Fetullah Gülen'in hastalığı neydi? Fethullah Gülen evli miydi? Fetullah Gülen kimdir?
Fethullah Gülen'in hastalığı neydi? Fetullah Gülen kimdir, kaç yaşında öldü? Fetullah Gülen nerede öldü? Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) lideri Fetullah Gülen'in hastaneye kaldırıldıktan sonra hayatını kaybetti. Fethullah Gülen aslen nereli? Bu soruların cevapları haberimizdedir...

Ölüm haberi ile birlikte Fetullah Gülen'in hayatı ve biyografisi araştırılıyor. Fethullah Gülen öldü mü, neden öldü ve Fethullah Gülen'in hastalığı nedir merak ediliyor. Peki, Fethullah Gülen kimdir, kaç yaşında öldü? Fethullah Gülen nerede yaşıyor?
ANAYASAL DÜZENİ ORTADAN KALDIRMAYA ÇALIŞTI
Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) lideri Fethullah Gülen 27 Nisan 1941 Erzurum Pasinler doğumlu vaiz, imamdır. Fethullah Gülen, "altın nesil" yetiştirmek iddiasıyla cemaat adı altında kurduğu terör yapılanmasıyla 15 Temmuz darbe girişimini düzenleyerek anayasal düzeni ortadan kaldırmaya çalıştı.
21 Mart 1999'da; sağlık problemlerini sebep gösteren Gülen, Amerika Birleşik Devletleri'ne kaçtı. O tarihten bu yana Pensilvanya eyaletinde kaçak olarak yaşadı.
ERZURUM'DA DOĞDU
Fethullah Gülen 1941 yılında Erzurum Pasinler'de doğan Gülen isim benzerliği ile bilinen Pensilvanya'da 20 Ekim 2024 tarihinde vefat etti.
Fethullahçı örgütün lideri olan Fetullah Gülen daha önce vaizlik ve imamlık yapmıştı.
21 Mart 1999'da; sağlık problemlerini sebep gösteren Gülen, Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti. O tarihten itibaren 20 Ekim 2024 tarihindeki ölümüne kadar Pensilvanya eyaletindeki Saylorsburg kasabasında yaşadı.
Bazılarına göre, Gülen'in amacı bilim, eğitim ve dinler arası diyaloğu kucaklayan bir İslâm versiyonunu teşvik etmektir. Bazılarına göre ise Gülen'in gâyesi; devlet kurumlarına sızıp Türkiye Cumhuriyeti'ni ele geçirmek ve İslâm hükümlerini egemen kılan teokratik bir İslâm diktatörlüğü kurmaktır.
KIRMIZI BÜLTENLE ARANIYORDU
28 Ekim 2015 tarihinden beri, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan "en çok aranan teröristler" listesinin kırmızı kategorisinde yer almakta, Fethullahçı Terör Örgütü ve Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) lideri olmakla suçlanmaktadır.
DARBE GİRİŞİMİ
15 Temmuz 2016'da, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde bulunan takipçilerine verdiği emirle 16 Temmuz 2016 sabahına karşı Türkiye Cumhuriyeti hükûmetini yıkmak için bir darbe girişiminde bulunduğu iddia edildi. 17 Temmuz 2016'da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'li yetkililere "O zatı (Gülen'i) artık bize teslim edin" çağrısında bulundu. Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı yetkilileri, 27 farklı suçlamadan dolayı, ABD'ye resmî olarak yedi kez Fethullah Gülen'in iadesi için talepte bulunulduğunu belirtmiştir. Fethullah Gülen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından; "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme", "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme", "Cumhurbaşkanına suikast", "dolandırıcılık", "resmî belgede sahtecilik", "sınav sorularının çalınması", "usulsüz dinleme", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama", "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlarını gerçekleştirmek ile suçlanmakta, ayrıca 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimin bir numaralı faili olduğu ifade edilmektedir. Ayrıca Fethullah Gülen, Fethullahçılar'ın darbe girişimi öncesi işlediği iddia edilen suçlar ve 15 Temmuz 2016 darbe girişimi olmak üzere hakkında açılan 45 davada bir numaralı sanık olarak hâlen yargılanmaktadır. 50'yi aşkın kitabı, çeşitli dergilerde dini konularda yazdığı makaleleri ve birçok vaazı yayımlanmıştır.
