Giorgio Agamben kimdir? Giorgio Agamben kitapları ve sözleri
Siyaset felsefesi düşünürü ve eğitimcisi Giorgio Agamben hayatı araştırılıyor. Peki Giorgio Agamben kimdir? Giorgio Agamben aslen nerelidir? Giorgio Agamben ne zaman, nerede doğdu? Giorgio Agamben hayatta mı? İşte Giorgio Agamben hayatı...

Doğum Tarihi: 1942
Doğum Yeri: Roma
Giorgio Agamben kimdir?
Giorgio Agamben günümüzde yaşayan bir İtalyan siyaset felsefesi düşünürü ve eğitimcisi.
1942'de Roma'da doğdu. Hukuk ve Felsefe eğitimi aldı. Doktora tezini Simone Weil'in siyasi düşüncesi üzerine yazdı. 1966'da ve 1968'de Heidegger'in Hegel ve Herakleitos seminerlerine katıldı. Walter Benjamin'in bütün eserlerinin İtalyanca basımını yayıma hazırladı. Öncelikle dilbilim, filoloji, şiir alanında yapıtlar verdi; daha sonra ağırlıklı olarak siyaset kuramı alanında çalışmaya başladı. Halen Verona Üniversitesi'nde ve Collège International de Philosophie'de felsefe dersleri veriyor.En önemli katkıları "Homo sacer" ile "istisna hali kavramları üzerinde katkıları ile isim yapmıştır.
Günümüz İtalyan felsefesinin ve radikal siyaset kuramının önde gelen isimlerinden biri olan Agamben'in başlıca eserleri şunlardır: Stanze (Dörtlükler, 1977), La communità che viene (Gelecek Cemaat, 1990), Mezzi sensa fine (Amaçsız Araçlar, 1996), Kutsal İnsan(Ayrıntı, 2001), Auschwitz'den Artakalanlar (Bağımsız Kitaplar, 2004), Olağanüstü Hal(Varlık, 2008).
Giorgio Agamben Kitapları - Eserleri
- Kutsal İnsan
- Açıklık
- Tanık ve Arşiv
- İstisna Hali
- Çıplaklıklar
- Nesir Fikri
- İçeriksiz Adam
- Gelmekte Olan Ortaklık
- Dünyevileştirmeler
- Auschwitz'den Artakalanlar:Tanık ve Arşiv
- Çocukluk ve Tarih
- Yeminin Arkeolojisi
- Olağanüstü Hal
- Şeylerin İşareti: Yöntem Üstüne
- Dispozitif Nedir? / Dost
Giorgio Agamben Alıntıları - Sözleri
- Demokrasimiz için hiçbir fedakarlık çok büyük değildir, hele demokrasinin kendisinin geçici olarak feda edilmesi hiç değildir (İstisna Hali)
- Egemen iktidarın ortaya koyduğu ilk etkinlik, biyosiyasal bir beden yaratmaktır. (Kutsal İnsan)
- Örtülü olan, örtünün kaldırılmasıyla dönüşür çünkü sadece örtüsünün altında "kendine eşit" kalabilir. Bu nedenle de güzellik, özünde, bir açılma imkansızlığıdır; "örtünün açılamazlığıdır. (Çıplaklıklar)
- Anlama eyleminde imge mükemmelen çıplaklaşır diye yazar İbn Sina "daha da çıplak değilse her halükarda çıplaklaşacaktır, çünkü temaşa yetisi bu imgeyi öyle soyar ki içinde hiçbir maddi duygu kalmaz." Tamamlanmış bilgi çıplaklıkta ve çıplaklık üzerine tefekkürdür. (Çıplaklıklar)
- Siz hukukçular, sizi ilgilendiren şey konusunda niçin susuyorsunuz? (Olağanüstü Hal)
- "Düşünen bir şey? Nedir bu? Açıktır ki, şüphe eden, anlayan, olumlayan, isteyen, yadsıyan, aynı zamanda hayal eden, ve hisseden bir şey." (Çocukluk ve Tarih)
- Nasıl ki, hayal gücü bireyin yaşam öyküsünde geri giderse, arkeoloji de tarihin seyrinin tersi yönünde ilerler, yani geriye doğru gider. Her ikisinin de temsil ettiği şey, geri çekilmeyen bir gerileme gücüdür, ancak [bu güç], tıpkı travmatik nevroz gibi, yok edilmez kalan bir kökene doğru gerilemez, ama tam aksine, gelecekteki geçmişin zamansallığına göre, tarihin ilk kez erişilebilir hale geldiği bir noktaya doğru geriler. (Şeylerin İşareti: Yöntem Üstüne)
