diorex
ARTUKBEY

Heinrich Heine kimdir? Heinrich Heine kitapları ve sözleri

Şair Heinrich Heine hayatı araştırılıyor. Peki Heinrich Heine kimdir? Heinrich Heine aslen nerelidir? Heinrich Heine ne zaman, nerede doğdu? Heinrich Heine hayatta mı? İşte Heinrich Heine hayatı... Heinrich Heine yaşıyor mu? Heinrich Heine ne zaman, nerede öldü?

  • 13.10.2022 12:00
Heinrich Heine kimdir? Heinrich Heine kitapları ve sözleri
Şair Heinrich Heine edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Heinrich Heine hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Heinrich Heine hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Heinrich Heine hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 13 Aralık 1797

Doğum Yeri: Almanya

Ölüm Tarihi: 17 Şubat 1856

Ölüm Yeri: Paris

Heinrich Heine kimdir?

19. yüzyılın en ünlü Alman şairlerinden biridir.

Almanya'nın Düsseldorf kentinde Yahudi kökenli bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur. Babası, işleri çok kez başarızıslık ile sonuçlanan bir tüccardır. Yine babasının bir iflasından sonra Heine, Hamburg'a gönderilmiştir. Yanına gönderildiği amcası çok ünlü ve başarılı bir bankerdi. Heine de zamanla amcasının işini öğrendi. Daha sonra Göttingen, Bonn ve Humboldt üniversitelerinde hukuk okumaya başladı fakat edebiyata hukuktan daha fazla ilgiliydi.

1825'de Hukuk Diploması'nı aldı ve aynı zamanda dinini değiştirek, Protestanlığı seçti. Bu Alman devletinde hür bir birey olabilmek için gerekliydi. Aksi takdirde birçok Yahudi gibi hakları kısıtlanacaktı. Sadece Hıristiyan'lar herhangi bir iş yapma ve devlet dairelerinde çalışma iznine sahipti. Ayrıca Yahudi'lerin üniversitedeprofesör de olması yasaktı. Bu Heine'ın en büyük tutkularından biriydi. Dinini değiştirmesini kendisi " Avrupa kültürüne giriş bileti" olarak adlandırır. Heine'nın birçok şiiri besteciler tarafından alınmış ve şarkı hâline getirilmiştir.

Şair olarak Heine sanat yaşamına "Gedichte" (Şiirler) adlı eseriyle 1821'de başlamıştır. Heine'ın kuzenleri olan Amelie ve Therese'e olan tek taraflı aşkı daha sonra onu aşk temalı ve ileride şarkı sözü olarak kullanılacak şiirler yazmaya sevk edecektir. "Buch der Lieder" (Şarkıların Kitabı) adlı eseri onun en kapsamlı şiirderlemesidir.

Heine, 1831 yılında Almanya'dan ayrılmış ve Paris'e gitmiştir. Orada ütopist sosyalistler ile arkadaşlıklar kurmuş ve sınıf ayrımsız, eşit toplum telkinleri veren Count Saint-Simon'un yolundan giden insanlar ile tanışmıştır.

Heine yaşamının geri kalan kısmını Paris'de geçirdi ve Almanya'ya sadece bir kez 1843'te bir ziyaret için gitti. Eserleri Alman otoriteleri tarafından men edildi.

Heine hep Alman politika ve toplumunu eleştirmeye uzaktan devam etti. "Deutschland. Ein Wintermärchen" (Almanya. Bir Kış Masalı) adlı eserini yazdı. 1844'te arkadaşı Karl Marx bu eserini sahibi olduğu gazatede makaleler hâlinde yayımladı.

Kitaplarından biri Naziler tarafından yakıldı. Bu konu ile alakalı bir sözü: "Eğer bir yerde kitapları yakıyorlarsa, orada eninde sonunda insanları da yakacaklardır." (1821)

Heinrich Heine Kitapları - Eserleri

  • Şarkılar Kitabı
  • Almanya'da Din ve Felsefenin Tarihi Üzerine
  • Romantizm Okulu
  • Heine'nin Mektupları
  • Seyahat Tabloları I-II
  • Deutschland Ein Wintermärchen
  • Floransa Geceleri
  • Seyahat Tabloları III
  • Romansero Bimini

