ergul
diorex

Carlo M. Cipolla kimdir? Carlo M. Cipolla kitapları ve sözleri

İtalyan akademisyen ve ekonomi tarihçisi. Carlo M. Cipolla hayatı araştırılıyor. Peki Carlo M. Cipolla kimdir? Carlo M. Cipolla aslen nerelidir? Carlo M. Cipolla ne zaman, nerede doğdu? Carlo M. Cipolla hayatta mı? İşte Carlo M. Cipolla hayatı... Carlo M. Cipolla yaşıyor mu? Carlo M. Cipolla ne zaman, nerede öldü?

  • 20.01.2023 08:00
Carlo M. Cipolla kimdir? Carlo M. Cipolla kitapları ve sözleri
İtalyan akademisyen ve ekonomi tarihçisi. Carlo M. Cipolla edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Carlo M. Cipolla hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Carlo M. Cipolla hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Carlo M. Cipolla hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Carlo Maria Cipolla

Doğum Tarihi: 15 Ağustos 1922

Doğum Yeri: Pavia, İtalya

Ölüm Tarihi: 5 Eylül 2000

Ölüm Yeri: Pavia, İtalya

Carlo M. Cipolla kimdir?

Cipolla, tarih ve felsefeye olan ilgisi nedeniyle liseden sonra Pavia Üniversitesi'nde Siyasal Bilimler Fakültesi'ne kaydoldu. Burada henüz öğrenci iken, Ortaçağ ekonomi tarihi uzmanı Profesör Franco Borlandi tarafından Cipolla'nın ekonomi tarihine olan tutkusu keşfedildi. Cipolla daha sonraCollège de Sorbonne ve Londra Ekonomi Okulu'nda okudu.

27 yaşında Katanya'da ilk ekonomi tarihi dersini verdi. Venedik, Torino, Pavia, Pisa, Fiesole ve İtalya dışındaki akademik kariyerinin ilk durağı Katanya idi. 1953 yılında Cipolla ve Fulbright bursiyeri olarak ABD'ye gitti ve 1957 yılında Kaliforniya Üniversitesi'nde misafir profesör oldu. İki yıl sonra üniversitede tam profesörlüğe alındı.

Cipolla, ekonomi tarihi üzerine mizahi bir dil kullanarak yazdığı denemeleri "Allegro ma non troppo" ("Hızlıca ama fazla hızlı değil" anlamında bir müzik terimi) adlı kitapta topladı. Ortaçağ ekonomi tarihi üzerinde uzmanlığı ile bilindi. 1991 yılında Kaliforniya Üniversitesi'nden emekli oldu. Uzun süren hastalığının ardından doğduğu kentte 2000 yılında öldü.

Carlo M. Cipolla Kitapları - Eserleri

  • Fatihler, Korsanlar, Tüccarlar
  • Neşeli Öyküler
  • Dünya Nüfusunun İktisat Tarihi
  • Zaman Makinesi : Saat ve Toplum 1300 - 1700
  • Yelkenler ve Toplar
  • Silahlar ve Avrupa Sömürgeciliği
  • The Basic Laws of Human Stupidity
  • Yelken ve Top
  • Para ve Akdeniz Uygarlığı
  • Akdeniz Dünyasında Para Fiyatlar ve Medeniyet

