George Ritzer kimdir? George Ritzer kitapları ve sözleri
Amerikan sosyolog George Ritzer hayatı araştırılıyor. Peki George Ritzer kimdir? George Ritzer aslen nerelidir? George Ritzer ne zaman, nerede doğdu? George Ritzer hayatta mı? İşte George Ritzer hayatı...
Amerikan sosyolog George Ritzer edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında George Ritzer hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. George Ritzer hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte George Ritzer hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Doğum Tarihi: 1940
Doğum Yeri: New York, ABD
George Ritzer kimdir?
1940’ta New York’ta doğan George Ritzer, 1958’de Bronx High School of Science’ı bitirip City College of New York’ta yüksek öğrenim görmüş ve ardından University of Michigan’da master yapmıştır. Bir müddet Ford Motor Company’de yöneticilik görevini üstlenmiş ancak bu işin kendisine göre olmadığını fark ederek Cornell University’de doktoraya başvurmuştur. 1968’den itibaren dünyanın çeşitli ülkelerinde profesör olarak dersler vermektedir. Kendisini, “Kendimi temelde bir sosyal teorist olarak yetiştirdim, dolayısıyla bu alanda gidebildiğim yere kadar gitmek istiyorum” diye ifade eden Ritzer’in, McDonaldlaşma, küreselleşme, tüketim, modern ve postmodern sosyal teori alanlarında çok sayıda eseri bulunmaktadır: Sociology: A Multiple Paragism Science (1975, 1980); Toward an Integrated Sociological Paradigm (1981); The Globalizatin of Nothing (2004); Enchanting a Disenchanted World (2005) [Büyüsü Bozulmuş Dünyayı Büyülemek, Çev. Şen Süer Kaya, Ayrıntı Yayınları, 2000] ve Globalization: A Basic Text (2010) [Küresel Dünya, Çev. Melih Pekdemir, Ayrıntı Yayınları, 2011].
George Ritzer Kitapları - Eserleri
- Toplumun Mcdonaldlaştırılması
- Büyüsü Bozulmuş Dünyayı Büyülemek
- Çağdaş Sosyoloji Kuramları
- Klasik Sosyoloji Kuramları
- Sosyoloji Kuramları
- Küresel Dünya
- Modern Sosyoloji Kuramları
- Globalization: The Essentials
George Ritzer Alıntıları - Sözleri
- Kent, belirli bir kişilik türü üretir. (Sosyoloji Kuramları)
- ... Bir ideoloji, “şimdiyi, geçmiş açısından kavramaya çalışarak onu gizleyen” bir dizi fikirdir (Mannheim, 1929/1936:97). Bunun tersine bir ütopya, “şimdiyi aşan ve geleceğe yönelen" bir dizi fikirdir (Mannheim, 1929/1936:97). Ideolojileri kullananlar, statukoyla ilgili bazı şeylerin anlaşılmasını güçleştirerek onu savunmaya çalışırlar, oysa ütopyayı kullananlar , alternatif bir toplumsal biçimin avantajlarını vurgulayarak statükoyu yıkmak için çaba gösterirler. Bir ütopya benimseyenler, “sadece zaten varolan verili bir topumsal düzenin bakış açısından gerçekleştirilemez olarak görünen” bir amaç için çalışırlar (Mannheim, 1929/1936:196). Bu yüzden, bir ütopyayı kabul edenler ile bir ideolojiyi benimseyenler arasında temel bir çatışma her zaman vardır. ... (Klasik Sosyoloji Kuramları)
- Toplum acı çekerken, hastalığının sorumlusunu, kötü talihinin öcünü alabileceği kimseleri arar. Kamuoyu tarafından zaten ayrımcı muaemele görenler bunun için biçilmiş kaftandır. Dışlanmışlar kefaret ödeyen kurbanlar olur. (Çağdaş Sosyoloji Kuramları)
- "Fast-food modeli insanlara, birçok ihtiyacı karşılamanın verimli bir yöntemini sunar ya da hiç değilse sunuyormuş gibi görünür." (Toplumun Mcdonaldlaştırılması)
- ... Ideal tip "Onun işlevi, benzerlikleri veya farklılıkları saptamak, onları en tartışmasız biçimde anlaşılabilir kavramlarla betimlemek veya onları nedensel olarak anlamak ve açıklamak amacıyla ampirik gerçeklik ile karşılaştırma yapmaktır." Marx Weber (Klasik Sosyoloji Kuramları)
- Yüzeyde, para, çeşitli amaçların basit bir aracı veya Simmel'in ifadesiyle "aracın en saf biçimi" olarak görünür. Bununla birlikte para, kendi içinde bir amaç haline gelen bir aracın en aşırı örneği olmuştur. (Sosyoloji Kuramları)
- Modern dünya, hiçbir kaçış yolu olmayan rasyonel sistemlerin demir kafesidir. (Sosyoloji Kuramları)
- Özellikle geçmişte olduğu gibi bugün de Batı toplumları erkeklerin lehine, kadınların ve azınlıkların alehine olacak şekilde örgütlenmiştir. (Modern Sosyoloji Kuramları)
- Bir mimarın ifade ettiği gibi: "yukarıya bakıp gökyüzünü görebiliyor olmakta sihirli bir şeyler vardır." (Büyüsü Bozulmuş Dünyayı Büyülemek)
