Cevat Rıfat Atilhan kimdir? Cevat Rıfat Atilhan kitapları ve sözleri
Emekli General Cevat Rıfat Atilhan hayatı araştırılıyor. Peki Cevat Rıfat Atilhan kimdir? Cevat Rıfat Atilhan aslen nerelidir? Cevat Rıfat Atilhan ne zaman, nerede doğdu? Cevat Rıfat Atilhan hayatta mı? İşte Cevat Rıfat Atilhan hayatı... Cevat Rıfat Atilhan yaşıyor mu? Cevat Rıfat Atilhan ne zaman, nerede öldü?
Doğum Tarihi: 1892
Doğum Yeri: İstanbul, Türkiye
Ölüm Tarihi: 4 Şubat 1967
Ölüm Yeri:
Cevat Rıfat Atilhan kimdir?
Cevat Rıfat Atilhan, Bülent Oran, Ahmet Atilhan, Atilla Atilhan ve iki kız babasıdır.
1892 yılında İstanbul Vefa'da doğan Atilhan'ın çocukluğunun ilk yılları Şam'da geçti. Atilhan'ın babası Rifat Paşa Şam mutasarrıfıydı. Doğduğu şehir olan İstanbul'a gelerek burada ilkokula başladı. İlkokulu bitirmesinin ardından Kuleli Askeri Lisesi'ne girdi. Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması ile birlikte Mersinli Cemal Paşa'nın emrine verilen Atilhan, Sina ve Filistin Cephelerinde bulundu. Türk Kurtuluş Savaşı'nda Zonguldak-Bartın ve Havalisi Cepheleri kumandanlığına tayin edildi. Türk Kurtuluş Savaşı'nın ardından ordudan ayrılarak yazı hayatına başladı. 1942 yılında dönemin hükümeti, bir darbenin hazırlandığı düşüncesindeydi. Atilhan'da tutuklandı ve 11 ay hapsedildi. Fevzi Çakmak'ın yaptırdığı inceleme sonucunda Atilhan serbest bırakıldı. Ancak 1952 yılında Malatya'da Ahmet Emin Yalman'a yapılan suikastin ardından tekrar tutuklandı ve 11 ay 15 gün tutuklu kaldı.
Tek parti döneminde Türkçülük ideolojisine yakın olan Atilhan 1946 yılından itibaren İslami düşüncenin en önemli iki fikir dergisi olan Sebilürreşad ve Büyük Doğu'da yazılar yazdı. Gerek yazıları gerekse siyasal etkinliğiyle o dönemde güç kazanmakta olan İslami hareketi büyük oranda etkiledi. 1945 yılında Milli Kalkınma Partisi, daha sonra 1947'de kurulan Türk Muhafazakar Partisi ve de İslam Demokrat Partisi'nin kurucuları arasındaydı. Sonrasında Necip Fazıl ile tekrar hapise atıldı. Atilhan'ın eşi ve kız çocukları başörtü takmazlardı.
1964 yılı Ağustos ayında Somali'de toplanan İslam Devletleri Kongresi'ne davet edildikten sonra kongrenin İcra Komitesi Başkanlığı'na seçildi. Bu görev onun son göreviydi. Atilhan, 4 Şubat 1967 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonucu öldü.
Cevat Rıfat Atilhan Kitapları - Eserleri
- Bütün Açıklığıyla İnönü Savaşları ve Hakiki Kahramanları
- Filistin-Suriye Cephesinde Kahramanlar ve Hainler
- İğneli Fıçı
- 31 Mart Faciası
- Türk Oğlu Düşmanını Tanı
- Menemen Hadisesinin İç Yüzü
- Filistin Cephesinde Nili Casusları
- Gizli Devlet ve Fesat Programı
- Medeniyetin Batışı
- Masonluk Nedir?
