Emin Çölaşan kimdir? Emin Çölaşan kitapları ve sözleri

BİYOGRAFİ

Gazeteci Yazar Emin Çölaşan hayatı araştırılıyor. Peki Emin Çölaşan kimdir? Emin Çölaşan aslen nerelidir? Emin Çölaşan ne zaman, nerede doğdu? Emin Çölaşan hayatta mı? İşte Emin Çölaşan hayatı...

Gazeteci Yazar Emin Çölaşan edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Emin Çölaşan hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Emin Çölaşan hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Emin Çölaşan hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1942

Doğum Yeri: Ankara

Emin Çölaşan kimdir?

Mustafa Emin Çölaşan, (d. 14 Mart 1942, Ankara), Türk gazeteci ve yazar.

14 Mart 1942'de Ankara'da doğdu. Atatürk döneminin Adalet Bakanlarından Refik Şevket İnce'nin torunu, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü'nün ilk müdürlerinden Prof. Dr. Ümran Çölaşan'ın oğludur. Ortaokul ve liseyi TED Ankara Koleji'nde okudu. 1965'te ODTÜ İdari Bilimler Fakültesi'nden mezun oldu. Daha sonra sırasıyla Devlet Planlama Teşkilatı, Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve PETKİM'de çalıştı.

1972 ve 1974 yıllarında İcen Börtücene ile beraber hazırladığı araştırma çalışmalarıyla Milliyet gazetesinin düzenlediği Ali Naci Karacan Yazı Yarışması'nda üst üste iki yıl birincilik ödülünü kazandı. Gazeteciliğe 1977 yılında Milliyet gazetesinde başladı. 1985 yılında Hürriyet gazetesine geçti, 1989'da bu gazetede köşe yazarı oldu. 1994 yılında Kanal D'de haber spikeri olarak çalıştı. 1995 yılında haberi bıraktı. 2004 yılında Hürriyet'den ayrılıp Star gazetesinde Konuk Yazar olarak köşe yazarlığını yaptı ve Star gazetesinden ayrılıp Hürriyet gazetesine döndü. Emin Çölaşan'ın, Hürriyet gazetesindeki köşe yazarlığına 14 Ağustos 2007 tarihinde son verildi. 20 Ağustos 2007 tarhinde Tercüman gazetesinde Konuk Yazar olarak çalıştı. 26 Ağustos 2007 tarihinde Akşam gazetesinde Konuk Yazar olarak başladı. 30 Ağustos 2007 tarihinde Akşam gazetesinden ayrıldı. 11 Eylül 2007 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde Konuk Yazar olarak başladı. 20 Eylül 2007 tarihinde Cumhuriyet gazetesinden ayrıldı ve işsiz kaldı. Ayrılışının ardından Sözcü gazetesinde 2 yıl kadar Hürriyet'te yazdığı eski yazılarına yer verilen Çölaşan, 13 Ekim 2009'dan beri Sözcü'de başyazarlık yapmaktadır.

