Charles Darwin kimdir? Charles Darwin kitapları ve sözleri

İngiliz Biyolog, Doğa Tarihçisi ve Yazar Charles Darwin hayatı araştırılıyor. Peki Charles Darwin kimdir? Charles Darwin aslen nerelidir? Charles Darwin ne zaman, nerede doğdu? Charles Darwin hayatta mı? İşte Charles Darwin hayatı... Charles Darwin yaşıyor mu? Charles Darwin ne zaman, nerede öldü?

  • 02.06.2022 09:00
Charles Darwin kimdir? Charles Darwin kitapları ve sözleri
İngiliz Biyolog, Doğa Tarihçisi ve Yazar Charles Darwin edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Charles Darwin hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Charles Darwin hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Charles Darwin hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Charles Robert Darwin

Doğum Tarihi: 12 Şubat 1809

Doğum Yeri: Shrewsbury, Shropshire,Birleşik Krallık

Ölüm Tarihi: 19 Nisan 1882

Ölüm Yeri: Downe, Kent, Birleşik Krallık

Charles Darwin kimdir?

İnsan dahil tüm canlı türlerinin doğal seçilim yoluyla bir ya da birkaç ortak atadan evrildiğini öne sürmüş ve o günün şartlarına göre bu teoriyi destekleyen pek çok kanıt sunmuştur. Darwin'in fikirleri üzerine inşa edilen modern evrim teorisi, bugün biyoloji biliminin temeli ve birleştirici öğesidir. Evrimin gerçekleştiği olgusu Darwin hayattayken, doğal seçilim teorisinin evrimin ana açıklaması olması ise 1930'lu yıllarda bilim dünyası tarafından kabul görmüştür. Darwin'in orijinal teorileri modern evrimsel biyolojinin temelini oluşturmakta, hayatın çeşitliliği üzerine birleştirici bir mantıksal açıklama sunmaktadır.

Darwin'in doğa tarihine duyduğu ilgi, önce Edinburgh Üniversitesi'nde tıp, sonra Cambridge Üniversitesi'nde teoloji okurken gelişti. Beagle gemisinde yaptığı beş senelik yolculuk sırasında, zamanın meşhur jeoloğu Charles Lyell'ın ortaya attığı, geçmişteki jeolojik süreçlerin bugünkülerle aynı olduğunu savunan teoriyi destekleyecek pek çok gözlem yaptı ve iyi bir jeolog olarak ünlendi. Aynı yolculukta, canlıların coğrafi dağılımı ve fosiller üzerine yaptığı dikkatli gözlemler sonucunda, türlerin birbirine dönüşümüyle ilgilenmeye başladı ve 1838'de doğal seçilim fikrini geliştirdi.Daha önce benzer fikirlerin "sapkınlık" olarak nitelendirildiğini ve bastırıldığını görmüş olduğundan, uzun süre fikirlerini en yakın arkadaşları dışında kimseye açmadı.Olası itirazlara en iyi şekilde cevap verebilmek için araştırma yapmaya ve kanıt toplamaya başladı.1858'de Alfred Russell Wallace'dan aldığı bir mektubu okuyunca, Wallace'ın da kendisininkine benzer bir teori geliştirdiğini anladı, ve nihayet teorisini yayımlamaya karar verdi.

1859'da yayımladığı On the Origin of Species (Türlerin Kökeni Üzerine) adlı kitabı, canlıların ortak atalardan evrilerek çeşitlendiği fikrinin geniş kabul görmesini sağladı. Daha sonra yayımladığı The Descent of Man, and Selection in Relation to Sex (İnsanın Türeyişi, ve Cinsiyete Mahsus Seçilim) kitabında insan evrimini ve cinsel seçilim fikrini inceledi. The Expression of the Emotions in Man and Animals (İnsan ve Hayvanlarda Duyguların İfadesi) adlı kitabında ise insanların ve hayvanların duygularını ifade ediş şekilleri arasındaki benzerlikleri ortaya koydu.

Darwin bugün, John Herschel ve Isaac Newton gibi isimlerle beraber Westminster Kilisesi'nde gömülüdür.

