Erving Goffman kimdir? Erving Goffman kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Sosyolog Erving Goffman hayatı araştırılıyor. Peki Erving Goffman kimdir? Erving Goffman aslen nerelidir? Erving Goffman ne zaman, nerede doğdu? Erving Goffman hayatta mı? İşte Erving Goffman hayatı... Erving Goffman yaşıyor mu? Erving Goffman ne zaman, nerede öldü?

Sosyolog Erving Goffman edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Erving Goffman hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Erving Goffman hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Erving Goffman hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 11 Haziran 1922

Doğum Yeri: Mannville, Kanada

Ölüm Tarihi: 19 Kasım 1982

Ölüm Yeri: Philadelphia, Pensilvanya, ABD

Erving Goffman kimdir?

Kanadalı sosyolog. Simgesel etkileşimcilik yaklaşımına önemli katkılarda bulunmuştur. 11 Haziran 1922’de Manville kentinde doğdu. 1945’de Ontario Üniversitesi’ni bitirdikten sonra AB- D’ye gitti. 1953’de Chicago Üniversitesinden doktora derecesi aldı. 1958-1968 arasında Berkeley Üniversitesinde öğretim üyeliği yaptı, 1968’de Philadelphia Üniversitesi’ne geçti. Amerikan Sanat ve Bilimler Akademisinin üyesidir. Goffmann, ilk çalışmalarında, insanlar arasındaki etkileşimi bir tiyatro oyunu olarak ele almıştır. Yaşam adlı sahnenin oyuncuları olan bireyler, kendilerine ilişkin imgeleri başkalarına sergileyerek kimliklerini oluşturur, korur ve öbür insanlarla karşılaşmaları sırasında uyulmasını istedikleri kuralları geliştirirler. Toplumsal yapının özü bu kurallardır. Goffmann’a göre kişilik, özün başkalarına sunul­ması, tanıtılmasıdır. Her karşılaşmada öz yeni bir sınavdan geçer ve yeniden tanımlanır. En ünlü kitap­larından biri olan Presentation of Self in Everyday Life’da (“Günlük Yaşamda Özün Sunumu”) özün, başkalarını etkilemek üzere “gerçek ben” olarak sunulmuş toplumsal bir yapılanma olduğunu gösterir. Öze sürekli olarak yeni bir biçim ve nitelik kazandırı­lır. Her rolde oyuncuyu bekleyen bir “gizli öz” vardır. Bu o rol için toplumca belirlenmiş bir idealdir. Goffmann’a göre sapkın kişi bir kural-kırıcıdır. Kural-kırıcı kişi, toplum tarafından belli bir sapkınlık kategorisine göre damgalanır ve bu damga onun temel ayırt edici niteliği olarak görülür. Goffmann, bir toplum içinde normal ve uygun olarak kabul edilen­den farklı özelliklere “damga” (stigma) adını verir. Toplum, damgalanan bireyden hep aynı davranış biçimini beklerken, damgalı kişi de süreç içinde kendine yakıştırılan bu yeni rolü benimser ve içselleş- tirir. Goffmann, bireyin akıl hastası durumuna geçme­sinde, inanç sistemindeki değişimin önemli rol oyna­dığına inanır. Kişi, yasa dışı olmasa bile, başkalarınca hoş görülmeyen davranışları nedeniyle akıl hastanesi­ne yatırılarak toplumdan uzaklaştırılmıştır. Böylece, bir yandan aile, arkadaşlar, komşular, öte yandan polis, doktorlar, vb., resmi ve resmi olmayan toplum­sal denetim mekanizmalarını oluşturarak, bireye akıl hastası tanımını yakıştırırlar. Akıl hastanesinde kimliğinden soyunarak, uyum mekanizmalarıyla yeni bir öz geliştiren kişinin olumlu, özel ve saygıdeğer özü unutulur, davranışı önceden kestirilemez kişi gözüyle bakılır ve ondan hastalığını kabullenmesi istenir.

Erving Goffman Kitapları - Eserleri

  • Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu
  • Damga
  • Tımarhaneler
  • Kamusal Alanda İlişkiler
  • Etkileşim Ritüelleri
  • Karşılaşmalar
  • Toplum İçinde Davranmak
  • Reklamlarda Toplumsal Cinsiyet

