dedas
Turkcella

Euripides kimdir? Euripides kitapları ve sözleri

Atina’lı Oyun yazarı ve şair Euripides hayatı araştırılıyor. Peki Euripides kimdir? Euripides aslen nerelidir? Euripides ne zaman, nerede doğdu? Euripides hayatta mı? İşte Euripides hayatı... Euripides yaşıyor mu? Euripides ne zaman, nerede öldü?

  • 26.07.2022 04:00
Euripides kimdir? Euripides kitapları ve sözleri
Atina’lı Oyun yazarı ve şair Euripides edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Euripides hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Euripides hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Euripides hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 480

Doğum Yeri: Salamis Adası, Yunanistan, M.Ö.

Ölüm Tarihi: 406

Ölüm Yeri: Makedonya, M.Ö.

Euripides kimdir?

Euripides (Yunanca: Ευριπίδης) (MÖ 480 - MÖ 406), Eshilos ve Sofokles'ten sonra Atina'nın yetiştirdiği üçüncü büyük trajedi şairidir. Düşünce adamı, Atina’lı oyun yazarlarının en büyüğü olan, insanları bekleyen gerçek ve zorlu sorunları ortaya koyarak insanları düşünmeye zorladı. Bernard Shaw gibi Euripides de insanları tedirgin etmiş ve kızdırmıştır. Kutsal değerlere saygısızlık ve kadın düşmanlığıyla suçlanmıştır. Ama yine de üstün şiirsellikle anlatılan düşünceleri dinlenmiştir. Vatanı olan Atina’yı terkedinceye kadar da bu taşlama ve lanetlemelerin ardı arkası kesilmemiştir. Fakat ölümünden sonra bütün tragedya yazarlarının en ünlüsü, en arananı olmuş ve o çağdan bu yana adı ölmez yazarlar arasında yer almıştır.

Euripides, M.Ö. 480 yılında Salamis’de doğdu. O tarihte Yunanlarla Pers İmparatorluğu arasında amansız savaşlar yaşanıyordu. Euripides’in anne ve babasına birçok kötü yakıştırma yapılmasına rağmen gerçekte, babası Apollon tapınağı ile ilgili bir görevin mirasçısı zengin bir soydan geliyordu. Kaynaklara göre annesi de soylu bir ailenin kızıydı. Evripides gençliğinde resim üzerine çalışmış ve sanatını sürdürme amacında olmasına rağmen yirmi beş yaşında, tragedya ve şiir yazmak için resmi bırakmıştır. İlk oyunu olan ”Pelias’ın Kızları”, MÖ 455 yılında sahneye konmuş ve Atina halkı o an gökyüzünden yeni bir yıldızın inmekte olduğunun farkına varmıştı. Bu yeni şairin tiyatronun tumturaklı ve ağdalı dilinden çok uzak yalın ve güçlü bir deyişi ve yeni fikirleri de beraberinde getirdiğini anlamıştı.

Euripides’in yenilikçi ve korkusuz bir yanı vardı. İlginç olayları anlatırken yeni teknik buluşlar kullanıyordu. En güçlü yönü de gerilim sahnelerindeki başarısı ve her sahnede üstün bir şiirsellik yaratmasıydı. MÖ 438'de Truva Savaşı'nda Akhilleus’un mızrağıyla yaralanan Telephus’un hikâyesini anlattığı oyunda geçen olaylar dizisi ve bunların sahneye uygulanışı Evripides’in gücünü ortaya koyar. Bu oyun, eski Yunan sahne geleneklerine indirdiği darbe nedeniyle de büyük önem taşır. Bir dilenci ilk defa sahici paçavralarla sahneye çıkmıştı. Bu o zamanki izleyici üzerinde şok etkisi yaratmıştı. Oyunun sahneye konmasındaki gerçekçilik, Euripides’in en acımasız eleştirmeni ve Yunan tiyatrosunun en büyük komedi ustası Aristophanes’in saldırı nedenlerinin başında gelir.”Thesmosphoriazusae” adlı komedisinde Aristophanes, Yunan kadınlara, oyunlarında kadın kişilerini sevimsiz gösterdiğinden ötürü Euripides’den intikam almak üzere komplo hazırlatır.

Fakat Euripides’in kadınları, tutkularına kapılsalar da, hiçbir zaman sevimsiz değillerdir. Sadece idealleştirilmelerinin yanında yaşayan birer insan oldukları gerçeğini vurgularlar. Euripides ayrıca geçmişin ulu tanrılarının, nasıl yeri geldiğinde hiç de tanrısal olmayan hilelere başvurduklarını açık seçik sahnede ortaya koydu. Bu, çoğu kimsenin tanrılara hakaret olarak algıladığı bir bakış açısıydı.