Charles Darwin Kitapları - Eserleri

  • Türlerin Kökeni
  • Lapa Lapa Kelebek Yağıyordu
  • İnsanın Türeyişi
  • Tutkularımız En Büyük Zaaflarımızdır
  • Türlerin Kökeni Manga
  • Cinsel Seçilim
  • İnsan ve Hayvanlarda Beden Dili
  • Otobiyografi
  • Türlerin Kökeni
  • Darwin Kuramı
  • Solucanlar
  • Tazı Yolculuğu
  • İnsanın Türeyişi ve Evrim Üzerine
  • Əqli Qabiliyyətimin və Xarakterimin İnkişafı Haqqında Xatirələrim
  • Bilgisizliğin Verdiği Güveni, Bilgi Hiçbir Zaman Verememiştir

Charles Darwin Alıntıları - Sözleri

  • Bu keşfin en önemli sonucu, yaşayan hayvanların soyu tükenmiş olan türlerle bir akrabalığı olduğu yasasını doğrulaması olmuştu. (Lapa Lapa Kelebek Yağıyordu)
  • Tanrılarının veya tanrılaştırılmış hükümdarlarının tasvirlerini yapacak kadar ilerlemiş her ulusta, heykeltıraşlar güzelliğe ve görkeme dair en yüksek ülkülerini ifade etmeye çalışmıştır. (Cinsel Seçilim)
  • Solucanların hiçbir suretle işitme duyusu yok. Yanlarında defalarca çalındığı halde, metal düdüklerin cırtlak sesiyle kesinlikle ilgilenmiyorlar; fagotun derin ve gürültülü tınılarını da fark etmiyorlar. Eğer nefesin vücutlarına çarpmamasına dikkat edilirse, çığlığa karşı da kayıtsız kalıyorlar. Piyano tuşlarına yakın duran bir masanın üzerine yerleştirildiklerinde, piyano mümkün mertebe gürültülü çalındığında, sükunetlerini hiç bozmadılar. (Solucanlar)
  • Herkesin bildiği gibi kediler, belki de geçmişte kurak Mısır topraklarında yaşamış oldukları için patilerini ıslatmaktan hoşlanmaz; ıslanan patilerini de sertçe silkelerler. Kızım bir kedi yavrusunun kafasının yakınında duran bir bardağa su doldurduğunda, hayvan patilerini hemen alışıldık biçimde silkelemişti; o halde burada alışkanlığa dayanan bir hareketin, dokunma duyusuyla değil, ilişkili bir sesle hatalı olarak uyarıldığını görüyoruz. (İnsan ve Hayvanlarda Beden Dili)
  • ❞Seçilim, bir sihirbazın arzuladığı biçimde ve kalıpta canlılar yaratmak için kullanabileceği sihirli bir değnek gibidir.❞ (Türlerin Kökeni)
  • Bizi düşük hayvanlardan ayıran tek şey, insanın çok çeşitli sesleri ve fikirleri ilişkilendirmeye yönelik sınırsız bir yetiye sahip olmasıdır ve bunu da yüksek düzeyde gelişmiş zihin yetilerine borçludur. (İnsanın Türeyişi)
  • Öğrencilik yıllarından beri Darwin, büyük babası Erasmus Darwin ve Lamarkçı öğretmen Robert Grant tarafından anlatıldığı biçimiyle, evrimci yaklaşımla ilgili bilgi sahibiydi. (İnsanın Türeyişi ve Evrim Üzerine)
  • Buradaki ıssız yerlerde egemen olan ruh; yaşam değil ölümdü… (Lapa Lapa Kelebek Yağıyordu)
  • İnsanınki kadar kusursuz bir el, tırmanmayı zorlaştırmış olabilir; çünkü dünyanın en ağaççıl maymunları olan Amerika'ya özgü Ateles, Afrika'ya özgü Kolobus ve Asya'ya özgü Hylobates maymunları ya başparmaktan yoksundur ya da ayak parmakları kısmen birleşiktir, böylece kolları ve bacakları kavrayıcı birer kancaya dönüşmüştür. (İnsanın Türeyişi)
  • Bilgisizliğin verdiği güveni, bilgi, hiçbir zaman verememiştir. (Tutkularımız En Büyük Zaaflarımızdır)
