Furuğ Ferruhzad kimdir? Furuğ Ferruhzad kitapları ve sözleri
İranlı şair, yazar, oyuncu, yönetmen, ressam Furuğ Ferruhzad hayatı araştırılıyor. Peki Furuğ Ferruhzad kimdir? Furuğ Ferruhzad aslen nerelidir? Furuğ Ferruhzad ne zaman, nerede doğdu? Furuğ Ferruhzad hayatta mı? İşte Furuğ Ferruhzad hayatı... Furuğ Ferruhzad yaşıyor mu? Furuğ Ferruhzad ne zaman, nerede öldü?
Tam / Gerçek Adı: Forough Farrokhzad, فروغ فرخزاد , Furüx Ferüxzad
Doğum Tarihi: 5 Ocak 1935
Doğum Yeri: Tahran, İran
Ölüm Tarihi: 13 Şubat 1967
Ölüm Yeri: Darband, Tehran, İran
Furuğ Ferruhzad kimdir?
Füruğ Ferruhzad, (Farsça: فروغ فرخزاد, Forough Farrokhzad) (d. 5 Ocak 1935 - ö. 13 Şubat 1967), İranlı şair, yazar, oyuncu, yönetmen, ressam. İran'ın 20. yy'da yetiştirdiği en önemli kadın şairlerindendir.
Yaşamı
Babası Albay Muhammed Ferruhzad ve annesi Turan Veziri Tebar'ın yedi çocuğundan üçüncüsüydü. Mahalle mektebinde 9. sınıfa kadar devam ettikten sonra kız sanat okuluna gitti. Burada resim, dikiş-nakış ve el sanatları öğrendi. Hicivci şair Füruğ, 16 ya da 17 yaşlarına geldiğinde Perviz Şapur ile evlendi. Eğitimine kocasının yanında Ahvaz'da devam etti. Bir yıl sonra tek çocuğu olan Kāmyār'ı dünyaya getirdi. Evliliğinden iki yıl sonra 1954 yılında Füruğ, eşinden ayrıldı. Mahkeme Kāmyār'ın velayetini babasına verdi.
Füruğ, Tahran'a geri dönüp şiir yazmaya devam etti ve Esir adını verdiği ilk kitabını yayınladı.
1958 yılında İbrahim Gülistan'la tanışır ve dokuz ayını Avrupa'da geçirir. Şair bu dönemde yaşamının esin kaynağı olan şiirlerine devam eder ve hızla iki kitabını daha piyasaya sürer. Bunlardan ilki Duvar ve diğeri de İsyandır.
İranlı cüzzam hastalarını ve onların sorunları ile ilgili olarak Tebriz'de film yapar. 1962 yılında filmi Kara Ev adını verdiği filmiyle dünyanın çeşitli yerlerinde ödüller kazanır. Film çekimi sırasında cüzzamlılar evinde tanıştığı Hüseyin Mansur isimli çocuğu evlat edinir.
1963 yılında Füruğ, Yeniden Doğuş adlı eserini yayınlar. Artık şiirde olgunlaşma dönemidir ve sanatsal düzeyi yüksektir. Bu kitabıyla şair, İran şiirinde derin ve etkileyici değişikliklere yol açmıştır.
13 Şubat 1967 tarihinde öğleden sonra saat 14.30'da stüdyoya gitmek için hızla seyir halindeyken karşısına çıkan okul aracına çarpamamak için direksiyonu kıran Füruğ, aracından fırlayıp, boynunun kırılmasıyla 32 yaşında hayata gözlerini yummuştur.
Modern İran şiirine önemli katkılar sağlayan şairin ölümünden sonra çalışmaları Soğuk Mevsim adı altında bir kitapta toplandı. Michael Hillman, Yalnız Kadın adıyla onun hayatını ve şiirlerini 1987 yılında yayınladı. Şairin şiirleri ve yaşamı hakkında daha pek çok makale ve kitap yayınlandı, hayatı filme çekildi.
