Hulki Aktunç kimdir? Hulki Aktunç kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Türk Şair, Yazar ve ressam Hulki Aktunç hayatı araştırılıyor. Peki Hulki Aktunç kimdir? Hulki Aktunç aslen nerelidir? Hulki Aktunç ne zaman, nerede doğdu? Hulki Aktunç hayatta mı? İşte Hulki Aktunç hayatı... Hulki Aktunç yaşıyor mu? Hulki Aktunç ne zaman, nerede öldü?

Türk Şair, Yazar ve ressam Hulki Aktunç edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Hulki Aktunç hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Hulki Aktunç hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Hulki Aktunç hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 27 Ocak 1949

Doğum Yeri: İstanbul, Türkiye

Ölüm Tarihi: 29 Haziran 2011

Ölüm Yeri: İstanbul, Türkiye

Hulki Aktunç kimdir?

Askeri okullardaki ortaöğreniminden sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine girdi. Yükseköğrenimini yarım bıraktı. Yazı yaşamı, dönemin seçkin dergilerinden Yeni Ufuklar'da başladı (1968). İlk kitabı Gidenler Dönmeyenler ile TDK Öykü Ödülünü (1977), Bir Çağ Yangını romanı ile Abdi İpekçi Ödülünü (1981), Bir Yer Göstericinin Hayatı ile Yunus Nadi Öykü Ödülünü (1989) kazandı. 1970'lerde şiire özel bir ağırlık verdi. İnsan Aşklarının Külüdür ile Halil Kocagöz Şiir Ödülünü (1994), Istıraplar Ansiklopedisi ile de Cemal Süreya Ödülünü aldı (1995). Yirmi yılı aşan bir emeğin ürünü olan Büyük Argo Sözlüğü yurtdışı Türkoloji çevrelerinde de yoğun ilgi gördü.

Aktunç, kendisine özgü bir üslup geliştirdiği öyküleri ve romanlarında, bir yandan anlatı geleneklerini günümüze doğru geliştirirken, bir yandan da öncü anlatım denemelerine girişir. Aktunç'un şiiri de bugünün insanında aradığı kendiliğinden-şiirsel-bakış'ın araştırılması ve saptanmasının peşindedir; şiirimizin henüz tükenmemiş olanaklarını sınaya sınaya gelişir ve yeni bir şiirsel blok yaratmaya yönelir. Denemeleri (Erotologya?), içinde bulunduğumuz coğrafyanın kendisine özgü erotizmini yansıtıp çözümlemeye çalışan ilk yapıt sayılır.

İki öyküsü filme dönüştürülmüştür: Aşka Kimse Yok (yön. Osman Sınav), Bir Yer Göstericinin Hayatı (yön. Tülay Eratalar).

Aktunç resme olan derin ilgisiyle de tanınır. İlk kişisel sergisi 'Lacivert ile Bordo'yu (Erzincan, 1965) yıllar süren bir kesiklikten sonra 'Ayvalık Yollarında, Sürücü Aynalarında' (İstanbul, 2005), 'Meşk' (İstanbul, 2007) ve 'Yoldaşım 40 Yıl' (İstanbul, 2008) sergileri izledi. Şiir ve anlatıdaki tavrını karışık tekniklerle çalıştığı resimde de sürdürdü.

2008 yılında verilen Tarih ve Toplum Bilimleri Enstitüsü (TTBE) Onur Ödülünü Vedat Türkali, Ahmet Oktay ve Prof. Dr. Cevat Çapan ile paylaştı.

Hulki Aktunç, 2009 yılında Sönmemiş Dizeler kitabıyla Behçet Necatigil ve Metin Altıok ödüllerinin sahibi olmuştur.

Uzun bir süre kanser tedavisi gören Hulki Aktunç, 29 Haziran 2011'de hayata gözlerini yummuştur. Cenazesi Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Şiir: Sır Katibi (1989), Islıkla Tarihçe (1989), Adresim Aynalar (1991), Şarkılar(1992), İnsan Aşklarının Külüdür (1993), Istıraplar Ansiklopedisi (1994), Bir Şeyin Varoluşu (1999), Firak (Toplu Şiirler, YKY, 2001), Sönmemiş Dizeler(2009). Şiirlerinden bir seçme, İngilizce'ye çevrildi: Twelfth Song (çev. Theo Dorgan, Tony Curtis, Orhan Koçak; 1998).

Öykü: Gidenler Dönmeyenler (1976), Kurtarılmış Haziran (1977), Ten ve Gölge(1985), Bir Yer Göstericinin Hayatı (1989), Güz Her Şeyi Bilir (1998). Toplu Öyküler I, Toplu Öyküler II (YKY, 2003) ilk 5 öykü kitabını içerir.

Roman: Bir Çağ Yangını (1981; YKY, 2001), Son İki Eylül (1987; YKY, 2001).

Deneme: Erotologya? (2000; YKY, 2002), Aforistika (2001), Bir Kadıköy Oğlu(2009).

Sözlük: Büyük Argo Sözlüğü (1990; YKY 1998).

Söyleşi: Yoldaşım 40 Yıl (Rıza Kıraç), 2008

Sergiler: 'Lacivert ile Bordo' (1965), 'Şair Ressamlar' (Nazım Hikmet, Oktay Rifat, Cemal Süreya, Metin Eloğlu, Afşar Timuçin – karma, 1991), 'Ayvalık Yollarında, Sürücü Aynalarında' (2005), 'Meşk' (2007), 'Yoldaşım 40 Yıl' (2008).