  • Cinsel seçilim sürecinde gelişmiş olabilecek başka pek çok yapı ve içgüdü daha vardır: Erkeklerin, rakip erkeklerle savaşmaya ve onları uzaklaştırmaya yarayan saldırı silahları ve savunma araçları, cesareti ve kavgacılıkları, çeşitli süsleri, sesli veya enstrümantal müzik üretme düzenekleri ve koku bezleri böyle örneklerdir. Bu yapıların çoğu, yalnızca dişiyi baştan çıkarmaya uyarmaya yarar. Bu karakterlerin sıradan seçilimle değil, cinsel seçilimle geliştiği açıktır; çünkü silahsız, süssüz veya cazibesiz erkekler ortamda daha donanımlı erkekler olmasa, yaşam savaşında ve yüksek sayıda döl bırakmakta en az onlar kadar başarılı olur. (Cinsel Seçilim)
  • "Toprağın doğal yollarla işlenmesine dair güzel bir örnek; yıllar boyunca dışkılanan solucan gübresi ölü yaprakların üzerini kaplıyor; sonuçta, gayet kalın, zengin bir humus tabakası oluşuyor." (Solucanlar)
  • Kitap okumuyorsa evlenme. (Darwin Kuramı)
  • "Bilgi kuşkuyla başlar." *Sokrates* (Türlerin Kökeni Manga)
  • Uygar insanın güzellik algısı çok karmaşık bir duygudur ve çeşitli entelektüel fikirlerle ilişkilidir. (Cinsel Seçilim)
  • Türlerin birbirini izlediği yasası, bazı önemli istisnalarla birlikte, aklı felsefeye yatkın her doğa bilimcinin ilgisini çekmelidir. Bu duruma ilk olarak Avustralya'da rastlanmış, kanguru ve diğer keseli hayvanlara benzeyen iri ve soyu tükenmiş bir türün fosilleri bir mağarada gömülü halde bulunmuştu. Amerika'da memeliler içinde rastlanan en dikkate değer değişim, mastodon'un, filin ve atın çeşitli türlerinin kaybedilmesi olmuştur. Bu Pachydermata' türleri bir zamanlar dünya üzerinde şimdilerde geyik ve antilopların olduğu kadar yaygındılar. (Lapa Lapa Kelebek Yağıyordu)
  • Son olarak Türlerin Kökeni, Darwin'in yaşadığı döneme uygun olarak, Victoria dönemi edebiyatının belirgin izlerini taşır ve dolayısıyla anlaşılırlığı zorlaştıran uzun ve karmaşık cümleler içermektedir. Ancak yine aynı nedenle, şiirsel bir akcılıta da sahiptir. Türlerin Kökeni, evrim kuramını öğrenmek adına en anlaşılır kitap olmamakla birlikte, bilim insanlarının bugün bile rehber aldığı ve konuya ilgi duyanların takdir edeceği bir kaynak kitaptır. Fakat kitabın çevirmeni olarak, Darwin'in ancak çeviri sırasında fark edilebileceğini düşündüğüm bambaşka bir yönüne de dikkat çekmek istiyorum. Türlerin Kökeni'ni daha önce hem Öner Ünalan'ın değerli çevirisinden hem de özgün İngilizce basımından okumuş ve son 10 yıldır evrim konusuyla özel olarak ilgilenmiş olmama karşın, Darwin'in edebi ustalığını yeni fark ettiğimi itiraf etmeliyim. Onun doğaya duyduğu hayranlığı, kuramını geliştirirken deneyimlerinden ve çalışmalarından faydalanmış olduğu diğer bilim insanlarına olan saygısını ve bilimsel kanıta verdiği değeri; dahası ne kadar kuşkucu, titiz ve disiplinli bir bilim insanı olduğunu, yazdığı her cümleden açıkça görmek mümkündür. (Türlerin Kökeni)
  • En çetin savaş aynı türün bireyleri arasında olandır, çünkü aynı bölgeleri kullanırlar, aynı besine ihtiyaç gösterirler ve aynı tehlikelerle karşılaşırlar. (İnsanın Türeyişi ve Evrim Üzerine)
  • Bir fikri öldürmenin en iyi yolu, onu yanlış savunmaktır. (Türlerin Kökeni)
  • San Blas Körfezi'ne on mil kadar uzaklıkta olduğumuz akşamlardan birinde, binlerce kelebek, sürüler halinde gökyüzüne uzanıyordu. Denizciler, "Lapa lapa kelebek yağıyor!" diye haykırıyordu ve manzara gerçekten de öyleydi. (Lapa Lapa Kelebek Yağıyordu)

Yorum Yaz