Daniil KHarms kimdir? Daniil KHarms kitapları ve sözleri
Şair Daniil KHarms hayatı araştırılıyor. Peki Daniil KHarms kimdir? Daniil KHarms aslen nerelidir? Daniil KHarms ne zaman, nerede doğdu? Daniil KHarms hayatta mı? İşte Daniil KHarms hayatı... Daniil KHarms yaşıyor mu? Daniil KHarms ne zaman, nerede öldü?
Şair Daniil KHarms edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Daniil KHarms hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Daniil KHarms hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Daniil KHarms hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Tam / Gerçek Adı: Daniil Ivanovich Yuvachev
Doğum Tarihi: 30 Aralık 1905
Doğum Yeri: Rusya
Ölüm Tarihi: 2 Şubat 1942
Ölüm Yeri: Rusya
Daniil KHarms kimdir?
Asıl adı Daniil İvanoviç Yuvaçov’dur. Halk İradesi adlı devrimci bir gruba üye bir ailenin çocuğu olarak Petersburg’da doğdu. Babası, III. Aleksandr’a karşı tutumu dolayısıyla göz altına alınmış bir filozoftur. Yazar Daniil Harms takma adını lise yıllarında edinmiştir. 1924’te Leningrad Üniversitesi’ne giren Harms sosyal bilinç aşılayan etkinliklere katılmadığı gerekçesiyle buradan atılmıştır. Daha sonra kendini bütünüyle edebiyata vererek avangard hareketlere dahil olmuş, 1928’de avangard kolektifi OBERİU ya da diğer adıyla Gerçek Sanat Birliği’ni kurmuştur. Hayran olduğu Maleviç’in liderliğinde Rus Fütürizmini de coşkuyla benimseyen Harms, anti-rasyonel şiirleri, parçalı tiyatro performanslarıyla yetenekli ve oldukça eksantrik bir yazar olarak ün yapmıştır. 1930’larda, ana akım Sovyet edebiyatının Sosyal Gerçekçilik rehberliği altında günden güne muhafazakâr bir çizgiye çekilmesiyle, Harms eserlerini yayımlatamamış, zorunlu olarak çocuk edebiyatına yönelmiştir. Daha sonra Nazileri desteklediği yönünde asılsız bir iftiraya uğrayan yazar, rehabilitasyon kampına gönderilir. Daniil Harms, Leningrad Kuşatması’nın altıncı ayı dolarken 2 Şubat 1942’de Krestı Akıl Hastanesi’nde açlıktan ölmüştür.
Daniil KHarms Kitapları - Eserleri
- Ufak Tefek Olaylar
- Bugün Hiçbir Şey Yazmadım
- Olan Biten
- Yaşlı Kadın
- Mavi Not Defteri
Daniil KHarms Alıntıları - Sözleri
- Tanrı günahlarını bağışlasın! (Ufak Tefek Olaylar)
- “...İnsan yavaş yavaş biçimini kaybetmeye başlar ve küreye dönüşür. Ve, küreye dönüştükten sonra, bütün arzularını unutur.” (Olan Biten)
- Bir defasında bir sinek ve tahtakurusunun kavgaya tutuştuklarını gördüm. Bu manzara o kadar korkunçtu ki, ardıma bakmadan olabileceğince hızlı sokakta koşmaya başladım ve oradan uzaklaştım. (Mavi Not Defteri)
- Yaşam, benim anlamadığım bir şekilde ölüme karşı zafer kazandı. (Ufak Tefek Olaylar)
- Puşkin, bacaklarını kırınca, tekerlekli sandalyeyle dolaşmaya başladı. Arkadaşları onunla alay etmeyi alışkanlık haline getirdiler. Bu duruma çok bozulan Puşkin arkadaşları hakkında sövgü şiirleri yazdı. Bu şiirlere "Sövmeler" adını verdi. (Ufak Tefek Olaylar)
- İhtiyar adam neden ormana gittiğini bilmiyordu. Bir süre sonra ormandan döndü ve ihtiyar karısına bağırmaya başladı: -Kadın! Kadın! İhtiyar kadın afalladı. O günden beri tüm tavşanlar kışın beyazdır (Mavi Not Defteri)
