İbrahim Adnan Saraçoğlu kimdir? İbrahim Adnan Saraçoğlu kitapları ve sözleri

Profesör / Yazar İbrahim Adnan Saraçoğlu hayatı araştırılıyor. Peki İbrahim Adnan Saraçoğlu kimdir? İbrahim Adnan Saraçoğlu aslen nerelidir? İbrahim Adnan Saraçoğlu ne zaman, nerede doğdu? İbrahim Adnan Saraçoğlu hayatta mı? İşte İbrahim Adnan Saraçoğlu hayatı...

Profesör / Yazar İbrahim Adnan Saraçoğlu edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında İbrahim Adnan Saraçoğlu hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. İbrahim Adnan Saraçoğlu hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte İbrahim Adnan Saraçoğlu hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1949

Doğum Yeri: Safranbolu

İbrahim Adnan Saraçoğlu kimdir?

Aslen Safranbolu'lu olan İbrahim Adnan Saraçoğlu 1949 doğumludur. Kimya eğitimini tamamladıktan sonra, 1982 yılında doktora çalışmasını Avusturya Graz Teknik Üniveristesin'de tamamladı. 1983-1986 yıllarında Graz Teknik Üniversitesi Biyoteknoloji-Mikrobiyoloji kürsüsünde asistan olarak çalıştı. Karl Franzes Üniversitesi Denel Fizik kürsüsünde 1987-1994 yılları arasında öğretim üyesi olarak görev yapan Saraçoğlu'nun uluslar arası yayınlanmış makale ve patentleri vardır.

 

Türkiye'de LAB'lı deterjanlara geçişin öncülüğünü yaptı. Viyana Teknik Üniversitesi'nde de profesör olarak çalışan Saraçoğlu; bitkilerin insan sağlığı üzerindeki çalışma ve araştırmalarını aralıksız sürdürdü. Saraçoğlu; brokolinin prostatit ve iyi huylu prostat büyümesine ve lavantanın Hepatit-B ve Hepatit-C'ye karşı etkilerini ilk defa tüm dünyaya tanıtan bilim adamıdır.Halen İstanbul Aydın Üniveristesi ve Marmara Üniversitesi'nde bitki kimyası, ileri bitki kimyası ve gıda biyokimyası dersleri vermektedir.

 

İbrahim Adnan Saraçoğlu Kitapları - Eserleri

• Bitkisel Sağlık Rehberi
• Bitkisel Kürler Rehberi
• Bitkisel Sağlık Rehberi
• Tıbbi Bitkiler Rehberi
• Şifa Kitabı
• Anadolu'nun Şifalı Sırları

 