- anlamı çözülemeyen bir Kutsal Kitap artık Kutsal Kitap değil hayatın kendisidir (Kutsal İnsan)
- Eğer mutluluk iyi yapılmış bir işin karşılığı ya da ödülü olarak gelirse ne can sıkıcı bir şeydir! (Dünyevileştirmeler)
- Her şeyden önce imge bir töz değil, bir ilinektir, aynada bir yerdeymiş gibi değil, bir öznedeymiş gibi bulunur. (Dünyevileştirmeler)
- Ingeborg Bachmann Frankfurt Derslerinden birinde '“Ben’in hiçbir garantisi yoktur ki!” diye yazar: “nedir ki Ben’, ne olabilir? Konumu ve yörüngesi asla tam olarak belirlenemeyen ve nüvesinin hangi tözlerden oluştuğunu hâlâ bilmediğimiz bir yıldız. Şöyle de olabilir: on binlerce parçacıktan oluşan bir ‘ben’. Ama aynı zamanda, ‘ben’ sanki bir Hiçliktir, bir saf biçimin asıl niteliğidir, tahayyül edilen bir tözü andırır” (Auschwitz'den Artakalanlar:Tanık ve Arşiv)
- Şair her şey arasında en şiirsel olmayan şeydir, çünkü her zaman kendinden başka bir şeydir; her zaman bir başkasının yerine bulunuyordur “Bir Şair var olan her şey arasında en şiirsel- olmayanıdır; çünkü bir Kimliği yoktur -sürekli birilerinin yerini dolduruyordur -ve başka bir Bedeni dolduruyordur. (Auschwitz'den Artakalanlar:Tanık ve Arşiv)
- ‘Ben’ bir başkasıdır. Eğer pirinç borazanda hayat buluyorsa, bu onun kabahati değildir.. ~Rimbaud (Auschwitz'den Artakalanlar:Tanık ve Arşiv)
- Heykeller artık canları uçup gitmiş taşlardan ibaret, tıpkı ilahilerin inancın terk ettiği sözlerden ibaret olması gibi.. (İçeriksiz Adam)
- insanın çocukluğu bağlamında deneyim insani ve dilsel arasındaki basit farklılıktır. Bireyin en başından beri konuşan olmayışı, çocuk olmuş olması ve hala çocuk oluşu, işte deneyim budur. (Çocukluk ve Tarih)
- Çünkü her neslin kendinden sonrakine aktardığı deneyimin hammaddesi tam da bu gündelik olandan yapılmıştı, sıra dışı olandan değil. Yolculuk öykülerinin ve ortaçağ hayvan öykülerinin inanılmazlığı da buradan gelir "fantastik" hiçbir şey içermeyen bu öykülerin amacı tek sıra dışı olanın asla deneyime çevrilemeyeceğini göstermektir. (Çocukluk ve Tarih)
- Hiçbir hayvan züppe olamaz. Alexandre Kojeve (Açıklık)
- Batı siyasetinin temel ikiliği dost düşman ikiliği değil; çıplak hayat- siyasal varoluş, zoe bios, dışlama ikilikleridir. Siyasetin var olmasının nedeni, insanın, bir yandan dili aracılığıyla kendisini kendi çıplak hayatından ayırıp bunları karşıt hale getirirken öte yandan da, bu çıplak hayatıyla içerici bir dışlama ilişkisi içinde yaşayan bir canlı varlık olmasıdır. (Kutsal İnsan)
- Dasein, kuruluş itibariyle şizofreniktir; daima kendisini kaybetme ve kendi “kutlaması”nda mevcut olmama riskini taşır. (Auschwitz'den Artakalanlar:Tanık ve Arşiv)
- Küfür, tanrının isminin iddia edici ya da geleceğe dönük bağlamından çıkarıldığı ve kendi içinde, boş, semantik bağlamdan bağımsız olarak söylendiği bir yemindir. (Yeminin Arkeolojisi)