2007 Sertel Demokrasi Ödülü'ne layık görülmüştür.

Eserleri

24 Ocak Bir Dönemin Perde Arkası, 1983 - Dizi

12 Eylül Özal Ekonomisinin Perde Arkası, 1984 - Dizi

Yalçın'ı Kim Kurtaracak?, 1985

Yalçın Nereye Koşuyor, 1985

Banker Skandalı'nın Perde Arkası, 1985

İcraatın İçinden, 1986 - Röportaj

Önce İnsanım Sonra Gazeteci, 1987

Biz Kırk Kişiyiz Birbirimizi Biliriz, 1987 - Röportaj

Turgut Nereden Koşuyor?, Tekin Yayınevi, İstanbul, 1989

Bir Dönemin Yazıları 1988-1989, Tekin Yayınevi, 1990, ISBN 975-478-054-4

Turgut'un Serüveni, Tekin Yayınevi, İstanbul, 1993, ISBN 975-478-077-3

Sor Bakalım!, Tekin Yayınevi, İstanbul, 1993, ISBN 975-478-000-5 - Röportaj

Muhteşem İkili, Ümit Yayıncılık, Ankara, 1998, ISBN 975-7115-46-0

Ah Refah Vah Refah, Ümit Yayıncılık, Ankara, 1998, ISBN 975-7115-42-8

Tarihe Düşülen Notlar, Ümit Yayıncılık, Ankara, 2000, ISBN 975-7115-92-4

Unutulmayan Söyleşiler Tarihe Düşülen Notlar, 2006

Şu Benim Gazetecilik "Yaşadıklarım", Doğan Kitap, 2005, ISBN 975-293-284-3

Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi , Bilgi Yayınevi , 2007 ISBN 9752202375

Her Kuşun Eti Yenmez,Bilgi Yayınevi 2008 ISBN 975-22-0270-5

Sakıncalı Gazeteci, Bilgi Yayınevi 2009 ISBN 978-975-22-0299-3

Emin Çölaşan Kitapları - Eserleri

  • Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi
  • Turgut Nereden Koşuyor / Turgut’un Serüveni
  • Şu Benim Gazetecilik ''Yaşadıklarım''
  • Önce İnsanım Sonra Gazeteci
  • Her Kuşun Eti Yenmez
  • Turgut Nereden Koşuyor?
  • Yalçın Nereye Koşuyor
  • İyi ki Varsın Atatürk
  • Unutulmayan Söyleşiler - Tarihe Düşülen Notlar
  • Hay Aksi
  • Onlar Bizi Hiç Aldatmadı Ki
  • Sakıncalı Gazeteci
  • Turgut'un Serüveni
  • 12 Eylül
  • 24 Ocak: Bir Dönemin Perde Arkası
  • Muhafazakar Siyasetin B(Z)eka Sorunu
  • Yalçın'ı Kim Kurtaracak?
  • Biz Kırk Kişiyiz Birbirimizi Biliriz
  • Sanık
  • Sor Bakalım!..
  • Banker Skandalının Perde Arkası
  • İcraatın İçinden
  • Bir Dönemin Yazıları
  • Muhteşem İkili
  • Ah Refah Vah Refah

