Heinrich Von Kleist kimdir? Heinrich Von Kleist kitapları ve sözleri
Alman Şair ve Romancı Heinrich Von Kleist hayatı araştırılıyor. Peki Heinrich Von Kleist kimdir? Heinrich Von Kleist aslen nerelidir? Heinrich Von Kleist ne zaman, nerede doğdu? Heinrich Von Kleist hayatta mı? İşte Heinrich Von Kleist hayatı... Heinrich Von Kleist yaşıyor mu? Heinrich Von Kleist ne zaman, nerede öldü?

Tam / Gerçek Adı: Bernd Heinrich Wilhelm von Kleist
Doğum Tarihi: 18 Ekim 1777
Doğum Yeri: Oder, Frankfurt, Almanya
Ölüm Tarihi: 21 Kasım 1811
Ölüm Yeri: Wannsee, Almanya
Heinrich Von Kleist kimdir?
Bir şair, oyun yazarı, roman ve öykü yazarı olan Heinrich von Kleist 1777 yılında Frankfurt'ta doğdu ve 1811 yılında öldü.
Yetersiz ve kısa bir eğitim hayatından sonra 1792 yılında Prusya ordusuna girdi ve 1799 yılında teğmen rütbesiyle ordudan ayrıldı. Ardından Viadrina Üniversitesinde hukuk ve felsefe eğitimi aldı. 1800 yılında Berlin’de Maliye Bakanlığı bünyesinde çalışmaya başladı. Ertesi yıl Kleist'ın düzensiz umursamaz ruh halı onu Paris'e ziyaret etmeye sürükledi ve sonrasında İsviçre'ye yerleşti. Orada yakın arkadaşlar edinen Kleist onlara ilk tragedyası olan Schroffenstein Ailesi adlı eserini okudu 1802 yılının sonunda Almanya’ya dönen Kleist Goethe, Shiller ve Wieland’ı Weimar’da ziyaret etti. Leipzig ve Dresden’de kısa bir süre kaldıktan sonra Paris’e geri dönen Kleist ardından Berlin’deki görev yerini Königsberg’teki bir devlet dairesi olarak değiştirdi. 1807 yılında Dresden’e giderken Fransız askerleri tarafından ajan suçlamasıyla tutuklandı. Cezaevinden çıktıktan sonra Dresden’e giden Kleist'ın yolu Heinrich Müller ile kesişti ve birlikte 1808 yılında Phöbus gazetesini çıkardılar.
Kleist 1809 yılında Prag’a gitti ve en sonunda Berlin'e yerleşti. Orada Berliner Abendblätter gazetesini çıkardı. O sıralar ümidini kaybetmiş ve hayata küsmüş olan Henrietti Vogel'in entelektüel ve müzik konularındaki başarılarına kendini kaptıran Kleist onunla birlikte ölmeyi kabul etti ve 1811 yılında 21 Kasımında Potsdam yakınlarındaki Wannsee nehri kıyısında Vogel'e ateş edip öldürdükten sonra kendisi de intihar etti.
Kleist’ın bütün hayatı ideal ve hayali mutluluğu bulmaya çabalamakla geçti ve bu onun çoğu eserine yansıdı. Kleist kuzey Almanya’nın şu ana kadar gelmiş geçmiş en önemli Romantik dönem Dramacısı olarak sayılmaktadır.
Heinrich Von Kleist Kitapları - Eserleri
- Michael Kohlhaas
- Amphitryon
- Düello
- Locarno Dilencisi
- Toplu Oyunları-1 / Kırık Testi
- Die Marquise Von O...
