İlhan İrem kimdir? İlhan İrem kitapları ve sözleri
Yazar,besteci,söz yazarı. İlhan İrem hayatı araştırılıyor. Peki İlhan İrem kimdir? İlhan İrem aslen nerelidir? İlhan İrem ne zaman, nerede doğdu? İlhan İrem hayatta mı? İşte İlhan İrem hayatı...

Yazar,besteci,söz yazarı. İlhan İrem edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında İlhan İrem hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. İlhan İrem hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte İlhan İrem hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1955
Doğum Yeri:
İlhan İrem kimdir?
İlhan İrem, 1955 senesinde dünyaya geldi. 1973 yılında, besteci, söz yazarı, yorumcu olarak müzik dünyasına girdi. Yalnızca kendi yapıtlarını seslendirmeyi sürdürerek kendine özgü bir ekol oluşturdu. Soyut resim çalışmaları yapan İlhan İrem, kişisel resim sergileri açıyor. Seksenli yıllarda öykülerini besteleyerek kurguladığı uzun soluklu müzik yapıtlarıyla, senfonik rock tarzında çalışmalara yöneldi. Birçok ödüle, beş altın plağa sahip olan sanatçı, çizgi dışı, evrensel anlatımıyla, bugüne kadar on single, on beş uzunçalar yayımlamıştır. 'Çağdaş bir ozan' olarak kabul edilen İlhan İrem, eserlerine yansıttığı mistik, metafizik, doğaüstü, tasavvuf çağrışımlarla çok özel izleyici kitlesine sahiptir.
İlhan İrem Kitapları - Eserleri
- Siyah Kuğunun Şarkısı
- Millenium - Sanalizasyon Fareleri, Yarasalar ve Diğerleri
- Pencere...Köprü...Ve Ötesi
- Delirium
- Katastrof
- Güneş Ülkesinin Karanlık İnsanları
- Uzaklarda Biri Var
- Millenium
İlhan İrem Alıntıları - Sözleri
- Eski zamanların yüzde birlik mavi ışığının, körfezdeki gemilere bakıp, “Geldikleri gibi giderler” dediğini bilmesem tümden ışıksız kaldığımıza inanabilirdim belki. (Delirium)
- beynindeki ağları kalbime örmeyeceksin sevgi dolu yalanlarını söyleyemeyeceksin sevgim öyle çöktü ki altında ezileceksin (Katastrof)
- Karanlıkları dölleyen en büyük sorunlarımızdan biri, insanlık değerlerini,kişiliklerini,onur,doğruluk,dürüstlük,sevgi kavramlarını,duygu ve duyarlığını çoktan yitirmiş birilerinden insan davranışları beklememiz. (Millenium - Sanalizasyon Fareleri, Yarasalar ve Diğerleri)
- Konuyu daha iyi anlamak için, Bir ağacı gözünüze kestirin... Ve onu dört mevsim izleyin... (Pencere...Köprü...Ve Ötesi)
- Cennete ulaşmak için, önce cennet eylemen gerek yaşadığın her günü.. (Delirium)
- Beyaz dumanlar eski istasyonlarda, yaz düşleri özenle yerleştirilmiş çiçekli valizlere. (Siyah Kuğunun Şarkısı)
- Saatinize bakın! Şu anda, iletişim çağının farelerine zincirlenmiş kaç milyar insan, duygusuz çipler arasında, soru senfonileriyle, bir gün sonrasını bile kurtaramayacak sanal rahatlamalar yaşıyor dersiniz?! Işık ve sevgiyle... (Millenium - Sanalizasyon Fareleri, Yarasalar ve Diğerleri)
