Cemal Nar kimdir? Cemal Nar kitapları ve sözleri
Türk Öğretmen ve Yazar Cemal Nar hayatı araştırılıyor. Peki Cemal Nar kimdir? Cemal Nar aslen nerelidir? Cemal Nar ne zaman, nerede doğdu? Cemal Nar hayatta mı? İşte Cemal Nar hayatı...
Doğum Tarihi: 7 Ocak 1955
Doğum Yeri: Kahramanmaraş
Cemal Nar kimdir?
İlköğretimini Kahramanmaraş'ta, Ortaöğretimini Diyarbakır İmam Hatip Lisesi'nde tamamladı. Daha sonra 1973 yılında Kayseri Yüksek İslam Enstitüsü’ne kaydoldu. 1977 yılında Andırın Lisesi'ne din dersi öğretmeni olarak, 1980'de Kahramanmaraş İmam Hatip Lisesi’ne atandı. 2003'te aynı okuldan emekli oldu. Öğretmenliği yanında uzun yıllar çeşitli ortamlarda dersler, seminerler, konferanslar ve camilerde vaazlar vermiştir. Çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yayınlamıştır. Yazı ve konuşmalarında ana kaynak Kur’an ve sünnettir. Eserlerinde ana tema İslam, ilim, eğitim, davet ve tebliğ, iman ve akaid, İslam hukuku ve terbiyesi, tefsir, çağdaş fikir akımları, devlet ve siyaset, yönetim ve özgürlüklerdir. kendisine ait iki internet sitesi vardır. Birisinde yazı, diğerinde görsel bilgiler sunmaktadır: www.cemalnar.com www.ilimistan.com Ayrıca www.habervaktim.com sitesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. Evli ve dört çocuk babasıdır.
Cemal Nar Kitapları - Eserleri
- Okuduğun Kadarsın
- Okuma Aşkı
- Kitap Sevgisi Yazma Aşkı
- Batılılaşma Cinnetinde Aydınların Karanlığı
- Adı Konmamış Savaş
- İnançta Kirlenme
- Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Büyük Kırılma
- Bize Düşen
- Sistem ve Şeriat
- Müslüman Kimliğinin Kodları
- İnançta Arınma
- Laik Sistemde İslami Siyaset Sorunu
- İslâm Davası
- İslam'da Devlet ve Siyaset
- İlim ve Özgürlük
- İslamlaşma Bilinci
- İslamsız Olmaz
- Din Diyalog ve Ilımlı İslam
- İslam'da Sakal ve Kıyafet
- Aydınlanma Yolunda Tasavvuf
- İlim ve İktidar
- Anılar ve İbretler
Cemal Nar Alıntıları - Sözleri
- Başta Müslümanlar olmak üzere bütün bir insanlığa İslam Dinini anlatanlar, bu ilahi vazifeyi yaparlarken bilmelidirler ki, bugün kendileri, dünün Peygamberlerinin vazifelerini yapmaktadırlar. (Sistem ve Şeriat)
- Francis Bacon, "Kurnaz insanlar okumayı küçümserler, basit insanlar ona hayran olurlar, akıllı insanlar ise ondan faydalanırlar" demiştir. Kurnazlık da bir basitlik ve cahillik işaretidir. Cahil toplumlar geçmiş asırlarda bile zillete mahkumken, artık bilgi çağında nasıl aziz olabilirler ki! Kafka, "Bizi ısıran ve bizi sarsan kitapları okumalıyız, Okuduğumuz kitap kafamıza balyoz indirmiş gibi bizi uyandırmıyor ise neden okuma zahmetine girelim ki" diyor. (Okuma Aşkı)
- “İslam Devleti” denildiği zaman hemen dudak bükülerek yadırganır. Bunun sebebi, ülkemizde “laiklik” perdesi arkasında uygulanan pozitivist, ateist, tanrı tanımaz, dinsiz eğitim ve yönetim sistemidir. (Laik Sistemde İslami Siyaset Sorunu)
- İşte size acizane güzel bir söz, "Başarı ve mutluluğun ölçüsü, keşke' kelimesini kullanma durumuna düşmemektir." O kelime iyi bir müslümanın sık kullanacağı bir kelime değildir üstelik. İyi düşünülürse hem kader inancına, hem irade ve ahlak eğitimine ters düşer. İnsan ne zaman nerede nasıl bir imtihana tabi tutulacağını önceden bilemez. Bu sınavın sırrıdır zaten. O yüzden bilgili olursa her sınav sorusuna hazırlıklı olur ve asla "keşke" kelimesini kullanma ya ihtiyaç hissetmez. Üstesinden gelemeyeceği durumlarda ise, Allah Tealâ'nın takdirine itirazın anlamı yoktur. (Okuma Aşkı)
- Medeniyet değiştirmenin, milliyet değiştirmek olduğunu keşke bu kadar acılardan sonra olsun öğrenebilseydik..... (Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Büyük Kırılma)
- 'Okuyabilen' biri 'empati' yeteneğini geliştirmiş demektir. Kitabın ya da metnin içinde, onun yazarıyla konuşmak anlamına gelir bu. Ona sorular sormak, onunla tartışmak ve belki, onun söyledikleriyle yetinmemek. (Okuduğun Kadarsın)
- ''Hz.Peygamber Efendimiz (s.a.v) : Cihad kıyamete kadar devam edecek bir farzdır.'' (Müslüman Kimliğinin Kodları)
