Irmak Zileli kimdir? Irmak Zileli kitapları ve sözleri
Türk Yazar, Editör, Antropolog Irmak Zileli hayatı araştırılıyor. Peki Irmak Zileli kimdir? Irmak Zileli aslen nerelidir? Irmak Zileli ne zaman, nerede doğdu? Irmak Zileli hayatta mı? İşte Irmak Zileli hayatı...
Türk Yazar, Editör, Antropolog Irmak Zileli edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Irmak Zileli hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Irmak Zileli hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Irmak Zileli hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 1978
Doğum Yeri: İstanbul, Türkiye
Irmak Zileli kimdir?
IRMAK ZİLELİ, 1978 yılında İstanbul’da doğdu. Sosyal Antropoloji öğrenimi gördü. Televizyon ve dergilerde muhabirlik yaptı. Roman Kahramanları dergisinin kuruluşunda görev aldı ve ilk 6 sayı yayın yönetmenliğini yürüttü. 2006 yılından bu yana çeşitli dergilerde, gazete kitap eklerinde değerlendirme ve eleştiri yazılarının yanı sıra editörlüğünü yaptığı Remzi Kitap Gazetesi’nde “Devrik Cümle” adlı köşesinde yazmayı sürdürüyor.
Zileli’nin basılmış eserleri arasında, 2012 Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazanan ilk romanı Eşik (2011), Bayram Çocukları (2004) isimli bir araştırma ve Doğruyu Aradım Güzeli Sevdim (2009) başlığıyla Halit Refiğ ile söyleşi kitabı bulunuyor.
Zileli’nin ikinci romanı Gözlerini Kaçırma 2014′te Remzi Kitabevi tarafından yayınlandı.
Irmak Zileli Kitapları - Eserleri
- Son Bakış
- Gölgesinde
- Gözlerini Kaçırma
- Eşik
- Bozuk Saat
Irmak Zileli Alıntıları - Sözleri
- Sıradan bir adam. Kimsenin haberi yok az önce işlediği suçtan. Küçük bir kız. Şimdilik annesinin kollarında. Yerde bir somun ekmek. Olayın tek tanığı benim. (Bozuk Saat)
- ... insan böyle bir canlı işte umudunu kesmiyor ne Allah'tan ne insandan ne yaşam kuvvetinden, belki de ölmemişimdir, ölmeyecegimdir. (Son Bakış)
- “Gidelim, deniz kenarında çay içelim. Çay içmek önemli. Biriyle saatlerce çay içebiliyor musun bakalım, bira, rakı, şarap herkes içer, çay içebiliyor musun?” (Gölgesinde)
- Kocası yanında ya, daha ne olsun. Ama yok, arıyor insan. Koca kadın da olsa, doğuracağı gün, yanında olsun istiyor, onu doğuran kadın. Aynı zorluğu yaşamış biri lazım. (Eşik)
- Ruhu olmayan bir varlık başkalarının hislerini anlayabilir mi dersiniz? Etrafınıza bir bakın isterseniz, öteki insanların hislerine karşı kaba, bencil ve duyarsız olan insanları düşünün! Göreceksiniz ki, onların kendi ruhsal dünyalarında da vardır bir sorun. (Bozuk Saat)
- Bakışlar ruhun aynasıdır. (Gözlerini Kaçırma)
- Politika iyi değildir der, mutsuzluktan başka bir şey getirmez, politika ayırır, böler, parçalar insanı. Sevenleri, aileleri, anneler ile çocuklarını. (Son Bakış)
- Bunu size daha önce söyledim mi bilmiyorum ama ben insanların nabzına girebilen bir saat olsam da onlara dokunamıyorum. Ne de olsa bir hayalet gibiyim, belki de bir ruh, gözle görülemeyen, elle tutulamayan. (Bozuk Saat)
- "İç içe geçmek sana ölüm gibi geliyor, birinin içinde erisen yok olmaktan, bir başkası senin içinde erirse mutasyona uğramaktan korkuyorsun... O yüzden tek becerebildiğin hükmetmek. Hayatta kalabilmek için ötekini yok ediyorsun." (Gölgesinde)
- Şeytan diyor ki, al çocuğu dön ananın evine. Tabii şeytana sormak gerekirdi; anasının evinde ki o babayı n'apacaktı? Sıkıldı dişlerin arasından tısladı olana duyurmadan: "Hahhh! Kırk katır mı, kırk satır mı?" (Bozuk Saat)
- ... başkalarına bakarak kendine biçim vermekten vazgeç. (Gözlerini Kaçırma)
- “İnsanlar sadece kelimelerle konuşabileceklerini sanıyorlar, ama hayvanlarla biraz vakit geçirirsen bilirsin, dil sadece kelimelerden oluşmuyor.” (Gölgesinde)
- Lokantalarda bile en küçük masa iki kişilik. Tek kişilik bir hayat kurmanızı istemiyorlar.. (Gölgesinde)
- ...bu hayattaki en büyük günah yalandır. Politika yalanı sever, sanat ise hakikati. (Son Bakış)
- ...iyi geçen bir günün ardından nasıl ki mutluluk gelirse, iyi bir uyku gelirse yani, iyi geçen bir ömür de mutlu bir ölüm getirir. (Son Bakış)
- Her şeyi hep birlikte yapma zorunluluğu, hiçbir şeyi birlikte yapmamaya neden oluyordu. (Gözlerini Kaçırma)
- “Aynı davanın içinde, aynı hedef için yüreği çarpan, aklını, varını, yoğunu bunun için ortaya koyan insanlar onlar. İki insanı birleştirecek daha iyi bir neden söylenebilir mi?" (Eşik)
- ... zaten siz erkeklerden başka ne beklenir, kendinizi kanıtladığıniz tek yer savaş meydanlarıysa ondandır mutlaka, politikanız batsın, kahramanlığınız batsın, destanlariniz batsın bıktım hepinizden! Hepiniz aslında mezarlıktan geçerken ıslık çalan ödleklersiniz de haberiniz yok, kime yutturmaya çalışıyorsunuz bu palavraları. (Son Bakış)
- Aynanın içinden bakıp.. kendine acıyor.. ağladıkça ağlıyor. Bunca senedir hiç ağlamamış gibi ağlıyor. (Eşik)
- - Daha çok orada hiç olmamışım gibi bir his var. İnsanın fiziksel varlığının orada olması, kişinin bütünüyle orada olduğu anlamına gelmez çünkü. İnsanın hem ruhu, hem bedeni, hem de aklıyla bulunabildiği bir yer var mı merak ediyorum. Herhalde şu hayattaki en büyük huzur bunu tatmak olurdu. (Gölgesinde)