Guy Debord kimdir? Guy Debord kitapları ve sözleri
Marksist Filozof, Yazar, Sinemacı Guy Debord hayatı araştırılıyor. Peki Guy Debord kimdir? Guy Debord aslen nerelidir? Guy Debord ne zaman, nerede doğdu? Guy Debord hayatta mı? İşte Guy Debord hayatı... Guy Debord yaşıyor mu? Guy Debord ne zaman, nerede öldü?
Marksist Filozof, Yazar, Sinemacı Guy Debord edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Guy Debord hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Guy Debord hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Guy Debord hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 28 Aralık 1931
Doğum Yeri: Paris
Ölüm Tarihi: 30 Kasım 1994
Ölüm Yeri:
Guy Debord kimdir?
Guy Ernest Debord (28 Aralık 1931 Paris - 30 Kasım 1994 Champot, Bellevue-la-Montagne, Haute-Loire) Marksist filozof, yazar, sinemacı. II. Dünya Savaşı sonrasında Fransa'da kurulan Socialisme ou Barbarie (Sosyalizm ya da Barbarlık) isimli marksist grubun üyesi olmuştur. Debord ayrıca sanat ve sinema alanına yapmış olduğu radikal müdahaleleriyle ün kazanmıştır.
Yaşamı
1931'de Paris'te doğan Debord, babasını küçük yaşta kaybetti. Paris Üniversitesi'ndeki Hukuk eğitimini yarıda bırakarak sanat çalışmalarına ağırlık veren Debord bu dönem birçok şiir ve yazı yayınladı. 1960'larda kurduğu situasyonist enternasyonal'le 1968 ayaklanmasını etkiledi. Bu dönem sinema çalışmalarına ağırlık vererek Society of the Spectacle (1973) ve otobiyografik içerikli "In Girum Imus Nocte Et Consumimur Igni" (1978) filmlerini çekti.
Alkol bağımlılığı hayatında sürekli bir sorun olan Debord, ömrünün sonuna kadar bundan kurtulamadı. Debord, 30 Kasım 1994 tarihinde, kalbine ateşlediği silahla kendini öldürdü.(kalbinden mermi geçerken, aklındanda şunların geçdiği düşülmektedir: gösteri öylesine güçlü bir hale geldi ki ona karşı direniş artık mümkün değildir.)
Gösteri Toplumu
En tanınmış eseri Gösteri Toplumu (La Société du spectacle-1967)fr adlı kuramsal kitaptır. Bu kitapta kapitalizmle şekillenen tüketim ilişkilerinin ülke ve ideoloji ayırt etmeksizin bir gösteri biçimi yarattığı ve bu durumun kaçınılmaz olarak dünyanın tek bir pazar oluşuyla sonuçlanacağı iddia edilmektedir. Tezini, Yoğun gösteri (liberal yönetimlerde) yaygın gösteri (Totaliter rejimlerde) olarak ikiye ayıran Debord, Yoğun gösterinin toplumun ufak bir kesimini, yaygın gösterinin ise toplumun büyük bölümünü etkisini altına alacağını ileri sürer.
Düşüncelerinde Karl Marx ve Georg Lukács'ın etkileri görülür.
Guy Debord Kitapları - Eserleri
- Gösteri Toplumu
- The Society of the Spectacle
Guy Debord Alıntıları - Sözleri
- Televizyon güzel bir görüntü gösterdiği ve bu görüntüyü küstah bir yalanla yorumladığında aptallar her şeyin açık seçik olduğuna inanır. (Gösteri Toplumu)
- In societies where modern conditions of production prevail, all of life presents itself as an immense accumulation of spectacles. Everything that was directly lived has moved away into representation. (The Society of the Spectacle)
- The story of (common enemy, e.g. Terrorism) is written by the state and it is therefore highly instructive. The spectating populations must certainly never know everything about terrorism, but they must always know enough to convince them [about this fact]... (The Society of the Spectacle)
- İnsanlar babalarından çok, yaşadıkları zamana benzerler. (Gösteri Toplumu)
- İçinde bulunduğunuz durum ve koşullar ne kadar tehlikeli olursa olsun, umutsuzluğa kapılmayın. (Gösteri Toplumu)
- Hey baylar, hayat kısa... Ve bizler eğer yaşıyorsak, kralları çiğnemek için yaşıyoruz. (Gösteri Toplumu)
- Her şeye rağmen yanlış umut, umutsuz olmaktan daha iyidir. (Gösteri Toplumu)
- Gerçek anlamda altüst edilmiş dünyada doğru, bir yanlışlık anıdır. (Gösteri Toplumu)
- Modern üretim koşullarının hakim olduğu toplumlarda, yaşamın tamamı kendisini muazzam bir gösteri birikimi olarak sunar. Doğrudan yaşanmış her şey yerini bir temsile bırakarak uzaklaşmıştır. (The Society of the Spectacle)
- Çağımızın... tasviri nesneye, kopyayı aslına, temsili gerçekliğe, dış görünüşü öze tercih ettiğinden kuşku yoktur... Çağımız için kutsal olan tek şey yanılsama, kutsal olmayan tek şey ise hakikattir. Dahası, hakikat azaldıkça ve yanılsama çoğaldıkça çağımızın gözünde kutsal olanın değeri artar, öyle ki bu çağ açısından yanılsamanın had safhası, kutsal olanın da had safhasıdır. (Gösteri Toplumu)