Euripides bir demokrattı, fakat demagoglardan ,büyük bürokratlardan, halkına savaş ve felaket getiren kayıtsız ve kaygısız önderlerden nefret ederdi. ”Yakaranlar” ve ”Truvalı Kadınlar” adlı oyunlarında Sparta ile süregelen savaşın iç karartan izleri görülür. Bu ünlü tragedya yazarının hayatı üzerine söylenebilecek çok az şey olmasına rağmen, Salamis’deki topraklarında yaşadı ve şiirlerini denize bakan bir mağarada yazardı. Mümkün olduğu kadar topluma az karışan, ağırbaşlı ve somurtkan bir adamdı. İnsanlardan uzak seçtiği bu yalnız yaşam, onun tanrılardan nefret eden, toplumla ilişkilerini kesmiş, huysuz, hırçın ve kuşkucu bir kişi olarak tanınmasına yol açmıştır.

Euripides bir Atina vatandaşı olarak kendini toplum hayatından büsbütün ayrı tutmamıştır. Orduda görev almış, Magnesia konsüllüğü yapmış ve devlete parasal yardımlarda bulunmuştur. MÖ 408 yılında tanrılara saygısızlık ettiği gerekçesiyle komedi yazarlarının ve halkın saldırılarına maruz kalarak Atina’yı terk etmiş Makedonya kralı Archelaus’a sığınmıştır. Kral tarafından çok iyi karşılanmış ve ölmeden önceki bu on sekiz ayını huzur ve barış içinde yaşamıştır. Ölüm nedeni çelişkilidir , kimi söylentilere göre saraydaki kıskanç kişiler tarafından av köpeklerine parçalatılmıştır. ”Bacchae” adlı oyunu ölümden sonra sahnelenmiş ve ödül almıştır.

Euripides’in kendi izinden giden üç oyun yazarı oğlu ölümünden sonra babalarının oyunlarını sahnelemişlerdir. Euripides’in 80-90 tragedyası olduğu bilinmesine rağmen günümüze yalnız 18 tanesi erişebilmiştir.

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Euripides

Euripides Kitapları - Eserleri

  • Medea
  • Bakkhalar
  • Yakarıcılar
  • Resos
  • Kyklops
  • Andromakhe
  • İphigenia Aulis’te
  • İphigenia Tauris’te
  • Herakles
  • Troyalı Kadınlar
  • Orestes
  • Elektra
  • Alkestis - Medeia - Elektra
  • Alkestis
  • Hippolütos
  • Helena
  • Hekabe
  • İon
  • Medea and Other Plays
  • The Children of Herakles
  • The Phoenician Women

Euripides Alıntıları - Sözleri

  • eğer hak, haksızlığın önünde eğilirse, tanrılara inanan kalmazdı. (Elektra)
  • git ve anlat onlara, kadınları öldürmek marifet değildir. (Hekabe)
  • KORO Bir kadınla evlenmek: Şans oyunu! Çünkü bakıyorum, İnsanların yansına zar iyi geliyorsa, yarısına da kötü geliyor (Elektra)
  • Yazıklar olsun bana. Nereye "benim yerim" diyorum ki. (Troyalı Kadınlar)
  • Ama toprağa girdiğinde bir beden, Neye yarar onu kutsamak? -Parıltıyla gömülse de. Yattığı yer yine toprak. (Andromakhe)
  • Hiçbir şey hayat kadar kıymetli değildir; senden rica edeceğim şey hayatımın yerini tutamaz. (Alkestis - Medeia - Elektra)
  • Bazen susmak konuşmaktan iyidir, bazen de konuşmak sessizliğe tercih edilir. (Orestes)
  • Benim ıstırabıma yeni ıstıraplar ekleme. Çünkü Zaten yeterinden fazla sıkıntı ve üzüntü içindeyim! (Alkestis)
  • Derler ki tanrıların başa sardığı hiçbir kötülük, hiçbir bela ve hiçbir dert yokmuş insan doğasının katlanamayacağı. (Orestes)
  • Akıllı davranıp kimseye güvenmeyeceksin, En faydalısı bu, bugüne bugün! (Helena)
  • (..) Aşağılık kazançlar peşinde koşanlar felaketlerle cezalandırılır. (Kyklops)
  • Hiçbir inanç, hiçbir umut kalmadı ki bizden geriye, Bir an için bile yaşama gücü versindi bize. (Hekabe)
  • “İyiler daima azdır.” (Resos)
  • Ah ne kadar uzağım Bana sundukları o güzel hayallerden. (Andromakhe)
  • ODYSSEUS Ne diyorsun ? İnsan eti mi yiyorlar ? SİLENOS Buraya kimler ayak bastıysa hepsini kesip yediler. (Kyklops)
  • Yaşamın rengi kısadır. Bunu da kederlerle değil, olabildiğince mutlu sürmek gerekir. (Yakarıcılar)
  • Kurtuldunuz işte dertlerinizden, Refah içinde olacak geleceğiniz. (İon)
  • Orada uzakta mutluydu, ama kendi evinde.. (Elektra)
  • Kader insanı beklemediği yerlere sürükler. (İphigenia Tauris’te)
  • Bilgelik açık konuşmadadır, imalarda değil! (Orestes)

Yorum Yaz