FETULLAH GÜLEN'İN ÖZEL HAYATI
Erzurum'un Pasinler ilçesinin Korucuk köyünde 27 Nisan 1941'de doğdu. Doğum adı Fetullah Gülen'di. Babası Ramiz Gülen cami imamı, annesi Refia Gülen ev hanımıdır. Gülen, altısı erkek, ikisi kız, sekiz kardeşin ikincisidir.
1946 yılında ilkokula başlayan Gülen, 1954'te Erzurum'daki Kurşunlu Camii medresesinde eğitimler aldı.
Gülen'in bilgi, kültür, kişilik ve eğitim durumunu yansıtan çok sayıda konuşma bağlılarınca kayda alınmıştır. Bu konuşmaların analizi, kendisi ve bir kült hareketi olarak ortaya çıkan örgütünün sosyolojik altyapısının tam bir resminin oluşturulması açısından faydalı olabilir.
Gülen, diğer çalışmaları yanında toplum geneline açık olarak gerçekleşen çok sayıda vaaz, konferans ve daha özel topluluklarla gerçekleştirilen geleceğe ait plan ve uygulamaların da ele alındığı veya soru-cevap şeklinde gerçekleşen örgüt içi konuşmaların sahibidir. Bu konuşmalar Ortodoks İslami bilgi ve sıradan telkinler içeren edebi sanatlarla süslenmiş konuşmalardan, tesettür, “evrim ve yaratılış” gibi daha karmaşık konuların ele alındığı seri vaaz ve konferanslara kadar çeşitlilikler gösterir.
KENDİNİ OLAĞANÜSTÜ SIRLAR SAHİP BİRİ OLARAK GÖSTERDİ
Cemaat ve örgütüne duygu, inanç, bağlılık ve adanmışlık anlamında zihinsel altyapı oluşturan Gülen bu konuşmalarında, ileride örgüt faaliyetlerinde çok işine yarayacak, inanç ve kendisinin “metafizik gerilim” adını verdiği belirli bir coşkuyu oluşturma amacındadır. Zaman zaman bu coşku, cemaat içindeki belirli yatkınlıklara sahip kişilerde duygusal taşkınlık ve sanrıların (Dinsel hezeyan) tetiklendiği, Gülen ve tüm cemaatin duygu seline dönüşen bir seviyeye ulaşır. Bazı kişiler cemaat arasında Muhammed'i ve din büyüklerini görür ve çığlıklar atar. Bu sanrılar, rüyalarda görülenlerle birleştirilerek sonraki vaazlar ve cemaat içi motivasyonlarda yeni ateşleyiciler olarak kullanılır, zihinsel manipülasyonlar yapılır. Bu konuşmaların bir diğer karakteristiği ise din ve inanç için sözdebilim olarak üretilen materyalin bol bol kullanıldığı konuşmalar olmasıdır. Gülen'in bazı konuşmaları grandiyöz hezeyanlar açısından da dikkatle incelenmelidir.
GÖREVE BAŞLADI
Edirne Üç Şerefeli Cami'de toplam dört yıl süre ile imamlık yapan Gülen, askerlik acemi eğitim dönemini Ankara Mamak ve usta erlik dönemini İskenderun'da tamamladı.
KOMİNİZMLE MÜCADELE DERNEĞİNİ KURDU
Askerlik sonrasında, 1963 yılında, Erzurum'a giderek bir yıla yakın ailesinin yanında kaldı. Bu sırada Komünizmle Mücadele Derneğinin 2. şubesinin Erzurum'da kuruluşunda yer almış yönetimine girmiştir.
Edirne'deki görevi sırasında Dar'ul-Hadis Camii'nin imam odasında özel sohbetler başlattı. 1965'te Kırklareli'ne tayin olup burada bir yıl vaizlik yaptı.
İZMİR'E TAŞINDI
1966'da İzmir'deki Kestanepazarı Camii vaizliğine atanan Gülen, 1971 yılına kadar buradaki görevine devam etmiştir. 1968 yılında resmî görevlendirme ile ilk kez Hacca gitmiş; ve gezici bölge vaizi olarak da Ege Bölgesi'nin çeşitli il ve ilçelerinde vaaz ve sohbetlerde bulunmuştur.
