Başo (Matsuo Bashō) kimdir? Başo (Matsuo Bashō) kitapları ve sözleri
Japon Şair Başo (Matsuo Bashō) hayatı araştırılıyor. Peki Başo (Matsuo Bashō) kimdir? Başo (Matsuo Bashō) aslen nerelidir? Başo (Matsuo Bashō) ne zaman, nerede doğdu? Başo (Matsuo Bashō) hayatta mı? İşte Başo (Matsuo Bashō) hayatı... Başo (Matsuo Bashō) yaşıyor mu? Başo (Matsuo Bashō) ne zaman, nerede öldü?
Japon Şair Başo (Matsuo Bashō) edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Başo (Matsuo Bashō) hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Başo (Matsuo Bashō) hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Başo (Matsuo Bashō) hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...Tam / Gerçek Adı: 松尾 芭蕉
Doğum Tarihi: 1644
Doğum Yeri: Iga
Ölüm Tarihi: 28 Kasım 1694
Ölüm Yeri: Osaka, Japonya
Başo (Matsuo Bashō) kimdir?
Matsuo Bashō ya da asıl adıyla Matsuo Kinsaku Japonya'nın Edo döneminde1644-1694 yılları arasında yaşamış bir şairdir. Japonlara özgü üç dizelik haiku'nun en büyük ustası kabul edilmektedir. 17 heceden oluşan haiku'yu biçim ve anlam yönünden zenginleştirren Basho, bunları zen budizm ruhuyla yoğurarak sanatsal bir tür haline getirmiştir. Basho'nun şiirini tanımlamak için sık sık, "yaşlı, solgun ve göze batmayan şeylere duyulan sevgi" anlamına gelen "sabi" terimi kullanılmaktadır.
Basho, çağının genel görkemine ters düşecek biçimde azla yetinen, dünya nimetlerinden uzak duran, yalın bir insan olarak yaşamıştır. Olanak buldukça toplumun dışına çıkan, Fukagava'daki muz ağacı yapraklarından yapılma kulübesine (başo-an) çekilen şair takma adı olan Basho'yu da buradan almıştır.
1694 yılında Osaka'da ölen Basho'dan günümüze toplam 1000 haiku kalmıştır.
Başo (Matsuo Bashō) Kitapları - Eserleri
- Kelebek Düşleri
- Başo'dan Buson'dan İssa'dan Haikular
- Kuzeye Giden İnce Yol ve Diğer Gezi Notları
- Oku’ya Sapa Yollar
- Haiku
- Basho's Haiku: Selected Poems of Matsuo Basho
Başo (Matsuo Bashō) Alıntıları - Sözleri
- Türkün güzel olmasa da benimsin. (Başo'dan Buson'dan İssa'dan Haikular)
- "Giden bana Ve kalan sana İki ayrı güz." (Başo'dan Buson'dan İssa'dan Haikular)
- " Bu şiirde ne çok duygu ifade edilmiş. Fazladan bir satır eklemek bir ele altıncı parmak eklemek gibi olurdu. " (Oku’ya Sapa Yollar)
- "Bir ateş yak dostum, çıtırdasın, Bak ne göstereceğim sana: Kocaman bir kartopu." (Kuzeye Giden İnce Yol ve Diğer Gezi Notları)
- Her gün, çıkılan bir yoldur; yolun kendisi de, sıla. (Haiku)
- " Peşimi bırakmayan hastalığımla önüm her zamankinden daha muğlaktı. Yine de böylesi kutsal bir yolculuğa çıkarken bu uzak yerleri görmenin gerektirdiklerini biliyordum: dünyadan, hayatın geçiciliğinden el tek çekmeyi kabullenmek; yolda ölmeye, insan yazgısına razı olmak.Bu düşünceler ruhumu biraz hareketlendirdi ve Date'de Okido sınırını geçerken az çok ayaklandım. " (Oku’ya Sapa Yollar)