İbrahim Adnan Saraçoğlu Alıntıları - Sözleri

• Bir an önce tek tük kalmış olan doğal tohumlarımızı çoğaltmamız şarttır. (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• Beta-karotenin deri ve cilt kanserini önlediği bilinmektedir. Bu nedenle bir grup Avustralyalı bilim adamı, beta-karotenin bu gücünü kanıtlamak için klinik deneyler başlatmıştır. Yapılan bu klinik deneylerin sonucunu 21 Mayıs 2003 tarihinde Journal of the National Cancer Institute dergisinde açıkladılar. Bu araştırmanın sonuçları oldukça şaşırtıcıdır. Alkol veya sigara içenler beta-karoten aldıklarında bağırsak adenomlarında, bağırsak kanserinin ön basamak oluşumlarında en az iki katı artış gözlenmiştir. Alkol ve sigara kullanmayanlardaysa tam aksine %44 azalma gözlenmiştir. Bu nedenle sigara veya alkol tüketenlerin zengin beta-karoten içeren besinlerde ölçülü olmaları önerilmiştir. Havuç, zengin bir beta-karoten kaynağıdır. Eğer sigara veya alkol tüketiyorsanız havuç kürü uygulamayınız. Şayet, sigara veya alkol tüketmiyorsanız, bu takdirde uygulayacağınız havuç kürü veya zengin beta-karoten kaynaklı besinler tüketmeniz aynı zamanda bağırsak kanserine % 44 daha az yakalanma riskine sahipsiniz demektir. Kısaca, beta-karoten içerikli besinler, sigara veya alkol kullananlarda bağırsak kanserine yakalanma riskini iki kat artırırken, sigara veya alkol tüketmeyenlerde, bağırsak kanserine yakalanma riskini %44 oranında önleyebilmektedir. (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• Kanser neden %300 artış gösterdi? Bunların birinci nedeni doğal tohumların kullanılmamasıdır. İkinci sıradaki neden de hormon içerikli sebzelerdir. (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• "Anadolu toprakları 250 bin yıl süren dördüncü buzul çağını yaşamadığı için, bitkiler ve mikroorganizmalar evrimlerine devam etmişlerdir. Yani Anadolu bitkileri, 250 bin kez çiçek açıp tohumlarını toprağa dökmüşlerdir; bu döngü 250 bin kez tekrar etmiş demektir. Bu zaman zarfında Anadolu topraklarının bitki florası kendisini geliştirip en mükemmel şekilde evrimini tamamlarken, dünyanın birçok bölgesi buzul çağında gelişmede ve evrimleşmede geri kalmıştır. Bu da Anadolu'nun bitki florasını rakipsiz ve ayrıcalıklı kılmıştır." (Tıbbi Bitkiler Rehberi)
• Sirozun ileri aşamalarında, bazen erkeklerde göğüslerinin büyüdüğü gözlenir. Bunun nedeni erkeklerde de bulunan östrojen hormonunun sirozdan dolayı yok edilememesidir. Bacaklarda ve karın bölgesinde yine sirozdan dolayı su toplanmaya (ödem) başlar. Özellikle karın bölgesinde su toplanmasından dolayı şişme gözlenir. Sirozun oluşum nedeni, karaciğerden alınan parçanın incelemesi neticesinde belirlenir. Eğer alkole bağlı siroz oluşmuşsa alkolün hemen bırakılması gerekir. Siroz hastaları özellikle tuzdan uzak durmalılar ve sirozun aşamalarına göre doktorun önerdiği diyeti uygulamalılar. (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• Tabiatı cezalandırırsanız, tabiat da sizi cezalandırır. (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• ...ızgarası yapılmış hangi et olursa olsun, alev görerek siyahlaşmış (yanmış) kısımlarının tüketilmemesi gerekir. Çünkü alev görüp siyahlaşmış bu kısımlarda acrolein maddesi oluşmuş demektir. Acrolein, kansere neden olduğu klinik deneylerle kanıtlanmış bir maddedir. (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• Küflenmiş sebze, ekmek ve çerezleri (fındık, ceviz gibi) kesinlikle tüketme­yiniz. Küflenmiş bu besin maddeleri aflatoksin içerir. Aflatoksin güçlü bir hepa-tokanserojendir. (karaciğer kanseri yapar) (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• Ülkemizde son yıllarda nar yoğun bir şekilde üretilmeye başlandı. Nar suyu üretim tesislerinde kabuklarının da tonlarcası çöpe gidiyor, halbuki Almanlar nar kabuklarından gribe karşı önleyici “grip çayı” yapıyorlar ve milyonlarca adet “Granatapfeltee” olarak eczanelerde ve süpermarketlerde satıyorlar. (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• Tohumları değiştirdiğimiz için bu nimetlerin içerikleri de eksik kalmıştır. Tohumları değiştirilmiş bu ürünlerin birçok etkin maddesi eksik veya yetersiz olduğu için bağışıklık sistemi yeteri kadar güçlenemediğinden, insan yatkın olduğu hastalıklara kolayca yakalanabilmektedir. Kısaca, tohuma müdahale etmek, “NİMETİ İLLETE DÖNÜŞTÜRMEK”anlamına gelir. (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• Keçiboynuzu, akciğer kanserini önleyen güçlü bir meyvedir. (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• Birinci bardaktaki bir dakikalık çay en uyarıcı olandır. Çünkü birinci dakikada suya geçen maddeler en uyarıcı olanlardır. Bunlar arasında kafein, theobrombin, theophilin bulunmaktadır. Bu üç madde uyarıcıdır, yani kalp atışlarını bir miktar arttırırlar. Bir miktar da tansiyonu yükseltirler. Uyarıcı olmaları nedeniyle kendinizi gergin hissedersiniz ve uykuya geçmekte zorlanırsınız. Bir dakika demleyerek, açık çay içtiğini zannedenler ne yazık ki yanılırlar. Onların en açık zannettikleri çok kısa demlenmiş çaydır. Oysaki çayın kısa demlenmişi en uyarıcı ve gerginlik yapıcı olanıdır. Gelelim ikinci sıradaki, dört dakika demlenmiş çay bardağına. Bu çay sindirim sistemini uyarıcı etkin maddeler içermektedir. Yemeğin üzerine içeceğiniz dört dakika demlenmiş çayın, sindiriminizi nasıl hızlandırdığını ve yemekleri nasıl daha kolay hazmettiğinizi hayretle hissedebilirsiniz. Üçüncü sırada ve sekiz dakika demlenmiş çaysa keyif verici, rahatlatıcı ve dinlendiricidir. (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• Artık günümüzde doğada yaşayan yaşlılar, büyük şehirlerde yaşayan gençlerini gömer oldular. (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• ...yabancı kaynaktan alıntı yaptığımı özellikle vurgulamamın amacı, yabancıların topraklarımızın üzerinde yetişmekte olan biyolojik çeşitliliği bizlerden daha iyi biliyor. (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• Ne kadar çok farklı bitki bir arada bulunursa, o kadar zengin biyolojik çeşitlilik var demektir. Biyolojik çeşitlilik (çok sayıda farklı bitkilerin bir arada bulunması) yeni yeni bitki türlerinin ortaya çıkmasında en etkili özelliktir. (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• Unutmayınız, lahana, brokoli, karnabahar, turp, hardal, soğan, sarımsak, pırasa hepsi zengin kükürt içeriklidir. İsimlerini yazdığım tüm bu ürünler, insan sağlığının korunmasında çok fonksiyonel, çok amaçlı besinlerdir. Anadolu topraklarında yetişen bu ürünler dünyanın herhangi bir kara parçasında yetişen cinsleri ile mukayese dahi edilemez (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• Şu sıralar, kaybettiğimiz doğal tohumlarımızın ne büyük bir nimet olduğunu gerek görsel basında gerekse de yazılı basında anlatmaya çalışıyorum. (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• Anadolu toprakları Avrupa ve Asya kıtaları arasındaki köprüdür. Bu köprünün altı çok önemli bir tektonik yapıya sahip olması nedeniyle nehir kaynaklarının kimyası ve debisi kolay değişmez. Bu nedenle Ortadoğu ve Mezopotamya’nın da su potansiyelinde yeryüzü ve yeraltı ana arterini oluşturur. (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• Yaşlıların gençlerini gömmeleri sadece savaş dönemlerinde olur. Barış ve huzurun olduğu bir ülkede normalde gençler yaşlılarını gömerler. (Bitkisel Sağlık Rehberi)
• Bizdeki yayla anlayışı “sıcaktan kaçmak için gidilen yer”dir. Bu topraklara nankörlük ediliyor ise, tek nedeni cehaletimizdendir. Allah, bizleri okumuş cahillerden korusun. (Bitkisel Sağlık Rehberi)