TUTUKLANDI SERBEST BIRAKILDI
12 Mart 1971 Muhtırası'nın ardından 3 Mayıs 1971'de TCK'nın 163. maddesinden tutuklandı. Daha sonra serbest bırakıldı. 20 Eylül 1972'de hüküm giydi. 24 Ekim 1973'te Askerî Yargıtay kararı bozdu. 1974'te Bülent Ecevit başbakanlığındaki Hükûmetin çıkardığı 1974 Genel Affı sonucu yargılaması sona erdi.
23 Şubat 1972 tarihinde Edremit vaizliğine atandı, aynı zamanda Manisa ilinde de vaizlik görevlerine devam etti. Daha sonra İzmir'in Bornova ilçesi vaizliği görevine atandı.
DARWİNİZM ALEYHİNDE YAZILAR YAZDI
1975 ve 1976 yıllarında Anadolu'nun bazı şehirlerinde Kur'an ve İlim, Darwinizm, Altın Nesil, İçtimaî Adalet ve Nübüvvet isimli konferansları verdi. İlk sayısı Şubat 1979'da çıkan Sızıntı dergisinde önce başyazıları, daha sonra orta sayfa yazılarını da yazmaya başladı.
1981-1990
1980'de 12 Eylül Darbesi'nden sonra askerî cuntanın İzmir ve Ege Ordu Sıkıyönetim Komutanlıkları tarafından yakalanma emri yayımlandı. Aynı tarihte İzmir'i terk etti. Anadolu'da çeşitli illerde dolaştı, dost ve akrabalarında kaldı. 20 Mart 1981 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığındaki vaizlik görevinden istifa etti.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Musevi işadamı İshak Alaton, CHP eski Milletvekili Aydın Bolak, Vehbi Koç, Özel Harpçi Resat Taylan, CIA Ortadoğu Şefi Graham Fuller, Amerikan Yahudi Örgütü Başkanı Abraham Foxman ve CIA ajanı Henri Barkey gibi isimlerin FETÖ’nün kurulması, gelişmesi ve yayılması için yaptığı yardımlar kapsamlı bir şekilde gözler önüne serildi.
1990'lı yıllarda Alparslan Türkeş, Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Recep Tayyip Erdoğan, Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Turgut Özal, Abraham Foxman, Morton Abramowitz, Papa II. Ioannes Paulus gibi tanınmış din ve siyaset adamları ile görüşmeler yapmış, Amerika'da ölen Cumhuriyet Halk Partisinin eski genel sekreterlerinden Kasım Gülek'in cenaze namazını Gülek'in vasiyeti üzerine kıldırmış ve çeşitli gazetelerde röportajları yayımlanmıştır. 12 Eylül 1980 Darbesi'nin lideri, Türkiye'nin 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile de görüşmek istemiş, Evren bu isteği reddetmiştir. Tekrar görüşme isteğinde bulunmuş ve Evren'e bir saat göndermiş fakat Evren saati almayıp teklifi yine reddetmiştir. Evren bu saatten "rüşvet" diye bahsetmiştir.
1995'te Sabah gazetesinden Nuriye Akman ve Hürriyet gazetesinden Ertuğrul Özkök'e; Türkiye'nin içinde bulunduğu durum, Başbakan Tansu Çiller ile görüşmesi, İslam, siyaset, kadın ve eğitim konularında röportajlar vermiştir. Bu yıllarda ayrıca Cumhuriyet gazetesi ve gazeteci Hikmet Çetinkaya'dan dava yoluyla almaya hak kazandığı 150 milyonluk tazminatları Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfına bağışlamıştır.
ERBAKAN'IN İFTARINA KATILMADI
1997 yılında dönemin başbakanı Necmettin Erbakan tarafından Başbakanlık Konutu'na iftara davet edilmiş ancak bu iftara gitmemiştir.
1997 yılının son günlerinde onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı; Süleyman Demirel'e "Devlet Adamı Uzlaşma Ödülü", Bülent Ecevit'e "Siyaset Uzlaşma Ödülü" vermiştir.
