Gary Jennings kimdir? Gary Jennings kitapları ve sözleri
Amerikalı yazar Gary Jennings hayatı araştırılıyor. Peki Gary Jennings kimdir? Gary Jennings aslen nerelidir? Gary Jennings ne zaman, nerede doğdu? Gary Jennings hayatta mı? İşte Gary Jennings hayatı... Gary Jennings yaşıyor mu? Gary Jennings ne zaman, nerede öldü?
Amerikalı yazar Gary Jennings edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Gary Jennings hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Gary Jennings hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Gary Jennings hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 20 Eylül 1928
Doğum Yeri: Buena Vista, Virginia, Amerika Birleşik Devletleri
Ölüm Tarihi: 13 Şubat 1999
Ölüm Yeri:
Gary Jennings kimdir?
Gary Jennings Kitapları - Eserleri
- Aztek Sonbaharı
- Aztek Öfkesi - 1
- Aztek - İkinci Kitap
- Aztek - Birinci Kitap
- Aztek - Üçüncü Kitap
- Aztek Kanı
- Aztek Öfkesi
- Aztek Kanı
Gary Jennings Alıntıları - Sözleri
- Deniz kıyısında oturan Mayaların gözüne çarpan bu iki cisim -benim gayet basiretsizce dev bir balıkla, kanatlı başka bir balık sandığım iki cisim- yelken açmış İspanyol gemileri idi. Çok eskiden yaşadığımız bu olayla ilgili gerçeği artık biliyorum. Artık o cisimlerin sizin keşif gemileriniz de Solis ve Pinzon olduklarını, gözlem yaptıklarını ama Uluümil Kutz'da karaya çıkmadıklarını biliyorum. Ben yanılmıştım, gerçekten uğursuz bir alametti o. (Aztek - Üçüncü Kitap)
- Dürüst olmak gerekirse bu işleri geride bırakıp savaşa gireceğim günü sabırsızlıkla bekliyordum . (Aztek Sonbaharı)
- Affetmek Asla Yinede affetmiş gibi yap Tatlılıkla affettim de İkna et affettiğine İşte o zaman,son hamleyi yapıp Gırtlağına sarıldığında Yıkıcı olur etkisi (Aztek Sonbaharı)
- Ertesi akşam Tlahuica topraklarının o zamanlar da şimdi de en güzel ve en misafirperver şehrine vardık. Yüksek bir yaylanın üzerine kurulmuştu. Evler yan yana yığılmamış, birbirlerine belli mesafede yapılmıştı. Birbirlerinden ağaçlara, fundalarla ve başka gümrah yeşilliklerle ayrılmıştı. Şehre zaten bu yüzden Ormanla Çevrili ya da Quanahuac deniyordu. Bu melodik isim, sizin kaba dilli adamlarınız tarafından o gülünç ve küçültücü Cuarnavaca'ya yani İnek Boynuzu'na çevrildi, umarım bu günahları asla affedilmez. (Aztek - İkinci Kitap)
- ... Ancak, genel bir kural olarak bizim diğer halklarla yaptığımız savaşların amacı fetih değildi... en azından sizin ordularınızın burayı Yeni İspanya olarak fethetmesine ve Ana İspanya'nızın kolonisi haline getirmesine hiç benzemezdi. Hayır, bir başka ulusu yener ve ona üstünlük kurardık, ama onları dünya yüzünden silmezdik. (Aztek - Birinci Kitap)
- Hukuk paranın esiri olmuş. (Aztek Sonbaharı)
- (...)Bu şehrin yakınlarında ormanlar vardı dedim ya. Evet ya, kısa bir süre öncesine kadar Meksika Vadisi yemyeşil ağaçlarla doluydu: eskinin eskisi serviler, türlü türlü meşeler, uzun ve kısa iğneli çamlar, defneler, akasyalar, mimozalar. Memleketiniz olan İspanya'yı hiç bilmem, Efendiler, vilayetiniz Kastilya'yı da, ama herhalde çorak ve bomboş topraklar olmalı oralar. Çünkü adamlarınız yemyeşil tepelerimizi kereste ve yakacak odun için dümdüz ettiler. Deste deste yıllar boyunca yetişmiş olan bütün ağaçları ve yeşillikleri söküp aldılar. Sonra geriye çekilip bıraktıkları çöl grisi çıplak topraklara bakıp sıla özlemiyle içlerini çekip " Ah Kastilya!" dediler.(...) (Aztek - Birinci Kitap)
- Ben kararlı ve kendini amacına adamış bir insanın her şeyi yapabileceğine inanırım. (Aztek Sonbaharı)
- Zafer, Tanrı ve altın. (Aztek Sonbaharı)
- Bu gölleri, aslında tanrılarımıza benzetiyorum, eski tanrılarımıza. Siz Hıristiyanların doğanın her yüzüne ve insanın bütün davranışlarına egemen olan Tanrı ve tanrıçalarımızın "çokluğundan" şikayet ettiğinizi duymuştum. Bizim kalabalık panteonumuzu bir türlü sınıflayamadığınızdan ve nasıl çalıştığını anlayamadığınızdan yakındığınızı da duydum. Fakat saydım ve karşılaştırdım. Bizim sizin kadar çok büyük ve küçük tanrılarımız yok doğrusu. Yüce Rab var, oğlu İsa var, Kutsal Ruh var, Bakire Meryem var, ayrıca Melek, Havari ve Aziz dediğiniz bir sürü yüce varlık var, bunların her biri sizin dünyanızın, hayatlarınızın, tonaltininizin, hatta, takviminizdeki her günün yöneticisi ve koruyucusu. Doğrusunu isterseniz, biz daha az tanrı tanıyoruz ama bu tanrıların her birine çok daha çeşitli işlevler yüklüyoruz. (Aztek - Birinci Kitap)
- Tanrıların ve tanrıçaların biz fanileri afallatmaktan nasıl haince bir zevk aldıkları herkesçe malumdur . En iyi niyetli girişimlerimizi utanç verici sonuçlara bağlar , en dolaysız planlarımızı içinden çıkılmaz hale sokar ve en alçak gönüllü isteklerimizi bile ulaşlımaz hale getirir. Hem de bunları , her şeyin tesadüf gibi görünmesine yol açacak kadar kolaylıkla yaparlar. (Aztek Sonbaharı)
- Bunlar bir zamanlar onurlu adamlardı. (Aztek Sonbaharı)
- İnsan nasıl toprağın sahibi olabilir ki ? Dünyanın bir parçasına sahip olmak , nasıl mümkün olabilir ki ? (Aztek Sonbaharı)
- Doğanın kanuna aykırı. İnsan doğanın en küçük parçasının bile sahibi olamaz. Onu buraya koyan da , kaderini belirleyen de tanrıdır. (Aztek Sonbaharı)
- Odaya bir ölüm sessizliği hakim oldu. (Aztek Sonbaharı)
- Nereye gittiğini bilmeyen adamın kaybolmaktan korkmasına gerek yoktur. (Aztek Sonbaharı)