- İçimde ışıklı bir yağmur yağıyor Ve gözümde mutluluk, bardaktan boşalıyor Odamda anılar, gitgide büyüyor Ve düşüncem usulca seninle buluşuyor Açılıyor bulutlar, uçuşuyor yıldızlar Ve başlıyor sonsuz yolculuklar Samanyolu, sevgi dolu Samanyolu, senle dolu Samanyolu, sevgi dolu Samanyolu en güzel akşamların sarhoşluğu Bazı akşamlar beni terk ederde gider Onsuz bomboş günler, bomboş kelimeler Bazende çıkar gelir, kederlerde biter Onunla ışıklanır, karanlık geceler Geceler yavaşça gündüze varıyor Samanyolu uyurken insanlar uyanıyor Açılıyor bulutlar uçuşuyor yıldızlar Ve başlıyor sonsuz yolculuklar Samanyolu sevgi dolu Samanyolu senle dolu Samanyolu sevgi dolu Samanyolu en güzel akşamların sarhoşluğu Bazı akşamlar beni terk ederde gider Onsuz bomboş günler bomboş kelimeler Bazende çıkar gelir kederlerde biter Onunla ışıklanır karanlık geceler Samanyolu sevgi dolu Samanyolu senle dolu Samanyolu sevgi dolu Samanyolu (Pencere...Köprü...Ve Ötesi)
- Ben mişim... Her şey ben mişim... Uyanın... Ve neden yaşadığınızı anlayın artık... (Pencere...Köprü...Ve Ötesi)
- Yaşamın zenginliğini, güzelliğini kendi hayatında yakalayamamış bir insan, türleri yok olan canlılara ne kadar üzülür?... (Delirium)
- Eğer zahiri görüntü Değilseniz, Aşkın henüz bulunamayan tarifi Olabilirsiniz… (Katastrof)
- Hayat yalnızca kazanmak oluyor bazen.. Bizi biz yapan değerlere bir nebze bile aldırmadan kazanmak.. Dostlarınızın yüzleri kayboluyor rüyalarınızdan.. Gelecek korkusu ya da kilitler arkasına istiflenecek paralar sarıyor çevrenizi.. Bir zaman böyle programlanıyoruz kazanmaya ya da kaybetmemeye eldekileri.. Bunca insanlığımızla başarıyoruz duygusuz kalabilmeyi.. Geleceğin insanı oluyoruz böylece...! (Delirium)
- “… pencerelerine resim yapıştırmış ; cüceler !!! dünya diye seyrettiğin odanda, dokundular! fırladın yataklardan “basübadelmevt” “ (Uzaklarda Biri Var)
- Rengarenk günler gelir, Sarar tüm yaraları Anılardan söz etmenin alemi var mı? Hergün bir başka gündür Geçer tüm üzüntüler Anılarda yarınlarda Hep görüntüler... Görüntüler Görüntüler Hepsi bir bir göründüler Görüntüler Görüntüler Yalnızlığın gülüdürler Elde kalan resimlerle Sevinçlerle kederlerle Yaşananlar görüntüler Geçmiş mi gelecek mi? Fısıldıyor gerçeği Başlangıç mı, bitiş mi? Kapatır perdeyi İnan bugünde gizli Aradığım sevgiler Gelecek ve geçenler, Hep görüntüler... (Pencere...Köprü...Ve Ötesi)
- Son on yıllarda büyüttüğümüz soyağacında elimizi attığımız her dalda cehalet, özensizlik, tepkisizlik ve teslimiyet var... Cehalet.. Çünkü nüfusu yetmiş milyona varan Türkiye’de kitaplar ortalama iki bin adet basılıyor ve istisnalar dışında yıllarca raflarda tozlanıyor... (Delirium)
- Tavlanmış oylar uçuşsun, şeriata kurban gidebilecek demokrasi adına. Takdir-i ilahi, Ya da emaresi bir şeylerin. (Millenium - Sanalizasyon Fareleri, Yarasalar ve Diğerleri)
- “Işık Doğudan yükselir” Yükseliyor zaten, yürek yangınlarıyla... (Millenium - Sanalizasyon Fareleri, Yarasalar ve Diğerleri)
- Artık, “olmak” yerine “gibi olmak” yetiyor... “Gibi Olma Sendromu” ucuz kahramanlar yaratıyor. Sanatçı gibi olanlar sanatçı.. Devlet adamı gibi olanlar, devlet adamı.. İnsan gibi olanlar “büyük insan” olarak karşılanıyor ülkemizde... (Delirium)
- Belki çağlar ötesinde dünya için yepyeni bir umut doğar... Belki bir gün sığınaklarından çıkar insanlar... Yeniden kurulur dostluktan bir çatı... Şimdilik... Her şey donsun kaskatı... (Pencere...Köprü...Ve Ötesi)
- Ölmek için doğmak Doğmak için ölmek gerek Daha ötelere gitmek için, doğmak ve ölmek gerekmiyor... "YAŞAMAK" Zamanın en küçük zerresini bile sindirmek. Düşünerek,severek, gülerek yaşamak... (Pencere...Köprü...Ve Ötesi)