Emin Çölaşan Alıntıları - Sözleri

  • Bizim gibi bazıları baş eğmezken, bazıları da ikbali yağcılıkta buluyordu. Türk medyasında her çeşit insan vardı. (Her Kuşun Eti Yenmez)
  • Emin Çölaşan- Sayın Demirel, Kıbrıs harekatı sırasında ve sonrasında epeyce yağma ve talan olduğunu hep duymuşuzdur. Hatta bunları Kıbrıs'ta da çok duydum. Biraz daha net bir cevap istirham etsem sizden. (İcraatın İçinden)
  • Dünyada en kolay komünist olunan ülke Türkiye, en zor komünist olunan ülke ise Sovyetler Birliği'dir. (Bir Dönemin Yazıları)
  • Ne acıdır, onlar Atatürk’ten hiç hoşlanmaz... Hatta bir bölümü nefret eder... Bazıları onun adını bile anmaktan korkar, protokol törenlerinde veya başka ortamlarda “Gazi Mustafa Kemal” diye geçiştirmekle yetinirler. Ellerinden gelse Atatürk’ü tarihimizden bir kalemde silecekler ama mümkün olmuyor ki!.. Türk milletinin gönlünde taht kurmuş, nice devrimler yapmış, ülkemizi yoktan var etmiş, bütün dünyanın saygınlığını kazanmış bir lider. Yani onu silmek bu iktidar kadrolarının gücünü ve yetkisini çook aşıyor... (Hay Aksi)
  • Turgut Özal döneminde çok ağır yazılarla ANAP iktidarının ve Özal hanedanının üzerine gittim. Tümü belgeliydi. Türkiye'de hiç alışık olmadığımız olaylar yaşanıyor, ülkeyi yönetenlere gazetecilerin ve medyanın korkunç bir düzeyde yağcılık ve yalakalık yapması o günlerde başlıyordu. Günümüzün tohumları atılmıştı. (Şu Benim Gazetecilik ''Yaşadıklarım'')
  • Turgut, ihtilal gecesi iyi uyudu. Aynı saatlerde Başbakan Demirel, CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit ve MSP Genel Başkanı Erbakan, askerler tarafından evlerinden alınıp götürülüyorlardı. Türkeş ise firar etmişti. (Turgut Nereden Koşuyor?)
  • Devlet Bakanı Abdullah Tenekeci: "Zammı kabul etmeyen vatandaş çekip gidebilir." (Turgut Nereden Koşuyor?)
  • Turgut Özal: Fiyat artışları Allah'ın takdiridir. (Hürriyet 13 Mart 1988) (Turgut Nereden Koşuyor?)
  • Bir de şunu rica ediyorum ki, türkiye'mizin artık kargaşa dönemi yaşamaya tahammülü yoktur. Her şeyi ordudan beklememek gerekir. Ordunun da asli bir görevi vardır. Başın sıkıştıkça "gel ordu" demek yanlıştır. Orduya da yazıktır. Ben ortalığı habire pisleteceğim, gelecek ordu temizleyecek. Olmaz böyle şey. Artık asgari müştereklerde anlarsınlar da, vaktiyle AP ve CHP'nin düştüğü hatalara düşmesinler. Bakın İngiliz yazarı Herold Lamb ne diyor: "doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovmayın, dokuzkere elini öpün". İnsanlar dürüst eleştirilerle mükemmel olurlar. Ama derlerse ki "sen kim oluyorsun da bizi eleştiriyorsun?" Yoo, belki benim de 6 yaşında bir çocuktan öğreneceğim çok şey vardır. (İcraatın İçinden)
  • Türkiye’nin bölünme tehlikesi falan asla yok. Dünyanın en güçlü güvenlik güçlerine, istihbarat örgütlerine sahibiz. Beka sorunu nereden geliyor, kimden geliyor? Bizi kimler hangi güçleriyle bölücekmiş? Bunlara adam gibi yanıt veren yok. Muhalefet partilerinden hangisi PKK ile işbirliği içerisinde? Elinizde hangi bilgi ve belgeler var? Kandil’den geldiği iddia edilen talimatlar nedir, hangi partiye nasıl geliyor? Açıklayın, o partinin ve o adayların üzerine biz de gidelim ve onları hep birlikte rezil edelim. Bu gibi yalanlarla Türk Milletini kandırmaya kalkışmak ayıptır, yakışık almaz ve tehlikeli bir oyundur. (Muhafazakar Siyasetin B(Z)eka Sorunu)
