diorex
sampiyon

İbnü'l-Cevzi kimdir? İbnü'l-Cevzi kitapları ve sözleri

Arap Din, Tarih, Tıp Bilgini, Yazar İbnü'l-Cevzi hayatı araştırılıyor. Peki İbnü'l-Cevzi kimdir? İbnü'l-Cevzi aslen nerelidir? İbnü'l-Cevzi ne zaman, nerede doğdu? İbnü'l-Cevzi hayatta mı? İşte İbnü'l-Cevzi hayatı... İbnü'l-Cevzi yaşıyor mu? İbnü'l-Cevzi ne zaman, nerede öldü?

  • 21.12.2022 09:00
İbnü'l-Cevzi kimdir? İbnü'l-Cevzi kitapları ve sözleri
Arap Din, Tarih, Tıp Bilgini, Yazar İbnü'l-Cevzi edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında İbnü'l-Cevzi hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. İbnü'l-Cevzi hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte İbnü'l-Cevzi hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Ebu'l-Ferec İbnü'l Cevzî Ebu Abdurrahman bin Ebi'l Hasan

Doğum Tarihi: 1116

Doğum Yeri: Bağdat, Irak

Ölüm Tarihi: 15 Haziran 1201

Ölüm Yeri: Bağdat, Irak

İbnü'l-Cevzi kimdir?

İbnü'l Cevzî (1116 - 1201), 12. yüzyılda yaşamış Arap din, tarih ve tıp bilgini.

Tam ismi 'Ebu'l-Ferec İbnü'l Cevzî Ebu Abdurrahman bin Ebi'l Hasan' olan İbnü'l Cevzî, 1116 yılında doğmuştur. Doğum tarihi üzerinde bazı ihtilaflar olmuştur, bazı alimler doğum tarihinin 1116 değil, 1114 olduğunu söylerler. Daha çok küçük yaşlarda dönemin büyük alimlerinin yanına girmiş, onların himayesinde yetişmiştir. Özellikle hadis ve tefsir alanında birçok çalışmaya imza atmıştır. Her ne kadar en çok hadis ve tefsir alanında kaleme aldığı eserlerle adı duyulsa da, özellikle tarih üzerine birçok önemli eseri vardır. Bunların dışında dil üzerine de bazı çalışmaları olmuştur. 1201 yılında vefat etmiştir. El-Muntazım fi tarihil-mûluk vel-ümem adlı 10 ciltlik eseri vardır. Çok fazla okumaya düşkünlüğüyle bilinir ölmeden kısa süre önce hala öğrenmeye doymadığını söylemektedir. 'İKRA' ile başlayan dinimizde islam ile okumanın nasıl yakın olduğunu göstermiştir. çok fazla okumasıyla eşit şekilde yazmıştır çoğu eseri günümüze ulaşmamıştır. Ölmeden önce ev hapsine mahkûm edilmiştir, 5 yıl orada kalmış ve kendi ihtiyaçlarını kendisi karşılamış hapsi bittikten bir hafta sonra vefat etmiştir. Üçü erkek sekiz çocuğu olduğu söylenmektedir iyi bir aile babasıdır çok fazla maddi sıkıntı çekmemesi kitaplara düşkünlüğü ve kütüphanesini geliştirmekte ki avantajlarından olmuştur.

İbnü'l-Cevzi Kitapları - Eserleri

  • Hatırlı Satırlar
  • Allah Aşkı
  • Zekiler Kitabı
  • Cennetin Davetlileri
  • Şeytanın Hileleri
  • Ahmak ve Dalgınlar
  • Bir Alimin Günlüğü
  • Oğluma Mektub (Arapça-Türkçe)
  • Bir Ömür Böyle Yaşanır
  • Musibetlere Sabretmek
  • Saydu'l Hatır
  • Ölüme Gülebilmek
  • Vaazlar ve Meclisler
  • İlme Teşvik
  • Teşbih Fitnesine Reddiye
  • Veliler Serdarı Hasan Basri (k.s.)
  • Ruhun Sağaltımı
  • Minhacü'l - Kasıdin ve Müfidü's-Sadıkin
  • El-Muntazam Fi Tarihi'l-Ümem'de Selçuklular
  • Sıfatü's-Safve'den Resulullah (sav) ve Aşere-i Mübeşşere Hayatları ve Faziletleri
  • Latifeler Kitabı
  • Kadınlar Kitabı
  • Sahabenin Dilinden Hz. Peygamberin Hayatı
  • Cimriler Kitabı
  • Hüzün Tesellisi
  • Gözyaşı Denizi
  • Zadü'l-Mesir Fi İlmi't-Tefsir Cilt 2
  • Zadü'l-Mesir Fi İlmi't-Tefsir

