Geoff Dyer kimdir? Geoff Dyer kitapları ve sözleri

İngiliz yazar Geoff Dyer hayatı araştırılıyor. Peki Geoff Dyer kimdir? Geoff Dyer aslen nerelidir? Geoff Dyer ne zaman, nerede doğdu? Geoff Dyer hayatta mı? İşte Geoff Dyer hayatı...

İngiliz yazar Geoff Dyer edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Geoff Dyer hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Geoff Dyer hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Geoff Dyer hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 5 Haziran 1958

Doğum Yeri: Cheltenham, İngiltere

Geoff Dyer kimdir?

1958 doğumlu İngiliz yazar. Paris Trance, The Search, The Colour of Memory isimli üç romanı daha vardır. Genellikle fotoğraf, sinema ve müziğe yoğunlaşan kurgu dışı çalışmalarından biri olan But Beautiful Somerset Maugham Ödülü’ne layık görülürken, D. H. Lawrence üzerine denemelerinden oluşan Out of Sheer Rage ise Ulusal Kitap Eleştirmenleri Ödülü finalisti olmuştur. Ayrıca Lannan Edebiyat Ödülü, fotoğrafçılık üzerine yazılarıyla Uluslararası Fotoğrafçılık Merkezi 2006 Infinity Ödülü ve Amerika Sanat ve Edebiyat Akademisi E. M. Forster Ödülü gibi pek çok ödül sahibi olan, kitapları 24 dile çevrilen Dyer, Londra ve California’da yaşıyor ve çağdaş İngiliz edebiyatının en önemli isimlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Geoff Dyer Kitapları - Eserleri

• Venedik'te Aşk Varanasi'de Ölüm
• Zona
• İçimdeki Yağmur
• Beyaz Kumlar
• Paris Esrimesi
• Bir Hışımla
• Yeniden Anımsanan Savaş
• Ama Güzel