- Yahudi Casusu Suzy Liberman
- İsrail
- Masonluğun İçyüzü
- İttihad ve Terakki'nin Suikast'leri
- Musa Dağı
- Ey Türk İşte Düşmanın
- Tarih Boyunca İslam Hakimiyeti ve Uğradığı Suikastler
Cevat Rıfat Atilhan Alıntıları - Sözleri
- Ecdadımız bunların ne kadar Allahsız, mukaddesatsız ve dinlerin düşmanı olduğunu bizden pek iyi takdir etmişlerdir. Babalarımız: Farmason ismini, dinsiz ve mukaddesatsız insanlar mânasına ve hakaret yerine kullanmışlardır. (Türk Oğlu Düşmanını Tanı)
- İsmet Bey'in bu muharebelerdeki idaresizliği ve kabiliyetsizliği onu Divan-ı Harp huzurunda idama mahkum ettirecek kadar ağırdır. Nitekim Yunanlılar bir sene sonra Afyon ve Dumlupınar Muharebeleri'ndeki idaresizliğinden dolayı Anadolu'daki Yunan ordusu kumandanı Hacı Anesti'yi idama mahkum ederek kurşuna dizmişlerdi. İsmet Bey ise sırf Mustafa Kemal Paşa'nın müdahalesi yüzünden bu âkıbetten kurtulmuştur. (Bütün Açıklığıyla İnönü Savaşları ve Hakiki Kahramanları)
- (Yurdumuzu) içinden kemire kemire yıkmak istedikleri ve bu uğurda evvelâ dünya farmasonluğunu ondan sonra bütün dünya matbuatını seferber eden düşmanlarımız, tam otuz yıl Sultan Abdülhamid ile mücadele etmişlerdir. Bu kadar uzun zaman bu derece azîm bir iman ve azm ile, bir cihanı husumete göğüs germiş bir hükümdarı tarih şimdiye kadar kayd etmiş değildir. (31 Mart Faciası)
- İnönü Meydan Muharebeleri'nde hiçbir rolü olmayan bir şahsın, büyük ve emsalsiz bir zafer ve bir imha muharebesi kazanıldıktan sonra ve bütün bunlara rağmen gidip milleti LOZAN'da bir hezimet-i kahkariye (apar topar geri çekilirken bozguna) uğratması ve sonra da bütün bunlara rağmen TABU olması acı bir şeydir. (Bütün Açıklığıyla İnönü Savaşları ve Hakiki Kahramanları)
- Mahrumiyet ve yoksullukları, göğüslerindeki sönmez imanla telafi eden kara yağız Türk, Birinci Dünya Savaşı'nda kendilerini medeni zanneden barbar sürüleriyle öylesine mertçe cenkleşmiştir ki, dünya tarihi bu derece efsanevi cesaret ve erkekliğe yabancıdır. Onu silah kuvvetiyle mağlup ettik diyenler yalan söylemişlerdir. O, kendi tarihinin hangi devrinde sendelemişse, mutlaka orada bir hıyanet gizlidir. Hem de hıyanetler ona daima, ekmek yedirdiği, lütuf gösterdiği; himaye ettiği, bağrına bastığı insanlardan gelmiştir. (İğneli Fıçı)
- Anayurttan binlerce kilometre uzakta,kızgın çöllerde tasavvuru bile muhal(imkansız) yiğitliklerin bütün şan ve şeref hissesi münhasıran Türk çocuklarına aittir. (Filistin-Suriye Cephesinde Kahramanlar ve Hainler)
- 10 asırdan beri İslamın şeref ve haysiyeti uğruna kan döken Türk milleti "Milli Mücadele" ile uzun tarihinin en güç ve en ümitsiz günlerini bir zaferle sona erdirmek bahtiyarlığına kavuşmuştur. Ne yazık ki bu İlâhî zaferin kazanılmasında büyük hisseleri olan mümtaz (seçkin) Türk kumandanlarının, emsalsiz fedakârlıklar yapan Türk mücahitlerinin hiçbirinin ismi ağıza alınmayarak genç nesillere intikal ettirilmemiştir. (Bütün Açıklığıyla İnönü Savaşları ve Hakiki Kahramanları)
- Son çeyrek asrın Türk gazetelerine bakınız, Müslüman din adamlarını ne iğrenç şekillerde resimlendirmişlerdir. Onların çoğunu hangi sermayelerin desteklediğini artık içimizde bilmeyen kalmamıştır. (31 Mart Faciası)
