Erdoğan Çınar kimdir? Erdoğan Çınar kitapları ve sözleri
Türk Araştırmacı Yazar, Mimar Erdoğan Çınar hayatı araştırılıyor. Peki Erdoğan Çınar kimdir? Erdoğan Çınar aslen nerelidir? Erdoğan Çınar ne zaman, nerede doğdu? Erdoğan Çınar hayatta mı? İşte Erdoğan Çınar hayatı...
Türk Araştırmacı Yazar, Mimar Erdoğan Çınar edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Erdoğan Çınar hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Erdoğan Çınar hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Erdoğan Çınar hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1957
Doğum Yeri: İmranlı, Sivas
Erdoğan Çınar kimdir?
1957 yılında Sivas İmranlı'da doğdu. Orta öğrenimini 1976 yılında, Darüşşafaka Lisesi'nde tamamladı. 1982 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, 1986 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü'nü bitirdi. İstanbul'da serbest mimar olarak çalışmakta.
Erdoğan Çınar Kitapları - Eserleri
- Aleviliğin Gizli Tarihi
- Aleviliğin Kayıp Bin Yılı (325-1325)
- Kayıp Bir Alevi Efsanesi
- Aleviliğin Kökleri - Abdal Musa'nın Sırrı
- Dergah'ın Sırrı - Aleviliğin Kayıp Hafızası
- Bahçe Bizim Gül Bizdedir
- Bronz Çağında Alevilik: Aleviliğin Kayıp Hafızası İkinci Kitap
Erdoğan Çınar Alıntıları - Sözleri
- Hatırdan gönülden geçici olmayın. Eş ile dost ile iyi geçinin. Döktüğünüz varsa doldurun. Ağlattığınız varsa güldürün. Yıktığınız varsa kaldırın. (Bahçe Bizim Gül Bizdedir)
- Alevilik asıl kaynaklarına gidilerek incelendiğinde görülecektir ki, evrenin ve insanın Yaratılışı, güneşin ve yeryüzünün ortaya çıkışı, dünyanın geçirdiği felaketler yani insanlığın kayıp hatizası, Alevi ibadetinin ve ritüellerinin içine adeta kazınarak yerleştirilmiştir. Asıl şaşırtıcı olan Aleviliğin içinde on binlerce yıldır var olan kimi bilgilerin, bilim çevrelerince ancak son yüzyılda ortaya çıkarılabilmiş olmasıdır. (Aleviliğin Gizli Tarihi)
- Alevi inanışı’nda insan varlığının iki evresi vardır; birinci evrede insan bedenleşmemiş bir enerjidir, ışıktır (nur-ı kadim). İkinci evrede insan devriye yolu ile evrimleşerek vücut bulmuş ve cisim olarak ortaya çıkmıştır. (Aleviliğin Gizli Tarihi)
- Alevi örgütlenmesi ve yayılışı, ocaklar yolu iledir. Her gerçek Alevi bir ocağa bağlıdır. Orta Toroslar'ın bütün Alevileri Abdal Musa Ocağı’na, Tunceli ve Adıyaman yöresindeki Aleviler Baba Mansuriler Ocağı’na, Arapkir yöresindeki Aleviler Yürüyen Hızır Ocağı’na, İzmir ve Aydın bölgesi Alevileri Yanyatıroğulları ve Timur Beylikleri Ocakları’na, Maraş Pazarcık Alevileri Hubyar Sultan Ocağı’na, Trakya Alevi-Bektaşileri Gözükızıl Ocağı'na bağlıdırlar. Ocak ile alev arasındaki anlam akrabalığı göz önüne alındığında Alevi sözcüğünün, ocaktan (ışıktan, alevden) gelen, aleve, ışığa bağlı insanları tanımladığı olgusu biraz daha netleşir. (Aleviliğin Gizli Tarihi)
- Anadolunun bozkırında, kızılırmak yayının ortasında bulunan Hacı Bektaş dergahında, ömürlerinde kılıç yüzü görmemiş, ok yay nedir bilmemiş, üzerlerinde çuldan bir aba , baş çıplak yalın ayak dervişler bir araya geldiler, "İstanbul 'daki devletin tac-ü tahtını " yerle bir etmek üzere yemin ettiler. Ayaklanmanın önderi bizzat mürşidin kendisi, dergahın postnişisi Kalender Çelebi idi... (Dergah'ın Sırrı - Aleviliğin Kayıp Hafızası)
