Charles E. Schaefer kimdir? Charles E. Schaefer kitapları ve sözleri

Amerikalı Psikolog, Yazar Charles E. Schaefer hayatı araştırılıyor. Peki Charles E. Schaefer kimdir? Charles E. Schaefer aslen nerelidir? Charles E. Schaefer ne zaman, nerede doğdu? Charles E. Schaefer hayatta mı? İşte Charles E. Schaefer hayatı...

Amerikalı Psikolog, Yazar Charles E. Schaefer edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Charles E. Schaefer hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Charles E. Schaefer hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Charles E. Schaefer hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 15 Kasım 1933

Doğum Yeri:

Charles E. Schaefer kimdir?

Charles E. Schaefer Kitapları - Eserleri

• En Popüler 101 Oyun Terapisi Tekniği
• Çocuk Psikolojisi
• Oyun Terapisinin Temelleri
• Ergenler İle Oyun Terapisi

Charles E. Schaefer Alıntıları - Sözleri

• Yalnızca başka şeyler düşünerek ruh halinin değişebileceğini biliyor muydun? Yeni şeyler düşünmek beyninin içinde bir düğmeye basmak gibidir. Duygusal kanalını değiştirebilir. (En Popüler 101 Oyun Terapisi Tekniği)
• Yetişkinler çocuklarla iletişim kurup onların dünyalarına girebildikleri zaman , karşılıklı ilişkiyi ya da duygusal doğruluğu güçlendiren bir ilişki açısı ortaya çıkar. Kısacası ebeveyn ve çocuk birlikte oynadığında daha derin duygusal bağlar oluşur. (En Popüler 101 Oyun Terapisi Tekniği)
• “Öfke yönetimi sorunları, özdenetim eksikliği gibi daha büyük sorunların içine gömülüdür. Öfke sorunları olan çocuk ve ergenlerin çoğu dürtü kontrolü, sabır ve hazzı ertleme becerilerinden de yoksundur.” (Ergenler İle Oyun Terapisi)
• Piaget’nin (1954) çocukların bilişsel gelişimi hakkındaki kuramı, bebeklikte başlayan oyun dönemlerine işaret eder. Gelişimin işlem öncesi dönemi (yaklaşık olarak 2-7 yaşlar arası), çocukların sembolik oyuna başladığı dönemdir. Çocuklar tipik olarak, karşılaştıkları duygusal ya da diğer güçlükler üzerine çalışmak için sembolik oyunu kullanır. Birçok durumda, sembolik oyun bir psikoterapistin müdahalesi olmadan çocukların iyileşmesini kolaylaştırır. Buna karşın, koşulların şiddetli ya da aşırı olduğu travmatik bir yaşantıyla karşılaşırlarsa, çocuklar duygusal tepkilerini kapatabilir; böylece TSSB ya da karşı gelme bozukluğu gibi daha sonra ortaya çıkan sonuçlarla karşılaşabilirler. (Oyun Terapisinin Temelleri)
• Bir insanın en büyük yükü, gerçekleştiremediği potansiyelidir.” (Çocuk Psikolojisi)
• Cocuklar organizmanın bazı taraflarını, özellikle de duyguları sınırladığında ve ketlediğinde benlik algısı her zaman zayıflar. Çocukların doğumdan ergenliğe kadar baslıca gelişimsel görevi, ayrılmak-bireyleşmek, kendi sınırlarını ve öz desteğini geliştirmektir. Buna rağmen, çocukların çok az öz desteği ya da içsel gücü vardır. Çevre ile kendi başlarına uğraşma becerisinden yoksundurlar. Bir çocuk açısından, onaylanmayabileceğini, reddedilebileceğini ya da terk edilebileceğini ve temel ihtiyaçlarının karşılanmayabileceğini hayal etmek korkutucudur. (Oyun Terapisinin Temelleri)
• Çocuklar genellikle sihirli bir düşünce sistemi kullanırlar: "Eğer sorun hakkında konuşmazsan ya da düşünmezsen sorunlar yok olur." Bu, özellikle korkuları ve endişeleri ile yüz yüze gelmek konusunda isteksiz olan kaygılı çocuklar için doğrudur. (En Popüler 101 Oyun Terapisi Tekniği)
• “Koruma, destek ve bakım da dahil olmak üzere yakınlık arama davranışlarının reddini içeren erken deneyimleri olan çocuklar, bozulmuş bağlanma kalıpları geliştirirler.” (Ergenler İle Oyun Terapisi)
• İnsanlar istemediği sürece değişmezler ya da artık kendi içlerinde olan şeyi açıkça görüp ondan kurtulmak isteyene kadar değişmek istemezler. (En Popüler 101 Oyun Terapisi Tekniği)
• Freud, ‘Her çocuk oyun içinde yaratıcı bir yazar gibi hareket eder, oyunda kendisine ait bir dünya yaratır ya da daha doğrusu dünyasındaki şeyleri kendisine hoşnut eden yeni bir biçimde yeniden düzenler.’ demiştir. (Oyun Terapisinin Temelleri)
• Bazen yetişkin olan insanlara derler: ‘Ya bu insan nasıl yetişkin, kendini yaşına uygun davranmıyor.’ Sorun o insanda değil, sorun ona çocukluğunu yaşattırmayanlarda, çocuk gibi davranmayanlarda, çocuk yaşda olupta yetişkin gibi davranmasını talep edenlerde.O zaman izin verinde yetişkin yaşta olup çocuk gibi davransın.Belki o vakit empati kurabilirsiniz. (Çocuk Psikolojisi)