Cem Sultan kimdir? Cem Sultan kitapları ve sözleri
Şair Cem Sultan hayatı araştırılıyor. Peki Cem Sultan kimdir? Cem Sultan aslen nerelidir? Cem Sultan ne zaman, nerede doğdu? Cem Sultan hayatta mı? İşte Cem Sultan hayatı... Cem Sultan yaşıyor mu? Cem Sultan ne zaman, nerede öldü?

Doğum Tarihi: 22 Aralık 1459
Doğum Yeri: Edirne
Ölüm Tarihi: 25 Şubat 1495
Ölüm Yeri: Capua, İtalya
Cem Sultan kimdir?
Fâtih devri şairlerinden olan Cem, II. Mehmed’in üçüncü oğludur. Henüz üçük bir çocukken aldığı özel derslerle Arapça ve Farsça öğrenmeye başlayan -em, 10 yaşındayken gazel yazmaya başlamıştır. Sehî Bey, Cem’in şiirlerinin hayâl dolu, gazellerinin öğretici olduğunu söyler. Latîfî ve Âlî onun şairliğini verler. Âşık Çelebi, tezkiresinde onun musahiplerinden Sa’dî-i Cem ile Divanı-ı ve “kerem” redifli kasidesini II. Bâyezîd’e gönderdiğini bildirmektedir. Affedilmesi umuduyla ağabeyine yolladığı yetmiş dört beyitlik kasîde olumlu bir sonuç vermemiştir.
Yine aynı tezkîreden “râiyye” kasidesinin daha o zamanlar bir hayli ünlü olduğu anlaşılmaktadır. Köklü bir kültüre sahip olan ve klâsik edebiyatı çok iyi bilen Cem Sultan, İran edebiyatına derin vukufu sayesinde zengin hayâllerle dolu şiirleryazmıştır. Birinci sınıf şair olmamakla birlikte şiirlerinde klâsik edebî mazmunları, kıssa, hikâye ve efsanelerle divan edebiyatının hayâl dünyasına ait unsurları çok iyi kullanmıştır. Şiirlerinde devamlı olarak yalnızlıktan ‘kâyet eden Cem Sultan’ın romantik bir ruh hâli içinde olduğu görülür. Oğlunun öldürülmesi üzerine yazdığı mersiyede kederli bir babanın acısını iyi yansıtmıştır. Şiirlerinde daha çok Ahmed Paşa’nın etkisinde kalan
Cem’in, özellikle memleketinden uzakta bulunduğu yıllara ait şiirlerinde vatan hasreti çektiği görülür. Bu şiirlerde Cem, samimi, hüzünlü ve tamamen yaşadıklarını ifade etmekte olduğu için oldukça dokunaklıdır.
Cem Sultan’ın Türkçe Dîvânı’mn tıpkıbasımı (İsmail Hikmet Ertaylan, Sultan Cem,İstanbul 1951) ve tenkitli metni yayımlanmıştır (Halil Ersoylu, Cem Sultan’ın TürkçeDivan‘ı, Ankara 1989). Tenkitli basımda 2 tevhid, 1 münâcât, 2 na’t, 4 kasî-de, 1 terkîb-i bend, 1 tercî-i bend, 348 gazel, 1 rubaî, 41 muamma ve 19 müfred bulunmaktadır. Mehmet Arslan, Sultan Cem’in 41 muammasından 15 tanesini gerekli açıklamalar ve çözümleriyle birlikte neşretmiştir (“Muamma Geleneği ve Cem Sultan’ın Bazı Mu’ammalan”, Yedi İklim, nr. (24)+6, 1992, s. 30-32).
Cem Sultan’ın ayrıca Farsça Dîvân’ı da vardır. Türkçe divan ile bir arada Bursa Orhan-Haraçcı (nr. E.6), Topkapı Sarayı Müzesi (Revan, nf. 739), Süleyma-niye (Fâtih, nr. 3794) ve Millet (Ali Emîrî, Manzum, nr. 328) kütüphanelerinde olmak üzere 4 nüshası bilinmektedir. Bursa nüshası, Türkçe divan ile birlikte İsmail Hikmet Ertaylan tarafından yayımlanmıştır. Abdurrahman Naci Tokmak ise üzerine birdoktora çalışması yapmıştır. İsmail Hikmet Ertaylan, Cem’in Farsça şiirlerinin Türkçeşiirlerinden daha üstün olduğunu söyler.
Şâhidî’nin, Leylâ ile Mecnûn mesnevisinin “Hatm-i Kitâb” bölümünde söylediği beyitlerden anlaşıldığına göre; Cem Sultan Cemşîd ü Hurşîd’i meşhur İran şairi Selmân-ı Sâvecî’nin aynı isimdeki eserinden tercüme ederek oluşturmuş, ayrıca Âyât-ı Uşşakadını vermiş ve 881/1477 tarihinde bitirmiştir. Fâtih adına nazmedilen eserde, giriş kısmında yer alan “Sebeb-i Nazm-ı Kitâb”darı sonra asıl konuya geçilir.