28 Şubat sürecinde Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcısı Nuh Mete Yüksel, hakkında iddianame hazırlamıştır. Yıllar önce yaptığı konuşmaların görüntüleri art arda televizyon kanallarında yayımlanmaya başlanmıştır. Bu görüntülerde, "bürokraside nasıl yapılanmaları gerektiğini" anlattığı görülmüştür. Bülent Ecevit'in desteği ile bu iddialar boşa çıkarılmıştır.
ÖCALAN KARŞILIĞINDA GÜLEN'İ TESLİM ALDI
21 Mart 1999'da sağlık sorunları iddiası ile Amerika Birleşik Devletleri'ne giden Gülen, o tarihten bu yana ABD'nin Pensilvanya eyaletindeki Saylorsburg kasabasında yaşamaktadır. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un iddiasına göre de ABD, PKK lideri Abdullah Öcalan'ı Suriye ve Rusya'nın kontrolünden almak istemiştir. Başbuğ'a göre ABD, 15 Şubat 1999'da Abdullah Öcalan'ı Türkiye'ye teslim ederken karşılığında da 21 Mart 1999'da Gülen'i almıştır.
ECEVİT'İ YERE GÖĞE SIĞDIRAMADI
Bülent Ecevit'in 2004'te siyaseti bırakışının ardından Zaman gazetesine "BÜLENT BEY'İ UĞURLARKEN" başlıklı bir ilan vererek Ecevit'ten övgüyle bahsetti.
FETÖ VE 16 Temmuz 2016
Ocak 2008'de devlet kadrolarına sızdıkları yolundaki iddialara değinen Gülen, bir insanın kendi millet fertlerini yine kendi memleketindeki bazı müesseselere girmesi için teşvik etmesine 'sızma' denemeyeceğini söyledi:
"Teşvik edilen insanlar da o müesseseler de bu ülkeye ait. Kastedilen manadaki sızmayı belli bir dönemde Türk milletinden olmayanlar yaptılar hatta belli yere kadar geldiler. Belki endişelerinin altında o sızıntıların fark edilmiş olabileceği endişesi var. Bir milletin ferdi, kendi milleti için var olan müesseselere sızmaz; hakkıdır girer oraya; mülkiyeye de girer adliyeye de, istihbarata da girer hariciyeye de."
30 Ekim 2014'teki Millî Güvenlik Kurulu (MGK) sonucunda Fethullah Gülen'e bağlı kurumlar ifade edilerek "legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten paralel yapılanmalar" olarak kaydedilmiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan alınacak bu karar için öncesinde "Onlarla ilgili çok daha farklı bir adımı atacağız. Çünkü bu operasyon öyle lokal değildir. Geneldir ve bunun adımını atacağız. Bu ay yapacağımız Millî Güvenlik Kurulu toplantısında benim de önemli bir gündemim olacak, o da bunların yanında ülkemizi tehdit eden hangi unsurlar varsa, bunlara yönelik Millî Güvenlik Belgesi'nin gözden geçirilmesidir" demiştir. Bu karar sonrasında MGK Genel Sekreteri Seyfullah Hacımüftüoğlu tarafından Kırmızı Kitap veya Millî Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB) olarak adlandırılan resmî kitaba Fethullah Gülen ile bağlantılı kurumlar PDY/PÖ (Paralel Devlet Yapılanması/Pensilvanya Örgütü) adı altında eklenmiş ve Fethullah Gülen "devlet düşmanı" olarak kabul edilmiştir. MGK'da alınan bu kararlar 24 Kasım 2014 tarihinde gerçekleştirilen Bakanlar Kurulunda onaylanmış ve böylece resmiyet kazanarak MGK Genel Sekreterliği'ne gönderilmiştir.
İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebini şu gerekçe ile uygun görüp, Fethullah Gülen hakkında yakalama kararı çıkardı. İstanbul merkezli "paralel yapı" soruşturması kapsamında Fethullah Gülen hakkında verdiği kararda, "Şüphelinin soruşturma kapsamında, örgüt kurarak yönettiği yönünde kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu, 10 yılı aşkın süredir yurt dışında olduğu ve dönmediği, şüpheliye ulaşılamaması ve savunmasının tespitinin mümkün olmaması nedeniyle terör örgütü kurma ve yönetme suçundan hakkında yakalama kararı çıkarılması şeklinde hüküm kurulmuştur" ifadeleri yer aldı.