İbnü'l-Cevzi Alıntıları - Sözleri

  • إذا جاء إبليس فقال: كم تدعوه و لا ترى إجابة، فقل: أنا أتعبد بالدعاء İblis gelip: “Onca dua ediyorsun ama bir kabul görmüyorsun.” derse de ki: “Ben kulluğumu dua ederek yapıyorum.” (Saydu'l Hatır)
  • Yahudilerin "Allah'ın eli bağlıdır"* sözlerinin mânâsı, Allah'ın kullarına nafaka vermemesidir. (haşa) (Teşbih Fitnesine Reddiye)
  • Sevrî, İbrahim İbn Edhem'e gelir ve ona şöyle derdi: ادع الله أن يقبضنا على التوحيد. "Canımızı tevhid üzere alması için Allah'a duâ et." (Ölüme Gülebilmek)
  • "Bizim bu ilmimiz (yolumuz) Kur'an ve Sünnet'le kayıtlıdır. Kur'an'ı ezberlememiş, hadis yazmamış (Hadis ilmini tahsil etmemiş) ve fıkıh öğrenmemiş kişi örnek alınmaz, ona tabi olunmaz." (Şeytanın Hileleri)
  • İbn Abbas şunu anlattı: Hz. İsa ile Hz. Muhammed arasındaki dönemde göğün bekçileri yoktu. Cinlerin gökte, haber dinleme yerleri vardı. Allah Teâlâ Muhammed'i gönderince, gök sıkı bir şekilde beklenmeye başladı. Şeytanlar taşlandı. Şeytanlar bunu yadırgayıp şöyle dediler: "Bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü murad edildi, yoksa Rableri onlara bir hayır mı diledi." [1] İblis de şöyle dedi: Yeryüzünde yeni bir olay oldu. Cinler onun yanında toplandılar. İblis: "yeryüzüne dağılın ve bana, gökte yeni ortaya çıkan şeyin ne olduğunu haber verin", dedi. İlk kafile Nusaybin'den gönderilenlerdi. Bunlar cinlerin eşrafıydılar. İblis onları Tihame'ye gönderdi. Onlar hemen fırlayıp Nahle vadisine vardılar. Allah'ın Peygamberini Batn-ı Nahle'de sabah namazını kılarken buldular. Onun Kur'an okuduğunu işitince:"Susun dinleyelim" dediler.[2] (Sahabenin Dilinden Hz. Peygamberin Hayatı)
  • "Bilmeyip de amel etmeyene bir defa yazıklar olsun ; bilip de amel etmeyene yedi defa yazıklar olsun." (Bir Ömür Böyle Yaşanır)
  • Peygamber efendimiz şöyle dua ederdi: Karaltım ve Hayalim ( bile) sana secde etti. Kalbim sana inandı. Rabbim! İşte bunlar benim ellerim ve onlarla kendi aleyhime işlediğim ( suç ve günahlar). Ey Azizim (büyük) olan. Her büyükten umulur. Büyük günahı affet. (Sahabenin Dilinden Hz. Peygamberin Hayatı)
  • Emeli uzun, ömrü kısa olan insan! (Vaazlar ve Meclisler)
  • Bir adam, Hz. Süleyman'a gelir. Komşusunun kazlarını çaldığını öne sürer. Hz. Süleyman, halkı mescide toplar. Sonra minbere çıkar. "İçinizden biri hem komşusunun kazlarını çalıyor hem de o kazların tüyleri kafasında, utanmadan mescide geliyor." dedi. Cemaatten biri eli ile kafasını sıvazladı. Bunun üzerine Hz. Süleyman, "Yakalayın! Hırsız bu." dedi. (Zekiler Kitabı)
  • Bu dünya insanın arzularının gerçekleştiği bir yer değildir. (Bir Alimin Günlüğü)