Erving Goffman Alıntıları - Sözleri

  • Bir kimse alçakgönüllülüğün başkalarına övgüsüyle karşılık bulacağını biliyorsa iltifat peşinde koşmaya başlar. Ona biçilen değer tesadüfi olaylarla tekrar gözden geçirilecekse o zaman kendi lehine tesadüfi olayların ortaya çıkmasını sağlayabilir. Eğer başkaları kendilerine yönelik bir hakareti görmezden gelmeyi ve sabırlı davranmaya ve özürleri kabul etmeye hazırsa o zaman o kişi bunu onlara sağlam bir şekilde saldırmak için fırsat olarak kullanır. (Etkileşim Ritüelleri)
  • O halde insanın yüzü kutsal bir şeydir ve sürdürülmesi gereken anlamlı düzen tam da bu yüzden ritüel düzendir. (Etkileşim Ritüelleri)
  • "Hem sağlıklı zihinler hem de sağlıklı bedenler sakatlanabilir. 'Normal' insanların ortalıkta gezinebiliyor, görebiliyor veya duyabiliyor olmaları, onların gerçekten bunları yapabiliyor oldukları anlamına gelmez." (Damga)
  • Bizim toplumumuzda, bir kadından birisinin "karısı" olarak bahsetmek, onu hali hazırda bir tane üyesi olabilecek bir kategoriye sokmaktır. (Damga)
  • O halde insanlar ve onların anları değil, anlar ve o anların insanları vardır. (Etkileşim Ritüelleri)
  • Karşılıklı erişilebilirliğin en önemli temsillerinden biri, birbirlerini aynı özel grubun mensubu olarak görebilen kişiler arasında sağlanabildiği anlaşılan gayri resmî ve teklifsiz olma hali ve dayanışmadır. (Toplum İçinde Davranmak)
  • Eğer olduğumuzdan daha iyi gibi görünmeye hiç çalışmasaydık, nasıl gelişebilir ya da "kendimizi dıştan içe doğru eğitebilirdik"? (Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu)
  • Bir akıl hastanesinde, kolayca idare edilebilen bir hasta olamama (örneğin çalışamama ya da personele karşı kibar olmama) bir kişinin özgür kalmak için "hazır" olmadığının ve daha ileri bir tedaviyi kabul etmesi gerektiğinin bir göstergesi olarak değerlendirilir. (Tımarhaneler)
  • Damgalı bireyin yaşamını temelde niteleyen şeyi artık ifade edebiliriz. Bu, muğlak bir biçimde de olsa sıkça ''kabullenme'' denen meseledir. (Damga)
  • Toplumumuzun temel bir kuralı şudur: bedenler çıplakken bakışlar giyiniktir. (Kamusal Alanda İlişkiler)
  • °•Zira sokaklardaki, parklardaki, restoranlardaki, tiyatrolardaki, dükkânlardaki, dans pistlerindeki, toplantı salonlarındaki ya da herhangi bir topluluğun buluşarak bir araya geldiği yerlerdeki davranış kuralları, davranışın toplumsal örgütlenmesinin en yaygın biçimleri hakkında bize çok şey anlatır.°• (Toplum İçinde Davranmak)
  • Örneğin karşılıklı beklemenin örgütlenmesini ele alalım. Açıkçası, her yer tamamıyla boşken yabancı birinin yanında durmak yahut oturmak, aynı eylem mekan tamamen dolu ve sadece bir koltuğun boş olduğu herkesçe görüldüğü duruma göre daha bir taciz gibi algılanır. (Kamusal Alanda İlişkiler)
  • İki insan arasındaki her bağlantı kişisel özelliklerin , dertlerin ve sırların paylaşılması anlamına gelseydi şehir hayatı bazıları için çekilmez derecede boğucu olurdu.Bu nedenle eğer bir kimse huzurlu yemek yemek istiyorsa,karısındansa bir garsonun hizmet ermesini yeğleyebilir. (Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu)
  • Elbette ki, bir kişiyle her karşılaşmada tekrardan güveni geliştirmeye izin veren şartlar, diğer taraftan, her zaman şüphelenmek için beklenmedik gerekçelere de maruz bırakır. (Kamusal Alanda İlişkiler)
  • Dolayısıyla bu kitapta damga terimi son derece itibarsızlaşmış bir sıfata atıfta bulunmak için kullanılacaktır ama gerçekte ihtiyaç duyulanın bir sıfatlar dili değil bir ilişki dili olduğu görülmelidir. (Damga)
  • Bir damganın, damgalı bireyden, yakinen irtibatta bulunduğu insanlara sıçrama eğilimi genellikle, böyle ilişkilerden ya kaçınma ya da söz konusu oldukları yerde onları sonlandırma eğilimine sebebiyet verir. (Damga)
  • Kuralları belirtilmiş bir ruh hali içinde belli bir faaliyet ile meşgul olmak, belli türden bir dünya içinde ikamet eden belli türden bir kişi olmayı kabul etmek demektir. (Tımarhaneler)
  • Doğada hiçbir şey başka bir şey için var olmaz; tüm bu evreler ve ürünler varoluş çemberinde eşit paya sahiptirler... (Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu)
  • Şüphesiz, evlilikten tek taraflı bir ilişki olarak bahsetmek rezilliktir. (Damga)
  • Elbette bedeni örten kılıf, mümkün kişisel mekanların en asgarisi olarak işlev görür ve bu bakımdan onun minimal bir görünümüdür; ancak ayrıca; ben merkezli bölgelerin en saf türü olarak bizatihi bir özel alan işlevi görür. Elbette ki, bedenin farklı kısımları farklı işlere uyarlanmıştır - zaten bu farklılık da bize bedenin kavramsal anlamda nasıl parçalara ayrıldığını anlatır. Örneğin Amerikan orta sınıflarında, dirsek pek sakınılmayan bir yerken, ağız bölgesi sakınılır. Elbette farklı farklı kültürlerde beden, törensel anlamda farklı farklı şekillerde parçalara ayrılmıştır. (Kamusal Alanda İlişkiler)