Burada, Çin padişahı Şâh Fağfur’un tek oğlu olan Cemşîd’in Rum kayserinin kızı Hurşîd’i rüyasında görüp ona âşık olması ve onu bulmak için yola çıkması, yollarda masal kahramanlarının yaşadığı maceraları’yaşayarak Nakkaş Mihrâb’ın da yardımıyla Rum’a varıp Hurşîd’i bulması, Hurşrd’in de ona âşık olması ve önemsiz sebeplerle sevgililerin birbirlerinden uzak kalıp tekrar buluşmaları ve evlenmeleri işlenir. Eser, hatime ile sona erer. 5374 beyitten oluşan mesnevî, aruzun “mefâîlün mefâîlün feûlün” kalıbıyla yazılmıştır. Eserde hikâye içinde 49 gazel, 6 nazm (rubaî başlıklı), birer tane tercî-i bend, kasîde ve murabba yer almaktadır. Bu nazım şekillerinde on değişik vezin kullanılmıştır.
Cem Sultan, eserini yazmaya Sâvecî’nin mesnevîsini tercüme ederek başlamıştır. Nitekim Sultan Cem’in olayda, motiflerde ve beyit düzeninde Sâvecî’ye bağlı kaldığı görülmektedir. Ancak Sâvecî’nin eserinin 3000 beyit civarında olduğu göz önüne alınırsa, Cem’inkinin basit bir tercüme olmayıp telif özellikleri taşıdığı anlaşılır. Cem Sultan, eserinin sonlarında yer yer nasihat veren beyitlere de yer ayırmıştır. Cemşîd ü Hurşîd’de dikkati çeken noktalardan biri, toplumla ilgili motiflerde eski Türkgeleneklerinin izlerinin görülmesidir.
Cem Sultan’ın Cemşîd it Hurşîd’inin bugün bilinen iki yazma nüshası vardır. Bunlardan eksik ve sayfaları karışık 124 varaktık Kütahya Vâhid Paşa Küllihanesi numara 1666’da kayıtlı olanı Münevver Okur tarafından tanıtılmıştır (“Bugüne Kadar Ele Geçmemiş Eserlerimizden: Cemşîd ü Hurşîd’, Türk Dili, c. VII, nr. «4 1958, s. 612-4.1958). Daha sonra Cahit Öztelli tam olan ve 188 varaktan oludan Ankara Üniv. İlahiyat Fakültesi Kütüphanesi numara 18464’te kayıtlı nüsha bularak tanıtmıştır. Eser üzerine Münevver Okur Meriç ve Adnan İnce (Cem Sultan. Cemşîd ü Hurşîd, Ankara 2000) tarafından farklı iki ilmî çalışma yapılmış ve neşredilmiştir.
Cem Sultan Kitapları - Eserleri
- Cemşid ile Hurşid
- Cemşid-ü Hurşid
Cem Sultan Alıntıları - Sözleri
- Aşığa zevk sefa gerekmez. Cevir cefa çekmesi yeğdir. Sevgilime kavuşamazsam , ateşler içinde yanacağım. Başıma bin yıl gam yağmuru yağsa, yine yarimden yüzümü çevirmeyeceğim. (Cemşid ile Hurşid)
- Yarin aşk şarabını içtiğinden beri gönlüm Sarhoştur hala, ayılmadı mahmurluğundan. (Cemşid ile Hurşid)
- Seher yeli, yar eşiğinden gel bu yana Senden başka bir solukdaşım yok (Cemşid ile Hurşid)
- Ben sevgilimin yoluna koyarım baş Feryadımdan gözünü yummaz melekler Dert ile ah çekersen, yanar felekler. (Cemşid ile Hurşid)
- Ne çıkar gamze okları saplanırsa canıma? Onun yarası yeğdir canıma devadan (Cemşid ile Hurşid)
- Bil ey peri, sadık yarinim senin Zülüflerinin ucuna bağlıyım, esirinim senin Gamınla hasta oldum, yetiş canımın hekimi Dudaklarınla iyileştir beni, hastanım senin (Cemşid ile Hurşid)
- Kimsin ruhurevanım, bilsem seni Kimsin, cihanın canı, bilsem seni Gönülden sana bağlandım ben Yoluna can veririm, bilsem seni (Cemşid ile Hurşid)
- Düştü gönlüme aşkın sevdası Dertle gamla oldum aşkın rüsvası (Cemşid ile Hurşid)
- Bakarsın yar ayağı basar diye Toprak gibi serilirim ben yere (Cemşid ile Hurşid)
- Cihan zindan gelir sen olmayınca Cehennemdir bana gül bahçesi sensiz (Cemşid ile Hurşid)