- O tarihte Edirne Valisi olan Salim Özdemir beye müracaat eden bazı Yahudiler: - Halk bizi istemiyor, demişler ve şu cevabı almışlardır. =Halk beni de istemezse hemen çekilir, makamımı terkederim. (Türk Oğlu Düşmanını Tanı)
- Birinde cepheyi terkediyor, rakipsiz kahraman oluyor, ötekisinde siyasi hezimete uğruyor, eşsiz lider oluyor. Ne talihsiz bir milletmişiz ya Rabbi! (Bütün Açıklığıyla İnönü Savaşları ve Hakiki Kahramanları)
- Yahudiler nankör insanlardır. (Medeniyetin Batışı)
- Yahudilerde iki türlü kanun sistemi mevcuttur. Bunlardan biri, Eksoterik diye adlandırılan ve Musa'nın kanunları ile diğer Tevrat peygamberlerinin kanunlarını ele alan sistem ve bir de Esoterik diye adlandırılan ve gizli büyücülük ve okultizm esaslarına dayanan ve Rabbiler tarafından tatbik edilen gibi Kabala kanunlarının tatbik olunduğu sistemdir. (İğneli Fıçı)
- Hangi masum bir insan, suçlu olmadıktan sonra, bir cinayet neticesi saklanmış olan cesetlerin yerini tarif edebilir? (İğneli Fıçı)
- Düşmanlarımız hiç bir vakit bizim hür, mes'ut ve uyanık olmamızı istememişlerdir. Çünkü uyanık, çalışkan, kültürlü ve idaresi düzgün milletleri ve cemiyetleri sömürmek, fertlerini köle gibi kullanmak mümkün değildir. (31 Mart Faciası)
- Millet olarak 15. asırda katliamdan kurtardığımız, sinemizde kendilerine barınma hakkı tanıdığımız bir milletin nasıl bir engerek yılanı olarak zamanı gelince bizi sokup mahvetmek istediğinin en açık izahını bu eserde bulabileceğiz. Bu eser Siyonizmin Filistinde yahudi devleti kurması için giriştiği türlü nimetleri ile beslendiği bir memlekette o millete karsı alçakça irtikap ettiği korkunç cinayet, hıyanetleri izah eden bir kaç sahifeden ibarettir. Hakiki Suzy Liberman vak'asını okuyup öğrenmek tarihteki lâyık olduğu yerini belirtip milletin istifadesine sunup en büyük hizmeti yapmak isteyen münevver ve vatanperverlerin, Arşiv dairesinde mevcut Suzy Liberman dosyasını dikkatle okumaları lâzımdır (Yahudi Casusu Suzy Liberman)
- Sene 1510, Almanya'nın Branderburg mıntıkasında birkaç Yahudi Berlin'de bir Hristiyan çocuk satın almakla suçlandırılmışlardı, bu çocuk yalnız satın alınmakla kalmayıp iğneli fıçıda kanı alınarak öldürülmüş ve bu kan hamursuza katılmıştı. Bu vak'a Berlin'de Almanlar arasında Yahudilere karşı büyük bir nefret uyandırdı ve tam 41 Yahudi yakalanarak tevkif edildi ve kafaları balta ile kesilerek idam olundular. (İğneli Fıçı)
- Bir milletin düşmanlarını tanımaması, gördüğü hıyaneti hemen unutuvermesi hoş bir şey midir? (İğneli Fıçı)
- Merhum Mareşal Çakmak'ın hastahanede kendisini ziyaret eden bir gruba, o sıralarda hastahaneye geldiği halde kabul etmediği milli (!) şef hakkında söyledikleri: "Bu adam bir harp kaçağıdır ve cezası kurşuna dizilmektir. Allah fırsat verirse, bir gün onun emir ve kumandayı bırakıp, ne tarzda ordudan firar ettiğini bütün Türk efkârı umumiyesine (kamuoyuna) bildireceğim." (Bütün Açıklığıyla İnönü Savaşları ve Hakiki Kahramanları)
- İşte bu Yahudi vampirler, kendi aralarında ekmek çıkartamazlar, onlar diğer milletlerin, başka dinden olanların ve başka ırktan olanların sırtlarından geçinirler. (Türk Oğlu Düşmanını Tanı)
- Lanet olsun.Lanetliler. (İsrail)