Geoff Dyer Alıntıları - Sözleri

• "Ne olmuş?" diye sordum yanımdaki adama. Kolunda çamaşır makinesi dövmesi vardı. "İntihar etmiş" dedi. "Hay Allah." "Yetmiş iki yaşında yaşlı bir kadın. Kendini atmış." "Hadi be. Bu arada dövmen çok güzel." "Sağ ol." "Özel bir çamaşır makinesi mi?" "Yo, bildiğimiz çamaşır makinesi işte." "Kaçıncı kattan atlamış." "On dört." (İçimdeki Yağmur)
• Şoförüm Doğulu kornacılar ekolündendi. İnsanlara geldiğini bildirmeye bayılıyordu. Selamlamak, işaret etmek, azarlamak, onaylamak, acele ettirmek ve uyarmak için kornasını kullanıyordu. Fiziksel olarak mümkün olsaydı büyük ihtimalle arabayı kornasıyla sürecekti. (İçimdeki Yağmur)
• Bir çeşit meteor ya da uzayı ziyareti neticesinde bir mucize meydana geldi: Bölge. Oraya birlikler gönderildi. Geri dönmediler. Çevresi dikenli teller ve polis kordonuya kuşatıldı... Bu yazı Mosfilm'in ısrarıyla eklendi, Bölge'nin (takip eden aksiyon burada geçecek) fantastik doğasına vurgu yapmak ihtiyacı duydukları için. Ayrıca, olayın geçtiği "burjuva" ülkesinin SSCB'yle tanımlanayacağını da garanti aklına almak istediler. Dolayısıyla Bölge denilen bu gizemli olay -altyazıya göre- "küçük ülkemizde" meydana geldi, böylece herkesin hedefi şaştı, çünkü hepimizin bildiği gibi SSCB epey geniş bir alanı kapsıyordu ve Rusya da devasa bir ülkeydi (hâlâ öyle). (Zona)
• "Owen, Birinci Dünya Savaşı'nın en bilinen şairi, 'Şiirle ilgilenmediğini' yazıyordu. Robert Capa, İkinci Dünya Savaşı'nın en bilinen fotoğrafçısı, 'güzel fotoğraflar çekmekle ilgilenmediği'ni söylüyordu." (Yeniden Anımsanan Savaş)
• Tek çocuktum. Ne erkek ne de kız kardeşim vardı. Evcil hayvanım da yoktu. Ne kedi ne köpek. Dolayısıyla her ne kadar ailemin tüm sevgisi bana odaklanmış olsa da, benim sevecek hiçbir şeyim olmadı. Sevgiye dair tüm deneyimim sevgi almaya dayalıydı. Bana her daim sunulan bir hediyeydi sevgi. Hiçbir zaman bir şeyi sevebileceğimi düşünmedim. (Paris Esrimesi)
• "Umutsuzluk Batağı" diye karşılanan Slough of Despond, aslında ilk kezJohn Bunyan'ın Hac Yolunda (1678) kitabında kullandığı bir ifadedir; İngilizce okunuşuyla "swamp of despair" yani "umutsuzluk bataklığı"nı çağrıştırır. (Yeniden Anımsanan Savaş)
• Fakat sürekli böyle gülümsemek çok yorucuydu. Gülümsemeye yoğunlaşmayı bıraktığı anda yüzü o ışıltısız normuna geri döndü. "Norm" burada kilit sözcüktü. Yanından geçen insanların çoğu dünya başlarına yıkılmış gibi görünüyordu. Eğer yüzleri içlerinden geçenlerin bir aynası ise birçoğunun ruhlari somurtu yor demekti. (Venedik'te Aşk Varanasi'de Ölüm)
• Bir yeryüzü parçasını "manzara" olarak algılamak için yabancı olmak gerekir. (İçimdeki Yağmur)
• De Sica'nın Bisiklet Hırsızları'nı seyretmeye gittik. İkimiz de yeni-gerçekçiliğin başyapıtı sayılan bu filmi daha önce görmemiştik, seyrettiğimizdeyse büyük hayal kırıklığına uğradık. "O kadar gerçekçi bir film yapmaya çalıştıysa, yapması gereken tek şey bisikletini kilitlemekti" dedi Nick daha sonra. (İçimdeki Yağmur)
• "Dolaşmak" kelimesi Norveççeye en iyi "hayatta kalmak için zorlu mücadele" şeklinde çevrilebilir. (...) Sıcaklık sıfırın altında bin derece, karanlık sokaklarda kaçıp giden bir işgal ordusu gibi kar dalgaları dolaştıran dondurucu rüzgarı hiç saymayalım. (Beyaz Kumlar)
• Burada en sevilen spor kano kullanmaktır ama Polinezyalıların gerçekten usta olduğu spor ağırlık kaldırma, başka bir ifadeyle yürüme veya ayakta durma. Koltuktan her kalktıklarında bir önceki en iyi derecelerini egale ediyor veya geçiyorlar. (Beyaz Kumlar)
• "Bir kalabalık aktı Londra Köprüsü'nden, sürüyle, / Ummazdım, ölüm çökertsin insanları sürüyle," diye yazıyordu T. S. Eliot Çorak Ülke' de. (Yeniden Anımsanan Savaş)
• İnsan İz Sürücü'yü televizyonda seyredemez çünkü Bölge tam anlamıyla sinemadır. (...) Büyük sinema yansıtılmalıdır. TV'nin HD teknolojisine sahip olup olmaması meselesi değildir bu. John Berger'in ifadesiyle gökyüzünü seyretmekle bir dolabın içine bakınmak arasındaki farktır bu. (Zona)
• Romanlarındaki karakterlere isim arayan yazarlarla aynı ikilemi yaşıyorduk: Karakter eğer Dave özelliklerini taşımıyorsa ona Dave ismini vermek doğru olmayacaktır ama aynı zamanda karakterinize X gibi geçici bir referans verdiğinizde onun ismi doğrultusunda gelişecek karakteristik özelliklerini -bir Brett, bir Sebastian ya da bir Stan- engellemiş olursunuz. (İçimdeki Yağmur)
• tesadüfün örüntüsü, bir rastlantının kadere doğru süzülüşüdür. (Venedik'te Aşk Varanasi'de Ölüm)
• Jeff kadehini kaldırırken gizli gizli Laura'nın onun da başını belaya sokacağından preseccoyu aşırdığı gibi kolayca onun da kalbini paramparça edebileceğinden korktu. (Venedik'te Aşk Varanasi'de Ölüm)
• eski kendim ölmeyi reddediyor. yenisi ise yeniden doğma mücadelesinde. bu fetret devrinde çok çeşitli marazi semptomlar ortaya çıkıyor. (Venedik'te Aşk Varanasi'de Ölüm)
• David Sedaris'ten alıntı yaparsam insanların ciddi olmadığımı düşüneceğinden korkarım ama komiğin karşıtının ciddi olmadığını, komiğin karşıtının komik olmayan olduğunu söylerken haklıdır. Mizah duygusu olmayan birinin aptal olduğunu söylemekte ya da düşünmekte hep tereddüt ederim. (Beyaz Kumlar)
• Bir yere gitmek için zamana gerek kalmadığında ne için sabırsızlanacağız? (İçimdeki Yağmur)
• reklamını yaptığı tek şey varlığının sürmekte olduğunun hayret verici gerçekliğiydi. zavallı. (Venedik'te Aşk Varanasi'de Ölüm)