- Kitlelerin çabaları tehlikeli hale geldiğinde topla tüfekle durdurulabilir ama zihnimizi kontrol eden ve inandığımız fikirler, vicdanımızı esir alan fikirler, kalbimiz kırılmadan kaçamayacağımız zincirlerdir; ancak onlara tabi olarak kurtulabileceğimiz iblislerdir.K.Marx (Çağdaş Sosyoloji Kuramları)
- Comte’un yaklaşımının evrimci kuramı veya üç aşama yasası. Bu kuram, dünyanın üç entelektüel aşamadan geçtiğini ileri sürer. Comte'a göre, sadece dünya bu süreçten geçmez aynı zamanda gruplar, toplumlar, bilimler, bireyler ve hatta zihinler aynı üç aşamadan geçer. Birincisi, 1300'den önceki dünyayı karakterize eden teolojik aşamadır. Bu dönem boyunca başlica fikir sistemi, insana göre biçimlendirilen doğaüstü güçlerin ve dinsel figürlerin her şeyin kökeninde olduğu şeklindeki inancı vurgulamıştır. Özel olarak, toplumsal ve fiziksel dünya, Tanrı tarafından yaratılmı olarak algılanmıştır. İkinci aşama, kabaca 1300 ile 1800 arasında gerçekleşen metafizik aşamadır. Bu döneme özelliğini, kişiselleşmiş tanrılardan ziyade “doğa” gibi soyut güçlerin neredeyse her şeyi açıkladığına dair inanç vermiştir. Son olarak, 1800'de dünya, bilime inancın karakterize ettiği pozitif aşamaya girdi. İnsanlar artık mutlak nedenler (Tanrı veya doğa) arayışını terk etmişler ve bunun yerine toplumsal ve fiziksel dünyayı, onları yöneten yasaları keşfetmek için gözlemeye yoğunlaşmışlardır. (Klasik Sosyoloji Kuramları)
- Insanların toplumsal süreçlerin kendilerine ait bir gerçeklik olduğuna ve onlar karşısında yapacak hiçbir şey olmadığına inanması. (Küresel Dünya)
- Gerçek olmayan, gerçeklik haline geldi. Gerçek artık taklidi taklit ediyor. (Büyüsü Bozulmuş Dünyayı Büyülemek)
- Merton, açık ve gizil işlevler kavramlarını da ileri sürdü. Bu iki terim, işlevsel çözümlemeye önemli katkı yapmıştır. Basit terimlerle, açık işlevler amaçlanmış olanlardır, buna karşın gizil işlevler amaçlanmamış olanlardır. Örneğin, köleliğin açık işlevi, Güneyin ekonomik üretkenliğini artırmaktı ancak o, hem zengin hem de fakir güneyli beyazlara, onların toplumsal statülerini artırmalarına hizmet eden geniş bir alt kesim sağlayan gizil bir işleve sahipti. (Modern Sosyoloji Kuramları)
- "Bir konuşmanın seyri içinde ne zaman gülmek gerektiği nasıl bilinir?" (Modern Sosyoloji Kuramları)
- ancak hepimizin bildiği üzere dünya, büyük bir eşitsizlikle karakterize edilir. (Küresel Dünya)
- Elbette bu kolay bir iş değildir; ancak ilkesel olarak, her şeyi kapsayabilen Küreselleşme de dahil olmak üzere hiçbir toplumsal süreç durdurulamaz değildir ; bütün toplumsal süreçler kendilerini yaratanlar ve içinde yer alanlar tarafından değiştirilmeye açıktır. (Küresel Dünya)
- Üniversiteler öğrencileri düşünmeye sevk etmek yerine öğrenci sürüsü üreten fabrikalara dönüşür. Amaç mantıklı birey yaratmak değil, en etkili biçimde en fazla öğrenciyi işlemden geçirmektir. Fabrikalarda otomobil ve sucuk nasıl üretiliyorsa, üniversitelerde de öğrenci öyle üretilir. (Çağdaş Sosyoloji Kuramları)
- Bir anlamda, feminist bir bakış açısı her zaman olmuştur. Kadınlar ikinci plana itildikleri her yerde - ve onlar neredeyse her zaman ve her yerde ikinci plana itilmişlerdir- bu durumu bir biçimde kavramış ve karşı çıkmış görünürler (Lerner, 1993). Fakat zamanla sosyolojiyi mesleki bir iktidar temeli olarak düzenleyen erkekler tarafından onların eserleri, bütünlüğü bozularak, değeri düşürülerek veya sosyolojinin genel kaydı dışında tutularak mesleğin uçlarına itildi. Meslekte merkezi bir konum üstlenen kişiler sosyoloji olarak betimledikleri ve açıkça öncülüğünü yaptıkları alan içinde eleştirel bir şekilde değil alışılagelmiş bir şekilde tepki gösterdikleri toplumsal cinsiyet konusunu önemsizleştirerek etraflarında dolaşan feminist iddialara temelde muhafazakâr tepkiler gösterdiler. (Sosyoloji Kuramları)
- Iktidarda olanlar aslında gerçekten önemli konuları gasp etmiş haldeyken, diğer insanlara da nispeten önemsiz konular hakkında demokratik bir şekilde karar vermek bırakılmış oluyor: "Demokrasiden geriye kalan ise büyük ölçüde metalar arasında seçim yapmaktan başka bir şey değil." (Küresel Dünya)