- Sonunda, yorgunluktan tükendi ve hem kendisinden hem de odasından iyice bıktı... (Olan Biten)
- Çok güzel bir yaz günü böyle başlamıştı. (Ufak Tefek Olaylar)
- Mişurin bir tırtıldı. Bundan mı değil mi belli değil ama kanepenin ya da dolabın altında yatmayı ve tozları yalamayı severdi. (Bugün Hiçbir Şey Yazmadım)
- Faol devam etti: "Sadece insan günah işliyorsa, bu, dünyanın tüm günahlarının insanın içinde yer aldığını gösterir. Günah insanın içine girmez, sadece içinden çıkar. Tıpkı yemek gibi: İnsan iyi şeyleri yer, kötü şeyleri bünyesinden atar. Dünyada kötü olan hiçbir şey yoktur, sadece insanın içinden geçip çıkan şeyler kötü olabilir. (Bugün Hiçbir Şey Yazmadım)
- Söylesene bana moruk, buradan cennete nasıl giderim?" (Olan Biten)
- ''İnsan yavaş yavaş biçimini kaybeder ve bir küreye dönüşür. Ve bir kere küreye dönüştü mü de bütün arzularını yitirir.'' (Ufak Tefek Olaylar)
- Gözleri ve kulakları olmayan kızıl saçlı bir adam varmış. Saçları da yokmuş, yani öylesine kızıl saçlı diyorlarmış. Konuşamıyormuş çünkü ağzı yokmuş. Burnu da yokmuş. Hatta kolu, bacağı da yokmuş. Karnı da yokmuş, sırtı da yokmuş, omurgası da yokmuş, bir tane iç organı bile yokmuş. Hiçbir şeyi yokmuş. Yani kim hakkında konuştuğumuz belli değil. İyisi mi biz onun hakkında daha fazla konuşmayalım. (Bugün Hiçbir Şey Yazmadım)
- Bugün hiçbir şey yazmadım. Önemi yok (Mavi Not Defteri)
- ...kişinin yalnız başına, tanık bırakmadan yapması gereken şeyler vardır... (Yaşlı Kadın)
- Ama gerek yok onu düşünmeye. Ne ki o? Ölü hayatın farazi boşluklarından bize doğru uçup gelmiş bir zerre değil mi eninde sonunda? (Bugün Hiçbir Şey Yazmadım)
- cebine iki yüz ruble koyduğunu gördüğün birinden elli ruble borç istemek edepsizliktir. parayı verip vermemek onun bileceği iştir; ve reddetmenin en kolay ve makbul yolu yalana başvurup, parası olmadığını söylemesidir. ama sen parası olduğunu gördüğün için onu bu basit ve makul reddetme olanağından mahrum etmiş oluyorsun (Yaşlı Kadın)
- "İnsan yavaş yavaş biçimini kaybeder ve küreye dönüşür. Ve bir kere küreye dönüştü mü de bütün arzularını yitirir." (Ufak Tefek Olaylar)
- Mavi Defter No. 10 Bir zamanlar gözleri ve kulakları olmayan kızıl saçlı bir adam vardı. Saçı da yoktu, bu durumda adamın kızıl saçlılığı bir varsayımdan ibaretti. Konuşamıyordu, çünkü ağzı yoktu. Burnu da yoktu. Kolları ve bacakları bile yoktu. Karnı yoktu, sırtı yoktu, belkemiği ve iç organları da yoktu. Hiçbir şeyi yoktu. Dolayısıyla gerçekte kimden söz ettiğimizi bile bilmiyoruz. Bu yüzden, bu adamdan artık söz etmemek en iyisi. (Olan Biten)
- 1. Yazar: ben bir yazarım. Okur: bana kalırsa sen boksun! yazar bu yeni fikirle sarsılmış biçimde bir iki dakika dikildikten sonra düşüp bayılır. dışarıya taşınır. 2. Sanatçı: ben bir sanatçıyım. İşçi: bana kalırsa sen boksun! sanatçı kağıt gibi bembeyaz olur, saz gibi sallanır, ansızın son nefesini verir. dışarıya taşınır. 3. Besteci: ben bir besteciyim. Vanya Rublyov: bana kalırsa sen...! besteci nefesi kesilip çöker. ansızın dışarı taşınır. 4. Kimyager: ben bir kimyacıyım. Fizikçi: bana kalırsa sen...! kimyager bir kelime daha söyleyemeden sertçe yere yığılır.'' (Ufak Tefek Olaylar)