- ne giyersek giyelim güzel oluruz ay altında işte (Haiku)
- " Ardımızda bıraktıklarımız geriye yalnızca sırtlarımızın gölgeleri kalana dek bizi izledi. " (Oku’ya Sapa Yollar)
- Artık kapım yalnızca sabah güzelliklerine açık (Kuzeye Giden İnce Yol ve Diğer Gezi Notları)
- Sanki boyutlar arasından aya ve güneşe giden yolun kapısının önündeydim. (Kuzeye Giden İnce Yol ve Diğer Gezi Notları)
- "Hiç kımıltı yok yaprakta bile; ürperti veriyor yaz korusu." (Başo'dan Buson'dan İssa'dan Haikular)
- Gelmeyecek misin— çoktan düştü yere ilk kiri yaprağı (Kelebek Düşleri)
- Kişi, Yürüme’sinin ‘son’ a ‘eren’ noktalarında, bütün dünya karşısında tam olarak yalnız kaldığında, kendi hiç’liği ile dünyanın hiç’liği çakıştığında, kendi yalnızlığı ile dünyanın yalnızlığının aynı, ‘tekbir’ hiç olduğunu gördüğünde, bütün dünya ile tam olarak birlikli hâle gelir; çünkü anlamın bulunabileceği ‘başka’, ‘sonraki’, ‘öte’ bir yer olmadığına göre, kişi anlamını artık, ancak, kendinde, kendi içinde, kendi ‘düşünme’sinde, “kendi üzerine düşünme”sinde bulabilecektir. Ama buradan—kendinde oluşturduğu birlikten—‘dışarı’, ‘öteki şeyler’e bakınca da, bu kez, hiçbirşeyin tek başına, bağlantısız, kopuk olmadığını anlayabilen kişi, artık, içinde bulunduğunu gördüğü bütün dünyanın en ‘küçük’ şeylerinin bile önemini kavrayacak—her bir tek şeyde herşeyi, her küçük parçada büyük bütünü, herşeyin birliğini, görebilecektir.— (Kelebek Düşleri)
- Kişi, Yürüme’sinin ‘son’ a ‘eren’ noktalarında, bütün dünya karşısında tam olarak yalnız kaldığında, kendi hiç’liği ile dünyanın hiç’liği çakıştığında, kendi yalnızlığı ile dünyanın yalnızlığının aynı, ‘tekbir’ hiç olduğunu gördüğünde, bütün dünya ile tam olarak birlikli hâle gelir; çünkü anlamın bulunabileceği ‘başka’, ‘sonraki’, ‘öte’ bir yer olmadığına göre, kişi anlamını artık, ancak, kendinde, kendi içinde, kendi ‘düşünme’sinde, “kendi üzerine düşünme”sinde bulabilecektir. Ama buradan—kendinde oluşturduğu birlikten—‘dışarı’, ‘öteki şeyler’e bakınca da, bu kez, hiçbirşeyin tek başına, bağlantısız, kopuk olmadığını anlayabilen kişi, artık, içinde bulunduğunu gördüğü bütün dünyanın en ‘küçük’ şeylerinin bile önemini kavrayacak—her bir tek şeyde herşeyi, her küçük parçada büyük bütünü, herşeyin birliğini, görebilecektir.— (Haiku)
- İçim şiir denen çılgınlıkla dolu (Kuzeye Giden İnce Yol ve Diğer Gezi Notları)
- Dünyada vakit acılarla dolu da ne kadar hafifçe geçiyor çatı üstünden ilk kış yağmuru işte (Kelebek Düşleri)
- Kokulandır Kelebek kanadını Orkide de (Kelebek Düşleri)
- Kokulandır Kelebek kanadını Orkide de (Basho's Haiku: Selected Poems of Matsuo Basho)
- " Kalem ya da kelam ilr olsun, kim kalkışabilir ki tasvir etmeye ilahi bir eseri, dünyanın kutsallığını? " (Oku’ya Sapa Yollar)
- ne giyersek giyelim güzel oluruz ay altında işte (Basho's Haiku: Selected Poems of Matsuo Basho)