Hulki Aktunç Kitapları - Eserleri

  • Büyük Argo Sözlüğü
  • Bir Çağ Yangını
  • Erotologya?
  • Firak
  • Ten ve Gölge
  • Toplu Öyküler 1
  • Araname
  • Bir Yer Göstericinin Hayatı
  • Son İki Eylül
  • Bir Şeyin Varoluşu
  • Güz Her Şeyi Bilir
  • Bir Kadıköy'oğlu
  • Aforistika ya da Özeldeyişler
  • Islıkla Tarihçe
  • Sönmemiş Dizeler
  • Kurtarılmış Haziran
  • Yoldaşım 40 Yıl
  • Istıraplar Ansiklopedisi

Hulki Aktunç Alıntıları - Sözleri

  • Düşyoruculara aldanmayın: Tanrı pek uğramaz düşlere. Düşler şeytanın konuk odası. (Aforistika ya da Özeldeyişler)
  • Zaman içinde dost, arkadaş olunamazsa, aşk’ın da süremeyeceğini düşünürüm. (Erotologya?)
  • Kimilerinin bakışı uzundur, görüşü kısa. (Aforistika ya da Özeldeyişler)
  • Kitaplar, değil mi? Başkalarının bize armağan ettiği, dikte ettiği kişiliklerimiz, sınır çizgilerimiz; başka insanların adımları, ayaklarımıza giyebildiğimiz adımları başkalarının; yüreklerimize sürebildiğimiz aşkları, kaçışlarımızı çerçeveleyebildiğimiz firarları. Cinselliğimizi yakıp yakıp söndüren ağızları dudakları kalçaları apışları kasıkları. Sayfalarını kıvırdığımız dönüm noktaları, uyku ve sersemleme anları, altını çizdiğimiz (insanın altını çizmişti) doğruları ve yanlışları. Yarım bıraktığımız hayatları onların. (Son İki Eylül)
  • "Şarkı, insanın sesiyle düş görmesidir," demiştim. (Erotologya?)
  • "..Hatırlıyorum: Sen ölmüşsün. Niçin unutmuşum, bilmi­yorum. Ihlamur koyulaşmış. Dayanılmaz acılara dönen has­ret, bir anda bitti. Acılar kaldı. Meğer ölmüşsün; yine öl­müşsün gibi geldi bana, bir kez daha ölmüşsün sen." (Bir Yer Göstericinin Hayatı)
  • Yanlış, yanlış! diye yazdı Ömer. Ama hep doğru peşindeyken niye bu kadar yanlış? Hepimizin doğru olacağı gün için şimdi ne yapacağız? (Bir Çağ Yangını)
  • "Günler boyu üzülmüş durmuştum Bir yağmurumuz kalmadı seninle Bir penceremiz bir utancımız Bir mektubumuz bir ay sonumuz Bir kahvaltımız kalmadı kalmaz." (Firak)
  • ' Anlatmışlardır beni ki yattığım bir kadın benim erkeğimdir diye halkın içinden sürülmüşüm. Öyle değildir ve öyle diyorlar diye ölye olsun. Sen de anlatmalısın onlara ki, düşlerini gün, günlerini düş etmeyenin günlerini de düşlerini de sallamıyorum ben.' (Ten ve Gölge)
  • Niye gelemesinlerdi ki, önlerine çıkan kara yüzlüler bir elin parmaklarının kaç katıydı. Nasıl artabilirlerdi o sayıdan? Çünkü onlar her yere sinmiş ve surlarla korunmuş büyücek bir çürüyüşün ayak izleri değil miydi? (Kurtarılmış Haziran)
  • Arayış bulamayıştan iyidir bu yalnızlıkta (Bir Şeyin Varoluşu)
  • Ve sonunda soracaktın: Söz evinin sahibi miydin kiracısı mı? (Aforistika ya da Özeldeyişler)
  • Cinsellik, erkeklik değildir. Cinsellik, kadınlık da değildir. Cinsellik, yaşamdır, insanlıktır. Cinsellik, dişilik organı değildir. Cinsellik, erkeklik organı değildir. Cinsellik, girilen bir şey de değildir, giren bir şey de... Mutlulukla, mutsuzlukla çıkılan bir şey de değil. (Erotologya?)
  • Adresim bir ıslıktır şimdi. Birer zamir kaldı bizlerden. (Bir Çağ Yangını)
  • Bunu unutmamak gerek, Galata nerede varsa, Beyoğlu onun kalçalarıdır. (Kurtarılmış Haziran)
  • Sen benim bütün denizlerimden derin, düşeğen. Usanmadım senden. (Bir Şeyin Varoluşu)
  • İnsan, vesilalık fotoğrafının ta kendisidir. (Bir Yer Göstericinin Hayatı)
  • "Çektiği her şey insan için, insana, insanın dünyasına tanık olmak içindir." (Araname)
  • "Kağıdın hangi yüzüsün? Yazıldın mı, yazılmakta Olan mısın? İkisinde de yaşamış olabilirdin ama İkisinde de ölemezsin. Anla." (Bir Şeyin Varoluşu)
  • Hayalleri, gözlerinden de kocaman ve büsbüyük (Bir Şeyin Varoluşu)