasi dehanın her zaman sert, pervasız, dediğim dedik düşüncesini taşıyan kişilerde bulunduğu sanılmaktadır. Acaba neden böyle düşünülüyor merak ediyorum. (Kuşku Çağı)
- 1929 büyük bunalımının ayırt edici özelliği ise en kötünün giderek kötüleşmeye devam etmesiydi. Bir gün her şeyin sonu gibi görünen bir şeyin, ertesi gün aslında henüz bir başlangıç olduğu görülüyordu. (Büyük Kriz 1929)
- İnsanlar arasında bilgiden ya da bilgi eksikliğinden bile değil ama bilmediği şeyi bildiğini sanmaktan kaynaklanan bir ilişki biçimi vardır. Bu, piyasa üzerine araştırmaların çoğu için de doğruydu. Scranton şehrindeki bir öğle yemeğinde bilgili bir doktor, Western Utility Investors'da yaşanması muhtemel bir hisse bölünmesi ve bunun fiyatlara olan etkisinden bahsediyordu. Ne doktor ne de dinleyicilerinin Western Utility Investors'ın hisselerinde neden bölünme olacağını, bunun neden fiyatları yükselteceğini ve hatta Western Utility Investros'un neden önem taşıdığını biliyordu. (Büyük Kriz 1929)