diorex
dedas

İbn-i Haldun kimdir? İbn-i Haldun kitapları ve sözleri

Tarihçi, Yazar İbn-i Haldun hayatı araştırılıyor. Peki İbn-i Haldun kimdir? İbn-i Haldun aslen nerelidir? İbn-i Haldun ne zaman, nerede doğdu? İbn-i Haldun hayatta mı? İşte İbn-i Haldun hayatı... İbn-i Haldun yaşıyor mu? İbn-i Haldun ne zaman, nerede öldü?

  • 21.04.2022 12:00
İbn-i Haldun kimdir? İbn-i Haldun kitapları ve sözleri
Tarihçi, Yazar İbn-i Haldun edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında İbn-i Haldun hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. İbn-i Haldun hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte İbn-i Haldun hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Ebu Zeyd Abdurrahman bin Muhammed bin Haldun el Hadramî

Doğum Tarihi: 27 Mayıs 1332

Doğum Yeri: Tunus, Tunus

Ölüm Tarihi: 19 Mart 1406

Ölüm Yeri: Kahire, Mısır

İbn-i Haldun kimdir?

Eski ve soylu bir ailenin çocuğu olan İbni Haldun 27 Mayıs 1332'de Tunus'ta dünyaya geldi. Gençlik yıllarında dönemin ünlü hocalarından fıkıh, hadis, tefsir, akaid, mantık, felsefe, matematik, tabiat bilimleri, dil bilimleri, şiir ve edebiyat dersleri almıştır. 20 yaşında iken ülke yönetimini elinde tutan Beni Hafs hanedanından Sultan Ebu lshak'ın katipliğine getirilmesiyle de siyasi hayatı başlamıştır. Bu dönemde Fas Emin Ebu İnan kendisini bilim meclisine kabul etmiştir. 1362 senesinde İspanya'ya giderek eski bir dostu olan Gırnata Emiri Ebu Abdullah Muhammed'in hizmetine girmiştir. Bir süre sonra Kuzey Afrika'ya dönerek Bicaye'de başvezirlik makamına getirilmiştir. Bunun yanında ilmi çalışmalarını da devam ettirmiştir.

1366 yılındaki yönetim değişikliği üzerine de görevinden ayrılarak kabileler arasında dolaşmaya başlamıştır. Daha sonra 1374 yılında İspanya'ya geri dönmek zorunda kaldı. Ancak siyasi sürtüşmeler nedeniyle ülkeden çıkarılarak yeniden Afrika'ya gönderildi. Siyasi çalkantılardan bıkıp usanan İbni Haldun, bu dönemde İbni Selame denilen bir kaleye yerleşmiştir. Kendisini bütünüyle ilmi çalışmalara vererek ünlü eseri Mukaddime'yi 1374 senesinde burada tamamladı. 1382 senesinde Mısır'a giderek Kahire'de bulunan medreselerde müderrislik yapmaya başladı. Aynı zamanda Hicaz, Kudüs ve Suriye'ye de seyahatler düzenledi. İbni Haldun 1406 senesinde Kahire'de hayatını kaybetti.

ESERLERİ

Kaside-i Bürde şerhi

İbn Rüşd felsefesi hakkında bir risale

Kitab el-Mantık

Kitab el-Hisab

Marakeş sultanına yazılan bir risale

Şiire dair bir risale

Mukaddime

İbn-i Haldun Kitapları - Eserleri

  • Mukaddime
  • Devlet
  • Mukaddime 1
  • Mukaddime 2
  • Tasavvufun Mahiyeti Şifau's-Sail
  • Devlet
  • Bilim İle Siyaset Arasında Hatıralar
  • Mukaddime III
  • Kıtlık Zamanlarında İnsanları Açlık Değil Alışmış Oldukları Tokluk Öldürür
  • Miftahu’l-İber
  • Mukaddime
  • Mukaddime 1. Cilt