- "Danışmanlar dağ aşmış, danışmanlar düz yolda şaşmış..." (Okuduğun Kadarsın)
- Kitap Leyla'dır Mecnunlar'ına, şifadır hastalarına, mi'racdır okuyan insan için, onunla yükselir kutsalına. (Kitap Sevgisi Yazma Aşkı)
- Kıymet bilmeyen milletler, kıymet yetiştiremezler. (Adı Konmamış Savaş)
- Adı Konmamış Savaş: Çağdaş Haçlı Seferleri-Cemal Nar Adı Konmamış Savaş: Çağdaş Haçlı Seferleri - Cemal Nar Batılı emperyalist güçler, Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalayıp ortadan kaldırdıktan sonra o toprakların üstünde kurdurup ilân ettikleri sözde İslâm devletlerine, Lozan’da da Türkiye’ye bir yalanı kabul ettirdiler: Artık haçlı seferleri bitti. Bu ülkede Batıcı devlet gerek Milli Eğitim, gerekse her düzeyde şu yalan ile milleti kandırdı: Artık haçlı savaşları tarih sayfalarında kaldı. Çünkü biz de Batılı bir devlet olduk. Batılı Hıristiyan ülkeleri ile artık dostuz. Bir daha din kavgaları yaşanmayacaktır. Oysa Batı hiçbir zaman Haçlı Savaşlarını bitirmemiştir. Dün Bosna’da, bugün Afganistan, Irak, Suriye ve çeşitli Afrika ülkelerinde olan savaşlar, adı ve bahanesi ne olursa olsun,hep haçlı savaşlarıdır. Acaba Hıristiyanlarneden Haçlı Savaşlarına terörle mücadele, demokrasi ve medeniyet götürme gibi değişik isimler veriyorlar da açıkça adını koymuyorlar? Sebebi bellidir: O zaman Batılılaştırılmış, yani kendi din, kültür ve medeniyetlerinden koparılarak yabancı bir din, kültür ve medeniyet havzasına taşınmış zavallı Müslümanlar uyanır ve bu din meselesidir diyerek haçlıların karşılarına dikilir. Bunu elbette istemezler. Ne ki hakikat sürekli gizli kalmaz. Yaman da olsa büyü bir gün bozulur ve Müslümanlar bu Batılılaşma ihanetiyle hesaplaşmaya başlarlar. İşte bu kitap, bu hesaplaşmaya hizmet içindir. (Adı Konmamış Savaş)
- Boş zamana sıkışan bir okuma, okumanın ciddiyetini yok eder. Bu nedenle gündelik dilde, “Boş zamanlarında ne yapıyorsun?” sorusu karşısında, “Kitap okuyorum" diye başlayan ifade biçimi, okuma etiği açısından kusurludur. (Okuma Aşkı)
- Okumak ciddi bir iştir. Ciddi okuyucu, aynı zamanda okunacak yeni yazılar üreten müstakbel bir yazardır. (Kitap Sevgisi Yazma Aşkı)
- Kıymet bilmeyen milletler, kıymet yetiştiremezler.. (Adı Konmamış Savaş)
- Mehmet Kaplan Nesillerin Ruhu kitabında Türk milletinin pek okumayı sevmediğini, daha çok konuşmayı tercih ettiğini söyler. Sözlü destanlarımızı örnek verir mesela. (Okuma Aşkı)
- Alı Ulvi Kurucu'nun o muhteşem “Hatıralar”ında, şunları okumuştum: Medine'de saatçi Osman Efendi, İmam Gazâli'nin İhyâü Ulûm'u üzerine yürür ve çalışırdı. Bir hatırasını şöyle anlatmıştı: “Evlenmeden önce, İrfaniye medresesinde kalıyordum. İhyâü Ulûm'u ilk defa satın aldım. Bir gün yatsıyı kıldım, geldim. Mütalaaya oturdum. O kadar dalmışım ki medrese sakinleri sabah namazına gitmişler, kılmış dönüyorlar. Onları görünce: Yahu yatsı namazını kıldık, ama hâlâ Harem-i şerif'ten gelenler var, diye odadan çıktım. Baktım ki ortalık aydınlanmış, meğer yatsıdan değil, sabah namazından geliyorlarmış...” (Okuma Aşkı)
- Akıllı, nefsini ölçen, biçen, değerlendirendir. Ahmak ise “Allah Kerim” diyerek vazifesini yapmadığı halde kendini boş yere avutandır. (Sistem ve Şeriat)
- İki asırdan beri aralıksız maymun taklitçiliğine “hayır” diyemiyoruz. Milli zaaflarımızdan sıyıracak bir din ve milliyet ideali düşünmek yerine, hala batılılaşmadan medet bekliyoruz. (Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Büyük Kırılma)
- “Dilsiz bir nesil, davasız bir nesil. Mazisinden kopan, Atiye bağlanamayan bir nesil....” (Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Büyük Kırılma)
- İslam medeniyeti geçmiş asırlar da iyi bir imtihan vermiş, insanları geliştirip mutlu edebileceğini, dünyaya huzur, adalet ve hürriyet getirebileceğini ispat etmiştir. Ama çağdaş Batı medeniyetinin karnesi hep sınıfta kalmasına sebep olmuştur. (Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Büyük Kırılma)