Füruğ Ferruhzad şiirlerinde derin bir yalnızlık duygusu dikkat çeker. Bunun yanında, şiirlerinde kadınların sorunlarını da ele almakta, İran toplumunun kadınlara karşı uyguladığı ayrımcılığı eleştirmektedir. Bu fikirleri zaman zaman şiddetli tartışmalara yol açmıştır. İran'da kadınların yaşamlarının daha iyi hak ve koşullara kavuşmasını savunmaktaydı. Dönemindeki Şah'ın despotluğuna da karşı çıkmıştır. Şiirleri kimi zaman İran toplumunca erotikbulunmuştur.
İranlı yönetmen Abbas Kiyarüstemi'nin 1999 yapımı Rüzgar Bizi Sürükleyecek filminin adı, şairin bir dizesinden alıntıdır.
Ödülleri
1962 yılında yaptığı belgeselle İtalya Belgesel Filmler Festivali'nde birincilik.
1963 yılında “Kara Ev” filmiyle, Almanya'daki Oberhausen Film Festivali'nde en iyi film ödülü.
Furuğ Ferruhzad Kitapları - Eserleri
- Yaralarım Aşktandır
- Sonsuz Gün Batımında
- Aşk Şiirleri
- Yeryüzü Ayetleri
- Dünya Sevmek İçin Çok Küçük
- Furuğ-i Ferruhzad
- İnanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına
- Kederli İpek
- Bir Başka Doğuş
- Gitmekti Benim Payıma Düşen
- Ses, Ses, Yalnız Ses
- Hemû Berhem
- Sonsuz Günbatımı
- Rüzgâr Bizi Götürecek
- Önce Ben Öleceğim
- Bütün Şiirleri
- Sadece Ses Kalıcıdır
- Sin: Selected Poems of Forugh Farrokhzad
- Duvar
- Furuğ - Dünya Şiir Mitosları 2
- Ma Baweri Bı Destpekerdışe Mewsime Serdi Biyar
- Baweriye Binin Em Bi Destpeka Demsala Sar
- Son Gün
Furuğ Ferruhzad Alıntıları - Sözleri
- O günlerde çepeçevre dönen kuşlara benziyordum. Karanlık gökyüzü ile çevrilmiş boşlukta kanat açarak yükselmiş, aydınlığın ve ışığın kaynağına doğru uçmak istiyordum. Yolumda yağmurlu ipekler ayağıma dolanıyor, rüzgârların nefesi uçuş seyrimi kesiyor ve bulutların sisi gözlerimi kapatıyordu. Ben kanat çırpıyordum, sürekli kanat çırpıyordum. Yolum uzak bir yoldu. Kanatlarım yorulunca uykunun kucağına dalmak için aşağıya indim. Yorgunluktan uyanık kalma korkusunu unuttum ama uykumda uçuşları düşünüyordum ve şimdi o uykudan uyandım. Yolumda yağmurların, rüzgârların ve bulutların oturup beklemekte olduklarını biliyorum. Ve ben yorgunluktan, acıdan boşalmış kanatlarla ve ümit dolu bir kalple yine de ufkun uzaklarındaki o aydınlık, huzurlu, mutlu ve gerçek özgürlüğün olduğu caddelerde parlayan güneşin hayranı olacağım. (Dünya Sevmek İçin Çok Küçük)
- Neden gölgemi uzaklaştırıyorsun benden? Soruyorum sana: Acı mıdır yoksa mutluluk mudur karanlık? Zindan mıdır yoksa özgürlük ovası mıdır beden? Nedir gecenin karanlığı? Gece, Kimin kara ruhunun gölgesidir? (Duvar)
- ben pişman değilim kalbim sanki zamana doğru akmakta hayat kalbimi tekrarlayacak rüzgar göletlerinin üzerinde hindiba sürüyor o beni tekrarlayacak. (Sonsuz Gün Batımında)