  • قال الشافعي أشد الأعمال ثلاثة : الجود من قلة ، والورع في الخلوة ، وكلمة الحق عند من يُرجى ويُخاف ". صفة الصفوة İmam şafi rahimehullah derki: Zorluğu şiddetli olan ameller üçtür: 1) Azlıkta cömert olmak, 2) Yanlız kalınca Allah'tan korkmak 3) Cani ve kendisinden korkulan birinin huzurunda hakkı söylemek. (Sıfatü's-Safve'den Resulullah (sav) ve Aşere-i Mübeşşere Hayatları ve Faziletleri)
  • * On yaşındayken birinci Ficar oldu. On yaşını geçtikten sonra amcası ez-Zubeyr'Ie birlikte bir yolculuğa çıktı. Geçmek isteyenlere engel olan aygır develerin bulunduğu bir vadiye uğradılar. Diğerleri dönmek istediler. Rasulullah (s.a.v.) da: Bu konuda ben size yardımcı olabilirim, dedi ve kafilenin önüne geçti. Deve onu görünce çöktü ve göğsünü yer& yapıştırdı. Rasulullah (s.a.v.) devesinden inip ona bindi. Vadiyi geçinceye kadar gitti. Daha sonra ondan indi. Yolculuklarından dönünce, yerden kaynayan sularla dolu bir vadiye uğradılar. Orada durdular. Rasulullah (s.a.v.): -Beni takip edin, dedi ve ilerledi. Diğerleri de onu takip etti. Böylece Allah suyu kuruttu. Mekke'ye vardıklarında, bunu anlattılar. Halk bunun üzerine: Bu çocuğun Önemli bir durumu var, dedi.Ka'be'nin gölgesinde Abdulmuttalib'e bir minder serilir, oğullan onun etrafında otururlardı. Rasulullah (s.a.v.), daha küçük çocukken, gelir dedesinin yerine otururdu. Amcaları onu, geri çekmek için tuttuklarında, dedesi: Bırakın oğulumu, Vallahi onun önemli bir durumu var, derdi. (Sahabenin Dilinden Hz. Peygamberin Hayatı)
  • Eskiden erkek evinden çıkarken eşi ona şöyle derdi: 'Sakın haram bir kazanç elde etme. Biz açlığa sabrederiz ama cehennem ateşine sabredemeyiz.' (Minhacü'l - Kasıdin ve Müfidü's-Sadıkin)
  • "Nefsin, zannettiği şey hakkında sana galip geliyor. Sen ise kesin bildiğin bir şey hakkında nefsine galip gelemiyorsun." (Saydu'l Hatır)
  • Eğer kendinde bir gaflet görürsen mezarlığa git ve nefsine göçme vaktinin yaklaştığını hatırlat. (Hatırlı Satırlar)
  • Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Dünya mü’minin zindanı , kâfirin cennetidir.” (Ölüme Gülebilmek)
  • Daha önce görmediğim bir kitap gördüğüm zaman bir hazine bulmuş gibi olurum! (Hatırlı Satırlar)
  • . Ebu Nakkâş, şeyhinden aktarıyor: Vâsit Camii'ndeydim. İki kişi cehennem hakkında konuşuyordu. Onlardan biri, "Allah (c.c)'ın, kâfirlerin cismini büyüteceği, öyle ki azı dişlerinin Uhud Dağı kadar olacağı bana ulaştı." dedi. Diğeri "O kadar da değil." dedi. Hemen yanlarında çokça namaz kılan ihtiyar biri vardı. İhtiyar: "İnkâr etme! Allah her şeye kâdirdir..." dedi. (Ahmak ve Dalgınlar)
  • Bil ki hevâ, sonuçlarını düşünmeksizin hazza çağırır. (Ruhun Sağaltımı)
  • ~ İmdi, bilelim ki kulluk üç temel esasa dayanır: Korku, umut ve aşk. ~ (Allah Aşkı)

Yorum Yaz