İbn-i Haldun Alıntıları - Sözleri

  • Söz, içimde dolaşarak, geçiririm geceyi, Şiir kaçar, hızlıca gider onun kafiyeleri. (Bilim İle Siyaset Arasında Hatıralar)
  • Geçmişle gelecek birbirine, suyun suya benzemesinden çok daha fazla benzer. (Mukaddime)
  • Bilgi sermayesi, bilginlerin ortak malıdır. (Mukaddime 1)
  • Kalp ele geçirildiğinde, bütün organlar ve beden yenilgiye uğrar. (Devlet)
  • Kalp ele geçirildiğinde, bütün organlar ve beden yenilgiye uğrar. (Devlet)
  • . “Fazla tevazunun sonu, vasat insandan nasihat dinlemektir...” . (Mukaddime)
  • "Zulüm, umranın harap oluşunun habercisidir." Umran bir kavmin yaptıklarının ve yarattıklarının bütünü, içtimâî ve dini düzen, âdetler ve inançlar. umran, târihi ve insanı bütün olarak ifâde eden bir kelime (Cemil Meriç). (Kıtlık Zamanlarında İnsanları Açlık Değil Alışmış Oldukları Tokluk Öldürür)
  • " Kanunun temize çıkardığı katil suçsuz sayılır." (Devlet)
  • Seven gönüller belki yalan hayalle avunur, az bir edinimle bahane bulur, Anka'yı avlayamayınca sığırcığa razı olur. (Bilim İle Siyaset Arasında Hatıralar)
  • Adamın biri Hz. Ali'ye; Müslümanların hali ne böyle! Ebu Bekir ve Ömer iş başında iken ihtilaf etmedikleri halde sen iş başına gelince ihtilafa düştüler, (yoksa uğursuzluk ve beceriksizlik sende mi) dedi. Ali, "Çünkü Ebu Bekir ve Ömer benim gibi (dürüst) kimseler üzerinde vali ve emir idiler, bugün ben senin gibi kimseler üzerinde vali ve emirim", dedi. (Mukaddime)
  • Bilgi sermayesi, bilginlerin ortak malıdır. (Mukaddime 1)
  • İster zatlarda olsun, isterse insanın veya hayvanların davranış ve fiillerinde olsun, kainattaki bütün hadiselerin mutlaka kendinden önce gelen bir takım sebepleri vardır. Geçerli olan âdete göre bu hadiseler, bu sebepler sayesinde vukua gelir. (Miftahu’l-İber)
  • Kahinlerin gaybi olan şeyleri bilmeleri, şeytani olan kuvvetlerin tesir ve yardımıyledir. (Mukaddime III)
  • Başkalarını ve cemiyeti kurtarmak için önce kendini nefsin aşağı ve bayağı arzularından ve esaretinden kurtarmak. (Tasavvufun Mahiyeti Şifau's-Sail)
  • . "Her geçen gün bir öncekini aratmaktadır, aratacaktır..." . (Mukaddime)
  • Türk kavmi pek çok türde olup Togurkar ki Tatar türüdür. (Miftahu’l-İber)
  • Toplumlar doğar, yaşar ve ölür. (Kıtlık Zamanlarında İnsanları Açlık Değil Alışmış Oldukları Tokluk Öldürür)
  • Ömrün erdemini ben gece gündüz durmadan çekiştiririm. Gece ile günbatımı arasındaki aydınlık, ne kötüdür bilirim. Beni ümitsizlik ile beklenti arasına götürür aman, Bilgiye erişme konusunda bu ne cimri bir zaman. (Bilim İle Siyaset Arasında Hatıralar)
  • Nice dal var ki kendi gibi dala sarılmış. Her biri ötekini daha çok özler olmuş. (Bilim İle Siyaset Arasında Hatıralar)
  • Zeka fikrin ifrat(aşırı) derecesidir. Anlayışsız ve duygusuz olmak da ahmaklıktır. İkisi de kusur sayılır. İnsanlardaki vasıfların en övüleni orta derecesidir.Aşırı cömertlik, cimrilik de öyledir. Cesaret ve korkaklığın durumu da böyledir. (Mukaddime)

Yorum Yaz