  • Ne acıdır, onlar Atatürk’ten hiç hoşlanmaz... Hatta bir bölümü nefret eder... Bazıları onun adını bile anmaktan korkar, protokol törenlerinde veya başka ortamlarda “Gazi Mustafa Kemal” diye geçiştirmekle yetinirler. Ellerinden gelse Atatürk’ü tarihimizden bir kalemde silecekler ama mümkün olmuyor ki!.. Türk milletinin gönlünde taht kurmuş, nice devrimler yapmış, ülkemizi yoktan var etmiş, bütün dünyanın saygınlığını kazanmış bir lider. Yani onu silmek bu iktidar kadrolarının gücünü ve yetkisini çook aşıyor (Hay Aksi)
  • -Peki efendim bu hükümet fakir fukarayı kalkındırmak için çalışmıyor mu yani? -İlahi Çölaşan. İlahi evladım. Güldürme şimdi beni. Kimin için çalışıyorlar ha? Bizde bir tabir vardır."önce can, sonra canan" derler. Bu da çok normal yani. Kurdukları şirketin ismi ne baksanıza yahu. "Baltutanlar Şirketi". Onun gerisini de ben söyleyeyim. Bal tutan parmağını yalar,iğne de bizim oramıza buramıza batar. Daha ne söyleyeyim? Arife tarif gerekir mi? (İcraatın İçinden)
  • Recep Tayyip kendi üzerinde otorite kabul etmeyen biridir. Bay Abdullah Gül şimdi onun üstü olmuştur. Üstelik yabancı dil bilmektedir. Özellikle yabancı konukların olduğu ortamları düşünün... Abdullah Bey İngilizce konuşuyor ve aynı yerde Recep Tayyip konuşulanları anlamıyor ve tercüman kullanıyor. Bu basit ortamda bile komplekse kapılmaması mümkün değildir. Karılarının birbirlerinden hiç hoşlanmadığı, hatta konuşmadıkları, kendilerine en yakın kişiler tarafından bizzat bana bile anlatıldı. Bunu duymayan da zaten kalmadı. (Her Kuşun Eti Yenmez)
  • Turgut'un biraderi Yusuf: "2000 yılında Almanya'yı geçeriz." (Turgut Nereden Koşuyor?)
  • Herkes beni seviyor mu? Hayır, tabii ki sevmeyenler de var; Kürtçüsü, PKK'lısı, şeriatçısı, yobazı, hırsızı, benim o yazdığım binlerce yazıda tekerine çomak soktuğum üçkağıtçılar, dümenciler, siyasetçiler ve bürokratlar tabii ki sevmeyecek beni. Zaten onlar seni seviyorsa, sempati duyuyorsa, o zaman bil ki gazeteciliğinde bir yanlışlık var. (Her Kuşun Eti Yenmez)
  • Mustafa Kemal'in memeleketi ulaşmak istediğimiz yer burasıydı.Emin Çölaşan artık yok..ne yapmalıyım bırakmalımıyım kürekleriBen bu güne kadar herşeyimi okurlarımla paylaştım şimdi soruyorum size Ne yapmalıyım? (Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi)
  • Başımızdaki bu kapitülasyon belasını İsmet Paşa, 1923 yılında Lozan'da kaldırdı. Geçmişimizi bilmeyenler, tarihimizden haberi olmayanlar yıllardır İsmet İnönü'ye sövme yarışında. Dünya liderimiz bunların mutlaka farkındadır ama anlatacak zamana sahip değildir (Hay Aksi)
  • HSKY’yı artık iyi biliyoruz. Hakim ve savcıların tüm atama, terfi, ceza işlerini yapan, Yargıtay ve Danıştay üyelerini seçen Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu. Son anayasa değişikliği ile burası -ve dolayısıyla yargının tümü- tamamen AKP’nin eline geçti. ... Yargının tüm yetkileri artık HSYK’nın ve dolayısıyla iktidarın elinde. Yargıya particilik bu yolla sokuldu. (Muhafazakar Siyasetin B(Z)eka Sorunu)
  • Meclis Başkanlığı’ndan istifa edip bu çalışmalarınızı sonra yapsaydınız sorun olmayacaktı. Ama siz bir koltuğa iki karpuz sığdırmaya kalkıştınız. Şimdi hiç kuşkum yok, adına YSK denilen Yüksek Seçim Kurulu, bu konuda yapılan bütün haklı itirazları kafadan reddedecektir çünkü o kurul AKP’nin arka bahçesi olarak görev yapmaktadır. (Muhafazakar Siyasetin B(Z)eka Sorunu)
  • Şu Suudi Arabistan'a, şu İran'a ve diğerlerine bakınca, Mustafa Kemal Atatürk'ün ne büyük adam olduğunu ve ne inanılmaz işler başardığını bir kez daha anlıyoruz. (Ah Refah Vah Refah)