Carlo M. Cipolla Alıntıları - Sözleri

  • "Kitap, insanın bir yemeği hazırlamasına yardımcı olabilir, ama eğer o tek bilgi kaynağıysa, kişi olasılıkla nereden başlayacağını bilemez. Kitap sadece ondan genel olarak ne elde edilebileceğini, bunun sonuçlarını ve onu nasıl yorumlamak gerektiğini bilen kişilere hitap eder." (Yelkenler ve Toplar)
  • "Lizbon Müzesi'nde ise 1533 yılında imal edilen ve 19 ton ağırlığında bir başka Türk topu bulunuyor. Bu top, her biri yüz on libre ağırlığında gülleler fırlatıyordu. Botero 'Türklerin topları öyle büyük ki, duvarları yıkan gök gürültüsü değil, onların gülleleri' derken abartıyordu, ama bize ulaşan toplardan, bunun abartıdan çok, somut ve kanıtlara dayalı olduğu anlaşılıyor." (Yelkenler ve Toplar)
  • Richard Cocke'un Ja­ponya'dan yazdığı gibi, Asya halkları İncil ile ilgili sahnelere hiçbir ilgi duymuyorlardı. "Bu insanlar, bir at, bir gemi ya da bir kuş resmi bulu­nan bir kağıda bizim değerli yağlıboya resimlerimizden daha çok değer veriyorlar. Hiç kimse çıkıp da Aziz Paolo'nun din değiştirmesini betim­leyen güzel bir tabloya altı metelik vermez. (Fatihler, Korsanlar, Tüccarlar)
  • Yaşam ancak geriye doğru anlaşılır ama ileriye doğru yaşanır. (Para ve Akdeniz Uygarlığı)
  • Yelkenli gemi ile kadırga arasındaki işbölümünü ters-yüz eden ve yelkenli gemileri etkili bir savaş gemisine dönüştürenler İngilizler olmuştu. (Yelken ve Top)
  • Eğer mizahi bir yanıt, dinle­yen tarafından gerektiği şekilde algılanmamışsa, açıklamaya çalışmak ge­reksizdir, hatta tepki yaratır. (Neşeli Öyküler)
  • "Suyla çalışır ve pirinçten bir havuza düşen bronz bilyelerin çıkardıkları sesler zamanı haber verir. Öğle vakti on iki şövalye on iki pencereden çıkar ve pencereler arkalarından kapanır." (Zaman Makinesi : Saat ve Toplum 1300 - 1700)
  • Yelkenli geminin gelişimindeki temel ilkeler şunlar olmuştu: toplu bir yelken düzeninin gelişimi ve tek direkli gemiden üç direkli gemiye geçiş; 15. yüzyıl boyunca ticari gemilerin tonajlarındaki önemli artış; bordada daha çok topun kullanımı. (Yelken ve Top)
  • Bir vahşiye modern teknikleri öğretmek onu uygarlaştırmaz. Sadece onu daha güçlü bir vahşi haline koyar. (Dünya Nüfusunun İktisat Tarihi)
  • "Sesinin herkes tarafından kentin her yerinde duyulabileceği büyük bir saate ihtiyaç vardır. Eğer bir meydan saati konulursa, daha fazla sayıda tüccar panayırlara gelecek, kentliler daha memnun ve mutlu yaşayacak, daha düzenli bir yaşam sürecek ve kent güzellik kazanacak." (Zaman Makinesi : Saat ve Toplum 1300 - 1700)
  • Birçok saatçi belki de çok iyi derecede okuma yazma bildikleri için Protestan Reformunun destekçisi oldular. (Zaman Makinesi : Saat ve Toplum 1300 - 1700)
  • (İspanya) gerçek anlamda bir ekonomi imparatorluğu olmadı ve teknolojiyle nakliyenin durumu nedeniyle başka türlü olamazdı. Buna karşın, krallığa Amerika'dan gelen ve mükemmel baskısıyla bütün dünyada beğenilen bol miktarda gümüş ve altına dayalı bir tür Kastilya para imparatorluğu var oldu. Bu para imparatorluğu, politik imparatorluktan daha geniş ve daha uzun solukluydu. Doblon adı verilen İspanyol altını ve 8’lik gümüş sikkeler (ayrıca duros, pesos veya piastre de denilirdi) dünyanın her yerinde kabul görüyor ve bugünün doları, dünün sterlini gibi, her yerde büyük değer veriliyordu. İspanyol parası, Avusturya ve Osmanlı paralarıyla birlikte Doğu Akdeniz'in her köşesinde dolaşımdaydı. Filoların Sevilla'ya gelmekte gecikmelerinin etkisi o uzak bölgelerde de hissediliyor, hatta Kastilya'da ortaya çıkan bir sıkıntı binlerce mil uzakta etkili oluyordu. Asya, her zaman Batının değerli madenlerini emen bir sünger oldu; ama şimdi Osmanlı topraklarına, İran'a, Sumatra'ya yaptığı uzun yolculuğu tamamlamak üzere, İspanya kralının “Gümüş Kral” diye tanındığı Çin'e kadar akan Roma dinarı değil, Potosí gümüşüydü. İspanyol-Amerikan gümüşü böylelikle dünyada bir tür ekonomik birliğin kurulmasına katkıda bulundu. (Fatihler, Korsanlar, Tüccarlar)
  • Hint afyonunun ticareti olağanüstü derecede arttığı için, aynı yıllarda, ya­sak ticaretin sunduğu büyük karların cezbettiği, bir ellerinde İncil ve di­ğerinde de afyon taşıyan Amerikalılar da bu işe katıldılar ... (Fatihler, Korsanlar, Tüccarlar)
  • "Çünkü her şey insanın yarattığı makineyi iyilik için mi, yoksa kötülük için mi kullanacağına karar vermesine bağlıdır." (Zaman Makinesi : Saat ve Toplum 1300 - 1700)
  • “Søren Kierlegaard: Yaşam ancak geriye doğru anlaşılır ama ileriye doğru yaşanır.” (Para ve Akdeniz Uygarlığı)
  • Çok yakın zamanlara kadar ticarette ve denizci­likte sakin yaradılışlı kişilere yer yoktu. (Neşeli Öyküler)
  • Avrupalılar mercekleri mikroskop, teleskop ve gözlük yapmakta kullanırken, Çinliler bunları büyülü oyuncaklar gibi kullanarak eğleniyorlardı. Saatlerle de aynısını yaptılar. Mercekler, saatler ve diğer aletler Avrupa'da özel bir sosyokültürel ortamın gereksinimini karşılamak amacıyla üretilmişti. Bu buluşlar Çin'e adeta gökten yağdı ve bunları ilginç birer eğlence olarak gördüler. (Zaman Makinesi : Saat ve Toplum 1300 - 1700)
  • Bir kronik yazarının 1382'de Oudenarde kuşatması sırasında aktardığı gibi, Philip van Artevelde'nin ordusunda "şaşılacak ağırlıkta gülleler fırlatan ve ateşlendiğinde cehennemin bütün şeytanları etrafta tepiniyormuş gibi büyük bir gürültü koparan devasa bir top vardı." (Yelken ve Top)
  • 16. yüzyılda sömürgeler, İspanya'ya 16.000 ton gümüş aktardılar. Sonraki yüzyılda 26.000 ton ve 18. yüzyılda 39.000 tonu aşan miktarda daha aktarıldı. Önce İspanya'ya, sonrasında bir ülkeden diğerine yayılan bu büyük gümüş akışının etkisi olağanüstü oldu. (Fatihler, Korsanlar, Tüccarlar)
  • "O zamanlarda saat, özellikle de büyük bir meydan saatiyse bir servet değerindeydi. İmal edilmesi pahalıydı ve genellikle bir 'yöneticinin' maaşını da içeren işletme masrafları yerel bütçeler için yük oluyordu. Bir saat imal etme kararı, çoğunlukla kent ahalisinin uzun ve hararetli tartışmaları sonucunda alınıyordu." (Zaman Makinesi : Saat ve Toplum 1300 - 1700)

Yorum Yaz