- „ah... budur benim payıma düşen budur benim payıma düşen benim payıma düşen Bir perde asılmasının benden aldığı gökyüzüdür benim payıma düşen, terk edilmiş merdivenlerden inmektir ve ulaşmaktır bir şeylere çürüyüşte ve gurbette benim payıma düşen, anılar bahçesinde hüzünlü gezintidir ve “ellerini seviyorum” diyen sesin hüznünde ölmektir” (Ses, Ses, Yalnız Ses)
- “Ax, bihêle wenda bibim di dilê te de.” —Ohhh bırak kalbinde kaybolayım.”:::!!! (Hemû Berhem)
- Benim için mutluluk güzel elbiseler, iyi yaşam ya da güzel yemekler değil, ben ruhen huzurlu olduğumda mutlu oluyorum ve şiir ruhumu huzurlu kılıyor. (Sonsuz Gün Batımında)
- ger min dest bida ser felekê mîna yezdan min ê rakira ji binî vê feleka han ji nû ve yeka din a wisa ava bikira ku kirina mirazê dil bibûya serbest û hêsan Xeyyam (Baweriye Binin Em Bi Destpeka Demsala Sar)
- su akışının sesi... ve dişi toprak kabuğu üzerine.. yıldız ışığının düşüş sesi ve aşkın yayılma sesi.. Ses, ses, sadece ses kalıcıdır. (Sadece Ses Kalıcıdır)
- ben yüreğini yitirmiş bu zamandan korkuyorum (Yeryüzü Ayetleri)
- Şklovski der ki: "Biz birbirimizin yüzüne bakarız ama birbirimizi görmeyiz!" (Ses, Ses, Yalnız Ses)
- "Titreyen ağlayışım dans ediyor gözyaşlarımla" (Gitmekti Benim Payıma Düşen)
- güneş ölmüştü güneş ölmüştü ve yarın çocukların belleğinde belirsiz, yitik bir imgeydi... (Rüzgâr Bizi Götürecek)
- ah! bana düşen budur bana düşen budur bana düşen bir perdenin asılışının benden aldığı gökyüzüdür bana düşen terk edilmiş bir merdivenden inmek ve yalnızlık içinde çürümekte olan bir şeye ulaşmaktır bana düşen hatıralar bahçesinde hüzünle dolaşmaktır (Yeryüzü Ayetleri)
- "kalbim, kalbinle birlikte okudu aşk masalını" (Rüzgâr Bizi Götürecek)
- Düşünüyorum ama biliyorum ki hiç gücüm yok bu kafesten kurtulmaya, gardiyan razı olsa da takatim yok kanatlanıp uçmaya. (Yeryüzü Ayetleri)
- hemî hebûna min ayeteke tarî ye ku di ber xwe de te dubare dike dê te bibe berbanga bişkivîn û şînbûnên ebedî di vê ayetê de min kir axîn ji te re, kir axîn di vê ayetê de min tu li dar û av û agir lûl kirî (Baweriye Binin Em Bi Destpeka Demsala Sar)
- hemû hebûna min ayeteke tarî ye.. (Hemû Berhem)
- Gece kara bir toz gibi ağaçları üzerine çökmüştü. Sert bir rüzgar esiyor ve kuru sarı yaprakları caddede bir o yana, bir bu yana sürüklüyordu. O donmuş parmak uçlarıyla pencerenin buharla kaplı camını sildi. Şehrin ışıkları uzaktan göz kırpıyor ve her an daha da soluklaşıyordu. Uzun ağaçların dallarında sanki bir yalvarış vardı, gökyüzüne uzanmış ve yukarıda bir yerde, bulutların arasında bir şeyler arıyordu. (Son Gün)
- Ses,ses, sadece ses, su akışının sesi ve dişi toprak kabuğu üzerine yıldız ışığının düşüş sesi ve aşkın yayılma sesi Ses, ses, sadece ses kalıcıdır. (Sadece Ses Kalıcıdır)
- seni gördüm bir gece rüyamda, sarhoşum ah… yoksa rüyalarda mı göreceğim artık seni (Kederli İpek)