diorex
dedas

Gabriel De Tarde kimdir? Gabriel De Tarde kitapları ve sözleri

Fransız yazar Gabriel De Tarde hayatı araştırılıyor. Peki Gabriel De Tarde kimdir? Gabriel De Tarde aslen nerelidir? Gabriel De Tarde ne zaman, nerede doğdu? Gabriel De Tarde hayatta mı? İşte Gabriel De Tarde hayatı... Gabriel De Tarde yaşıyor mu? Gabriel De Tarde ne zaman, nerede öldü?

  • 20.01.2023 03:00
Gabriel De Tarde kimdir? Gabriel De Tarde kitapları ve sözleri
Fransız yazar Gabriel De Tarde edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Gabriel De Tarde hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Gabriel De Tarde hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Gabriel De Tarde hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Jean-Gabriel De Tarde

Doğum Tarihi: 12 Mart 1843

Doğum Yeri: Sarlat-la-Canéda, Fransa

Ölüm Tarihi: 13 Mayıs 1904

Ölüm Yeri: Paris, Fransa

Gabriel De Tarde kimdir?

Fransız yazarıdır. Fikirleri, sosyal davranışın tanımlanmasında bazı sosyolog ve sosyal psikologlara esin kaynağı olmuştur. Tarde, "Toplum taklittir" diyerek insanların kişisel farklılıklarına rağmen nasıl olup da benzer davranışlar göstererek bir sosyal düzen kurabildikleri sorusuna cevap aramıştır.

Gabriel De Tarde Kitapları - Eserleri

  • Geleceğin Tarihinden Alıntılar
  • Monadoloji ve Sosyoloji
  • Yeraltı İnsanı
  • Ekonomik Psikoloji
  • Toplumsal Yasalar