Fethullah Gülen Cemaatinin, "Molla Muhammed" olarak bilinen Mehmet Doğan ve grubuna yönelik soruşturmada kumpas kurduğu ve usulsüzlük yaptığı iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, Gülen'in "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek" suçundan 15 ile 22,5 yıl, "resmî belgede sahtecilik" suçundan 3 ile 7,5 yıl ve "iftira" suçundan da 1 ile 4 yıl olmak üzere toplamda 19 ila 34 yıla kadar hapsi istenmektedir.
İddianamede Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski emniyet müdürleri Tufan Ergüder, Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Ömer Köse ve Mutlu Ekizoğlu'nun aralarında bulunduğu 15'i tutuklu 32 kişi de şüpheli olarak yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da şüpheliler arasında yer aldığı kapatılan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında usulsüzlükler yapıldığı ve şüphelilere kumpas kurulduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında Gülen hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Gülen, ‘Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek’, ‘silahlı örgüt kurmak veya yönetmek’ ve ‘devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmekle suçlanıyor.
Fethullahçı öğreti
Öğretinin genel karakteri: Ezoterik bir anlayışla yapılanan Gülen öğretisi Said Nursi öğretisinin devamı ve tamamlayıcısı niteliğindedir. Kendisi, Said Nursi'yi sık sık "beyin yapıcımız" şeklinde tanımlamakta, inanç ve hareket tarzında öncü olarak kabul etmektedir.
ALLAH İLE GÖRÜŞME İDDİASI
Fethullah Gülen'in kendisinin Mehdilik konusunda bir iddiasının bulunup bulunmadığı bilinmiyor. Ancak dini anlamda en yüksek payelerden olan kendisinin "Allah ile görüşme" iddiasıbulunmakta, bir kişinin çevresi onun Mehdi olduğuna inansa ve kendisi de buna kanaat getirse bile bunu ilan etme gibi bir görevinin bulunmadığını söylemektedir. Kendisi ve yakın çevresinin sır olarak saklanan bir başka inancı ise Fethullah Gülen'in Mehdiliğine inanılmasıdır.
Cemaat mensuplarına belirli bir aşamadan sonra verilen mesiyanik din öğretisiyle Gülen, normal insanlar tarafından anlaşılmasının mümkün olmadığı iddia edilen bilgileri, rüya ve cinler aracılığı ile direkt olarak metafizik bir kaynaktan aldığı varsayılan ezoterik bir kişiliğe büründürülür ve "kainat imamı" olarak anılır. Öyle ki; Gülen Cemaatine mensup olduğu iddia edilen dönemin 18. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi İlhan Karagöz çıkarttığı mahkeme kararı ile Gülen'i "Mehdi" ilan etmiştir. Gülen son konuşmalarında başörtüsünü bir füruat olarak değerlendirmiştir.
HASTALIĞI
Bu arada, FETÖ lideri terörist Gülen'in birçok hastalığı var. Bunlardan biri demans; beyin hücrelerinin zarar görmesinden kaynaklı yaşanan hafıza kaybı. Gülen, demansın son safhasında. Yanında biri olmadan hareket edemiyor. Kimseyi tanımıyor.
YETİŞKİN BEZİ İLE SARILIYOR
Gülen, yürüyemediği için tekerlekli sandalyeye muhtaç. Böyle olunca da yetişkin bezi kullanılıyor. FETÖ elebaşı Gülen'e yeni ikametinde görenler her şeyi biliyor.
Terörist Gülen'in bakımında kullanılan hasta bezleri ise örgütün üst yönetimi tarafından hastalığını saklamak için çöpe attırılmıyor. Toplanan bezler çok uzak yerlerde ki büyük istasyonlarına götürülüyor.
ÖLÜMÜ
Fethullah Gülen uzun süreden beri şeker hastalığı, tansiyon ve böbrek yetmezliği hastalığı bulunuyordu. Gülen son olarak önceki gün tedavi gördüğü özel Pensilvanya Bemeji Hastanesinde yaşa bağlı organ yetmezliğinden hayatını kaybetti.
Editör: Mehmet Nezir Güneş