Heinrich Heine Alıntıları - Sözleri

  • Sevgilim! Bugün (perşembe ) gelme. Korkunç bir migren çekiyorum. Yarın (cuma) gel. [Paris, 14 Şubat 1856] (Heine'nin Mektupları)
  • Hukuk kitaplarına ayrılmış salonun bir köşesine oturmuş, eski doktora tezlerini karıştırıyordum. (Seyahat Tabloları I-II)
  • ”Milletlerin gelenekleri başka başkadır, fakat iyilik her yerde birdir.” (Almanya'da Din ve Felsefenin Tarihi Üzerine)
  • Yarar getirmeyen tehlikelere, anck deliler atılır. (Heine'nin Mektupları)
  • Büyük bir dehanın bir başka büyük deha aracılığıyla gelişmesi esnasında, benzeşmeden ziyade sürtüşme etkili olur. (Almanya'da Din ve Felsefenin Tarihi Üzerine)
  • Onu sadece okul değil, yaşam da yetiştirdi. (Almanya'da Din ve Felsefenin Tarihi Üzerine)
  • Kendime, çoğu zaman kötü bir ışık tutuyorum. Çok kişi­leri alaya alıyorum, onları aldatıyorum. (Heine'nin Mektupları)
  • Yüreğinin sevgi dolu eğilimlerine kulak verebilir ve güzel bir kıza sarılabilirsin ama bunun alçak bir günah olduğunu kabul etmeli ve bu günahın kefaretini ödemek zorundasın. Zamanında bu kefaretin parayla ödenebiliyor olması insanlık için hayırlı olduğu kadar kilise için de yararlıydı. Kilise her bedensel haz için, tabiri caizse kan parası ödetiyordu. (Almanya'da Din ve Felsefenin Tarihi Üzerine)
  • Arkamdan dolaplar çevirip yaşamı bana zehir etmeye çalışan aşağılıklara ses çıkarmıyorum, zira onlara uymayacak kadar üstün hissedi­yorum kendimi. (Heine'nin Mektupları)
  • Geleceği düşünüp acıya kendinizi kaptırmayın; bu, saç­larınızı ağartır. Gördüğüm saçların en güzeli olan saçlarınızı... (Heine'nin Mektupları)
  • Çıka dursun hemen sözüm ağzımdan Daha da güzelleşti genç kız, Hep aynı şeyi söylüyordu: “ Kalbindeki İlâhî mutluluğu ver!” Beynimde boğuk boğuk uğuldayan söz Boşalttı bir alev denizi Ruhumun en uzak köşelerine, Sanki soluğum kesildi. (Şarkılar Kitabı)
  • Bir tuhaf baktı yüzüme Sevimli, üzgün, candan Konuştu güzel kız: “ Kalbindeki İlâhî mutluluğu ver!” "Tatlı canımla genç kanımı Vereyim seve seve sana, Melekler gibi güzel, fakat O en yüce mutluluğa dokunma!” (Şarkılar Kitabı)
  • Ya da belki şiirin kendisi insanın bir hastalığıdır, tıpkı incilerin zavallı hasta istiridyenin salgıladığı hastalıklı ifrazat olması gibi? (Romantizm Okulu)
  • Despot gülümseyerek can veriyor Çünkü o biliyor, Ki ölümden sonra keyfiyet yalnızca, El değiştirecek ve kölelik bitmeyecek asla. Zavallı halk tıpkı atı ve boğası gibi kağnının Boyunduruğuna bağlı olacak Ve buna boyun eğmeyenin Boynu kırılacak. (Romansero Bimini)
  • Yaşamak insanı delirtecek kadar tatlı bir şey; dünyanın bu karmakarışık hali öyle hoş ki, bu dünya, tanrıların içki aleminden izin almadan, a la francaise sıvışmış, ıssız bir yıldıza gidip yatmış ve düşlediği şeyleri yarattığının farkında olmayan, şaraptan mest olmuş bir tanrının rüyası gibi bir şey -rüyalar bazen rengarenk bir çılgınlık halinde bazen de ahenkli bir düzen içinde belirir- İlyada, Platon, Marathon Savaşı, Musa, Medicilerin Venüs’ü, Strasbourg Katedrali, Fransız Devrimi, Hegel, buharlı gemiler vs. bu yaratıcı tanrı rüyasının ayrı ayrı güzel buluşlarıdır. Ama, bu uyku uzun sürmez, tanrı uyanır, uykulu gözlerini ovuşturur ve gülümser ve dünyamız hiçliğin içine gömülür, zaten hiç var olmamıştır. (Seyahat Tabloları I-II)
  • Auf der Chaussee wehte frische Morgenluft, und die Vögel sangen gar freudig, und auch mir wurde allmählich wieder frisch und freudig zumute. Eine solche Erquickung tat not. (Seyahat Tabloları I-II)
  • Ben vicdanı temiz bir insan gibi davrandım, başka türlü yapamazdım. Vicdanımın böyle lekesiz kalmasını istiyorum. (Heine'nin Mektupları)
  • Sizi, kendini beğen­mişlikle, övünme ile suçlayan kişiler, sizdeki büyük yeteneğe, değer biçecek çapta olmayanlardır . (Heine'nin Mektupları)
  • Onu, hala daha, derin bir aşkla seviyorum; ya­şamam için onu gereksiyorum, tüm varlığım onu istiyor ama, insanların tüm duyguları gibi zamanla, bu duygular­ da değişecek ve işte, bu zamanın gelmesinden korkuyo­rum. (Heine'nin Mektupları)
  • Göğüslerinde kalpleri, kalplerinin içinde de sevgi, sıcak bir sevgi olsaydı... onların yalancı aşk acılarından bahseden dilleri beni kahrediyor (Almanya'da Din ve Felsefenin Tarihi Üzerine)

Yorum Yaz