akademi
Turkcella

Desiderius Erasmus kimdir? Desiderius Erasmus kitapları ve sözleri

Kuzey Avrupa Rönesansı'nın Önemli Ustası ve Klasik Edebiyat Araştırmacısı, Hümanist Bilgin ve İlahiyatçı Desiderius Erasmus hayatı araştırılıyor. Peki Desiderius Erasmus kimdir? Desiderius Erasmus aslen nerelidir? Desiderius Erasmus ne zaman, nerede doğdu? Desiderius Erasmus hayatta mı? İşte Desiderius Erasmus hayatı... Desiderius Erasmus yaşıyor mu? Desiderius Erasmus ne zaman, nerede öldü?

  • 04.06.2022 23:00
Desiderius Erasmus kimdir? Desiderius Erasmus kitapları ve sözleri
Kuzey Avrupa Rönesansı'nın Önemli Ustası ve Klasik Edebiyat Araştırmacısı, Hümanist Bilgin ve İlahiyatçı Desiderius Erasmus edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Desiderius Erasmus hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Desiderius Erasmus hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Desiderius Erasmus hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Desiderius Erasmus

Doğum Tarihi: 28 Ekim 1469

Doğum Yeri: Rotterdam, Hollanda

Ölüm Tarihi: 12 Temmuz 1536

Ölüm Yeri: Basel, İsviçre

Desiderius Erasmus kimdir?

Günümüzde, Rönesans’la birlikte ortaya çıkan hümanizm akımının yaratıcılarından ve en büyük temsilcilerinden biri olarak bilinen Rotterdamlı Erasmus, 1465 yılında Hollanda'nın Rotterdam kentinde doğdu. Bugünkü ortaöğrenimi karşılayan bir öğrenim döneminin ardından Augustin tarikatına girerek rahip oldu. Ancak hiçbir zaman geleneksel anlamda bir rahip olarak etkinlik gösteremedi; kendini daha çok bilime adamak istediği gerekçesiyle, dini makamlardan "cüppe giymeme" iznini aldı. Paris Üniversitesi'ne devam etti. 1499'da İngiltere'ye gittiğinde, john Colet, Thomas More(Morus) gibi aydınlarla tanıştı ve bu dostluklarla ufku daha da genişledi.

Papalığın düşünceler üzerinde kurduğu hegemonyaya karşı çıkarak, gerçek Hıristiyanlık ruhunu antik çağın yalınlığında aradı. Güzel sanatların ve bilimlerin yayılmasını, Avrupa'nın ortak bir sanat ve bilim anlayışının çatısı altında birleşmesini, hümanizmin birinci koşulu saydı. Özgün yapıtlarıyla ve çevirileriyle antik çağ düşüncesinin Avrupa'da yayılmasına çok büyük katkılarda bulundu. Martin Luther'in reformları başladığında, kilisenin yenilenmesi görüşüne katılmakla birlikte, Hıristiyan dünyasının kargaşaya, parçalanmaya sürüklenmesine şiddetle karşı çıktı.

1536'da Basel'de öldüğünde Avrupa'nın düşünce yaşamında papaların bile ziyaretine geldikleri bir kişi olacak kadar saygın bir yer edinmişti.

Bütün yaşamı boyunca Latince konuşup yazan Erasmus ölmeden önceki son sözlerini ana dilinde söylemişti: "lieve God"

Deliliğe Övgü (özgün adıyla: Morias enkomion seu laus stultitiae),Erasmus'un canlılığını, geçerliliğini ve çekiciliğini günümüze değin değişmeden koruyabilmiş tek yapıtıdır. Bu küçük kitabın taslağını 1509 yazında, İtalya'dan İngiltere'ye yaptığı yolculuk sırasında çıkaran Erasmus, yazma işini İngiltere'de, dostu Thomas More'nin evine vardıktan kısa süre sonra gerçekleştirdi; kitabı da Thomas More'a adadı. Yapıtını birkaç gün gibi kısacık bir sürede tamamlayan Erasmus, bu arada hiçbir kitaptan yararlanmadı.

Düşünce yapısı ve eserleri

Gülmece türündeki yapıta egemen olan iki temel görüş vardır. Bunlardan birine göre gerçek bilgelik, deliliktir. Öteki görüşe göre ise kendini bilge sanmak, gerçek deliliktir. İnsana yeryüzünde yaşama gücü kazandıran şey, gerçek bilge olma niteliğiyle doğrudan doğruya deliliğin kendisidir. Kitapta delilik (stultitia) , kendi kendisine övgüler düzer; bu arada çocuklukta ve yaşlılıkta, aşkta, evlilikte ve dostlukta, politikada ve savaşta, yazında ve bilimde deliliğin nasıl her zaman egemen olduğu gösterilir.

Tüm uğraş alanları, bu arada özellikle din kurumu ve din adamları bu panorama çerçevesinde sergilenir. Deliliği konuşturma kisvesi altında Erasmus, çağının kilisesine ve o kilisenin mensuplarına en acımasız eleştirileri yöneltir. Bu niteliğiyle “Deliliğe Övgü” çağlar boyunca bağnazlığa karşı kaleme alınmış en yetkin düzeydeki başyapıtlardan biri olmuştur. Yapıtın yazılışını izleyen sonraki yüzyıllarda -haklı olarak- düşünce düzeyindeki bağnazlığın her türlüsüne yönelen bir eleştiri diye yorumlanması, belki de bugüne değin koruduğu kalıcılığın baş nedenidir.