Gabriel De Tarde Alıntıları - Sözleri

  • Endüstri alanında keşfedilen en küçük bir yenilik, mucidine milyonlar değil milyarlar getiriyordu artık; çünkü nerede doğduğuna bakılmaksızın , herhangi bir fikrin yıldız ışığı benzeri yayılışını durduracak herhangi bir engel yoktu. (Yeraltı İnsanı)
  • Her zihinler arası hareket, biri diğerini etkileyen, biri diğerini eğiten veya yönlendiren, biri konuşan biri dinleyen, kısacası, karşılıklı veya karşılıksız, biri diğerini özüne dokunmadan zihinsel olarak değiştiren iki canlı varlığın başlangıçta anne ve çocuğun ilişkisine dayanır. (Ekonomik Psikoloji)
  • Bilim, ilerlemenin son sözü olamaz. (Monadoloji ve Sosyoloji)
  • Eğer 'ben', aynı kafadaki binlerce kardeş monad arasında yönetici bir monad ise sadece, bu monadların[bizlerden] aşağıda olduğuna inanmak için temelde nasıl bir nedenimiz olabilir ki? Bir hükümdar, bakanlarından veya sahip olduğu kişilerden daha mı zekidir, ille de ? (Monadoloji ve Sosyoloji)
  • Eğer her şey sonsuz- küçükten çıkıyorsa, bu, bir öğe, tek bir öğe, herhangi bir değişim inisiyatifine sahip olduğu içindir; hareket, yaşamsal evrim, zihinsel veya sosyal dönüşüm. (Monadoloji ve Sosyoloji)
  • İnsan, sadece ekmeğe ihtiyaç duymaz. Yalnızca yaşamayı düşünmemeli, düşünmek için de yaşamalıdır. (Yeraltı İnsanı)
  • İnsanlar arasında olduğu gibi yıldızlar arasında da en parlakların daima en iyiler olmadığına... (Geleceğin Tarihinden Alıntılar)
  • Tahammül edilemez bir tek-renklilik, ezici bir monotonluk ve iç bulandırıcı bir can sıkıcılık, hükümetin tüm çalışmalarına damgasını vurmuştu. Buna güldü insanlar önce; sonra heyecana ve telaşa kapıldılar, tiksindiler bundan sonra ve buna alıştılar en sonunda. (Geleceğin Tarihinden Alıntılar)
  • Tüm insanların, her zaman ve her yerde, mutluluğu isteme konusunda uyuştukları söylenir. O halde nedir bu mutluluk? İstenilendir bu sadece ve sadece. İstenileni isteme... İşte ekonomi biliminin anahtarı. Fakat istediğimiz şey, sonuç olarak mutluluk değildir asla, hoş bir duygu veya heyecandır, hoşumuza giden bir düşünce, bizi ilgilendiren bir aksiyondur. Oysa ki, bir duygu veya bir heyecan hoş olduğu için, bir düşünce hoşa gittiği için, bir aksiyon ilgi çekici olduğu için istemeyiz bunu; bunun hoş olduğunu, çekici olduğunu, ilginç olduğunu düşündüğümüz için isteriz. (Ekonomik Psikoloji)
  • Eğer zihinsel oluş, eğer beklentilerin ve ihtiyaçların, inançların ve isteklerin sosyal iletimi insanların ekonomik ilişkilerinde sadece sürekli azalan bir rol oynuyorsa, anlıyorum ki bu düşünce ekonomist tarafından hep ihmal edilmiştir. Fakat bu önemli değildir. Özellikle inançlar borsa değerleri listelerinde yabanıl insanların değiş tokuşlarındaki kadar baskın, kesin ve aynı zamanda değişken bir unsurdurlar. Vahşi insanlar özellikle batıl, boş düşüncelere itaat ederler, putlara veya denizcilerin getirdiği ve uğur getirdiğine inandıkları anlamsız eşyalara büyük bir değer atfederek; fakat borsadaki spekülatörler de basının yalanlarıyla, sansasyonel haberlerle, kulislerdeki konuşmalarla aynı derecede büyülenmişlerdir hep. (Ekonomik Psikoloji)
  • Demek ki her toplumsal olgunun değişmeyen niteliği, taklide dayanmasıdır. Bu nitelik bir tek toplumsal olgulara aittir. (Toplumsal Yasalar)
  • Tıpkı korkunun bilgeliğin başlangıcı oluşu gibi unutkanlık da mutluluğun başlangıcıdır. (Yeraltı İnsanı)
  • Köken, varlık nedeni, sonlunun ve sınırlının nedeni, sonsuz küçüğün, görünmezin içindedir: Leibniz'e ve aynı şekilde dönüşümcülerimize ilham veren derin kanı böyledir (Monadoloji ve Sosyoloji)
  • Bir tarafta toplum var, öte tarafta birey ... (Monadoloji ve Sosyoloji)
  • Vatanseverlik ölmüştür artık; doğum yeri diye bir şey olmadığı ve insanlar aynı mağarada doğdukları için, insanların isteyerek ve yeteneklerine göre girdikleri gruplar vatanın yerini aldı bütünüyle. Birlik duygusu vatanseverliği öldürdü böylece. (Geleceğin Tarihinden Alıntılar)
  • Aslında şiir, dil yeniden doğduğunda, dahası tam bir dönüşüme uğradığında çiçeklenmekten geri kalmaz ve herkesin bildiği sonsuz gerçekleri yeniden ifade etmenin zevki ortaya çıkar böylece. (Yeraltı İnsanı)
  • Özetle, her birimiz, her an, periyodik isteklerin az çok büyük bir çemberinde böyle dönüyor düzenli veya düzensiz periyotlarda ve, her an artarda gelen isteklerin halkasına girmeye yönelen, ve bunu çoğu kez başaran, orada bir alışkanlık yaratma eğiliminde olan kimi fanteziler, kimi sürükleyici tutkular yoluna atılıyor. Öte yandan, belli sayıda bireylerden oluşan her halk, bu bireysel çemberlerin ve bu bireysel parabollerin, bütün halinde düşünüldüğünde gelenek ve moda adını alan bu alışkanlıkların ve fantezilerin birbirine geçişidir. Oysa, eğer mutluluk isteği tek ve temel istek olsaydı, her halkın, her birey gibi, alışkanlıklar veya gelenekler çemberi bir defa çizildiğinde, buraya kilitlendiğini, sonsuza dek buraya kapandığını görürdük. Fakat bunun tersini görüyoruz ki, yeni fantezilerin ve yeni tarzların eklenişiyle, bu çemberin genelde durmaksızın, kendisini deforme ederek, devamlı bir büyüme telaşı içerisinde, sürekli bir tedirginlik içerisinde, genişlemeye yöneliyor. Bu ateşli gelişmeyi açıklayan mutluluk isteği değildir demek ki. Bunun Schopenhauer'in yaşama isteği olduğunu mu söyleyeceğiz? (Ekonomik Psikoloji)
  • Burada sadece şunu ekleyelim, taklitsel ışınların birbirine karışması her zamann ilerlemelerine engel oluşturmaz. Genellikle karşılıklı ittifaklar kurarlar ve bu da ışımayı hızlandırmaya ve güçlendirmeye yarar. Bazen de, toplumsal adaptasyon bölümünde göreceğimizi üzere, bu karışmaların tek bir beyinde karşılaşıp kombinezon oluşturması ortaya dahiyane bir fikrin çıkmasına neden olur. (Toplumsal Yasalar)
  • Eğer sürekli olarak bir şeyler istiyorsak, durmaksızın yenilenen ve küllerinden yeniden doğan bir şey istiyorsak, aynı zamanda sürekli olarak bir şey bekliyoruzdur, bir şeylere güveniyor, bel bağlıyoruzdur sürekli olarak. Bu bekleyişlerin derecesi veya doğası genelde sosyal açıdan olduğu gibi ekonomi açısından isteklerimizin derecesi veya doğası kadar önemlidir. Piyango kazanma ümidimiz oldukça zayıf bir beklentidir, ama bir ay veya bir yıl yaşama isteğimiz çok güçlü bir beklentidir, ve kesine yakın bir inançla gelir kuponlarımıza veya maaşımıza kısa zamanda ulaşmayı bekleriz biz. Her zaman göreli olan güvenliğimiz, oldukça eşitsiz olan ve birbirine benzemeyen bu türden belli sayıda beklentilerden oluşur. Güç olarak arta arta beklentilerimizin hakları doğurduğu bir an gelir. (Ekonomik Psikoloji)
  • “Var olmak farklılaşmaktır; fark, doğrusunu söylemek gerekirse, bir anlamda bir şeylerin maddi yönüdür, sahip oldukları daha özgün ve daha ortak bir şeydir.” (Monadoloji ve Sosyoloji)

Yorum Yaz