İbrahim Tellioğlu kimdir? İbrahim Tellioğlu kitapları ve sözleri
Araştırmacı, Akademisyen, Yazar İbrahim Tellioğlu hayatı araştırılıyor. Peki İbrahim Tellioğlu kimdir? İbrahim Tellioğlu aslen nerelidir? İbrahim Tellioğlu ne zaman, nerede doğdu? İbrahim Tellioğlu hayatta mı? İşte İbrahim Tellioğlu hayatı...

Doğum Tarihi: 15 Mart 1972
Doğum Yeri: Samsun
İbrahim Tellioğlu kimdir?
15.04.1972 tarihinde Samsun’da doğmuştur. İlk, Orta ve Lise tahsilini bu şehirde tamamladıktan sonra, 1989-1990 eğitim-öğretim yılında Fırat Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarihi bölümünü kazanmış ve aynı bölümden 1993 yılında mezun olmuştur. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim dalı Ortaçağ Bilim dalında başladığı yüksek lisansını 1996 yılında tamamlayarak bilim uzmanı olmuştur. 2002 yılında ise İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarihi Anabilim Dalı Genel Türk Tarihi Bilim dalında, Prof. Dr. Salim CÖHCE danışmanlığında “Osmanlı Hâkimiyetine Kadar Doğu Karadeniz Bölgesinde Türkler” konulu tezini tamamlayarak bilim doktoru unvanı almıştır. 06. 04. 2006 tarihinde Genel Türk Tarihi Bilim alanında doçent, 2011 yılında profesör olan İbrahim TELLİOĞLU, halen Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Karadeniz ve Kafkasya tarihi konusunda araştırmaları devam eden Doç. Dr. İbrahim TELLİOĞLU’nun Osmanlı Hâkimiyetine Kadar Doğu Karadeniz’de Türkler adlı kitabının 2004’te ilk, 2007’de ikinci baskısı Serander Yayınları tarafından yapıldı.
İbrahim Tellioğlu Kitapları - Eserleri
- Fethedilenlerin Gözüyle Anadolu’nun Fethi
- XI-XIII. Yüzyıllarda Türk-Gürcü İlişkileri
- Tarih Boyunca Karadeniz
- Trabzon Rum Devleti
- Orta Çağ'da Türkler Ermeniler Gürcüler
- Doğu Karadeniz'de Türkler
- Tarih Boyunca Çarşamba
- Komnenosların Karadeniz Hakimiyeti Trabzon Rum Devleti
- Tarih Boyunca Tekkeköy
İbrahim Tellioğlu Alıntıları - Sözleri
- Karşılarında çaresiz duruma düştükleri anlarda bile Rum tarihçiler Türklere üst perdeden bakan bir kibre sahiptir. (Fethedilenlerin Gözüyle Anadolu’nun Fethi)
- İmparator Theophilos (829-842) zamanında merkezi Trabzon olmak üzere Chaldia adıyla yeni bir tema tesis edilmiştir. Böylece Karadeniz bölgesindeki Bizans nüfuzunun artırılmasına yönelik tedbirler alınmaya başlandığı dikkat çeker. VI. Yüzyılda bölge halklarını devlete bağlamak için Hristiyanlığın resmî din, Grekçenin de ibadet dili haline getirilmesi bölgenin etnik yapısında mühim değişmelere yol açmış, yöredeki Grek kökenli olmayan, içinde Türklerin de bulunduğu çeşitli topluluklar, Ortodoksluk bünyesi içerisinde kimliklerini yitirerek Greklerle karışmışlardır. Sonuçta Grek etnisite ve kültüründen farklı, Rum adı verilen bir topluluk ortaya çıkmaya başlamıştır. (Komnenosların Karadeniz Hakimiyeti Trabzon Rum Devleti)
- Melikşah'tan bahseden hiçbir Ermeni kaynağında olumsuz bir ifadeye rastlamanız mümkün değildir. (Fethedilenlerin Gözüyle Anadolu’nun Fethi)
- 1045'te Türkistan'dan çok sayıda askerin ülkelerine geldiğini yazan Aristakes, onların aslan gibi hızlı ve güçlü, yaylarının gergin, oklarının sivri olduğunu, atlarının da bir kartal sürüsüne benzediğini ifadeyle halkının duyduğu korkuyu okuyucusuna hissettirmektedir. (Fethedilenlerin Gözüyle Anadolu’nun Fethi)
- Melikşah'tan bahseden hiçbir Ermeni kaynağında olumsuz bir ifadeye rastlamanız mümkün değildir. (Fethedilenlerin Gözüyle Anadolu’nun Fethi)
- "...özgür bıraktığı tutsağının, kendi memleketlileri tarafından acımasızca acıklı bir ölüme mahkûm kılındığını ve onunla yapılan barış antlaşmasının geçersiz kaldığını öğrenen sultan, çok üzüldü ve ordusuna, Rum ülkesini istila etmesini buyurdu." Zonaras (Fethedilenlerin Gözüyle Anadolu’nun Fethi)
- "Zengin olanın atı vardı, fakir olanın tabanı." (Tarih Boyunca Çarşamba)
- Urfalı Mateos, Allah’ın hiddetine maruz kaldığını yazdığı Ermenileri mağlup eden Selçuklu askerlerini öldürücü nefesli ejder, kanatlı yılan, kana susamış yırtıcı hayvan olarak tarif etmekteydi. (Orta Çağ'da Türkler Ermeniler Gürcüler)
- Attaleiates' in Romalılarla Selçuklular arasındaki ittifakla ilgili olarak yaptığı benzetme ise oldukça manidardır: " Böylece Davud Peygamber'in sözü gerçekleşti: Kuzular kurtlarla ve parslar oğlaklarla birlikte otlayacak." (Fethedilenlerin Gözüyle Anadolu’nun Fethi)
- Ermeni kaynaklarında Türklerle ilgili tasvirler, Selçukluların devlet kurmasından sonra batıya yönelmesiyle daha da acımasız bir üslup kazanır. 1054’te Selçuklu hükümdarının bölgeye yönelmesiyle birlikte bölgedeki Ermeni prenslikleri bağımsızlıklarını kaybetme tehdidini ilk kez çok açık bir biçimde hissettiklerinden olsa gerek İncil’deki bütün olumsuz örneklerle Türk sultanını ve ordusunu niyelemeye başlamışlardır. (Orta Çağ'da Türkler Ermeniler Gürcüler)
- Müverrih Vardan ise hiçbir ayrıntı vermeksizin bir cümlenin yarısında Alp Arslan'ın Ani şehrini zapt ettiğini yazarken diğer yarısında da, "...söylendiğine göre bir hendek içinde bin kişiyi keserek , onların kanıyla yıkandı." derken aslında dini baskı altında yazılanların tarihi gerçeklerden ne kadar uzaklaşabileceğinin, hakikatin yerini inançların nasıl alabileceğinin en çarpıcı örneklerinden birisini vermekteydi. (Fethedilenlerin Gözüyle Anadolu’nun Fethi)
- Türklük ile Anadolu o kadar kısa sürede özdeşleşmiştir ki Malazgirt Zaferi'nin üzerinden daha bir asır bile geçmemişken Haçlı kaynakları bu ülkeyi Türkiye ismiyle anmaya başlamıştır. (Fethedilenlerin Gözüyle Anadolu’nun Fethi)