Hüseyin Tunç kimdir? Hüseyin Tunç kitapları ve sözleri
Yazar Hüseyin Tunç hayatı araştırılıyor. Peki Hüseyin Tunç kimdir? Hüseyin Tunç aslen nerelidir? Hüseyin Tunç ne zaman, nerede doğdu? Hüseyin Tunç hayatta mı? İşte Hüseyin Tunç hayatı...
Yazar Hüseyin Tunç edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Hüseyin Tunç hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Hüseyin Tunç hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Hüseyin Tunç hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 1968
Doğum Yeri: Kastamonu
Hüseyin Tunç kimdir?
1968 yılında Kastamonuda dünyaya geldi. Karabük Endüstri Meslek Lisesini ve İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesini dönem birincisi olarak bitirdi.
Bankacılık mesleğine 1989 yılında Töbankda Müfettiş Yardımcısı olarak başladı ve aynı bankada 1992 yılına kadar çalıştı. 1992-1995 yılları arasında T. Halk Bankası Kastamonu Şubesinde görev yaptı. 1995 yılı Şubat ayında Albaraka Türk Katılım Bankasına geçti. Albarakada Müfettiş Yardımcılığı, Müfettişlik, Birim Müdür Yardımcılığı, Adapazarı ve Bakırköy Şube Müdürlükleri, Genel Müdürlükte Bankacılık Hizmetleri Yönetmenliği, Kalite Yönetim Sistemi Temsilciliği ve Kurumsal Bankacılık Yönetmenliği görevlerinde bulundu. Halen bu bankanın Kurumsal Krediler Müdürü olarak görev yapmaktadır.
SMMM sertifikasına sahip ve İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası üyesi olan Hüseyin Tunç İngilizce bilmektedir, evli ve iki çocuk babasıdır.
Hüseyin Tunç Kitapları - Eserleri
- Kayıp Renk
- Biz Aslında Neyiz
- Turco
- Ferec
- Katılım Bankacılığı
Hüseyin Tunç Alıntıları - Sözleri
- Ölenin arkasından üzülür müydü insan yoksa korkusundan mı ağlardı? Mükemmel yaratılmış bir varlık olan insan, öylece toprağın altına bırakılıverecekti... Yıllar yılı birbirine alışmış, kenetlenmiş milyonlarca hücre ilmek ilmek dağılacak, beynin kıvrımlarında yüklenmiş milyonlarca bilgi, hatıra, umut, duygu toprağa akacaktı. Bütün kainat onun hizmetine bu kısacık ömür için mi yaratılmıştı? Bu kısacık ve ansızın tükeniverecek ömür için ona bu kadar çok sorumluluk ve kaygı yükleme hissi neden verilmişti? (Kayıp Renk)
- Bir gönüle kaç kişi sığar? Sadece gönlünde kalacaksa, istediğin kadar. (Ferec)
- İnsanların çoğalarak yalnızlaşması tuhaf (Ferec)
- Heva ve hevesini yönetemeyen kişi zamanla onların esiri olabilir ve utanmaz, arlanmaz bir noktaya doğru gidebilir. Sınırsız istekler ve boş arzular kötülüklerin de ortaya çıkmasına fırsat verebilecek şekilde açılan geniş kapılardır. (Biz Aslında Neyiz)
- "Bu kainatın bir görünen, bir de görünmeyen yüzü vardır... Yaşadığımızı zannettiğimiz şeylerin yüzde doksan dokuzu düşüncelerimizden ibarettir... Biz hepimiz aynıyız, bir yaratıcının yarattığı tecelliler... Vahdaniyet... Kesret... Herkes kendi yolunda yürür... Sen Allah'ın dini üzere ve O' nun emirleri dahilinde yaşarsan, Allah seni kendi nefsine yaklaştırır." (Kayıp Renk)
- Benim yerim bütün bir kainat mı yoksa uzay boşluğunda kapladığım alan mı? Bütün müyüm parça mı? Hem basit, hem çok karışık... (Ferec)
- "Kırıcı sözler kolayca saçılır ortalığa da güzel sözler nedense çoğu zaman gizli kalır." (Ferec)
- Her insan aslında bir şey beklermiş. Bir şeyin gününü saatini... (Ferec)
- İnsanlık onurunu gözetmekten ve onurlu bir hayat yaşamaktan başka insanı mutlu edecek bir hayat tarzı yoktur. (Biz Aslında Neyiz)
- "İnsan önce irfanla kendini tanımayı bırakmış, ilimle başkasını tanıma derdine düşmüş." (Ferec)
- Ah insan, canıyla can katar ortama. İnsan yoksa eğer, ne zaman var ne mekan ne de anlam... (Kayıp Renk)
- "Biz bu dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz Biz neşâtın da gamın da rûzgârın görmüşüz..." (Kayıp Renk)
- "Dağınık bir şekilde yerleşmiş küçük bir kasaba… Anadolu’nun yüzlerce kasabasından biri… Binalar adeta havadan paraşütle bırakılmış da hava akımına göre indikleri yere razı olmuş gibi gelişigüzel oturtulmuş…" (Kayıp Renk)
- Geçen gün bir belgesel izledim. Küçücük ve savunmasız bir Aslan yavrusu iki yılda mükemmel bir katil oluyor. (Ferec)
- Sayının hükmü, sayılan şeyle belirdi. Sayı ile ifade edilen şeylerden kimisi yokluk, kimisi de varlıktır. Zaman olur, bir şey duyguda yok, akılda var olabilir. Bu durumda sayı ile sayılan şey gerekir. Bir'in sayıları üretmesi icap eder. Yani sayılar, Bir'den gelir. (Biz Aslında Neyiz)
- Geçmişte yaşananlar musluktan akan su gibidir. Yaşanmış ve bitmiştir. (Biz Aslında Neyiz)
- Hayatın böyle bir huyu vardı. Görünenin göründüğü, duygulanın duyulduğu gibi olmama, olanın olduğu gibi, okunanin okuduğu gibi anlaşılmama alışkanlığı! (Turco)
- Arayışınız samimi ise, hayat uzattığınız eli boşta bırakmaz. (Turco)
- İyilik yapmak insanın elinde olmayabilir ama kötülük yapmamak sadece o kişinin elindedir. (Turco)
- Ey hayat! Ey bedeni siyah bir kömüre dönüşmüş olan hayat! Sen nereye gittin şimdi? (Ferec)