- Alevi Ayin-i Cemler'inin temel dansi, ritüeli semahtır. Semah coşkun bir müzik eşliğinde yapılır. Temel figürü bir yandan kendi ekseni etrafında dönerken bir yandan da bir daire üzerinde yapılan dönüştür. Semahların bu ana figürü bir hücre içinde çekirdeğin etrafında dönen elektronlardan, hem kendi ekseni hem de güneş çevresinde dönen gezegenlere, kendi çevrelerinde ve başka gök adalarının çevresinde dönen gök adalarına kadar, en küçükten en büyüğe, Yaratılış'ın her evresinde var olan temel döngünün, stilize edilmiş halidir. (Aleviliğin Gizli Tarihi)
- Asıl gerçek ise nurdur, ışıktır. (Aleviliğin Gizli Tarihi)
- Kandil geceleri kandil oluruz Kandilin içinde fitil oluruz Hak'kı göstermeye delil oluruz Bakar kör olanlar görmez bu hali (Aleviliğin Gizli Tarihi)
- Her şeyin aslı, kadimdeki parlak nurdur. Toprağın ve cümle eşyanın kaynağı, ışıktır. Her nesne o ışıktan varlık bulmuştur. (Aleviliğin Gizli Tarihi)
- Hiç bir inanış birden bire ortaya çıkmamıştır..bu topraklarda Hristiyanlıkdan önce Alevilik vardı.. (Bahçe Bizim Gül Bizdedir)
- Hakikat bağının gonca gülünü Deren bilir dermeyenler ne bilir Canın kurban edip, canan yoluna Veren bilir vermeyenler ne bilir (Aleviliğin Gizli Tarihi)
- On üçüncü yüzyıl sonlarına kadar Alevi ocaklarında post a oturanlar yani ocak örgütlenmesinin en üst makamında bulunanlar genellikle kadınlar olurdu (Bronz Çağında Alevilik: Aleviliğin Kayıp Hafızası İkinci Kitap)
- Zulüm yorulur da zalim yorulmaz çünkü. Çünkü bu topraklar baş eğmeyi hiç bilmez. (Dergah'ın Sırrı - Aleviliğin Kayıp Hafızası)
- Sorma be birader mezhebimizi Biz mehzep bilmeyiz yolumuz vardır aşık Hüdai Yolcu ateşte yanmak ile yol yanmaz erenlerin dokunduğu çul yanmaz Seyrani (Bahçe Bizim Gül Bizdedir)
- Eşrefoğlu al haberi Bahçe bizim Gül bizdedir Şahı merdan kuluyuz Yetmiş iki dil bizdedir Erlik midir eri yormak Irak yoldan haber sormak Cennetteki ol dört ırmak Akar coşkun sel bizdedir Arı vardır uçup gezer Teni tenden seçip gezer Zahit bizden kaçıp Gezer Arı bizim bal bizdedir Kimi sufi kimi hacı Cümlemiz Hakka duacı Resul-i Ekrem'in tacı Aba hırka şal bizdedir Biz Erenler gerceğiyiz Bir dergâhın çiçeğiyiz Hacı Bektaş köçeğiyiz Edep Erkan yol bizdedir Kuldur Hasan dedem kuldur Manayi Söyleyen dildir. Elif Hakka Doğru yoldur Cim ararsan dal bizdedir Hasan dede (Bahçe Bizim Gül Bizdedir)
- “Yol cümleden uludur” diyerek kendi varlıklarını Alevi yolunun devamına vakfedenler, hem Alevi yolunun kaybolmasının önüne geçmişler hem de insanlığın kaybolmuş hafızasını ve kadim gerçekleri sonraki kuşaklara aktarmışlardır. (Aleviliğin Gizli Tarihi)
- Cumhuriyet ve alevi düşmanları er geç sonunuz gelecek yalanlarla kandırmaya çalışanlar Allah sizi Yezid'in safında kilsin (Bahçe Bizim Gül Bizdedir)
- Arkadaşlar kitabı tavsiye etmiyorum Alevilikle alakası yoktur sanki olmayan bı konu ile değişiklik sağlanmaya çalışılıyor pir sultan abdal gibi battal gazi Hüseyin Gazi gibi kişilikler yok sayılmaya çalışılmış (Bahçe Bizim Gül Bizdedir)
- Şu kanlı zalimin ettiği işler Garip bülbül gibi zareler beni Yağmur gibi yağar başıma taşlar Dostun bir fiskesi pareler beni Pir Sultan Abdal'ım can göğe ağmaz Haktan emr olmazsa ırahmet yağmaz Şu ellerin taşı hiç bana değmez Dostun bir fiskesi yaralar beni... (Bahçe Bizim Gül Bizdedir)
- Selçuklu ordusunun omurgasına zırhlı Frenk askerlerini monte ettiler. Zırhlı ve tam donanımlı Frenk askerlerine karşı Babailerin derme çatma silahları etkili olamadı. Yenildi. Büyük bozgun yaşandı. Savaş sonrasında kadınlar, çocuklar ve yaşlılar dahil binlerce Babıali kılıçtan geçirildi... Baba Ishak bu savaşta Hakk a yürüdü... (Bahçe Bizim Gül Bizdedir)