İsa Yılmaz kimdir? İsa Yılmaz kitapları ve sözleri
Türk Yazar İsa Yılmaz hayatı araştırılıyor. Peki İsa Yılmaz kimdir? İsa Yılmaz aslen nerelidir? İsa Yılmaz ne zaman, nerede doğdu? İsa Yılmaz hayatta mı? İşte İsa Yılmaz hayatı...
Doğum Tarihi: Kasım 1981
Doğum Yeri: Kars-
İsa Yılmaz kimdir?
İsa Yılmaz, kasım 1981'de Kars'ın Akçakale köyünde çiftçi Selahattin Yılmaz ve okuma-yazması olmayan Yeter Yılmaz'ın yedinci çocuğu olarak dunyaya geldı. Dokuz çocuklu kalabalık bir ailede büyüdü. İlkokulu köyünde okuduktan sonra Kars Imam Hatip Lisesi'ne devam etti. Lise yıllarında gazeteci olmayı çok istedi, üniversite sınavında üç yanlışı olmasına rağmen İletişim fakültesine yerleşemedi. İletişim fakültesine gidemese de Çukurova Üniversıtesi llahiyat Fakültesi 3. sınıfta okurken Zaman gazetesi ve Cihan Haber
Ajansı'nda muhabirlik yapmaya başladı. Üniversiteyi bitirdikten sonra İstanbul'da gazeteciliğe bir süre devam etti. Edebiyat alanında projeler üretmek için işinden ayrıldı. İlk romanını 2005 yılında yazmaya başladı. Başımda Örümcek mi Var Öğretmenim adındaki bu kitap 2006 yılında Zafer Yayınları tarafından basıldı. Ancak başörtülü kızların üniversite hayatını anlatan roman kitapçılardaki yerini alamadı. Bazı çevrelerce radikal bulunmuştu. Bu talihsizliğin ardından kitaplar ardı ardına yayımlanmaya başlandı.
İsa Yılmaz Kitapları - Eserleri
- Ötenazi Odasında Cinayet
- Bonzai
- Allah Aşkı'na Dön!
- Zümrüdü Anka Empatileri
- Seni Vurmasınlar Annem
- Kasırga Mevsimi
- Aşkın On Emri
- Gladio'nun İlk Düellosu
- Eyvah Mutfakta Üniversiteli Var
- İman Terapi
- Ben Bu Adamı Sevdim
- Melekler ve Generaller
- Kaç Kurtar Kendini Aşk
- Akbabaları Beklerken
- Kars'ta Bir Ermeni Cesedi
- Kral Ölünceye Dek
- Aşk-ı Ekber
- Hedefteki Cemaat
İsa Yılmaz Alıntıları - Sözleri
- “...en büyük acıyı ancak kalpten çeker insanlar.” (Kasırga Mevsimi)
- Sevgisizlik bir eksiklik değil bir hastalıktır.... (İman Terapi)
- , çünkü seni öldüren kurşunun sesini asla duymazsın. (Seni Vurmasınlar Annem)
- Sonsuz sayıda maske varsa eğer en çabuk mutluluğun ki yırtılır.. (Aşkın On Emri)
- Yalan bir dünyada yaşamışsam tek suçlu ben miyim sanki? Masum olan kaç kişi dolaşır sokaklarda? (Ötenazi Odasında Cinayet)
- Sevgisizlik bir eksiklik değil bir hastalıktır. Eksiklik; var olanın tezahür edememesi, yaşanamaması söz konusudur. (İman Terapi)
- Masumiyet beni çağırıyordu. Onu nerede bulabileceğimi çok iyi biliyordum. Aşkı birçok yerde ama masumiyeti insan sadece birkaç yerde bulunabilirdi. Ve unutmak her seferinde kaybedilen bir savaştı. (Aşkın On Emri)
- Korkmuyorum, hiçbir şeyden ve hiç kimseden! Kaybedecek şeyi olanlar korkar. Ben zaten kaybettim. (Bonzai)
- Köpeği kuduzlaştıran insan İnsanı kuduz yapan köpektir.... (Seni Vurmasınlar Annem)
- Sonuçta, bir çölün yağmur hayali kadar kırılırsın... ta yürekten.” (Aşkın On Emri)
- Yıldızları ne zamandır görmüyorsun? Dur ben söyleyeyim, gökyüzünü kirlettiğiniz günden beri... (Ötenazi Odasında Cinayet)
- Günahkarlığın rengi yoktur aslında. Kalp kirli olduktan sonra ten sadece bir kılıftır. İnsanlar dışlarını geçemediği için kalbe varamamaktadırlar. O dışta renkler, ırklar, giyinişler, kör arzular, yıkıcı tutkular ve merhamet bilmez nefretler vardır. (Ötenazi Odasında Cinayet)
- Hani Rabbin meleklere: "Gerçekten Ben, çamurdan bir beşer yaratacağım" demişti. "Onu bir biçime sokup, ona ruhumdan üflediğim zaman siz onun için hemen secdeye kapanın." (Sad, 71-72) (Allah Aşkı'na Dön!)
- İnsan sonsuzluk özlemini Rabbi'ne kul olarak doyurmadığı için büyük bir değersizlik hissine kapılır. (İman Terapi)
- Beni gömdüğün yere doğru bir başkasının indiğini görebiliyorum. (Aşkın On Emri)
- Duvarlar da yaşlanırdı insanlar gibi. Tek fark vardı: İnsanı gam onları nem yıkardı. (Kars'ta Bir Ermeni Cesedi)
- Bilirsiniz insanlar kendilerinden üstün olanlara katlanamazlar. (Bonzai)
- "...Allah'ı kaybetmenin bahanesi olamaz. O'nu kaybetmek her şeyi kaybetmektir." (İman Terapi)
- Sevdiğin kadar değil, kimi seviyorsan o kadarsın. (Bonzai)
- Menderes'in idam edildiği radyolardan yayınlandığı gün, insanlar evlerine kapandılar. O gün emniyet kayıtlarına göre ülkede hiçbir adli vakanın gerçekleşmediği tek gün olarak kayıtlara geçti. Sanki insanlar meydanlarda peşinden koştukları ve on yıl boyunca baş tacı yaptıkları büyük lideri yalnız bıraktıkları için utanç duymuş, evlerinden çıkmamışlardı. Emniyet hiçbir adli olayın gerçekleşmediğini yazdı, ama öyle adi bir cinayet işlendi ki, milyonlarca insanın oyu ile göreve gelen bir Başbakan'ı idam eden bir başka ülke yok gibiydi. (Ben Bu Adamı Sevdim)