Yazınsal açıdan Deliliğe Övgü, Latin ozanı Horatius'un "hakikati gülerek söylemek" ilkesinin belki de en yetkin örneğidir. Biçim açısından Erasmus, yapıtını kaleme alırken daha önce yapıtlarını çevirdiği Lukianos ve Libanios'tan da esinlenmiştir.

Desiderius Erasmus Kitapları - Eserleri

  • Deliliğe Övgü
  • Barışın Şikayeti
  • Çocuklar için Adabımuaşeret
  • Bir Hıristiyan Prensin Eğitimi
  • Adagia
  • Tatlı Gelir Yaşamayana Savaş

Desiderius Erasmus Alıntıları - Sözleri

  • Seçkin bir bilgelik yoksa ,altın neyi ifade eder; pırlantaların ışıl ışıl parlamaları, olağandışı erdemler yoksa olağanlığın ötesine ne kadar geçebilir. (Bir Hıristiyan Prensin Eğitimi)
  • Bırak başkaları armalarına aslanlar, kartallar, boğalar, leoparlar çizdirsin. Armalarını nüfuz ettikleri sosyal bilim dalları kadar amblemle süsleyebilenler, işte onlar gerçek asalete sahip olanlardır. (Çocuklar için Adabımuaşeret)
  • "Çocukların karakterinin en iyi oyun esnasında belli olduğunu söylerler. Hile yapmaya, yalan söylemeye, dövüşmeye, şiddete, öfkeye, kibre meyilli çocuk, oyun sırasında doğasındaki bütün bu kusurları açıkça dışa vurur." (Çocuklar için Adabımuaşeret)
  • - " (…) Arada bir, her şeyden elini eteğini çekemiyorsan, özgür değilsin..." (Adagia)
  • "Gerçek adap hem doğayı hem de aklı tatmin etmekten geçer. ... Bir çocukta en hoşa giden şey, iyi ahlakın yoldaşı ve bekçisi olan edeptir." (Çocuklar için Adabımuaşeret)
  • Çünkü daha uzun süre yaşayan değil, yaşamı daha değerli olan insan en talihli olandır; yaşamın büyüklüğü yılların sayısıyla değil doğru hareketlerin sayısıyla ölçülmelidir. (Bir Hıristiyan Prensin Eğitimi)
  • Her delilik sürekli zararlı değildir. (Deliliğe Övgü)
  • Bu hayat, ölümden başka hiçbir şey değildir. (Deliliğe Övgü)
  • Bir okul diğeri ile kavgalı, sanki hakikat bölgeye göre değişiyormuşcasına. (Barışın Şikayeti)
  • Duos insequens lepores, neutrum capit: İki tavşanın peşinde koşan, ikisini de avlayamaz (Adagia)
  • "İnsanın onu seven kişiyi terk etmesi insafsızlık, ona iyilik yapana yüzünü dönmesi nankörlük ve onu meydana getirip ayakta tutana kötü davranması ise vicdansızlıktır." (Barışın Şikayeti)
  • Din adamlarının Kutsal Kitap, yumuşak balmumu gibi çıkarlarına göre durmadan şekil değiştirdiğinde duydukları haz! Ya insan ırkının eleştirileri olarak ortaya çıkıp kendi gizli yahut açık fikirlerinden azıcık olsun aykırı düşünceler ileri sürmek bahtsızlığında olanları herkesin gözü önünde tövbeler etmeye mecbur bıraktıkları zamanki zaferleri! (Deliliğe Övgü)
  • “Seni öven yoksa, sen de kendini öv.” (Deliliğe Övgü)
  • Kuşların kralı kartalın, böceklerin en mütevazısı tarafından neredeyse tamamıyla harap edilmesiyle düştüğü duruma gülerek eğlendiğinde, öğretmen yine bunun anlamını işaret etmelidir: En güçlü prens dahi en mütevazı düşmanını öfkelendirmeyi ya da küçümsemeyi göze almamalıdır. Çoğu zaman için fiziksel olarak hiçbir zarar veremeyenler,bunu hile yoluyla gerçekleştirirler. (Bir Hıristiyan Prensin Eğitimi)
  • Barışı gerçekten kalbinde taşıyan kişiler onu her fırsatta iki elleriyle tutmak isterler. (Barışın Şikayeti)
  • Bende ne maske, ne de yalan olabilir, kalbimde bulunmayan bir hissin görüntüsü de hiçbir zaman yüzümde görünmez. Ben sadece kendime benzerim. (Deliliğe Övgü)
  • "Tevazu, işte çocuklara, özellikle de soylu çocuklara en çok yakışan duruş budur. Ruhunu edebiyatla besleyen herkesi soylu olarak görmek icap eder. Bırak başkaları armalarına aslanlar, kartallar, boğalar, leoparlar çizdirsin. Armalarını nüfuz ettikleri sosyal bilim dalları kadar amblemle süsleyebilenler, işte onlar gerçek asalete sahip olanlardır." (Çocuklar için Adabımuaşeret)
  • Gerçek bir Hristiyan kimdir? Yanlızca vaftiz edilmiş ya da kiliseye kabul edilmiş ya da ayinlere giden bir insan değildir : Daha çok, İsa'yı kalbinin derinliklerinde yaşatan ve bunu bir Hristiyan ruhuna yaraşır biçimde hareket ederek ifade eden kişidir. (Bir Hıristiyan Prensin Eğitimi)
  • Şu ölümlü insanlık .. (Barışın Şikayeti)
  • Genellikle, en fazla özeni dalgalar tarafından en ciddi biçimde dövülen kıyılara gösteririz... (Bir Hıristiyan Prensin Eğitimi)

Yorum Yaz