- Locarno Dilencisi
- Prens Von Hombourg
- Toplu Oyunları 2
Heinrich Von Kleist Alıntıları - Sözleri
- BİRİNCİ SOYLU Onu tanıyor, Birlikte evden çıktığını Üzüm bunca sarılır mı Yetiştiği yer olmasa kendi bağı? (Amphitryon)
- Yasanın korumadığı kimseyi ben, devlet topluluğunun dışına atılmış sayarım... (Michael Kohlhaas)
- Göbeği yağ içindeki bu kötü adamı pisliğin içine fırlatıp, bakır rengi yüzünü ayağıyla ezmek geliyordu içinden. Ama onun bir altın terazisi kadar hassas olan adalet duygusu hâlâ tereddüt içindeydi, yüreğindeki yargıç karşısındaki adamın suçlu olup olmadığına karar veremiyordu. (Düello)
- “Kalbimde senin adına konuşan bir ses var.“ (Düello)
- "...kısacası, bir erdemi aşırıya vardırmasaydı, dünya onun hatırasını saygıyla anacaktı. Fakat adalet duygusu, onu haydut ve katil yaptı." (Michael Kohlhaas)
- Çünkü benim sevgili Lisbeth’im ben, haklarımı korumak istemeyen bir ülkede kalamam. Eğer ayaklar altında çiğneneceksem, insan olmaktansa bir köpek olmayı yeğlerim! (Michael Kohlhaas)
- ‘sen benim boynumu uçurabilirsin; fakat ben sana üzüntü verebilirim, hem vereceğim de!’ (Michael Kohlhaas)
- "... beklemek, varmaktan uzun sürer." (Düello)
- "Çünkü sevgili Lisbeth, haklarımın savunulmadığı bir ülkede kalmak istemiyorum. Beni tekmeleyeceklerse insan değil köpek olmayı yeğlerim! (Düello)
- "Dünyanın bozuk düzeninin farkında olan haklı bir duygu..." (Michael Kohlhaas)
- Ruhun olmadığı yerde,yanılgı da olmaz. (Locarno Dilencisi)
- Eğer tekmeleneceksem, insan olmaktansa, köpek olmayı tercih ederim! (Michael Kohlhaas)
- Anlattıkça düşlemler kuruyor, sözcüklerle sanki bir tablo çiziyordu (Locarno Dilencisi)
- Elimden ne gelir zamanın eskittiğine. (Amphitryon)
- “Ey çılgınlık, dünyaya egemen olan yalnızca sensin ve senin yerin de güzel bir kadın ağzıdır!” (Michael Kohlhaas)
- Bilgi sonsuzluğu aştığında, zarafet geri dönecektir.O durumda zarafet en saf haliyle, ya hiç bilinci olmayan ya da sonsuz bilinç sahibi olan bir insan biçiminde görünecektir.Yani ya kuklada ya da Tanrı’da (Locarno Dilencisi)
- Aşk eksikse eğer, Olympos bile çorak bir toprağa döner. Ne verebilir yerlerde sürünen bütün bir dünyanın Tapınması, sevginin özlemiyle yanıp tutuşan yüreğe? (Amphitryon)
- Dünyanın böylesine bozuk bir düzenin içinde olduğunu görmenin verdiği acının içinden kendi yüreğinde bir düzen olduğunu bilmenin verdiği memnuniyet bir kıvılcım gibi yükseliyordu. (Düello)
- Ona göre insanların acı çekmesi aslında gizli bir hazdır. Gerçeğe duyduğu özlemli sevgide aynı zamanda bir parça öfke de saklıdır. Sonsuz acı onu her zaman kendine çekmiştir. Yüreğinden yükselen haykırışlar aslında kendi içindeki sonsuz cehennemden gelmektedir. Tıpkı can evinden vurulan vahşi bir kuş gibi çırpınır durur kendi yalnızlığı içinde. Sevdiklerinden uzakta, kendi ruhunun oluşturduğu o yalnızlık adasında Tanrılarla savaşan efsane kahramanı Philoktet'in dinmeyen acısını Kleist da aynen yaşamaktadır. Kleist, benliğinin bilincine varmanın acısıyla, ardına gizlendiği her şeyden arınarak çırılçıplak, kanayan, yanan ve yenik düşen bir savaşçı gibidir. (Locarno Dilencisi)
- “Çünkü ben, sevgili Lisbeth, benim haklarımı korumayan bir memlekette kalmak istemiyorum. (Michael Kohlhaas)